Karar🌑
Bacaklarım titriyor, dersin bitmesine 5 dakika kalmış.Funda elindeki kalemi döndürüyor bir yandan ofluyordu.
Pencere kenarında oturduğumun şansıyla gökyüzüne baktım.İçim gibi sisli ve karanlık...
Ruhumun izleri gökyüzünde siyah ince bir çizgi çizdi.. o yolda cambaz gibi yürüyorum.Bir doktor girdi hayatıma,beni değiştirebileceğini söyledi,ondan bile haz etmiyorum..
Sebebi çoktu..
sessizliğimi yine de koruyorum.
"evet,Soruyu kim çözecek bakalım?" Kimya hocası sınıfa göz attı.Arkalarda kaldığımız için her kişi gibi bende kafamı gömdüm sıraya.
Hiç benlik değildi bu işler valla.
"Arzu? Hadi çöz bakalım."
Amk.
Dünya benim üzerime kurulan bi oyun.
Funda hemen "Hocam zil çalıcak birazdan,çözenler hep yarıda bırakıyor" deyince beni kurtarmak isteyen biricik arkadaşım ofluyordu bir yandan.
Kimya hocası saate baktı ve birde bana."Eh madem öyle,Arzu da yarın çözüp getirir bize"
Okula gelirsem neden olmasın hocam.
Başımı salladım.Bu demek oluyor ki ders sona erdi.
Ben buraya layık değildim,gerçekten.İnsanlar boştu.Bir anadolu lisesinden çıkan öğretmen olsa atanamamaktan işsiz kalıyor.
Adalet bunun neresinde?
Zil çalmıştı.
Çantamı omzuma asıp Fundayla birlikte dışarı çıktık.Her şeyimi bilirdi,ona anlatmaktan kaçındığım hiç bir şey olmazdı.Ortaokula kadar hiç arkadaşım olmamıştı Funda ile de lisede tanışmıştık.
"Baban değil mi şu arabadaki?" Karşıya bakmasıyla baktığı yöne doğru baktım.Siyah bir Ford Focus arabada camdan bana bakan babam.Evet oydu.
"Hadi git sen,ben daha kütüphaneye uğrayacağım."
Yanaklarımdan öptüğünde aklıma yine aynı düşünce geldi ve bileğinden tutup durdurdum."Sen yine o hocayla mı buluşacaksın? Funda yapma.."
Okuldan genç bir hoca ile aralarında ne var pek bilmiyorum.Ama sürekli instagrama sarılırken fotoğraflar,snap atmalar falan bunların hepsini inkar etmiş aralarında bir şey olmadığını söylemişti.
Bende fazla üstelemiyordum fakat bir gün çok fazla patlayacaktım ona karşı.
"yarın ki sınav için çalışma kitabı bakacağım biricik arkadaşım.Ali hoca bu gün okulda yok hem."
İnanmış gibi yapıp yavaşça başımı salladım.
Funda ile ayrıldıktan sonra babama bakmadan arabaya bindim.Dümdüz karşıma bakarken "Hayırdır şimdi de doktorunun sözünü dinleyip beni okuldan alma işlemlerine mi başladın?"
Bana vücuduyla tamamen dönük bir şekilde gözlerimin içine bakıyordu.İşleri yüzünden onu neredeyse saate göre gördüğüm babam bana ilk defa farklı gözle bakıyor.
Acıma veya Çaresizlik?
Hakikaten öyle gözüküyorum..
Bacaklarımın üzerinde çantam,çantamın üzerinde parmaklarımla oyalanmaya başladım.Konuşmayacak gibi görünüyordu ama soğuk ellerimi alıp tutmasıyla konuşacağını anladım."Doktorun dediğini falan yapmadım tatlım.İşlerim erken bitti,hem söz verdiğin gibi okulda mıydın değil miydin öğretmenlerinle konuşmaya geldim."
"Yalan söylemem ben.Zorla söz vermiş olsam da sözümün arkasında dururum baba"
Bana güvenmemişti.
"Biliyorum tatlım,beni yanıltmadın.."
Bana biraz daha eğilmiş ve saçlarımın arasına öpücük bırakmıştı."Seni bir yere götüreceğim" demesiyle kendimi ondan uzaklaştırdım.
Yine mi?
Bu hayatta,okul çıkışından itibaren tek temennim eve gitmekten başka hiç bir şey olamazdı açıkçası.Ama yine de dinlemek istiyordum.
"Nereye gidiyoruz?"
Güldü ve arabayı çalıştırdı."Gerçekten çoook seveceğin bir yere güzel kızım.."
______-______
Oldukça merkez dışında kalan sırf ahşap döşemeli ve dağ evi görünümü veren geldiğim kafe,içeriye adımımı atar atmaz küçük ve sıcak bir ortam karşıladı beni.Arkama dönüp çoktan yolun tozunu attıran babam ortalıklarda bile gözükmüyordu?
Peki ben neden buradayım?
Etrafıma baktım.Cam kenarında oturan el ele tutuşmuş bir çift,edebitayçı görünümde fularlı ve gözlüklü bir adam elinde kahvesi ve kitabı ve daha nice yalnız oturan kişiler...Yani ortam doluydu.
Adımlarım ahşap zeminde tok bir ses çıkardı.Omzumda çantamla tavana bakıp duruyor etrafı süzüyordum.
Ve tanıdık bir adam sesinden ismimi duydum.
"Arzu?" Bakışlarım sesim geldiği yöne doğru baktı.Tam karşımda bir iki basamak ardında Cenk ayağa kalkmış elini kaldırmıştı.
Sinirlendim.
Şimdi anlamıştım babamın neden beni buraya getirdiği,anlamalıydım fakat salaktım işte.
Buraya gelmemeliydim.
Gözlerimi devirip arkama döndüm ve hızlı adımlarımla dışarıya çıktım.Çıkmadan önce de arkamdan "Bekle!" Diye bağırsa da çakıllı yolda bir taksi bulma yoluyla bakındım.
Eve nasıl gideceksem.. Getirmişti beni dünyanın öbür ucuna sanki! Bilerek yapıyordu her şeyi!
Kolumdan tutmasıyla sertçe kendine çekti fakat ona yaklaşmak dursun dokunmaktan bile tiksindim.Hemen kendimi geri çekip "Bırak!" Diye bağırdım."Buraya niye geldiysem babamın aklına uydum!"
Yeni de kollarımla yapıştı be sertçe tuttu."Ya neden böyle fevri davranıyorsun.Biraz sakinleş kötü bir şey yapmadı babanın seni buraya getirmesini ben söyledim.Burası güzel ve sakin bir yer ne zamandan beri dışarıya çıkmıyormuşsun.Senin için iyi bir yer olacağını düşündüm.Dur!"
Çırpınmaktan kolları arasında nefes nefese kalırken en sonunda durdum.Göğüslerinden itip ondan ayrıldım "Dokunma bana!"
"Tamam" avuç içleri bana bakacak şekilde yatıştırmaya devam etti "Tamam.Gitme ne olursun.İçeriye geçelim gel"
Baştan aşağıya inceledim onu.Üzerinde yine tüm vücut hatlarını belli eden bebek mavisi bir gömlek.üzerinde siyah bir kaban ve normal bacaklarını saran siyah kumaş bir pantolon.
Niye kıyafetine takıldıysam tek düşündüğüm şey buymuş gibi.Çaresizce bakan gözlerine dayanamayıp önünden hızla geçerek kafeye doğru yürüdüm.
Bundan sonrasında ne olacağını bilmiyordum tahmin ettiğim tek şey yine benimle konuşmaya çalışması olacaktı.
.......
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro