||38
Selam!
Hiç uzatmadan bir şey sormak istiyorum.
Ve vereceğiniz cevap çoğunlukla benim için önemli.
Sizce bölümleri kısa mı uzun olarak mı yazılıp yayınlansın?
Bana göre kısa cmfmdlsl
Çünkü sizi sıkmaz, yani sizin görüşünüz benim için daha önemli bebeklerim..
Yorumlarınızı bekliyorum..
İyi okumalar..
____
"Yeğenim gelmiş hoş gelmiiiş!"
Anahtarlarımı ve çantamı portmantoya bıraktığımda kollarımı açıp eğilmemle Atlas kucağıma atladı.
"Kuzucuum,nasıl özledim anlatamam"
Küçük kollarını,elindeki maket gemisiyle boynuma doladığında küçük bedenine sıkıca sarıldım.
Atlas benim en küçük kuzenimdi.
"Yasemin abla biz bu gün çok büyük bi eve taşındık! Biliyo musun? Sizin ev gibi babamla istediğim zaman yüzeceğim çok büyük bir havuzu var!" Bana iştahla anlattığı cümleleri o tatlı sesiyle büyük bir keyifle dinlerken onu dizime oturtarak "öyle mi?!" Dedim çocuksu bir eda ile ona eşlik edip şaşırarak."Buna çok sevindim paşam,Ama burayı da unutma olur mu? Havuz da az zamanlarımız çırpınışlarımız geçmedi seninle"
Başını aynı tatlılıkla onaylar biçimde salladığında yengeme "Hoşgeldiniz" dedim."Dayım nerede?"
Annem elindeki kahve fincanını önündeki sehpaya bırakırken "Babanla balığa çıktı Dayın.Anca akşama gelir onlar"
"Bende gitmek istiyorum bende! Anne,babam götürmedi"
Atlas araya girip mızmızlanırken ona mahçup bir şekilde baktım.
Dayım gemi mühendisiydi.
Bu yüzden Ailecek deniz alanında ilgililerdi.
Atlas'ın elindeki oyuncak gemi mesela.
Dayım onu hep denizci olarak yetiştirdi.
Sonuç olarak Atlas kışın ortasında bile denize girebilecek bir çocuktu.
İsmindende anlamak çok kolaydı zaten.
"Ee akşam yemeğine başka kim geliyor?" Diye yengem ortaya bir soru attığında Atlasla ilgilenmeye başladım.
Annem "Alara'nın ailesini çağırdım,Polat da akşama burada olacak,"
Polat kelimesini biraz keyifsiz söylerken Atlas'ın oyuncaklarını elime alıp önüme bakarak sertçe yutkundum.
Akşama burada olacaktı.
Annem Rezzan'dan ayrıldıklarından bu yana Polat'a pek sıcak bakmıyordu.
Bu gidişle ne olurdu bilmiyorum ama bu durumdan rahatsız olduğum apaçık belli.
"Asma şu suratını ya,sonuçta Rezzan'dan önce de Polat vardı o çok büyük ortaklarınızdan birisi.Yapma böyle,hem hiç sordun mu o da böyle olsun ister miydi?"
"İster miydi istemez miydi bilmiyorum artık,kafam karışık"
Her ne konuşurlarsa konuşsunlar Atlasla ilgilenmeye devam ettim.
Pek takmayıp herşeyi oluruna bırakarak hayatınızı sürdürdüğünüzde gerçekten iyi şeyler olabiliyordu.
Yani benim görüşüm o yönde.
Akşam vakti bahçede babam ve dayımın tuttukları balıkları pişirirlerken mis gibi yemek kokuları açlığımı körüklüyordu.
Çaktırmasam da bir gözüm Polat'ın gireceği kapıdayken sıkıntı içinde ofladım.
Ben annem ve yengemlerle masada otururken Atlas gelip bir anda kucağıma atladı.
Onu rahat edebileceği şekilde dizime oturttuğumda "Evden çıkmadan önce Yasemin ablam diye tutturdu.Çok özlemiş" dedi dayım, bize şefkatli bakışlarını yollarken.
"Bende özledim,hepinizi.İyi oldu buraya taşındığınız Atlasla daha sıkı görüşürüz artıkın değil mi?"
Atlas'ın ayak altını gıdıkladığımda ortama kıkırtıları döküldü.
Onu doya doya öpüp koklarken tanıdık bir ses duydum.
"Çağırmasaydınız küserdim.Rakı da varsa tamamdır bu iş"
Polat babam ve dayımın kahkahları kulağıma ulaşırken kalbim hızla ritimlerini değiştirdi.
Polatla dayım sırtlarına vurarak resmen hayvanca sarılırlarken onu süzdüm.
Bu gün başkaydı.
Hiç görmediğim bir şekilde.
Siyah bir pantolon yine siyah bir t-shirt,ve spor ayakkabılar.
Şu satten sonra ona her tarzın yakıştığına karar verdim.
Geniş sırtı bizlere döndüğünde yengem ayağa kalktı.
"Bende diyorum ki bu yakışıklı kim? Polat, bu sen misin gerçekten?! Nolmuşsun sen maşallah" yengem Resmen Polat'ın yüzüne tükürünce gözlerimi kaçırdım.
Çünkü benim.
Birbirlerine sarılırlarken bana gülümsedi.
Evet evet gülümsedi.
Sanırım eskisinden daha iyiyim.
Polat bu gün annemin gönlünü alacak gibi duruyordu.
Nasıl olacak, o kadın nasıl inadından vazgeçip yumuşayacak bilmiyorum ama güvendiğim tek kişi Polattı.
Kucağımdaki Atlas'ı gördüğünde çoktan yüzünde şefkatli bir gülümseme olmuş fakat kısa sürmüştü.
"Çocuk merakın ne zamandan beridir vardı?"
Ah bana sarıyordu köpek!
"Uğraşma benle Polat"
"Atlas sen beni hiç özlemedin mi?" Beni resmen es geçip kollarını açtığında Atlas kucağımdan ayrılır ayrılmaz Polat'ın kollarına koştu.
Onu kucağına aldığı anda derin bir iç geçirdim.
Ne güzel yakışıyordu şu küçücük çocuk bile kucağına.
Bana göz kırpıp bilerek yanıma oturunca kokusu burnuma ayrı bir şölen verdi.
Evet,yanıma oturmuştu.
Yemekler yenmeye başlandığında boğazımdan pek bir şey geçmiyordu açıkçası.
Salatadan çatalımla bol bol alıp ağzıma atarken bacaklarımın üzerinde bir sıcaklık hissettim.
Gözlerim anında büyüdüğünde bacaklarımda dolanan parmaklar anında elimi tuttu.
İçimde yangınların başladığı sırada yavaşça gözlerine baktım.
Hiç birşey olmamış gibi ona buna uzanıyor yemeğini yiyordu.
Arada sırada Atlas'a bakıp onu güldürecek komik hareketler yapıyordu.
Masanın altından elimi sıkıca tutarken yavaşça eteğimi yukarıya doğru sıyırdı.
Sertçe boğazımı tazeledim.
Ayağımı uyarıcı bir tonla bacağına geçirdim.
Bir süre öylece kalırken kalbim yerinden çıkacak gibiydi.
Ve sonrasında annem başımdan aşağıya kaynar suları dökecek sözleri söyledi.
"Siz ikiniz ne yapıyorsunuz?"
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro