Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

1.5


"Ne zaman beni rahat bıracaksın?"

Sokakta bir adım daha atarken ona doğru döndüğümde kafamı kaldırarak yüzüne baktım. Dudakları üzerinde tatlı bir gülümseme oluşurken burnumun ucuna dokunarak "Hiçbir zaman." dedi.

Göz devirip nefesimi dışarı doğru vererek önüme dönüp yürümeye devam ettim. Evden çıktığım andan beri arkama takılmıştı ve beni bir türlü rahat bırakmıyordu.

"Belki özel birisi ile görüşeceğim?"

Gözlerimi kısararak mırıldandığımda kulağıma doğru yaklaşıp yavaşça fısıldadı. "Zaten özel birisi ile berabersin şu an."

Göz devirerek adımlarımı hızlandırdım ve her zaman oturduğum küçük parka doğru adımladım. Birkaç dakika yürürken arkama yavaşça dönüp baktığımda onu görmememle birlikte kaşlarım yukarı doğru kalktı.

Sanırım sıkılıp gitmiş olmalıydı, her zaman yaptığı gibi haber vermeden.

Göz devirerek küçük parktan içeri girdim. Mor boya ile boyanmış banka oturarak telefonumu çıkardım.

Yarın doğum günüm olduğu için beni evden göndermişlerdi. Plan yaptıkları için eve girmeme gibi bir yasağım vardı. Zayn de gizlice uzaklaşıp benim ardımca gelmişti ama şu an yok gibiydi.

Tommy ile olan mesaj bölümüne girdiğimde bir şeyler yazmak için elimi ekrana götürdüm ama kararsız bir şekilde bekledim. Ne yazacağımı da bilmiyordum, tribünde olan konuşmamızın ardından iki gün geçmişti ve hiç konuşmamıştık.

Onun kalbini kırmak asla istemezdim ama onunla olmam mümkün değildi aklımı kurcalayan başka birisi varken.

"Bak sene ne aldım!"

Zayn'in sesini duymamla birlikte göz devirdim. Gittiğini sanıyordum ama demek ki erken karar vermiştim.

Kafamı kaldırıp yukarı baktığımda elinde gördüğüm pofuduk tavşan ile yüzümde bir gülümseme oluştu "Pofuduk tavşan mı aldın bana?"

Kafasını sallayıp yüzündeki beni tatlılığı ile hayran bırakacak gülümsemesi ile tavşanı gösterdiğinde dudaklarım büzülmüştü.

"Tanrım, Zayn. Çok tatlı!"

Uzanarak elinden tavşanı aldığımda göğüsüme bastırarak "Teşekkür ederim." dedim büyükçe gülümseyerek.

Yanıma oturduğunda sıcak dudaklarını çıplak omzuma bastırması ile beraber kafamı ona doğru döndürdüm. Dudaklarının dokunuşunu yeniden vücudumda hissetmek farklı gelmişti.

"Ama sen ondan daha tatlısın."

Bana biraz daha yaklaştığında dudaklarını boynuma yaklaştıracağı sırada geriye doğru kaydım ve aramızda mesafe açtım.

Nefesini dışarı verip kafasını salladığında "Bu benim doğum günü hediyem mi?" diye sordum.

Sanırım o günden sonra onunla ilk kez normal bir şekil de konuşuyordum. Gerçi üzerinden yeterince uzun zaman geçmişti, şimdi yeniden konuşmaya devam ediyor gibiydik. Onu affetmiş değildim çünki bu çok zordu benim için.

"Hayır, Küçük Barbie. Bu sadece hediyelerden bir tanesi."

Kaşlarım yukarı doğru kalkarken kafamı olumlu anlamda salladım ve yeniden telefonumu alarak onunla ilgilenmeye devam ettim.

Parmaklarımı tuşlar üzerinde gezdirerek Tommy'ye mesaj yazmaya başladım. Yarın doğum günüme geleceğini biliyordum, ama şimdi onunla görüşmek ve kalbinin kırılmasına engel olmak istiyordum.

Aniden parmaklarım arasından çekilen telefonla kaşlarımı çatarak Zayn'e baktım. Yazdığım mesajı okumaya başladığında uzanıp telefonu almaya çalıştım ama bana engel oldu.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?!"

Sesim elimde olmadan yüksek çıkmıştı. Yeniden telefona doğru uzandığımda tek eliyle iki bileğimi tuttuğunda kaşlarımı çatarak bileklerimi kurtarmaya çalıştım. "O çocukla görüşmeyeceksin Lottie, benimle bir randevudasın şu an!"

"Ne?!"

Yüzümü buruşturarak mırıldandığında bileklerimi bırarakarak kapadığı telefonu elime verdi. Ne randevusundan bahsediyordu?

"Biz şu an bir randevudayız..." Ardından dudak büzerek etrafa baktı. "Evet, park bana göre pek uygun değil ama sana ayak uydurmaya çalışıyorum."

Dudaklarımı aralayarak inanamayarak yüzüne baktım. Gerçekten çok değişikti ve beni kontrol etmesi sinir bozucuydu.

"Peki, neden bundan benim haberim yok?"

Gülerek elini bankın başlığına yasladı ve gülümseyerek gözlerini yüzümde gezdirerek bana yaklaştı. "Haberin var işte, Lottie."

Göz devirerek kafamı olumsuzca salladım. "Biz randevuya çıkmadık, sadece sen arkama takıldın aniden."

Elini çıplak bacaklarım üzerinde hissettiğimde kafamı eğip tenim üzerindeki dövmeli eline baktım. Bacaklarımı kaldırıp kucağına bıraktığında kafamı kaldırarak hafif kaşlarım çatık bir şekilde yüzüne baktım.

Elini yanağıma yerleştirdiğinde yüzüme doğru yaklaşmaya başladığında "Hayır, Zayn." diye mırıldanarak kafamı geriye doğru çektim.

"İzin ver, söz veriyorum bu sadece bir aşk öpücüğü."

Karnımdakı kelebekleri yeniden canlandıracak bir şekilde konuştuğunda yeniden yüzüme yaklaşmaya başladı. Beynim tamamemen geri çekilmemi haykırırken ben sadece gözlerimi kapamıştım.

Birkaç saniye ardından dudaklarım üzerinde hissettiğim yumuşak dudaklarının baskısı ile birlikte karnım kasılırken kesikçe nefesler aldım.

Yeniden dudaklarını hissetmenin verdiği tatlı hiss ile birlikte ona uyarak dudaklarımı yavaşça haraket ettirdim.

Nazikçe dudaklarım üzerinde haraket eden dudakları ile etrafımı saran güzel kokusu ile beraber alt dudağını öptüm.

İlk defa bu kadar nazik ve duygulu bir şekilde öpüşüyorduk. Bacaklarımı yavaşça okşayan sıcak elleri ile daha çok mayışıyordum. Bu anın büyüsü tüm etrafımı sarmaya yetmişti.

Dudakları arasındakı alt dudağımla kafamı yana doğru yatırarak üst dudağına öptüm. Burnuma sürtünen burnu ile beraber elimi yavaşça kaldırıp yanağına yerleştirdim. Avuç içlerime batan sakalları ile birlikte onu öpmeye devam ettim.

Acaba o da söylediği gibi benimle birlikte sevgiyi hiss edebiliyor muydu?

Dolgun dudaklarım üzerinde haraket eden dudakları ile nefessiz kaldığımı anlamamla birlikte yavaşça geri çekildiğimde bana izin vererek geri çekilmişti. 

Karnımda hala varlığını koruyan kelebeklerle gözlerimi açtığımda gülümseyen yüzü ile karşılaştığımda ardından kendimi bir an da aptal gibi hissetmiştim.

Hızlıca tavşanı alıp ayağa kalktım "Lottie." dedi bileğimi tutarak beni durdurup.

Bileğimi hızlıca geri çekip "Arkamdan gelme!" dedim ve koşar adımlarla parktan çıktım. Sokakta büyük adımlarla ilerlerken arkamı birkaç kez kontrol edip gelmediğinden emin olduğumda derin bir nefes aldım.

Onu hala öptüğüme inanamıyordum, bu yaptığımın sadece kendimi çiğnemek olduğunu çok iyi biliyordum.

Duvara sırtımı yaslayıp derin bir nefes aldım gözlerimi kapayarak.

Ama bu kadar güzel hissettirmiş olması beni yeniden dudaklarına bağımlı hale getiyordu. Öpüşünde hissettiğim tatlı aşk beni parka dönüp yeniden dudaklarına yapışmam için teşvik ediyordu.

Kafamı hızlıca olumsuz anlamda sallayıp kendime gelmeye çalıştım ve duvardan sırtımı ayırıp eve doğru adımlamaya devam ettim.

Dudaklarım üzerinden aldığım tatlı aşk öpücüğünün tadı ile tüm yol boyu yüzümden salak gülümsememi silemedim.

~~~

Tatlı şarkı ile beraber tatlı bir bölüm yazdım. Sizden de oldukça fazla tatlı yorumlar rica ediyorum.

Sizleri seviyorum

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro