0.6
"Zayn nerede?" Louis yorgun gözleri ile bakışlarını bana çevirip sordu.
Gözlerimi kahvaltı tabağından yukarı kaldırıp "Bilmiyorum." Diye mırıldandım. Hiç bir şey bildiğim yoktu!
"Erkenden çıkmış olmalı?" Louis peçete ile ağzını silip konuştuğunda sadece omuz silkmekle yetindim. Zaten sabah uyandığımda yanımda değildi.
"Ben biraz uyuyacağım, gece pek uyuyamadım." Saçlarım üzerine küçük bir öpücük kondurup mutfaktan çıktığında masadan kalktım. Geceyi kadınlara harcadığı için tüm gün uyuyacaktı.
Bu hallerine fazlası ile alışıktım.
Kirli tabakları bulaşık makinesine yerleştirdikten sonra kalçamı tezgaha yaslayıp gözlerimi kapadım. İçimde adlandıramadığım bir hiss vardı ve ben bundan korkuyordum.
Fazla tehlikeli hissdiyordum, sanki büyük bir yanlış ile karşı karşıyaydım.
Gözlerimi açtığımda yatağın diğer tarafı boş olarak beni karşılamıştı. Zaten dolu olmasıda işime gelmezdi. Dün gece ateşli öpücüğünü bana verdikten sonra erkenden gitmişti.
Alayla gülüp göz devirdim. Hiçbir şey beklememeliydim, beklemem aptallık olurdu!
Mutfaktan çıkarak yavaşça merdivenleri çıkmaya başladım. Sanırım bende Louis gibi kendimi uyukuya vermeliydim.
Bu aralar kendime güvendiğim zamanlar kesinlikle değildi.
$$$
Bildirim sesi odada yankılandığında yüzümü yastığa daha çok bastırıp uyumak istedim ama yeni bir bildirim sesi daha yükselmişti. Gözlerimi zorlukla açıp dışarı baktığımda havanın karalmış olduğunu gördüm.
Kuruyan boğazım için komidinin üzerindeki bardağı alıp suyu kafama diktim. Kuruluğu giderdiğimde telefonumu aldım ve ekran ışığını biraz azaltıp tanımadığım numaradan gelen mesaja baktım.
Unknown number: Küçük Barbie, seni özledim
Okuduğum mesajla kaşlarım yukarı doğru kalktı, bu da ne demek oluyordu?
Tabii ki hitap şeklinden bu kişinin Zayn olduğunu anlamıştım ama mesajın içeriği fazla kafa karıştırıcıydı. Neden bana bu mesajı atmak gereksiminde bulunmuştu ki?
Zayn: Buluşalım, seni görmek istiyorum
Küçük Barbie: Hayır
Net olarak verdiğim cevap beni bile şaşırtmıştı ama onunla buluşamazdım. Zaten dün gece abime ihanet etmiştim ve bir kere daha ihanet etmek çok kötüydü.
Zayn: Seninde beni görmek istediğini biliyorum
Kesinlikle istiyordum, yalan yok.
Zayn: Sana konum atacağım ve oraya gel
Zayn: Yalnız ve sakin kalmaya ihtiyacımız var
Zayn: Gelceğini biliyorum ve bekliyorum
Mesajları okuyup yüzümü buruşturdum ve ekrana bakmaya devam ettim. Karmaşık hissediyordum ve gece vakti attığı bu mesajlar benim ruh halimi etkiliyordu.
Amacı neydi?
Kafamda binlerce soru dönerken yinede ona gitmek istiyordum. Belkide onu kesin bir dille uyarmalıydım ve bu ilgiyi kesmeliydi.
Ellerimi yorgana bastırıp yataktan kalktım ve hazırlanmak için dolabıma doğru adımladım.
Umarım yanlış bir şey yapmıyordum.
$$$
Etrafta bir kez daha gözlerimi gezdirdim ve kapının numarasına baktım. Beni Motel tarzında bir yere çağırmıştı ve ben şimdi buradaydım.
Kapıyı yavaşça çalıp duvara yaslandım ve kapıya bakarak açmasını bekledim. Burası için biraz pastel ve beyaz olabilirdim.
Kapı yavaşça açıldığında biraz doğruldum. Görüş açıma sonunda Zayn girdiğinde beni süzüp gevşek bir şekilde gülümsedi.
Huzursuz hissetmem için sebep neydi?
"Gel, güzelim." Elimi tutup beni içeri çektiğinde ona itiraz edememiştim. Kapıyı kapayıp beni süzerek yatağa oturdu ve "Nasılsın?" diye sordu.
Üzerinde sade bir tişört ve kot pantalon vardı. Bunlar bile onu mükemmel göstermek için yeterliydi.
"İyiyim ve neden buradayım?" Bakışlarımı ondan ayırıp etrafta gezdirdim. Yatak, televizyon, mini bar, banyo ve bir kaç dolaptan ibaret bir odaydı.
"Üzerindekiler..." Boğuk çıkan sesini duyduğumda bakışlarımı ela gözlerine çevirdim. "Fazla aykırı gece için ve rahatsız!"
Sorumu es geçerek konuştuğunda kaşlarımı çattım. Gecelik ile mi gelmeliydim buraya, bu nasıl bir saçmalıktı?
"Buraya konuşmak için geldim. Dün yaşananların çok yan-..." Kucağıma attığı tişört sözümü yarıda kesti.
"Bunu giyin! Şu ciddiyet dolu kıyafetini sevmedim, Küçük Barbie."
Kaşlarımı daha çok çatıp önce ona sonra tişörte baktım. Benimle dalga mı geçiyordu?
"Hadi Lottie. Ardından konuşacağız, banyoda üzerini değiştirebilirsin." Beni teşvik edercesine sırtımdan yavaşça odanın içerisinde ki kapıya doğru ittirdiğinde derin bir nefes alıp içeri girdim. Banyonun kapısını kilitledim ve beyaz tişörtü yukarı kaldırıp baktım.
Muhtemelen onun tişörtüydü. Burnuma yaklaştırıp kokladığımda ciğerlerime kadar gelen sigara ve pahalı parfüm kokusu ile onun olduğunu bir kez daha anladım.
Neden onun söylediğini yaptığımı bilmiyordum. Sadece konuşacak ve gidecektim. Bunun için hızlıca üzerimdekileri çıkardım ve tişörtü giydim.
Sütyen giymediğim için kendime lanet ettim ve aynaya bakarak tişörtün eteğini biraz aşağı doğru çekiştirdim.
Saçlarımı sırtıma doğru ittirip kapının kilidini açarak odaya geri döndüm. Zayn kapının sesi ile kafasını yukarı doğru kaldırıp bana bakmıştı.
Yatağın ucunda oturmuştu ve bana bakarak güzel bir şekilde gülümsüyordu. Çok güzel gülümsüyordu ve bu kalbimin atış şeklini değiştiriyordu.
Öne doğru uzanıp bileğimden tutarak beni yavaşça kendine doğru çekti. Dudaklarımı aralayıp ona bakarak "Ne yapıyorsun?" Diye sordum. Tam olarak önünde durduğumda kafasını yukarı doğru kaldırıp bana baktı.
Loş ışıklı odada bile onun ela gözleri bir yıldızdan farksız olarak parlıyordu. Dolgun dudakları çoğu zaman olduğu gibi aralıktı.
Bu onu nefes kesici kılıyordu!
"Sana bu gece cennetin kapılarını açacağım, küçüğüm."
Söyledikleri beynime algılayamadığım bir biçimde yaklaşmıştı. Neden bahsediyordu?
"Gel buraya." Kollarını belime sarıp yatakta beni üzerine doğru çektiğinde ellerimi omuzlarına yerleştirdim ona itiraz etmek için.
Yüzüme bakıp gülümsedi ve ellerini bu sefer kalçalarıma yerleştirip beni üzerine çekti. Yatak başlığına sırtını yasladı ve beni kucağına oturttu.
Ne istediğini anlamıştım ve ona itiraz etmeliydim. Şimdiden altımdaki sertlik kalçalarıma baskı uyguluyordu.
"Zayn, ben böyle bir şey yapamam." Sonunda dudaklarımı aralayıp konuştuğumda bakışlarını yüzüme çevirdi. Kafasını kaldırıp bana bakıyordu ve çok nefes kesici gözüküyordu.
"Neden?" Dudaklarını tişörtün üzerinden göğüsümün alt kısmına bastırdı. Sesi fazla kısık çıkmıştı ve bu tahrik ediciydi. Yutkunup saçımı kulağımın arkasına iliştirdim.
"Biliyorsun! Abim yüzünden ve ben daha on altı yaşındayım. Bunun için hazır değilim ve yapamam işte!" Bakışlarımı kaçırıp yüzümü buruşturarak konuştum.
Söylediklerim hiç bir etki etmemiş gibi gülümsemesini genişletip elimi tuttu ve dolgun dudaklarını konuşmak için araladı.
"Sadece kendini bana bırak, Lottie!" Hafifçe yükselip yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Sıcak nefesini dudaklarıma veriyordu, gözlerim kapanmak için direniyordu.
"Bu çok fazla hoşuna gidecek!"
Ardından dudaklarının baskısını hissettim. Yumuşak öpücüğü beynimin işlevini yitirmesini sağlamıştı.
Dudakları çok iyiydi, ismimi bile unutmama yetecek kadar!
Üst dudağını öperek öpücüğüne karşılık verdim ve kollarımı boynuna sardım. Dudakları gerilirken gülümsediğini anlamıştım. Dudakları üzerine öpücük kondurarak gözlerimi kapadım.
Dudaklarımız ahenk içerisinde dans ediyordu ve beni büyük bir hataya peşinden sürüklüyordu.
Belkide en büyük pişmanlığıma?
Dudakları çeneme doğru kaydığında titrekçe bir nefes alarak gözlerimi açtım. Elleri bel oynutumu okşarken ıslak dudakları boynumda geziniyordu.
Boynuma izlerini bırakmak istermiş gibi sert öpücükler kondurmaya başlamıştı. Isırıklar tenimde yeniden güz yüzüne çıkıyordu. Dudaklarım arasından küçük bir inleme kaçmasına engel olamadım, iyi hissettiriyordu.
Dövmeli elleri yavaşça çıplak bacaklarımı okşamaya başladığında dudaklarını boynumdan geri çekti. Saçlarını okşayarak dudağımı ısırıp ona baktım.
Kısık bakan gözleri ile nefeslerimi sıkılaştırıyordu. Adlandıramayacağım bir güzellikle kaplıydı, bir şeytan kadar günaha sürükleyiciydi.
Hafifçe doğrulup üzerindeki tişörtü çıkardı ve yere attı. Mürekkepli vücuduna bakıp dudağımı ısırdım. Şimdi dün gecekine nazaren hepsini daha net görebiliyordum.
Elimi yukarı doğru kaldırıp dövmeli göğsüne sürttüğümde yeniden dudaklarımızı birleştirmişti. Islak dili ağzımın içerisini keşfe çıkmışken ortalığa öpüşme seslerimiz yayılıyordu. Dudakları dudaklarım arasında kayarken elim sıcak gövdesini okşuyordu.
Kalçama kadar inen elleri yavaşça tişörtün eteklerini kavradı ve yukarı doğru çekti. Dudaklarını geri çektiğinde kollarımı yukarı doğru kaldırarak ona yardım ettim.
Tişört diğer tişörtün yanına gittiğinde yanaklarım kızarmıştı. Bakışlarımı omzunda tuttum, gözlerine bakamazdım. Onun gözleri ise vücudumda dikkatlice geziniyordu.
Aniden beni altına aldığında yüzüme saçlarım dağılmıştı. Bunu umursamadan hızlı bir şekilde dudaklarımızı birleştirdi. Sert bir öpücüktü, alt dudağımı dişleri ile çekiştiriyordu.
Kısıkça inleyerek ellerimi omuzlarına yerleştirdim. Alt dudağını emerek gözlerimi sıkıca kapattım. Kemikli elleri dolgun göğüslerimi avuçları arasına aldığında hırlarcasına konuştu "Çok... fazlası ile güzelsin!"
Göğüslerimi okşayarak sıktığında dudakları üzerine inlemiştim. Dudakları boynumdan aşağı inmeye başladığında hızlı nefeslerim eşliğinde gözlerimi açtım. Dağılmış saçlarımı yüzümden geri çekerken dudaklarını göğüslerim üzerinde hissettiğimde gözlerim yeniden kapanmıştı.
Nefesim kesiliyordu, her hamlesi beni yeniden nefessiz bırakıyordu.
Göğüs ucum dudakları arasındayken ısırıklar bırakmayı unutmuyordu. Omzunu sıkıp zevkle inleyerek bacaklarımı haraket ettirdim. Haraketim ile penisi kızlığıma baskı yapmıştı.
Göğüslerime doğru boğukça inlediğinde dudaklarımı bir birine bastırdım. Diğer eli göğüsüm ve karnım üzerinde geziniyordu. Sıcak nefeslerini tenime verip ıslak öpücükler bırakıyordu.
Dudakları aşağı doğru kaymaya başladığında bakışlarımı ona doğru çevirdim. Alt çamaşırım üzerinde durduğunda dudağımı ısırıp hızlıca nefesler alarak ona baktım.
"Harika hissettireceğim seni, yemin ederim!"
Kesik kelimeleri ile konuştuğunda yüzümün ve boynumun kızardığını biliyordum. Sıcaklık her geçen saniye daha çok yükseliyordu.
İnce ipleri kavrayıp yavaşça bacaklarımdan aşağı doğru çektiğinde utanç dolu bir nefes aldım. Beni tamamen çıplak görücekti ve bunun için utanıyordum.
Diz kapaklarıma öpücükler kondurup bana güven verircesine gülümsedi ve yavaşça bacaklarımı araladı. Kızlığımda gözlerini hissettiğim an sanki tüm kan yanaklarıma toplanmıştı. Utançla gözlerimi kapadım.
Kıkırtısı kulaklarıma dolduğunda utancım iki katına katlanmıştı.
"Lottie..." Aniden sıcak nefesini kızlığımda hissettiğimde irkilmiştim. Gözlerimi açıp bacaklarım arasındaki ona baktım. Memnun bir şekilde gülümsüyordu ve sanıım bacaklarım arasında fazla nefes kesici gözüküyordu.
"Her bir ayrıntının bu kadar güzel olması bence bu dünyadaki tüm insanlara büyük bir haksızlık."
Sözleri beni biraz cesaretlendirmişti ama yinede utanıyordum. Cevap vermeyerek bakışlarımı duvara doğru çevirdim, çok hızlı nefes alıyordum.
Beni bekletmek yerine yavaş bir şekilde dudaklarını kızlığıma bastırdığında gözlerimi irice açıp inledim. Gözlerim kendiliğinden kapanırken belim yukarı doğru havalanmıştı. Dil darbelerini ıslak kızlığıma atmaya devam ederken elini karnıma bastırdı. Beni yerime sabitleyip bacak içlerimi elleri ile tutarak işine devam etti.
Sıcak dudakları tüm vücudumu sanki uyuşturuyordu. Verdiği tatlı zevk inlemelerime eşlik ediyordu.
Küçük et parçasını dudakları arasına alıp emerken çarşafları çekiştirip boğazımdan yükselen hırıltı ile inledim. Gözlerimi sıkıca kapamıştım ve sanki tam olarak gözlerim önünde havai fişekler patlıyordu.
Dili girişime baskı uygularken aynı zamanda küçük bir ısırık bırakıp emdiğinde küçük bir çığlık attım. Gözlerimi açıp elini tutarak sıktım ve "Zayn.. Tanrım! Ç-çok iyi!" Diye konuştum delirmişçe.
Kafasını yukarı doğru kaldırıp çapkınca gülümsedi ve yeniden- bu sefer daha sert bir şekilde- emmeye devam etti.
Omuzlarına tırnaklarımı geçirip zevk çığlıkları atarak inlemeye devam ettim. Yaşadığım bu şeyin mükemmelliğini hiç bir kelime ile tarif edemezdim. Bana gerçekten cennetin kapılarını açıyordu.
Aniden dudaklarını geri çekip yükselerek dudaklarımızı birleştirdiğinde ellerimi yüzüne yerleştirdim. Islak dudaklarına karşılık verirken kendi tadımı dudaklarından alabiliyordum.
Eli kemerine gittiğinde gürültülü bir şekilde çıkarıp yere attı. Dudaklarımızı bir saniyelik bile olsun ayırmadan pantolonunu ve baksırını çıkardığında bacaklarım arasında yerini almıştı. Bacak arama temas eden büyük bir sertlik vardı.
Nefes nefese dudaklarımızı ayırdığımda yanağımı öptü ve elimin birisini sıkıca tuttu. İstemsizce gözlerim penisine kaydığında korku ile yutkundum.
O çok büyüktü ve ben canımın yanacağını biliyordum.
"Sakin ol, bebeğim." Burnumun ucunu öptü ve girişime penis ucunu yavaşça sürtmeye başladı. İkimizde aynı anda inlediğimizde gülümseyip alnını alnıma yasladı.
"Canını yakmamaya dikkat edeceğim, bana güven."
Kafamı olumlu anlamda sallayıp tebessüm ettiğimde dudaklarımızı yeniden birleştirdi ve kendini yavaş bir şekilde içime ittirdi.
Kızlığımda hissettiğim acı ile birlikte gözlerim dolarken dudakları çığlık atmama engel oldu. Çok fazla büyüktü ve ilerledikçe canımı daha çok yakıyordu.
Üst dudağımı öperek parmaklarım arasından parmaklarını geçirdi ve yüksek sesli inledi. Bu kulaklarıma fazla sihirli bir şekilde dolmuştu.
"Çok darsın ve... Tanrım! Siktir, bu çok iyi hissettiriyor!"
Nefes nefese konuşup haraket etmeye başladığında tırnaklarımı ellerine geçiriyordum. Dudaklarını geri çekip yavaşça içimde haraket etmeye devam ederek gözlerini kapayıp kesikçe inledi.
Bacaklarım arasında sıcaklık hissetmiştim o en derine ilerlediğinde. Hissetiğim acı ile inlediğimde ardından buna alışmaya başlıyordum.
"İyi hissedeceksin... Benim gibi, güzelim." Fısıldayarak konuştu ve hızını içimde biraz artırdı.
Ela gözleri kısık bir şekilde tam olarak okyanus mavisi gözlerime bakıyordu. Sıcak solukları dudaklarıma çarpıyordu ve ben büyüleniyordum.
Onun yapısında tanrının parmağı vardı. Şüphesiz.
Aniden içimden çıktığında bir anlık rahatlamıştım ama hızlı bir şekilde yeniden içimi doldurduğunda genizimden yüksek bir inleme kaçtı. Boynuma ısırıklar bırakmaya başlayarak penisini hızlı bir ritmle içime ittirmeye devam etti.
Vuruşları bir kaç saniye sonra bedenlerimizin bağlandığı yerde -bacaklarım arasında- tarif edilmez bir zevk dalgası ile kaplandığında dudaklarım arasından bir kaç dakika sonra ilk kez zevk dolu bir inleme kaçmıştı.
"İşte böyle, küçüğüm."
Gözlerimin içine bakarak memnun bir şekilde gülümsedi ve dudağını ısırıp hızını attırdı. Sertçe kızlığıma çarpmaya devam ederken tam olarak gözlerimin içine bakıyordu.
Altında kıvranarak buna daha fazla dayanamayıp gözlerimi kapadım. Tüm bedenimi tarif edilmez derecede büyük bir zevk sarmıştı. Tüm hücremde bu mükemmeliği hissediyordum.
Üzerime daha çok yüklenip dudaklarımızı sertçe birliştirdiğinde göz ardı etmesi çok kolay bir acı ile tüm bedenimde aynı anda yaşanıyormuş gibi bir patlama gerçekleşti. Daha önce hiç benzerini yaşamadığım bir hiss ile sarmalanmıştım. Öpüşmeyi sürdürürken inlemelerim engellenemez bir şekilde genizimden yükselmeye devam ediyordu. Zayn'in de minik hırlamalar ile inlemesi hiç bir şeyi kolaylaştırmıyordu, onu kendime çekip garip bir çaresizlikle karşılık verdim.
Bedenim kasılmaya başlarken dudaklarımızı ayırıp Zayn kendini çok sert bir şekilde bana çarptı. Gözlerim zevkten yukarı doğru kayarken onu en derinliklerimde hissediyordum.
"Siktir! Oh siktir!"
Küfürlerini sıralayıp inleyerek belime tutundu ve en sert darbelerini vurmaya devam etti.
Zevk dolu inleyişlerim ve küçük çığlıklarım duvarlara çarpıp yeniden bana geri dönüyordu. Bacaklarım titremeye devam ederken sanki büyük bir patlama yaşamıştım. Kızlığımda hissettiğim sıcaklık ile Zayn gecenin en mükemmel iniltisini bana bahşetti.
İçimde haraketsiz bir şekilde durduğunda gözlerimi kapayıp hızlıca nefesler aldım. Terli göğüsü her nefes aldığında göğüslerime çarpıyordu.
Yavaşça geri çekildiğinde peniside içimden çıkmıştı. Sanki bir anlık boşlukta gibi hissederken kendini yatağın diğer tarafına attı. Bakışlarını tavana dikip hızlıca nefesler almaya başladı.
Birkaç dakika sessizlik içinde uzandık. Sakin bir şekilde nefes almaya devam ettiğimde Zayn kolunun birisini ince belime sarıp beni yanına çekmişti.
Eli ile başımı göğsüne yaslayıp saç diplerime masaj yaptı.
"Uyu!"
Emr ederek konuştuğunda gözlerimi kapadım ve kendimi yorgun bir şekilde uykunun kollarına bıraktım.
Sadece beni yarın yerle bir edeceğinden haberim yoktu.
~~~
Aklımda seviştirmek yoktu ama aniden gelen fikirle şimdi yazıp yayınladım bölümü. Günaha girdim bu mübarek ayda valla zmzmzmzmm
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
İyi okumalar. Sizleri seviyorum, tavşancıklarım
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro