Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

||52



"İçeride birileri var"

"Ne!?"

"Şşş,sessiz ol"

Dudaklarımdaki gülümsemeyi bastıramazken üzerimden yavaşça kalktı.
Tabi bende.
Pantolonunu giymeye başladığında sarhoş bir şekilde yerde elbisemi aradım.
En son kapının orada gördüğümde hızlı adımlarımla kapıya ilerleyip eğilerek elbisemi yerden aldım.
Gülüyordum.
Mal gibi gülüyordum.

Üzerimde öyle bir uyuşukluk vardı ki sebebi tabii ki de Polattı.
Elbisemi giyip saçlarımı yeniden düzelttiğimde arkama dönüp ona baktım.
Evet,çoktan giyinmişti.

"Nasıl çıkacağız biz şimdi dışarı?"

İçeriden gerçekten sesler geliyordu ve bu odada yalnızca fısıldamalarımız duyuluyordu.
"Çıkacağız elbet.Ama saat çoktan on ikiyi geçti.Yani yemek sona erdi."

Bir şeyler düşünüyordu.
Ben ise ilk defa telaşlı ve korku doluydum.
Anne ve babam?
Beni arıyorlardır her yerde.
Telefonumun şarjı da bitmiş ve kapanmıştı.
"Yanında peçete falan var mı?" Dedi elimdeki ayrı zamanda küçük çantaya bakarken.
"Islak mendilim var ne oldu?"

Şeytani bir gülümseme gönderdi suratıma ve o an aklından neler geçtiğini okumak istedim.
Sanırım meraktan çatlayacaktım.
"Şu suratındaki göz boyalarını akıt.Ağlıyormuş gibi yap.Kısa bir tiyatro gösterisi yapacağız"

"Ya ne gerek var! İnsanların gitmelerini bekliyelim işte."

"Hadi ya! Ben sanki bilmiyordum gitmelerine kadar beklemeyi.İnsanlar burada sohbet edip dinlendikten sonra evlerine dağılırlarken buraları çekip temizleyen görevliler heryeri kilitleyip gidiyorlar kapalı kalalım bunu istiyorsun yani?"

Bu kadar çıkışmasına sinirlenirken onu bir yandan haklı bulmuştum.
Başka çarem olmadığını anlayıp çantamdan ıslak mendil çıkarıp telefonumun kamerası karşısında göz kalemimin ve rimelimin akmasını sağladım.
Yanaklarıma kadar uzanan siyah boyayla Polat'a döndüğümde yüzünde buruşukluk meydana geldi.
"İnşallah gerçekte de ağlayınca bu hale gelmiyorsundur" dedi.

Bana çirkin demişti!

Islak mendil paketini kafasına fırlatmayı düşündüm fakat bu fikirden hemen vazgeçtim.
Lan adamla aşk yaşıyorsun sen aşk! Sevişiyorsun!
"Oyalanma hadi.Koluma gir ağlıyormuş gibi yap gerisini ben halledeceğim.Ama annenle babanın karşısına-"

"Orasını ben hallederim" dedim.
Nasıl bir oyunculuk yeteneğim varsa resmen hönkürerek dışarıya çıktık.
Kilit açılıp dışarı çıktığımızda bütün gözler üzerimizdeydi.
Fısıltılar yükselmeye başladığında "Bir yakını kaza geçirmiş de,İki saattir onu teselli etmeye çalışıyorum.Kusura bakmayın rahatsız etmeyelim"

Tanımadığım kokoş kadın "Geçmiş olsun hayatım" dediğinde "Başımı yavaşça onaylar bir biçimde salladım.
Buradan kurtulmak istiyordum.

_____

"Herşey için teşekkürler Polat,son bir haftadır durumu hiç iyi değil.Telefonu da kapalıymış.Merakta bıraktı bizi."

Annem belki de ona ilk defa teşekkür etmişti.
Şaşkınlıkla üzerimdeki pikeyi kendime daha çok çektim.Annem tarafından üzerim çıkartılmış,pijamalarım giyilmiş ,makyajım silinmiş eski halime dönmüş ve annemlerde kalıyordum.
Yalnız kalmama izin vermemişti Babamda.

"Ne demek.Ben artık gideyim geç oldu."

Polat baş ucumdan kalktığı anda derin bir boşlukta dolandığımı hissettim.
Her zamanki gibi heybetli duruşu dik omuzlarıyla birlikte karşımdayken yüzünü,alıştığım tatlı bir ifade kondurdu.
"Dikkat et kendine."

Yavaşça gülümserken gerçekten yorulduğumu hissettim.Ona cevaben "Zorluk çıkarttıysam özür dilerim" dedim.
Gülmemek için ikimizde kendimizi zor tutuyorduk sanki.
"Hayır,başıma her türlü dert bile açabilirsin sorun olmaz,küçük.." göz kırptığında bana küçük demesiyle bir an donup kalsam da annemin surat hali bir hayli memnun gözüküyordu.
Şu an bana küçük demişti nerem öyleydi?!

Şu an ona 'göstereceğim ben sana küçüğü' demek ister gibi bir bakış atmayı dilemiştim ama bunu pek anlayacağını zannetmiyordum.
Şekilden şekile gireceğim için.
O yüzden yüz mimiklerimi hiç yormama gerek yoktu.

Bana son bir defa daha baktığında annemle birlikte odanın çıkışına ilerlediler.Annem iyi geceler diyip ışığı söndürerek odadan çıktığında ise kendimi daha iyi hissediyordum.
Polat hariç yalnızlık en iyisi.

Çok geçmeden tavan birden aydınlandığında baş ucumdaki masaya döndüm aniden.
Polattan mesaj vardı.

Gönderen : Derin Okyanus

"İçinde bulunduğumuz tiyatroyu ne kadar güzel oynadık değil mi kadın?"

"İlk küçük de,sonra da kadın.Nah sana "👊🏻" arasında baş parmağım var"

"Terbiyesizleşme küçüğüm."

"O güzel ağzına  da yakışmıyor, onu yazan parmaklarına da. "

"Peki,ağzım ve parmaklarım neye yakışır o zaman?"

"Bunun cevabını sen ver ;)"

"Suların çok derin Okyanus "

"Boğuluyorum.."

"Seni her gördüğümde ilk günkü gibi heyecanlanıyorum."

"Okyanus sana Doyamıyorum"

"Beni mahvediyorsun Yasemin"

"Şu an yoldayım ve arabayı geri çevirip her ne olursa olsun yanına gelmeyi düşünüyorum."

"Sularımda boğulmaya devam et.Ben sana aşkın ve zevkin en güzel harmanlanmış tadını tattıracağım."

"Bu yaptıklarımız daha bir hiç."

"Sadece kendine dokunmanı istemiyorum."

"Beni anlıyor musun? Bir şeyler yaz..."

Nefesim kesilene dek yazılanları okuyordum ve tavana bakıp bir süre gözlerimi açıp kapatarak sakinleşmeye çalıştım.
Harikaya şeyler yazıyordu.

Hiç bekletmeden "Anlıyorum Polat." Diye yanıt verdim.

"Ama o kadar güzel anlatıyorsun ki,ellerim üzerimde rahat durmuyor.Senin sevgine aşkına ve varlığına muhtaçlar sende beni anlıyorsun değil mi?"

"Senin yanında küçücük oluyorum Yasemin.Aklım başımdan gidiyor anlıyor musun? Ben olgun bir adamken beni resmen çocuk yapıyorsun.O ellerinin üzerimde olmasını daha çok isterdim"

"Hatta şu çok deli olduğun kasıklarımda.."

"Belki de daha aşağılarda.."

"Medcezir olayını bilirsin.
Hızlı bir medcezir? Buna var mısın Yasemin?

"Evet,varım"

artık nefes alamıyordum.
Hatta gerçekten bir an medcezirin anlamını düşündüm.
Git-gel olayları..
Evet bu adam tam bir ruh deliciydi.

"Güzel.."

"Sanırım arabayı bir kenara çekmem gerekiyor?"

"Diggat et bebeğim ;))"

"Kimseye yakalanma"

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro