||42
"Keşke şu koltukta bir sütyen daha bulsam" dediğinde gözlerimi devirdim.
"Sana gösterecek daha çok şeyim var" dediğimde tek kaşını kaldırıp "Hımm,neymiş onlar?" Diye sordu.
Sorusunu es geçip ona sıkıca sarıldım."İyi ki geldin.Sensiz bir günümün dahi geçmesine tahammülüm yok"
"E davet ettin.Daveti geri çevirmek olmaz değil mi?"
"Olmaz.."
"Yasemin?"
"Efendim?"
"Bana güveniyorsun değil mi?"
Bu soruyu sorduğuna anlam verememiştim sanırım Rezzandan bahsediyordu fakat bunu bana sorması bile hataydı.
"bu ne demek şimdi.Tabii ki de güveniyorum.Senin için en doğrusu neyse onu yap.Ama benden hiç gitme."
"Senden hiç gitmeyeceğim"
Öldüm ama hayattayım doktor.Tarifi çok zor
Dudaklarıma kapanmasıyla geriye doğru yürümeye başladık.
Kollarımı boynuna dolarken bacaklarımdan tuttuğu gibi beni kucağına aldığında bacaklarım çoktan beline sarılıydı.
"Sana deli oluyorum kadın!"
"Polat!"
Kendimizi yatakta bulurken bedenim büyük bir arzunun içindeydi.
Gözlerimin içine baktığında alnını alnıma sertçe yasladı.
"Sana ne yapsam acaba.Bi Christian Grey olamam belki ama.."
"Bende Anastasia Steel olamam ama"
"Sen sarışınsın."
"Sende Christian Grey'den daha yakışıklısın."
"Öyle mi minnak burunlu" burnumu birden ısırınca acıyla inleyip saçını çekiştirdim.
Ama bu yaptığımdan bir gram dahi etkilenmedi.
Bir süre öylece gözlerimizin içine baktık.
Burnu yanaklarımdan şakaklarıma çıktı.
Boynuma doğru eğilirken yavaşça aşağıya doğru kaydı ve sertçe yutkundum.
Üzerimdeki t-shirtü vücudumdan sıyıp çıkardığında sütyen giymediğimi görüp gülümsedi.
Göğüslerim küçüktü aslında.
Hiç dikkat çekilesi bir yanları yoktu fakat çıplak görüldüğünde Polat için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.
Göğüslerim yumruklarının arasındayken bedenim iyice gerildi.
Nefesi belirginleşen göğüs kafeslerime çarpıp göbeğime kadar iniyordu ve göğüslerimdeki ellerini sertçe tuttum.
Ardı ardına öpücüklerini yollarken beni çıldırtmak istiyor gibiydi.
Kısık çıkan inlemelerimle elleri göğüslerimden çekildi.
Eteğimi yırtarcasına çıkardığında canım yansa da hoşuma gitmişti.
"Yenisini alacağım" dedi.
Kilodumun üzerindeki sıcak nefesi gittikçe yakınlaşırken burnu dayandı ve oramı koklayıp ciğerlerine nüfus ettirdi.
"Burayı her gördüğümde temiz ve tahrik olunmuş görmek ne güzel" dedi.
Sırılsıklamdı ve evet,yaptığı her heraket tahrik olunasıydı.
Kilodumu yana kaydırdığında sıcak dilini vajinal bölgemde hissetmemle bacaklarımı sonuna kadar araladım.
Dizlerimi kırıp kendime çekerken kafasını daha da bastırdım.
Bu benim için son sınamaydı.
Güçlü bir şekilde inlediğimde kalçalarımdan daha da bastırdı.
İçim boşlukla ve zevkle kasılırken delirmek üzereydim sanırım.
Dili ustalıkla öyle işini yapıyordu ki gözlerim dönmüştü.
Kendimi son anda bırakıp rahatlayacaktım ki kafasını kaldırdı.
Dudaklarında bulaşmış sıvıyı gözlerimin önünde diliyle yalayınca utandım.
Gerçekten utandım.
Kilodumu çıkarıp tamamen çıplak kalınca "Yemekten önce tatlımı yemek güzel oldu gerçekten."
Gözlerimi kapatıp "Söyleme şöyle şeyler" yanaklarım cayır cayır yanıyordu ve domates gibi kızardığına emindim.
Kıyafetlerinin sesini duymamla üstümdeki sıcaklığını yeniden hissettim.
Ah şu teni...
Ellerimi aşağıya doğru kaslarının ve kasıklarının üzerinde gezdirdim.
Ellerim en çok kasıklarının üzerinde dolaşırken gözlerini sıkıca kapattı.
Yutkundu.
Dudaklarından bir inilti çıkarken yükseldiği gibi belimden tutup ters çevirdi ve popomu havalandırıp bir şaplak attı.
Beni girişine resmen yaslarken dirseklerimi koyup destek sağladım kendime.
Bacaklarımı biraz daha açtı ve sonunda kendini bana ittiğinde dudaklarımdan bir çığlık koptu.
Acı hissedeceğim diye zevkin çukurunda hissedince kendimi yumruklarımın arasına aldım çarşafı ve bana her kendini ittiğinde son gücümle sıktım.
"Polat!" dudaklarımdan istemsizce çıkan ismi onun erkeksi hırıltılarına karışmıştı.
Bir acı daha hissettim kalçamda.
Yeni bir darbesini indirmişken dudaklarımdan güçlü bir çığlık koptu.
Saçlarımı sağ omzuma attığında üstüme uzandı.
Nefesini ensemde hissederken parmakları boğazımı kavradı.
"Evet gerçekten durmak istemiyorum"
Gidip gelmeleri seri bir şekilde hızlandı.
İçime resmen gömülürken bu gün ona söylediklerim geldi aklıma.
'İçime gömül Polat'
Artık sesim çıkmıyordu.
İçimde patlamak isteyen bir lav vardı.
Karnıma sarılı kollarını çekip çarşafı sıkan,boğumları beyazlamış yumruklarımı kavradı.
"Saçlarının kokusunu,ciğerlerime bayram sayıyorum"
Tutku dolu sarhoş bir gülümseme yayıldı dudaklarıma.
Burnu saçlarımın arasına gömülüyken her yanım sızlıyordu.
Bacaklarım bu yüzden daha fazla dayanamadı ve bütün vucudum Polatla birlikte yatakla buluştu.
Güçlü bir şekilde inledi.
Kollarından parmaklarına kadar belirginleşen damarları kasıldı.
Kendimi bir anda başka bir aleme gidip gelmiş gibi hissederken bacaklarımın arasından akan sıcak sıvının akışını hissettim.
Polat bir kez daha gırtlaktan gelen bir inleme ile beni kendine çevirdi ve yorgunlukla bedeni üzerime düştü.
Takadim kalmamıştı.
Fakat öyle rahatlamış ve onun kollarında huzura ermiştim ki,mutluluk ve ona sahip olmanın duygusu dört bir yanımı kuşatmıştı.
Saçlarını okşayıp nefes alışverişlerimi düzene sokmaya çalışırken yüzü boynuma gömülmüştü."İyi misin?" Diye sordum tavana bakıp gülümseyerek.
Yüzünü yavaşça boynumdan çıkarıp gözlerimin içine baktı.
"Hiç bir şey beni sen kadar mutlu edemez.Hiç bu kadar iyi olmamıştım bebeğim"
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro