Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

A Ş I K




"Bir ilki gerçekleştirmek Arzularımızın her zaman gerçek anahtarıdır"

Hatırlatma-Senin için herşeyi yaparım...

İnsan kalbinin belli bir sınır içersinde veya duygularına göre değişiklik gösteren bir kaç farklı ritim vardır.
Birisini çok sevip onu her gördüğünüzde veya sizi heyecanlandıracak veya farklı duygulara sizi sürükleyecek haberler aldığınızda.
Benim kalp denen şu yaşama organım içeride öyle değişik bir senfoni ile kendini belli ediyor ki,içimden çıkacak olan bir müzik dalına bende eşlik etmek istiyorum.
Denizin dalgalarından çıkan hoş ses kalbimle düet yapıyor gibiydi.
"Burayı seviyorsun.." dedi usulca.Gözleri ufuk çizgisinde sabitlenmiş ve benim gibi tuzlu su havasını derince ciğerlerine çekiyordu.
"Deniz olan heryeri seviyorum,Sonsuzluğa uğurlanmak güzel olurdu.."

"Sonsuzluk diye bir şey yok.İnsan kendi sonunu yaratır,gerçek sonsuzluk doğar,yaşar ve ölür.Senin demek istediğin tam da bu.Ama fazla erken"

"Peki ya ilkler?"

"İlkler tutku ve arzularımız içindir.Tıpkı ismin gibi.Hayatında bir ilki yaşamak istersin,işte bu senin en keyif aldığın hazlardan bir tanesi olur..Değişiyorsun Arzu..Benimle birlikte oldukça değişiyorsun"

Bana döndü daha sonra.Kafamı karşıdan çevirip gözlerinin içine baktım rüzgarın saçlarımı keskin bir soğukla dalgalandırması ile.
"Farkındayım ve biliyorum.."

Adem elması güçlü bir şekilde yutkunurken yükselip alçalınca güzel yüzüne tamamen dönerek baktım.Bir adım daha yaklaşıp aramızdaki mesafeyi kapatınca eli yavaşça ensemi kavradı."Seninle birlikte olduğum heran beni de değiştiriyorsun"

Bu bir şikayet miydi?
Yoksa kendimi ruhumdan koparan o çizgimin üzerinden mi geçiyordu ağır ağır...
"Ve ben değişik bir şekilde senin yanında her an kalmak istiyorum.."

Eli yavaşça belimi kavradı.Ona doğru yavaşça çekilirken etraftaki tuzlu su kokusuyla onun kokusuna tezat ciğerlerime derince nefes çektim.
"Galiba bende.." diye cevap verdim.
Alışıyor muydum?
Herşey düzene giriyor muydu?
Kalbimin ritimleri bu kadar değişik atmasının sebebi neydi?
"Nasıl hissettiğini söyle bana"
Sertçe yutkunarak gözlerimi göğsünden gözlerine çevirdim."Şey,güzel..."
Hiç demiyordi ki,ölüyorsun değil mi? Fazlasıyla yoğun hissediyorsun değil mi?
Dudaklarım kurumuştu.Felç gibiydim.

Dudakları öyle yakınımdaydı ki,ben ilk defa rahatsız olmuyor,aksine kalbimdeki değişik hislerle inanılmaz bir haz alıyordum.
Sanki onu deli gibi öpmek ister gibi.
Cebimdeki telefonun sesi aramızdaki bütün sessizliği bozduğunda ondan bir adım geri çekildim.
Beni kim arardı bu saatte onu bile takmıyordum.

Ekrandaki ismi gördüğümde bütün kan beynime sıçradı.
Çınar arıyordu ve onun numarasını bile  hangi gün kaydettiğimi bile hatırlamıyordum.
Cenk elleri ceplerinde dikleşmiş omuzlarıyla anlamış gibi bana bakarken "Bu herifle ne işin var onu anlayamadım." Dedi.
Bende anlasam keşke.

"Bilmiyorum,umarım geçerli bir sebebi vardır"

Sıkıntılı bir nefes verdikten hemen sonra ellerini kaldırıp indirdi "Ben içerdeyim.Mutfakta olacağım,fazla uzatmadan yanıma gel"
Başımla onayladığımda yanımdan ayrılırken daha fazla bekletmeden telefonu "Ne var?"diyerek açtım.

"Sakin ol şampiyon!"

"Ne istiyorsun Çınar!"

"Bana sesini yükseltmesen iyi olur.Baş belası"

"Sen kime baş belası diyorsun be manyak mısın nesin seninle uğraşan mı var?!"

Sesim aralıksız yüksel volüm çıkarken sabrım taşmak üzereydi.
"Buraya sana başka bir şey söylemek için aramıştım ama içine ettiğin için çok sağol"

"Ya sen ne söyleyebilirsin ki  bana Allah aşkına! senin benimle ne işin olur be!"

Ve yüzüme kapanış.
Az önce neler olduğunu dahi anlayamazken bana ne söyleyebileceğini tahmin etmeye çalıştım fakat sinirlerim alt üst olmuştu.
Oyalanmadan içeriye girdim.Cenk Mutfaktaydı ve bana arkası dönüktü. Yüzümdeki tuhaf gülümseme ile geniş sırtına odaklandım.Ayak seslerimden geldiğimi anlamış olmalıydı.Kendimi yanında bulduğumda ''Yemek yapabiliyor musun?'' diye sordum.Bana bakmadan gülümsedi ve başını olumsuz anlamda salladı.''Hiç anlamam aslında.'' önünde doğramaya başladığı taze domatesleri geniş ve çukur beyaz tabağa döktü.Hiç anlamıyor gibi gözükmüyordu.''Sana yardımcı olabilirim.'' o anda gözleri benimkilerle buluştu.Öyle içten ve anlamlı bakıyordu ki gerçekten bir an şaka mı yapıyorum manasında baktığına emindim.Kısacası anlatmak gerekirse...Kuşkulu.''Ciddiysen,neden olmasın'' diye yanıtladı beni tam tahmin ettiğim gibi. ''Tabii kide ciddiyim doktor.Hadi ne yapmam gerektiğini söyle.'' Gözleri benden ayrılıp buzdolabına kaydı ve ''Bana iki salatalık,marul  ve ton balığı getirir misin aynı şekilde?'' o an gerçekten ne yapacağını anladım.Hatta en sevdiğim şeyi yapacaktı.Ton balıklı salata...''Sen ciddi olamazsın.'' buzdolabını açtım ve o an istediği malzemeleri ararken ''Seviyor musun gerçekten?'' diye sormuştu.''Sevmek mi? az kalır.Benim için en doğal en doyurucu yemekten bir tanesidir.'' dedim. İstediği malzemeleri buldum ve güzelce ona teslim etmeden yıkadım.Öyle güzel bir mutfağı vardı ki insanın gerçekten  burada ömür boyu yemek yapıp kalmak isteyeceğinden emindim. Kısa zamanda böylesine ince ve ayrıntılı düşünmem benden beklenmeyecek bir hareket daha sergilemiştim.Sonunda ortaya harika bir şey çıkmıştı ve çekingenliğimin gereksiz olduğunu düşünüp bana çıkartmış olduğu çatalı aldığım gibi yemek masasına oturdum.Kendimi öyle iştahlı yerden bulmuştum ki sadece en son Cenk'in bana olan eğlenceli bakışlarını fark etmiştim.En sonda ne yaptığımın farkına varıp ağzımdaki lokmayı yuttum ve bir şey söylemeden gözlerinin içine baktım.Güzel bakıyordu...Çok fazla güzel.

''Kusura bakma,ben böyleyim.'' dedim

''Şikayetçi değilim.Aksine gayet memnunum.''

Belki de birbirimize saatlerce bakarak yemeklerimizi yemiştik. Bu sefer gerçekten susmuş  ve konuşmamıştı.Hava karardığında salonun büyük boydan camından elimde usanmadan içtiğim sıcak kahvemle dalgaları seyrediyordum.Evin içinde yankılanan sakinleştirici bir müzik vardı sanki başka bir yerde gibiydim.Önümdeki camın yansımasından arkamdan bana yaklaştığını görmek bir an tüylerimi ürpertti.Evin ortamında yankılanan slow şarkıyla gözlerimi kapattığımda ensemde bir nefes hissettim.Büyülenmiştim.Yavaşça yutkunarak kulağıma fısıldadığını duydum.''ZHU-Still Want U'' bu müziğin ismiydi.Gülümseyerek ''Güzel...'' dedim olmayan sesimle.Gözlerim hala daha büyük bir istekle kapalıydı. Artık bedeninin sıcaklığını da hissediyordum.Yoğun bir duyguyla ona yaslandım.Parmaklarını omzumda hissettim. Yavaşça omzumdan aşağıya bir yol çizerken ''Ben senin rahatsızlığını buldum..'' dedi yavaşça.Başım geriye doğru omzundaydı ,alt dudağımı ısırıp bıraktım istemsizce.Kısık bir sesle ''Neymiş?'' diye sordum büyük bir heyecanla.Cevabımı vermişti. ''Senin büyük ve yoğun bir aşka ihtiyacın var..''

Gülümsedim..''Bana sevgimi ve aşkımı ver o zaman...''

''Peki vermezsem?'' diye sorduğunda elimdeki bardağı düşürecektim belki de titremekten.


Sanırım gerçekten büyük bir itiraf yaptım o an...

''Vermezsen sorun değil...Ben nasıl olsa   yavaş yavaş,aşık oluyorum galiba..''

-------------

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro