Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

0.5


Yoldan geçen kırmızı arabaları sayarken bu işin ne kadar çok sıkıcı olduğunu anlamam üç dakikamı almıştı. Derin bir nefes alıp bakışlarımı araba süren Zayn'e doğru çevirdim bir kaç saniyelik.

Arabaya bindiğimizden beri tek kelime etmemişti. Şimdi ki olduğu gibi tek eli ile araba kullanıyor diğeri ile sigarasını içiyordu. Bakışları sabit bir şekilde yoldaydı.

Belkide ben sadece abartıyordum, benimle ilgilenmekten vazgeçmiş olabilirdi. Bu düşünce bir kaç saniyelik beni mutlu etsede ardından garip bir şekilde canımı sıkmıştı. Derin bir nefes alıp bakışlarımı yeniden ona doğru çevirdim.

Camlardan yansıyan sokak lambalarının ışıkları yakışıklı, belirgin yüz hatlarına yansıyordu. Ela gözleri ışıkla birlikte daha çok parlıyordu ve hafifçe kısıktı. Dumanı ıslak dudakları arasından yukarı doğru bırakıyordu. Yeniden dumanı içine çekince elmacık kemikleri belirginleşiyordu.

Kabul ediyordum, hayatımda gördüğüm en etkileyici manzaralardan birisi olabilirdi.

"Deniz mavisi gözlerin sanki bende boğalmak istercesine bana bakıyor, neden kendini tehlikeye atıyorsun?"

Kadifemsi sesi kulağıma dolduğunda gözlerimi hızlıca kaçırdım. Söylediklerini anlamak istercesine kaşlarımı çattım. Ne yani kendini tehlike olarak mı nitelendiriyordu?

"Birazcık daha cesaretli olmalısın, içtiğinde olduğu gibi." Rahatlıkla konuştuğunda bakışlarımı ona çevirdim. Gözlerimi kısıp ona bakarken bana doğru dönüp gülümsedi.

Tamam, zaten eve varmaya çok az kalmıştı ve ben biraz daha çenemi kapalı tutabilirdim.

Hiçbir şey söylemeden önüme döndüm ve karşıdaki iki katlı evimize baktım. "Sessizliğin seni kurtarmaz." Yeniden konuştuğunda artık bahçeye girmiştik.

Dudaklarımı bir birine bastırıp çantamı alarak spor arabanın kapısını açtım ve hızlıca dışarı çıktım. Eve doğru adımlayıp çantamdan anahtarımı çıkardım, arkadan onun adım sesleri geliyordu. Hızlıca kapıyı açıp içeri geçtim ve onunda geçmesi için kapıyı açık bıraktım.

Mutfağa geçip buzdolabından soğuk su aldım ve merdivenlere doğru adımladım. Aniden kolumu tutup beni kendine doğru çevirdiğinde "Ne var?" diye sordum kaşlarımı çatarak.

Yüzündeki gülümsemesi yerini korurken gözlerini hafifçe kıstı "Neden benden kaçıyorsun?"

Sorusu ile yüzümü buruşturdum ve abartılı bir şekilde güldüm. "Senden kaçtığım falan yok!" Kaşlarını yukarı kaldırdı ve kolumdakı elini bileğime doğru kaydırdı. Sıcak parmakları tenime kenetliyken nefes almak birazcık zordu.

"Benden çok fena etkileniyorsun!"Söyledikleri ile yutkundum ve bakışlarımı kaçırdım.

"Hadi bunu yalanla, küçük Barbie." Alay dolu sesi ile konuştuğunda öfkeyle nefes aldım ve kolumu sertçe geri çektim.

"Hangi hayal dünyasında yaşıyorsun bilmiyorum ama sana karşı içimde en ufacık bir hiss bile yok." Şişeyi sıkarak arkamı döndüm ve merdivenleri çıkmaya başladım. Arkamdan kendini beğenmiş bir şekilde gülümsediğini biliyordum.

Odanın kapısını kapayıp derin bir nefes aldım ve yatağıma oturdum. Yalan konusunda iyi değildim, bana inandığınıda düşünmüyordum. Evet, ondan etkileniyordum ama bunun sadece böyle kalmasını istiyordum. Ondan olabildiğince uzak kalmaya çalışıyordum ama abim onu hep bana yakın tutuyordu.

"Tamam Lottie, uyu ve onun burada olduğunu unut." Kendi kendime mırıldandım ve ayağa kalkıp üzerimi değiştirdim. Üzerime kısacık beyaz tişört geçirdim. Kalçalarımı biraz zor kapatıyodu ve üzerime boldu.

Aynanın karşısına geçip makyajımı temizlemeye başladım.

Telefonuma gelen mesaj sesi ile saçlarımı hızlıca topladım ve odaya girerek çantamdan telefonumu çıkardım. Gelen mesajı açarak yeniden banyoya doğru adımladım.

Brother L: Eve geldiniz mi?

Abimden gelen mesajı okuyup kamerayı açarak aynada fotoğrafımı çektim ve ona gönderdim.

Lottie:

Lottie: Uyumak için hazırlanıyorum

Brother L: Tamam bebeğim, iyi uykular

Lottie: İyi eğlenceler

Telefonu tezgahın üzerine bıraktığımda yeniden mesaj gelmesi ile ıslak mendili tezgaha bırakıp telefonu aldım.

Brother L: Zayn ne yapıyor?

Yine aklıma onu getirdiğinde kaşlarımı çattım. Az önce beni sinir hastası yapıyordu ama şimdi onun hakkında bir bilgim yoktu.

Lottie: Bilmiyorum

Lottie: Uyuyacağım ben

Brother L: Tamam sinirlenme, git ve uyu

Göz devirip telefonu kilitledim ve odama doğru adımladım. Odanın açık pencerelerini kapamak için kulpu kavradığımda dışarıda Zayn'i görmemle duraksadım. Bahçede sigara içiyordu.

Gözlerimi kısıp bakışlarımı dikkatlice üzerinde gezdirdim. Sigara dumanı hafifçe dudakları arasından havaya karışıyordu. Ayışığı güzel yüzünü aydınlatmağa yetiyordu, her bir ayrıntısı güzeldi.

Dumanı dışarı üflerken bakışlarını yukarı kaldırdığında gözlerimiz aniden kesişmişti.

Hızlıca geri çekilip duvara yaslandım. Siktir, yakalanmıştım! 

Şimdi onu gizlice izlediğimi düşünecekti... ki bu doğruydu. Evet, az önce onu gizlice izleyip ne kadar yakışıklı olduğununun farkına yeniden varmıştım. Yakalandığım için huzursuz hissediyordum, azacık utanmış olabilirdim.

Aradan bir kaç saniye geçtiğinde yavaşça pencereye yaklaştım ve yeniden bahçeye baktım. Ben baktığımda artık o içeri geçiyordu.

Görüş açımdan kaybolduğunda derin bir nefes alıp pencereyi kapadım. Aniden şiddetli bir yağmur yağmaya başladığında yüzümü buruşturdum. Şu lanet kasvetli havadan nefret ediyordum.

Yatağıma geçip yorganın altına girdim ve saçlarımı açtım. Yastığa sarıldığımda gök gürültüsü kendini göstermişti. Yerimde titrediğimde sakin kalıp uyumaya çalıştım ve gözlerimi kapadım.

$$$

Şiddetli bir ses kulaklarıma dolduğunda gözlerimi açıp hızlıca doğruldum. Uykumdan uyandığım yıldırım çakması sesi ile hızlıca nefesler aldım. Saate baktığımda daha saat gecenin 4'ü falandı.

Aniden gürültülü bir ses daha kulaklarıma dolduğunda küçük bir çığlık atıp yorganın altına kafamı gömdüm. Şu lanet havadan korkuyordum, ben böyle asla uyuyamazdım. Böyle havalar olduğunda hep abimle uyurdum ama o şu an burada yoktu.

Şiddetli sesler kulağıma dolarken korkuyla daha çok yatağa gömüldüm. Siktir, şimdi ben ne yapacaktım? Uyumasam bile yinede tek başıma olmaktan korkuyordum.

Aklıma gelen fikirle "Oh, hayır!" Diye mırıldandım kendi kendime. Zayn ile asla uyuyamazdım, çok korksam bile bunu yapamazdım.

Bir kaç dakika korkutucu sesler içerisinde titrerken yorganın altında kaldıktan sonra sonunda teslim oldum. Hızlıca yorganı yere atıp koşarak odadan çıktım ve misafir odasının önüne geldim. Başımı kapıya yaslayıp derin bir nefes aldım, o son çaremdi.

Kapının kulpunu kavradım ve yavaşça aşağı çekip kapının açılmasını sağladım. İçeri geçtiğimde Zayn sadece baksırı ile birlikte yatakta yatıyordu ve telefonu ile ilgileniyordu. 

Telefonun ışığı yüzüne vururken kaşlarını çatıp bana doğru döndü.

"Lottie?" Gözlerimi dövmeli gövdesinden ayıramıyordum. Pencereden yansayan ayışığı tam olarak dövmeli vücuduna yansıyordu. Mürekkepleri parlarken hafif yapılı vücudu çok iyi gözüküyordu. 

Siktir, o çok fazla ateşli gözüküyordu!

"Şey..." diye mırıldandım zorlukla bakışlarımı yüzüne çevirip yutkunarak. Ne diyeceğimi beynimde toparlamaya çalıştım. "Ben çok korkuyorum yani dışardaki yıldırım ve gök gürültüsü seslerinden."

Tek kaşını yukarı kaldırıp bana bakmaya devam ederken gözleri yavaşça aşağıya doğru kaydı. Üzerimdeki tişört fazla kısa ve boldu ve o şu an tamamen açık olan çıplak bacaklarıma bakıyordu.

Bakışlarımı kaçırıp parmaklarımla oynadım. "Seninle uyuyabilir miyim?" Kısıkça mırıldandım.

Sessizlik olunca bakışlarımı kaldırıp yavaşça yüzüne baktım. Dudaklarını ıslatıp kafasını olumlu anlamda salladı ve "Gel buraya." dedi boğuk çıkan sesi ile.

Titrekçe bir nefes aldım ve yatağın diğer tarafına doğru adımladım. Yavaşça yatağa yattığımda onun odası fazla sıcak olduğu için çarşafı üzerime çekmedim. Ona arkamı dönüp gözlerimi kapadım ve uyumaya çalıştım.

Lanet olsun ki, onun güzel kokusu doğruca burnuma dolarken bunu yapmak çok zordu. Sakin nefes sesleri kulaklarıma doluyordu ve kalbimin atış ritmini bozuyordu. Kendimi uykuya zorluyordum ama o yarı çıplak bir şekilde arkamda yatarken bu çok zordu!

"Küçük Babie" Yumuşak sesi kulaklarıma dolduğunda sıcak nefesini tam olarak ensemde hissettim.

Gözlerimi kapayıp titrekçe bir nefes aldım ve "Efendim?" diye mırıldandım dudağımı ısırıp.

Yavaşça çarşafı belime kadar yukarı çekti. "Dikkatimi dağıtıyorsun, senin iyiliğin için böylesi daha iyi." Sıcak nefesi ensemden geri çekildiğinde yavaşça ona doğru döndüm.

Ela gözleri mavi gözlerim ile buluştuğunda ikimizde susarak bir birimize bakmaya başladık. Aradan geçen beş dakika boyunca susarak bir birimizi seyretmiştik ama Zayn sonunda konuşarak derin sessizliği bozdu.

"Seni yeniden öpmemek için kendimi çok zor tutuyorum!"

Söylediği şeyle dudaklarım üzerinde dilimi gezdirdim ve dudaklarımı aralayıp "Bu yanlış olur." diye mırıldandım. Parlak dudaklarına bir kaç saniye istemsizce baktım, beni öpmesini istiyordum.

Uzun kipriklerini kırpıştırıp dövmeli elini bel oynutuma yerleştirdi ve bana doğru biraz yaklaştı. Nefesim sanki boğazımda takılı kalırken dudakları yavaşça aralandı. Gözlerimin içine bakarak diğer elini yanağıma yerleştirdi ve aradakı mesafeyi tamamen kapayıp dudaklarımızı birleştirdi.

Kalbim sanki kilometrelerce koşmuşum gibi hızlı atarken gözlerim kendiliğinden kapandı.

Yumuşak dudaklarını oynatmaya başladığında bende ona uyarak üst dudağını nazikçe emdim. Alt dudağım dudakları arasındayken eli yanağımı okşuyordu. Dudaklarının tadı güzeldi,... fazla güzeldi.

Öpücük yavaşça derinleşmeye başladığında dudaklarımızı ayırmadan doğrularak üzerime çıktı. Şehvet vücudumu ele geçirirken kollarımı boynuna sardım. Alt dudağımı çekiştirdiğinde dudaklarımın aralanması ile dilini içeri doğru kaydırdı.

Dillerimiz buluşurken sanki karnımda garip şeyler hissetmiştim. Dilini üst damağıma bastırdığında çarşafı itekleyip kalçalarımı avuçları arasına alarak sıkmıştı. Dudaklarım arasından küçük bir inilti kaçmasına izin verdim.

Siktir, onunla öpüşmek çok güzeldi ve kendimi durduramıyordum!

Nefes almak için geri çekildiğinde gözlerimi açıp hızlıca nefesler alarak ona baktım. Bana sıcak bir şekilde gülümsediğinde sanki kalbim bir anlık titremişti. 

Dudaklarımı aralayıp derince bir nefes almaya çalıştım ama o ela gözleri ile nefesimi kesiyordu.

"Çok... çok güzelsin." Islak dudaklarını çeneme ardından boynuma bastırarak konuştu.

Gülümseyerek gözlerimi kapadım ve dövmeli kollarını okşadım. Dudakları sanki bana cennetin kapılarını açıyordu ama her öpücük tenimi yakıyordu.

Boynuma küçük ısırıklar bırakarak emmeye başladığında dudaklarım arasından küçük iniltiler kaçıyordu. Elleri tişörtümü karnıma kadar yukarı çekti ve çıplak kalçalarımı okşadı.

Dili tenime sürtünürken kızlığıma baskı yapan sertlik ile dudağımı ısırıp inledim. Benimle birlikte boğukça inlediğinde kıkırtıma engel olamadım.

Kafasını kaldırdığında yanaklarım üzerine öpücükler kondurdu ve "Kendime hakim olmakta zorluk çekiyorum, Lottie." diye mırıldandı istek dolu sesi ile.

Eli karnımda gezinmeye başlarken ensesini okşayıp dudağımı ısırarak arzu dolu ela gözlerine baktım. Kızlığımda ki tatlı hiss gittikçe daha fazla yoğunlaşıyordu.

Hafifçe yükselip dudaklarımızı yeniden birleştirdiğimde bu seferki daha sert bir öpücüktü. Sertçe dudaklarımı emip çekiştirirken aynı sertlik ile sadece ona karşılık vermeye çalışıyordum.

Sıcak eli karnımda yukarı doğru ilerlerken tutkuyla dilimi dudakları üzerinde gezdirip öpücük kondurdum. Yeniden penisini kızlığıma bastırdığında ikimizde aynı anda inlemiştik. Dudakları üzerinde gezinen dilimi yakalayıp emdiğinde saçlarını hafifçe çekiştirdim.

Göğüsümün alt kısımlarına doğru sürtünen eli ile, elllerimi omuzlarına yerleştirip onu hafifçe geriye doğru ittirdim. Dudakları geri çekildiğinde elide karnıma kadar aşağı inmişti.

Hızlıca nefesler alıp ona bakarken ıslak dudakları üzerinde dilini gezdirip gözlerime bakmaya devam etti. 

Yutkunarak "Uykum geldi." diye mırıldandım.

Daha fazla ileri gidersek sabah uyandığımda pişman olabilirdim, bu yanlıştı. Onu öpmek fazla güzeldi ama tamamen bir yanlıştan ibaretti.

"Tamam, bebeğim" Boğukça çıkan sesi ile konuştu ve alnıma dudaklarını bastırdı. Titrekçe bir nefes alıp gözlerimi kapadım ve Zayn üzerimden çekildi, yatağın diğer tarafına yattı.

Sakinleşmeye çalışarak dağılmış saçlarımı kulağımın arkasına doğru ittirdim. Dövmeli kollarını belimi sardığında kafamı yana doğru çevirip ona baktım ve Zayn beni kendine doğru çekti. Ona izin vererek başımı sıcak göğsüne yasladım.

Kolları bedenimi sıkıca sararken güzel kokusunu yavaşça ciğerlerime kadar çektim. Gözlerimi kapadığımda saçlarım üzerine küçük öpücükler kondurmuştu.

Hafifçe gülümseyip kendimi bu güzel koku ile beraber huzurlu uykunun kollarına bıraktım.

~~~

Abinden utan kızım ama konu Zayn olunca sana hakk vermemek elde değil, Lottie. 

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalar. Sizleri seviyorum, tavşancıklarım

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro