"Bence sen sıçtın." Mia telefonu ile uğraşarak konuştuğunda sinirle ayağına tekme attım. Küçük bir çığlık atıp ayağını geri çektiğinde sinirle derin bir nefes aldım.

Mia'ya olup biten her şeyi anlatmıştım ve onun tek söylediği bu olmuştu. Zaten başımın belada olduğunu bende biliyordum. O lanet partiye asla gitmemeliydim!

"Ama Zayn çok yakışıklı, Louis kadar olmasada ama çok yakışıklı." Mia heyecanla konuştuğunda yüzümü buruşturdum. Abime gerçekten takıntılıydı.

Louis'in buraya doğru adımladığını gördüğümde "Toparlan" dedim Mia'ya ve tatlıca gülümsedim abime.

"Gidiyoruz, bayanlar." Louis, Mia'nın omzuna kolunu atıp konuştu. Mia salakça hızlıca nefesler alıp gülümsedi. Mia şu an bayılabilirdi ve ben onu tutamayabilirdim.

"Babandan izin aldım Mia, bu günlük abin benim." Louis gülümseyerek korumacı bir şekilde Mia'nın alnına öpücük kondurduğunda Mia'nın yüzü düştü. Louis çocukluktan beri Mia'yı kardeşi gibi görüyordu ama Mia için aynı şeyleri söylemek çok zordu.

"Abiciğim acaba gökten taş mı yağacak, çünki sen bizi bar'a götürüyorsun!"Şaşkınlık ve sevinçle konuştum.

Louis mavi gözlerini kısarak gülmeye başladığında bende istemsizce gülümsedim. Sadece abim fazla tatlıydı, her zaman.

"O partiye gitmediğin için küçük bir ödül diyelim, L." O an zorlukla yutkunup gülümsedim. Omuzlarımda sanki bir yük hissetmiştim, abim o partiye gitmediğimi sanıyordu. Mia'da öksürüp yavaşça Louis'in kolları arasından çıktı ve arabaya bindi.

Vicdan azabı çekiyordum.

"İyi misin?" Louis elini yanağıma yerleştirip konuştu. Mavi gözleri endişe ile yüzümde gezindiğinde kafamı olumlu anlamda salladım. Bazen bana karşı bu kadar iyi olmasını hakketmiyormuşum gibi hissediyordum, ona bazen yalanlar söylüyordum.

"İyiyim, gidelim." Tebessüm edip arka koltuğa geçtim.

Mia bana endişe ile baktığında derin bir nefes aldım. Neden daha çok abimi hayal kırıklğına uğratacak mışım gibi hissediyordum?

$$$

Louis kolunu omzuma atıp renkli kapıdan içeri girdiğinde derin bir nefes aldım. Umarım Zayn burada değildir.

"Zayn burada olacaktır." Mia koluma girip konuştuğunda sanki düşüncelerimi okumuştu. Ona sessiz konuşması için uyarıcı bir bakış attım. Sadece omuz silkmişti.

Karşı masada oturan dört tane çocuk gördüğümde gözüm aralarından sadece bir tanesine ilişti. Ah tabii ki Zayn buradaydı, tüm kusursuzluğu ile. Bir çok kişi onu izliyordu ama o başka birisini arıyor gibiydi. 

"Fazla içmek yok, en fazla iki bardak. Tanımadığın erkeklerle konuşmak yok, zaten gözüm üzerinde olacak." Louis kulağıma fısıldayarak konuştuğunda gözlerim sadece Zayn'in üzerindeydi.

Gergindim, ona bakınca boğuluyor gibiydim.

"Zaten ben ayrılırsam Zayn sana göz kulak olucak ki, birazdan buradan ayrılma olasılığım büyük." Louis konuştuğunda yerimde durup ona doğru döndüm.

Bana şaşkınca "Ne var?" Dedi. Kaşlarımı çatarak yüzüne baktım. Neden beni Zayn'e emanet ediyordu ki, üstelik Liam, Niall ve Harry varken?

"Neden Zayn? Liam varken üstelik!" En korumacı olanı gösteriyordum şu an. Niall da korumacıydı ama Liam kadar asla değildi. Harry ise daha çok eğlenceliydi, beni istediğimde partilere götürme ihtimali çok büyüktü.

"Çünki Zayn'e daha çok güveniyorum. Liam bir kaç bira bardağından sonra sızacaktır ama Zayn içkiye karşı davamlıdır. Her neyse, zaten şimdilik buradayım." Louis hızlıca konuştuğunda ağzımı açtım konuşmak için ama beni elimdem tutup sürüklemeye başladı.

"İşte geldiler!" Niall bağırarak konuştuğunda çocukların hepsi bize doğru dönmüştü. Mia zaten hepsi ile arkadaş olduğu için hemen aralarına girmişti.

Zayn'in bakışlarını anında üzerimde hissetmiştim. Ona bakmadım, bakarsam sanki nefes alamayacak gibiydim. Ama beni süzdüğünü hissediyordum.

"Lottie yolda tuvalet molası vermek istediği için geciktik, çişini tutamıyor hala." Louis eğilerek yavaşça konuştuğunda gözlerime büyütüp koluna vurdum. Gülerek ellerini yukarı kaldırdığında Kaşlarımı çatıp Harry'nin yanına oturdum.

Söylediğine çok fazla utanmıştım, üstelik Zayn buradayken.

"Hadi ama Lottie, burada yabancı yok. Bende yolda kusuyorum." Harry yanağıma öpücük kondurup konuştuğunda bu bile iyi gelmemişti.

"Lütfen susun!" Kollarımı göğsümde bağlayıp konuştuğumda Zayn'e istemsizce bakmıştım. Yüzünde alay dolu bir gülümseme beklemiştim ama sadece içkisini yudumlayıp umursamazca bana bakıyordu, bazen ise etrafa.

"Sakin ol, seni umursamıyor." Mia kulağıma eğilerek konuştuğunda kafamı olumlu anlamda salladım. Gerçekten beni pek umursuyor gibi değildi ve bu birazcık bile olsa beni rahatlatıyordu.

"Sadece gevşe, çok gerginsin." Mia meyve suyunu bana uzatıp konuştuğunda "Tamam" diye mırıldandım gülümseyip.

"Çişim geldi, Liam." Niall konuştuğunda masadaki herkes büyük bir kahkaha atmıştı. Zayn "Bunların arasında bir şeyler var." Dedi göz kırparak.

"Siktir git işe, bana ne?!" Liam, Niall'ın kafasına hafifçe vurup konuştuğunda gülerek meyve suyunu masaya bıraktım.

"Salak, sakso çeken kızlar geldiğinde bana hiç kimseye bildirmeden söyle demiştin. Onun için çağırıyorum." Dedi Niall kaşlarını çatıp ayağa kalkarak.

Mia ile aynı anda yüzümüzü buruşturup kusuyormuşuz gibi yaptık. "Ha, evet" Liam kafasını olumlu anlamda sallayıp ayağa kalktığın da "Siksinler seni!" dedi Louis, Liam'ın kıçına vurup.

Gülerek onları izlerken Mia kulağıma doğru yaklaşıp "Keşki abinde beni becerse" diye mırıldandı.

"Ah evet rüyalarında olabilir." Ona doğru dönüp göz kırparak konuştuğumda omzuma yumruk atıp ayağa kalktı. O giderken arkasından omuz silktim sadece, birazdan unuturdu.

Harry ve Louis telefonda bir şeylerle ilgilenirken yavaşça bakışlarımı karşı koltukta oturmuş Zayn'e çevirdim. Bitmiş sigarasını son kez içine çekip onun için dans eden kızı izliyordu. Kız üzerindekileri yavaşça çıkararak Zayn'in gözlerinin içerisine bakarak dans ediyordu.

Ah ben kesinlikle böyle cesur asla olamazdım, bir kaç saniye onun sert ve derin ela gözlerine baktığımda sanki boğuluyordum.

Zayn üzerinde ki mor üstlüğü çıkardığında sadece siyah tişörtü ile kalmıştı. Mavi ışıklar üzerine yansıyordu ve kollarındaki dövmeler sanki ışık saçıyordu. Gözleri her saniye daha çok parlıyordu gibiydi ve o kalbimin kaldıramayacağımı kadar iyi gözüküyordu.

Bakışlarını kızdan ayırıp aniden bana çevirdiğinde sanki vücudum bir anlık titredi. Ela gözleri mavi gözlerime korkusuzca bakarken yumuşak yastığı sıktım. Yüzünde küçük bir gülümseme gördüğümde benim sadece kaslarım gerilmişti.

Elini saçları arasından geçirip gözlerine kısarak bana baktı.

Dövmeli parmaklarını sakalına sürtüp dudakları üzerinde dilini gezdirdiğinde sanki karnımdan tekme yemiş gibi hissediyordum. Karnım kasılıyordu ve bu rahatsız edici bir hissti.

Bakışlarımı ondan hızlıca kaçırıp kıza baktığımda daha şiddetle dans ediyordu. Zayn'in ona bakmasını istiyordu ama şu an Zayn gözlerini benim üzerime dikmişti.

Titrekçe nefes alıp ayağa kalkmak için haraketlendim. Sadece buradan uzaklaşmak istiyorum, o bana bakarken ben hiç iyi değildim.

"Nereye?" Louis bakışlarını telefondan kaldırıp bana baktığında, Harry arkasına yaslanıp telefonu ile ilgilenmeye devam etti.

"Ben eve gideceğim, yani eve gidelim abi." Parmaklarımı ovuşturup konuştum.

Kaçamak bakışlarımı Zayn'e çevirdiğimde hala bana bakıyordu. Ellerini koltuğu  iki yanına uzatmıştı ve rahatça beni izliyordu.

"Ben bu gece eve gelmeyeceğim." Louis sakalını kaşıyıp konuştuğunda bakışlarını Zayn'e çevirdi. Zayn sakince bakışlarını Louis'in üzerine çevirmişti. "Ama ben eve gitmek istiyorum, üstelik evde yalnız kalmaktan nefret ettiğimi biliyorsun."

Kaşlarımı çatıp konuştum, hava biraz fırtınalıydı ve azacık korkuyor olabilirdim. Şu kötü havalarla ilgi kötü anılarım olabilirdi.

"Zayn, Lottie'yi eve bırakır mısın?" Louis'in konuşması ile dişlerimi sıkıp titrekçe bir nefes aldım. Umarım Zayn kabul etmez, Lütfen etmesin!

"Tabii ki, Lou." Zayn gülümseyerek bana baktı ve kafası ile onayladı.

"Lanet olsun." Kısıkça mırıldandım ve deri koltuktan çantamı aldım. Louis beni gerçekten sinir ediyordu, sırf bir kaç sürtük becermek için beni eve bırakmıyordu!

Şu an Louis hiç iyi bir abi değildi, hemde hiç!

"Ha birde..." Louis kafasını kaldırıp konuştuğunda Zayn ayaklanarak ona baktı. Merakla bakışlarımı şu an için nefret ettiğim abime çevirdim. Bir umut, fikrinden döneceğini umuyordum.

"Bu gece Lottie ile kal, Zayn. Benim odamda uyursun, yalnız kalmasını istemiyorum."

Ağzından çıkanları duyduğumda sanki kurşunu kafama yemiş gibi hissettim. Gözlerimi irice açıp abime ardından Zayn'e baktım. Bu kadarıda fazlaydı ama!

"Merak etme, kardeşim. Kardeşin emin ellerde." Hiç beğenmediğim gülümsemesini bana sunup konuştuğunda istemsizce bir adım geriledim.

Kaşlarını yukarı kaldırıp dolgun dudaklarının gerilmesini sağlayarak zevkle gülümsedi. Sanki 'elime düştün işte' der gibiydi gülüşü ve parlak ela gözleri ile.

Evet kesinlikle eline düşmüştüm, çünki... Bütün gece Zayn ile yalnız, aynı evde olacaktım ben!

~~~

Multi şu aralar en çok sevdiğim şarkı. 5SOS mükemmel bir iş çıkarmış.

Bu bölüm Zayn ile Lottie pek yakınlaşmadı ama gelecek bölüm için güzel planlarım var ;)

Oy vermeyi ve özellikle yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalar. Sizleri seviyorum, tavşancıklarım