0.3
Şarkı ile beraber okuyun, lütfen.
~~~
"Bundan kesinlikle yemelisin Lottie, Liam ile evlenmeyi düşünüyorum harika yemek yapıyor." Niall tabağıma krepleri bırakıp Liam'a göz kırptı.
Başka bir zaman olsa bu konuyla ilgili bir sürü şaka yapardım ama şu an önümde ki leziz krepleri bile yiyemiyordum. Zayn'in bakışları üzerimdeydi, boğazımdakı lokmayı yutarken boğulacakmışım gibi hissediyordum.
Beni gördüğünde sanki ilk kez tanışıyormuşuz gibi yaptı, abim hiç bir şey anlamadı ama ben çok endişeliydim. Bu durumdan kurtulamayacaktım çünki parlak ela gözleri ile keskin bakışlarını üzerime dikmişti.
Mavi gözlerim onun ela gözlerindeki sertlik için fazla duygusaldı.
En kötüsü ise abim ve Zayn'in çok yakın arkadaş olduğunu öğrenmiştim. Tıpkı diğerleri ile nasıl arkadaşsa hatta kardeşse Zayn ile de aynıydı.
Tanrım, ben Liam, Niall ve ya Harry ile öpüşmüyordum, onlar abim gibiydiler. Ama Zayn ile öpüşmüştüm üstelik ben onu öpmüştüm.
Boğazımdakı lokmayı yutamadığımı hissettiğimde portakal suyundan bir yudum aldım. Bakışlarımı bir kaç saniyelik yukarı kaldırdığımda Zayn ile gözlerimiz kesişti.
Gözleri alaycı ve bir o kadar da etkileyici bir şekilde doğruca gözlerime bakarken bunu kaldıramadığımı hissettim. Bakışlarımı hızlıca başka tarafa çevirdim, çok fazla gergindim. O bana bakarken boğuluyormuş gibi hissediyordum.
"Harry nerede?" Sonunda dudaklarımı aralayıp konuşabilmiştim.
"Geceyi geçirdiği kızın evinde." Liam peynirden bir parça ağzına atıp konuştu. "O kızı ben kapacaktım ama piç Harry benden önce kaptı." Abim yüzünü buruşturup konuştuğunda hafifçe gülümsedim.
"Dün gece Lottie sizinle barda mıydı?" Zayn'in ani sorusu üzerine gözlerimi irice açıp bakışlarımı hızlıca ona çevirdim. Ne yapmaya çalışıyordu?
"Tabii ki hayır!" Louis kaşlarını çatıp konuştu "Bunu da nereden çıkardın?"
Yutkunarak Zayn'e baktım bakışlarını bir kaç saniye endişeli yüzümde gezdirdi. Benim aksime yüzünde gıcık olduğum bir gülümseme vardı, kesinlikle eğleniyordu. Göz devirmek isterdim ama bunun için bile çok fazla endişeliydim.
"Fazla yorgun gözüküyor, çok az uyumuş gibi?" Ellerini masada birleştirip konuştuğunda çocukların bakışları aynı anda benim yüzüme çevrilmişti. Herkes yüzümü inceliyordu.
"Lottie partilere katılmıyor, içki içme yasağı var. Bar'a giriş yapması zaten yasak, o daha on altı yaşında." Niall önce davranıp rahat bir şekilde durumu açıkladı. Söylediğim gibi, konu ben olunca hepsi fazla korumacıydı.
Ben daha altı yaşındayken hepsi abim ile arkadaştılar ve o zamandan beni bende onların küçük kardeşleri gibi bir şey olmuştum. Bana asılan erkekleri dövdüklerini bile hatırlıyorum.
Arkama rahat bir şekilde yaslandım ve Zayn'e tek kaşımı kaldırarak baktım.
"Oh demek öyle." Zayn kafasını sallayıp yemeğine devam etti "Ben yanlış anlamışım."
Amacının abimi kuşkulandırmak ve bu konu hakkında konuşmak olduğunu anlamak çok zor değildi. Bunu yapmayabilirdi, ben sadece bir hata yapmıştım.
Bu gerçekten büyük bir hataydı, öptüğüm adam yirmi üç yaşındaydı ve benden tam olarak yedi yaş büyüktü. Bunu da geçiyorum o abimin kardeşi dediği bir arkadaşıydı. Üstelik abim dün gece o partiye katıldığımı öğrenirse bana çok ağır cezalar verirdi ve ben bunu hiç istemiyordum.
"Daha iyi misin Lottie, abin biraz hasta olduğunu söyledi?" Liam şefkatli bakışları ile gülümseyerek sorduğunda kafamı olumlu anlamda salladım.
"Dün havuzun kenarında biraz fazla oturduğum için üşütmüşüm, o yüzden gece pek iyi uyuyamadım." Gülümseyerek konuştuğumda Zayn'in ağzından küçük bir kıkırtı kaçmıştı.
Benim dışımda hiç kimse ona doğru dönmezken gözlerimi kısıp ona baktım. Alaycı bir şekilde gülümseyerek bakışlarını başka tarafa doğru çevirdi.
Derin bir nefes alıp ayağa kalktım ve "Ben lavaboya gidiyorum" diye mırıldandım. Masadan hızlıca ayrıldım. Salondan çıktığımda saçlarım arasından elimi geçirip sıkkınlık dolu nefesimi dışarı verdim. O masada çok fazla ter dökmüştüm.
Koridorun sonundakı kapıya doğru adımlarken arkamda adım sesleri duymamla birlikte yavaşça arkamı döndüm.
Görüş açıma Zayn girdiğinde ellerini ceplerine yerleştirip yavaşça bana doğru adımlıyordu, yüzünde yine kendini beğenmiş gülümsemesi vardı.
Ona arkamı dönüp banyo kapasına doğru adımladım, onunla konuşmak istemiyordum. Mümkünse ondan uzak durmak istiyordum, onun imaları fazla yorucuydu.
Dövmeli eli aniden kolumu kavrayıp beni hızlıca duvara yasladı. Gözlerimi irice açıp hızlıca nefesler alarak ona baktım.
Şu an ne yapmaya çalışıyordu?
"Ne yapıyorsun?" Ellerimi göğsüne yerleştirip onu itmeye çalıştım ama bu işe yaramamıştı. Bileklerimi tek eli ile kavrayıp aşağı indirdi. Yüzlerimiz arasında bir kaç santim vardı ve sıcak solukları dudağıma çarpıyordu.
Şu an birisi bizi görürse batardık ama o çok fazla rahattı. Onun aksine benim kalbim çok hızlı atıyordu, ondan çekiniyordum.
"Abini kandırmış olabilirsin, küçük Barbie." Nefesi dudaklarıma çarparken gözlerimin içine keskin bir şekilde bakıp konuştu. Yutkunarak kaşlarımı çattım "Bu seni ilgilendirmez, burnunu her şeye sokma!" Sesimin güçlü çıkmasına dikkat ederek konuştum.
Dudakları arasından alaycı bir kıkırtı yükseldi. Dudakları aniden dudaklarıma daha fazla yaklaştığında hızlıca bakışlarımı gözlerine çevirdim.
İtiraf etmeliydim, kipriklerinin etrafını sardığı ela gözleri beni mahv edecek kadar mükemmel gözüküyordu.
"Dün gece kucağıma düştün, beni fazla aç bir şekilde öptün ve şimdi bunları söylemek için çok fazla geciktin, küçük."
Dudakları konuşurken dudaklarıma sürtünüyordu ve ben nefes almakta zorluk çekiyordum. Bir bakıma konuştukları hakkında çok fazla haklıydı. Keşki dün gece o kadar içmeseydim ama artık her şey için çok geçti.
"Ö-zür dilerim." Tek söylebildiğim buydu, aklım karışıktı.
"Özür dileme, küçük Barbie." Gülümseyerek mırıldandı ve elinin birisini hızlıca atan kalbimin üzerine yerleştirdi. "Dudaklarının tadını ve kalbinin atış hızını çok fazla beğendim."
Söylediklerini anlamak için beynim savaş verirken aniden dudaklarım üzerinde onun yumuşak dudaklarının baskısını hissettim. Beynim adete jöle kıvamına gelirken dudaklarım üzerine kısa bir öpücük kondurdu ve geri çekildi.
Gözlerimi irirce açıp şaşkın bir şekilde ona bakarken bana göz kırparak gülümsedi. Geldiği koridordan geri adımlamaya başladığında kendime gelip hızlıca banyoya girdim.
Kapıyı kapayıp sırtımı duvara yasladım ve saçlarım arasından ellerimi geçirip hızlıca nefesler aldım.
Siktir, az önce neler olmuştu öyle?!
~~~
Multide ki şarkı şu aralar en favori şarkım.
Bölümler hızlı geliyor ama okunma az. Ama bu bölüm size hediyem olsun bebeklerim.
Oy ve yorumlar lütfen unutulmasın.
İyi okumalar. Sizleri seviyorum, tavşancıklarım
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro