1.7
Sınır 50 oy ve 50 yorum. Eğer sınır geçilmezse gerçekten bölüm atmayacağım. Emek vererek bölüm yazıyorum ama sadece okuyup geçiyorsunuz.
~~~
Gözlerim gözlerinden ayrılmaz bir şekilde dudakları üzerine sürttüğü baş parmağını izledim. Bakışındakı çekicilik ve küçük pırıltılar nefesimi kesecek kadar güzeldi.
Yavaşça yerimde kıpırdanarak gözlerimi zorlukla da olsa üzerinden çektim. Yanımda oturan abimin bir şeyler anlamasını hiç istemezdim.
"Aslına bakarsan Emily ile birlikte herşey güzel gitmeye başlıyor."
Liam derin bir nefes alarak konuştuğunda gözlerimi onun üzerine çevirdim. Zayn'in evine gelmiştik ben, Liam ve Louis. Zayn bizi davet etmişti, davet etme amacı ben olduğum oldukça açıktı ama.
"Eğer her şeyin güzel gittiğini düşünüyorsan neden bekleyesin ki? Bence ona çıkma teklif etmenin tam zamanı, dostum."
Zayn, elini Liam'ın omzuna koyarak konuştuğunda ikiside şaşkın bir şekilde yüzüne baktı. Kaşlarım hafifçe çatılırken sehpadan aldığım vişne suyunu dudaklarıma götürdüm.
"Bir dakika! Bunu sen mi söylüyorsun? Düzenli bir ilişkiden nefret eden, Zayn Malik?"
Louis, kaşlarını kaldırıp konuşurken Liam gülerek arkasına yaslandı. "Bence izlediği her hangi bir filmin etkisinde, yoksa ağzından çıkan bu cümlelerin başka bir açıklaması olamaz."
Onlar aralarında gülüşürken Zayn dudaklarındakı gülümseme ile birlikte gözlerini yüzüme çevirdi. Elimde olmadan gülümsemeye başladığımda bakışlarımı kaçırarak vişne suyundan birkaç yudum aldım.
Ellerini kotuna hafifçe vurarak ayağa kalktı. "Ben bahçedeyim, telefonla konuşacağım."
Zayn arka bahçeye doğru adımlarken bana göz kırptığında yerimde kıpırdanarak kafamı salladım. Arkama yaslanarak derin bir nefes alıp bacaklarımı sallayarak biraz vakit geçmesini bekledim.
"Yüzüğün çok güzelmiş, Lottie ve oldukça parlak. Kim aldı?"
Abimin ani sorusu ile afallarken dudaklarımı aralayıp elimi kaldırarak yüzüğe baktım. Yutkunarak hafifçe gülümsedim ve Zayn'in aldığı yüzük için bir yalan bulmaya çalıştım.
"Uhm... Babamız doğum günüm için bana hediye yerine para yolladı ve ben hepsi ile kendime bu yüzüğü aldım."
Alt dudağımı ısırarak yüzüne bakıp dudakllarımı bir birine bastırdım. "Sanırım bu ailede sevilen çocuğun kim olduğu açıkça belli!" Yalancı bir hüzünle alay ederek konuştuğunda gülerek kollarımı boynuna sardım ve yanağına öpücük kondurdum.
"Louis, lütfen sana aldıkları spor arabayı unutmayalım."
Bir anlık dudakları aralanırken ardından kafasını salladı. "Evet, unutmuşum. O bebeği hatırlattığın için teşekkür ederim, sarışın."
Gülümseyerek göz devirip ayağa kalktım. "Ben tuvalete gideceğim." Kafasını salladığında yanından geçerek merdivenlere doğru adımladım. Görüş açısından çıktığım zaman yolumu değiştirip bahçe kapısından dışarı çıktım.
Arka bahçeye adımlarken dudaklarımdakı gülümseme ile bakışlarımı etrafta gezdirdim. Onu havuzun yanında bahçeyi izlerken görmemle heyecanlı adımlarla birlikte yanına doğru yürüdüm.
Arkasından adımlayarak kollarımı hızlıca beline sardım. "Ben geldim." Hafif yüksek sesimle kıkırdayarak konuştum.
"Görüyorum." Dudakları üzerindeki gülümseme ile birlikte bana doğru döndüğünde kafamı kaldırıp gözlerine bakarak kollarımı bedeninde sarılı bir halde tuttum.
"Daha çok görüşmeliyiz, yalnızken."
Kafasını eğerek saçlarımı boynumdan geri çekerek yaklaştığında gözlerimi kapayarak kesikçe bir nefes aldım. Sıcak dudakları adete teniie yakarken yutkunarak belini hafifçe okşadım.
"Biliyorsun elimden geldiğince yeni başladığımız gizli ilişkimizi yürütmeye çalışıyorum."
Mırıldanarak konuşurken dudaklarını yanağıma kaydırıp nazik bir öpücük kondurdu. Yeniden gözlerini mavi gözlerime çevirdiğinde elleri yavaşça belimi sarmıştı.
"Biliyorum, sevgilim."
Kadifemsi sesi ile konuştuğunda alt dudağımı ısırarak yüzüne baktım. Herbir dokunuşu ve sözcüğü beni heyecanlandırıyordu.
"On yedi yaşına bastığın daha iyi oldu, aramızdakı yaş farkı bir rakam daha düştü."
Göz kırptığında "Sadece yedi yaş oldu." dedim omuz silkerek.
Elleri belimi sıkıca tutarak bedenimi yukarı çektiğinde bacaklarım beline sarılmıştı. "Ne yapıyorsun?" Kaşlarımı havaya kaldırıp kıkırdayarak sordum.
Kollarını belime sarıp ben kucağındayken yürümeye başladı. "Louis bizi görsün istemezsin değil mi? Daha az gözükeceğimiz bir yere gidiyorum."
Kafamı olumlu anlamda sallayarak kollarımı boynuna sardım. Evin arkasındakı kış bahçesine girdiğinde kapıyı kapayarak ben kucağındayken koltuğa oturdu. Boynundakı kollarımı geri çekerken büyük elleri yavaşça bel oynutumu okşamaya başladı.
"Çok güzelsin."
Hafif buğulu ve boğuk çıkan sesi ile konuştuğunda dudaklarımı ıslatarak bakışlarımı kaçırdım. O böyle konuştuğunda hala biraz utandığımı hissediyordum.
Elindeki yüzüğü gördüğümde dudaklarım üzerinde büyük bir gülümseme oluşurken elini tutarak "Çıkarmamışsın." dedim.
Gözlerimi yüzüne çıkardığımda kafasını olumlu anlamda salladı. "Evet ve hiçbir zaman çıkarmayacağımı düşünüyorum."
Kafasını geriye yaslayarak elini bluz üzerinden karnımda dolaştırmaya başladı. Kısık gözleri bedenimde ve yüzümde gezinirken dudaklarımı ıslatarak konuşmaya başladım.
"Abim yüzüğü sordu ve babamın doğum günüm için gönderdiği para ile aldığımı söyledim. Bilirsin, senin aldığını söyleseydim garip kaçardı oldukça."
"İyi yapmışsın." Kafasını sallayarak bluzumu hafifçe yukarı kaldırdığında gülerek "Zayn." dedim elini geri itip. Dudakları üzerinde küçük bir sırıtış berilirken "Ne?" dedi elini yanağıma yerleştirip beni kendine çekerek.
Yüzümü yüzüne yaklaştırdığında dudaklarım üzerine öpücük bıraktı. "Hiçbir şey." Mırıldandığımda sırıtışı büyürken alt dudağımı dudakları arasına almıştı. Gözlerim kendiliğinden kapanırken dudaklarımı aralayıp ona karşılık vermeye başladım.
Her zamanki gibi dudakları ustaca dudaklarım üzerinde haraket ediyor ve beni karnımdakı kasılmalar ile birlikte bırakıyordu.
Üst dudağımı hafifçe emerek geri bıraktığında dudaklarım arasından kaydırdığı dili ile kucağında haraketlendim. Elini kalçama yerleştirerek beni durdurduğunda haraketsizce yerimde durdum ve sıcak dilinin damağımı okşayışını hissettim.
Kendimden habarsiz dudaklarım arasından küçük bir inleme dökülürken yavaşça ıslak dudaklarını geri çekti. Kesik bir nefes alırken gözlerimi aralayıp ona baktığımda beni seyrettiğini gördüm.
Nefesimi dışarı vererek elimi uzatıp alnına düşün birkaç saç tutamını geriye çektim. Yeniden dövmeli eli bluzumun eteklerinden tutup yukarı doğru çektiğinde kendimi hafifçe geri çekerek ona engel oldum.
Küçük kahkahası kulaklarıma dolduğunda kaşlarımı hafifçe kaldırarak yüzüne baktım. Komik birşey mi olmuştu?
"Küçük Barbie..." Mırıldanarak elini yanağıma yerleştirdi ve nazik bir şekilde okşamaya başladı. "Sen benden utanıyor musun? Tanrım, biz seks yaptık Lottie, tüm vücudunu oldukça çıplak hali ile gördüm."
Söylediği şeyler ile birlikte karnım şiddetli bir şekilde kasılırken bakışlarımı boynundakı dövmelere indirdim. Onun üzerinden oldukça zaman geçmişti ve şimdi elimde olmadan çekiniyordum. O büyüktü ve oldukça etkileyiciydi ama ben utangaçlığıma karşı koyamıyordum.
"Hayır, Zayn! Senden utanmıyorum. Sadece abim yandakı evde ve bu beni tedirgin ediyor."
İnanmamış bir şekilde yüzüme bakarken sadece kafasını sallamakla yetindi. Dudaklarımı ıslatıp kucağında hafifçe kıpırdanarak gözlerimi yüzüne çevirdim. Arkasına yaslanarak ela gözlerini hafifçe kısıp yüzümde gezdirdi.
"Yani eğer şu an bu evde yalnız olsaydık, güzel göğüslerini görmeme izin verirdin?"
Konuşma şekli ve söyledikleri ile beni nasıl zorladığını bilemezdi. Sanki böyle konuştuğunda çekindiğimi biliyor gibiydi ve bunu kullanıyordu.
"Evet." Kafamı olumlu anlamda salladım.
"Peki, ya küçük kızlığını görmek istesem?"
Gözleri yüzüme sabit bir şekilde hafifçe gülümserken elini şortumun üzerinden kızlığıma bastırdığında irkilerek kendimi hemen geri çektim. Bunu aniden yapmıştı, beklemediğim bir an da. "Tamam, bebeğim." Gülerek kollarını bedenime sarıp beni kendine çekerek sarıldı.
Kesik nefesimi dışarı vererek alt dudağımı ısırıp başımı omzuna yasladım. Beni oldukça utandırmış ve tedirgin etmişti.
"Seni seviyorum."
Saçlarım arasına küçük öpücükler bırakarak konuştuğunda gözlerimi kapayarak dudaklarım gerilirken yüzümü boynuna sürttüm.
~~~
Ya çok tatlı değiller mi? Bu tatlı çiftimiz için bu bölüm güzel yorumlar istiyorum. Geçen bölüm hiç sayılacak derecede yorum geldi ve bu bölüm de öyle olursa üzgünüm ama uzunca bir sürü bölüm atmayı düşünmüyorum. Yeniden hatırlatayım sınır 50 oy ve 50 yorum.
Sizleri seviyorum
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro