||54
"Sen kimsin be! Çekil şuradan Polat beyi göreceğim"
"Efendim şu anda bir görüşmesi var bu durumlarda randevunuz olmadan görüşme olanağı sağlayamıyoruz"
"Allahım iki saattir aynı şeyi söylüyorsun ya taramalı tüfek gibi! Beni bekliyordu zaten diyorum nesini anlamıyorsun!"
Gerilen omuzlarım dikleştiğinde dışarıdan yükselen sesleri işiterek bakışlarımı kapıya yönelttim.
Bu bağırışların sahibi anca Yasemin olabilirdi.
Asi ve hırçın güzeli..
Hala daha bana durumlardan bahseden genel müdürün gösterdiği dosyaları iteleyip "Ben anlayacağımı anladım,bu günlük bu kadar yeter" dedim.
Sanırım bu adamlar boşuna ekmeğimi yiyordu,kaç saattir bir şeyler anlatmaya çalışıyor ve ağzında geveliyordu.
Genel müdürü kapıya kadar geçirirken Yasemini görme düşüncesiyle kapıyı açıp dışarıya çıktım.
Uzun kirpikli kadınım kahverengi gözleriyle çaresiz bir şekilde bana baktı ve beni gördüğü anda sonunda zafer kazanmışçasına gülümsedi.
"Hah! İşte orada,söylemiştim!"
Yanında sekreterim bulunuyorken yanlarına ilerledim.
"Bu bağırışmalar ne böyle Yasemin hanım? Bir görüşme esnasındaydım sadece"
"Ama sen-" bir hata yapmış gibi "Yani siz,bana öğle arası müsait olacağınızı söylemiştiniz" diye resmiyete büründüğünde ellerimin altında titreyen kollarını biraz daha sıkı tuttum.
"Bazen durumlar değişebiliyor"
"Efendim anlatmaya çalıştım fakat kendileri dinlemedi"
Yasemin tam ağzını açmış bir şey söyleyecekti ki araya girdim.
"Önemli değil.Ona haber vermiştim.Şimdi geçebiliriz teşekkürler"
Önümden ilerlemesini isterken elimle geçmesi için işaret ettim.
Sekretere çocukça bir dil çıkarma haraketinden sonra kolları göğsünde önümden yürümeye başladı.
Çalışma odama girip kapıyı ardımızdan sertçe kapattığımda "Bazen çocuksu hareketlerini çok seviyorum ama saçma bir şekilde yaramazlaşıyorsun başkalarına karşın.Bu hiç hoş değil işte"
"Ne yapabilirim? Sende sekreterlerini düzgün işe al o zaman"
"Ne yapacağımı sen mi öğretiyorsun bana?"
Bu sadece Yasemin'e ait bir huy değildi.
Herkese buna karşın tepkiliydim.
Gözlerini hatasını fark etmiş gibi acele ederek kırpıştırdı ve "Özür dilerim" dedi."Ama bana müsait olacağını söylemiştin"
"Sekreterlerim üzerlerine düşen görevlerini yapmakla hükümlüdür,güzelim.Sana her zaman müsait olduğumu biliyorsun.Zaten az önce kapıdan çıkan adamla da görüşmemiz bitmişti.Bu kadar ters tepki vermen anlamsız oldu biraz"
Dudaklarından derin bir nefes verdi.
Dişlerinin arasından geçirdi ve daha sonra diliyle ıslattı.
Kendimi bir şekilde dizginleyip karşısına oturduğumda odayı süzdü.
"Burası biraz karanlık,birtek spot ışıklar devrede"
"Evet,Bazen karanlıkta çalışmayı tercih ederim" diye yanıtladım.
Kolumdaki saate baktığımda öğle arası çoktan yaklaşmıştı.
Sanırım şirkette de kimse kalmayacaktı.
"Evet Rezzana gelelim.Bu kadar ne konuştunuz ki benden bir hafta boyunca uzak kalmayı tercih ettin.Gerçi bana asırlar gibi geldi"
Bunu ona nasıl açıklayacaktım bilmiyorum ama ilk defa zorunda olduğum bir şeyi düzeltme eylemine geçmişim gibi.
Onun gözünde bir hata yapmıştım demekki.
"Kafamı toparlamaya ihtiyacım vardı" dememle bacak bacak üstüne attı karşımda.
Yaptığı her haraket.
Çekici ve özeldi.
Onu seyretmeye bayılıyordum.
Bu Rezzanla tanışmadan önce de geçerliydi.
Yasemin hakkında her zaman değişik bir aurası olan özgür ve dikkat çekici olarak tanımlamıştım.
Hala daha öyleydi.
Ve,fazla çocuksu.
"Bende onu söylüyorum ya işte.Sana ne dedi ki bu kadar,anlamadım."
"Yasemin Rezzan hamileymiş."
Ve sonunda söylememle gözleri sonuna kadar aralandı.
Kendimi büyük bir yükten kurtarmış gibi hissederken kravatımı boynumdan gevşettim.
İnanmadığı,hatta doğru duyduğuna bile emin olamadığı her halinden anlaşılıyordu.
Ayağa kalktı ve bir süre eli ağzını kapatmış bir şekilde gezindi.
Daha sonra çatık kaşlarıyla birlikte bana baktı.
"Senden mi Peki?!"
Keşke bilsem be güzelim..
Ona ayakta olduğu için yukarıdan bakarken başımı olumsuz anlamda salladım."Bilmiyorum.Rezzan o gün buluştuğumuzda herşeyi itiraf etti.Yanımda defalarca ağladı.Amerikadan Türkiyeye sırf benim için yeniden döndüğünü söyledi.Ve evlendiğimizin ilk dört ayında bir adamla beni aldattığını da itiraf etti.Çocuk o adamdan da olabilir benden de.Test sonuçlarından anlayacağız"
"Kaltak!" Diye bağırdığında "Senin gibi bir adamla bir başkası nasıl aldatılır?! Üzülsem mi sevinsem mi bilemedim" dedi.
"Düzgün konuş Yasemin.Rezzan'ın en başından beri böyle şeyler yapabileceğini az çok tahmin ediyordum zaten.Bu yüzden olanları duyduğumda şaşırmadım sadece kafamı toparlamaya ihtiyacım vardı.Doğru düzgün haraket etmeliydim anlıyorsun değil mi?"
Karşımda dikilen kadınım gözlerimin içine şefkatle baktı.
Bana darılıp yanlış anlayacağından öyle korkmuştum ki bir an.
Kahretsin ki bazen onu hala daha küçük bir çocuk gibi görmekten kendimi alakoyamıyordum.
Aslında içinde öyle bir olgunluk yatıyordu ki..
Gözlerinin içine her baktığımda benim için hazır oluşunu görüp anlamak beni bitiriyordu.
"Şimdi oldu mu güzelim? Anladın mı herşeyi?"
Başını yavaşça salladı.
Bana biraz daha yaklaştığında artık dizlerimin önündeydi.
Üzerinde beyaz kısa bir elbise vardı ve buram buram çiçeklerin harmalanmış kokusu burnuma nüfus ediyordu.
"O çocuk senden olursa,ikimizin arasındaki şey imkansızlığa derin bir yara daha açıyor olacak.O çocuğun senden olmaması için her gece dua edeceğim" dediğinde umursamazca omuzlarımı silktim."Ben hiç bir zaman Rezzanla çocuk yapmak için ciddi bir ilişkiye girmedim.Pezervatif takmamı şu anlık çocuk istemediğini kendisi söylerdi bana.Hatta doğum kontrol hapları falan kullanıyordu.Pek sanmıyorum..Göreceğiz"
Ona biraz daha baktıktan sonra yüzündeki karamsarlığı gidermek istedim.
"Hem çocuk olsa bile senden vazgeçeceğimi zannetmiyorum.Ucunda ölüm olsa bile"
Sonunda güzel dişlerinin görünmesini sağladığımda eline uzanıp öptüm.
Koltukta son derece de rahat bir pozisyonda oturuyordum.
Elini yavaşça geri çektiğinde ise kafamı kaldırıp yoğunlaşan gözleriyle yeniden buluştum.
Evet,yaramaz bir kızdı.
Bunu ona yakıştırıyordum.
"Bana anlattığınız için teşekkür ederim Polat bey.İstediğinizi yapmaya hazırım" dedi derinlerden gelen ses tonuyla.
Ondan isteyeceğim şey bana kendisini hemen şu anda burada teslim etmesi değildi fakat kafamda edepsiz düşünceler yer edinmişti.
Alt dudağını dişlerinin arasına aldığında koltuktan sarkmış olan elimi yavaşça diziyle ittirdi.
Parmaklarım yavaşça bacağını okşamaya başladığında onu bacaklarımın arasına çektim.
Elbisenin eteğini yavaşça sıyırdım.
Nefeslerim hızlanırken dudaklarından kısık inlemeler dökülüyordu.
Başkaydı bu kadın..
Bambaşka.
Elimi kilodunun üzerinden kadınlığına götürdüğümde bir ıslaklık parmaklarımı kapladı.
Bu benim için son dayanma olurken "İstediğim seni becermek değil" dedim gözlerimi kapatarak.Göğsüm sıkışıyordu ve ölecek gibiydim.
Diyorum ya,onun karşısında savunmasızdım."Ama şu anda sana deli gibi sahip olsam,istediğimi yine de yapar mısın?" Diye sordum güçlükle.
Sanırım ikimizde konuşacak durumda değildik.
"Senden gelecek olan herşeyi yapmaya hazırım ben Okyanus..Öl desen ölürüm."
___________\\
Yiaaaa mcövövövödödşdşdç
Ne diyeceğimi bilemiyorum hikayeden ve gidişatından memnunsunuzdur umarım.
Düşüncelerinizi merak ediyorum lütfen yorumda belirtin.
Ve bu arada satır içi yorumları bol tutalım..
Sanırım benim için işin en zevkli kısımları o.
👼🏻👼🏻😍
Yeni bölümde görüşmek üzere.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro