||37
Ne kadar iyi uyudum bilmiyorum.
Kasıklarımdaki acıyla uyanmıştım fakat yatak son derece de rahattı ve gerçekten onun kolları arasında iyi uyumuştum.
Gözlerimi araladığımda Polat yanımda yoktu.
Üzerimdeki örtüyü göğüslerime kadar çektim ve yavaşça oturur hale geldim.
Boş bakışlarımla etrafı süzdüğümde odada onun kokusu hakimdi.
İçeriden gelen bir anahtar sesi ile ciddileşirken üzerimdeki örtüyü daha fazla çekiştirdim."Polat!" Diye ismini bağırırken Bir poşet sesiyle içeriye girdi.
"Günaydın güzelim,erkencisin"
Rahatlayarak arkama yaslandım.Yanıma gelip baş ucuma oturduğunda dudaklarıma ve alnıma bir öpücük bıraktı.Gülümseyip "o poşette ne var?" Diye sordum.
"Ha bu mu? Sabah kalkıp eczaneye gittim.Doğum kontrol hapı aldım,işimizi koruma altına alalım değil mi?"
Başımı yavaşça salladım.
Ne bekliyordum ki?
Daha ilk geceden beni hamile bırakacağını falan mı?
"Gerçekten ister miydin?" Dediğimde çocuktan bahsettiğimi anlayıp gülümsedi."Bunun için daha çok erken.Senin yaşında,şuan ki durumumuz da" göz kırpıp kutuyu açtı ve baş ucumda duran bir bardak suyun yanına bıraktı."O yüzden Yasemin Hanım için,elinizi yüzünü yıkayın ve bir zahmet de giyinip yanıma geliniz.Aksi taktirde sizsiz kahvaltı yapmak istemiyorum"
Alnıma yeniden bir öpücük bıraktığında yanımdan kalkıp odadan çıkışını izledim.
Bu adam beni kalpten götürecekti..
Yavaşça ayağa kalktım.
İç çamaşırlarımı falan aradım yerde ama bulamadım.Sütyenim salondaydı.
Hapı içip ardından suyumu da ardından içtiğimde yavaşça ayağa kalkıp yatağın diğer tarafına geçtim.
Kilodumu ve pantolonumu giydiğimde üstümü de dün gece salonda çıkardığımı hatırladım.
Of ya.
Bembeyaz ve ferah banyoya girip elimi yüzümü ve tuvalet ihtiyacımı giderdiğimde aynada saçlarımı düzelttim.
Yüzümde değişik bir ifade vardı.
Mutlu,heyecanlı,aptal..
Galiba hepsi karışık.
Dün geceyi unutamıyordum.
İzi,hiç gitmeyecek derece de tenime kazınmıştı dün akşam.
Kısacası,rüya gibiydi.
Göğüslerimi kapatıp salona doğru koşturdum.
Beni mutfaktan öyle gördüğünde arkamdan "Kıııız!" Diye bağırdığında hızla yerde gördüğüm sütyenimi göğüslerime geçirdim.
Nasıl bağırmıştı öyle?
Hızlıca askılı t-shirtümü de üzerime geçirdiğimde boğazımı tazeleyip mutfağa girdim.
Koca masa da oturmuş önümde harika bir sofra bana bakıyordu.
Elinde bir gazete kağıdı dururken ben gelir gelmez katlayıp masaya koydu.
"Karşıma oturma,yanıma gel" dedi ben karşısındaki sandalyeyi tam çekecekken.
Canıma minnet!
Yanına gidip dizine oturdum.
Yanıma gel demişti doğru mu duymuştum?
Gözlerimin içine anlamlı bir şekilde bakarken elini karnıma dolayıp masaya doğru eğildi.
Gözlerim bir anlığına bakımlı saçlarına gittiğinde elimi ensesine koydum.
Elime bir adet poğaça ve çay bardağı tutuşturduğunda "Bir şeyler ye" dedi.
İştah mı bıraktın be adam.
Masada da zaten bir kuş sütü eksikti.
Poğaçadan bir ısırık alıp çayla götürdüğümde ağzıma çatalla domates ve peynir sokuşturdu.
Ağzım iyice dolduğunda dudaklarıma bakıp "Gecen nasıl geçti?"diye sordu.
Enişteniz çok fena.
Aman hemen Alara'nın diline kaydım.
Yediklerimin bir kısmını yutarak konuşma derecesine geldiğimde "Şey,çok güzel geçti.Senin?"
Sarhoş bir şekilde "Harikaydı" dedi dudaklarıma bakmaya devam ederek.
Bakma şöyle goril herif.
"Güzel.."
"Güzel.."
Dizinin üzerinde Yemeye devam ettiğimde atıştırmaya başladı o da.
Ve ben o sabah onun dizinin dibinde en güzel ve en keyifli kahvaltımı yapmıştım.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro