Günüm masa toplamak ve sipariş almakla geçti, değişik bir şey olmadı derken...
Saat akşam 10'u geçiyordu ben yerleri paspaslıyordum, Cem dışarda ki masaları silip düzenliyordu , Semra da dışarda yeni gelen müşterilerin siparişlerini alıyordu. Tarık abi ise daha gelmemişti.
Ben paspasa devam ederken Semo içeri girdi.
"Nurşen abla iki tane elmalı turta"
İçerden Nurşen ablanın sesi geldi
"Tamam kızım"
Semra bu sırada tezgahın arkasına geçip kahveleri hazırlıyordu.
Nurşen abla 38 yaşında çok iyi ve sıcakkanlı biriydi ona hemen ısınmıştım. Ömer abi de 44 yaşında iyi ve komik biriydi, Zeynep abla ise 35 yaşındaydı, oda aynı onlar gibiydi , sıcakkanlılığı ve iyiliği birbirlerine mi bulaştırmışlar ne?!😊
Nurşen abla elmalı turtaları tezgaha bıraktı. Bende yerleri silerken yorulmuştum tezgaha yaslandım.
"Kız İncim yoruldun mu sen"
"Azcık, azcık"deyip güldüm
"İyi tamam kızım kolay gelsin"
"Saool Nurşen ablaa"
Biz konuşmamızı bitirirken semo da tepsiye elmalı turtaları kahveleri koyuyordu. Benimde burdaki işim bitmişti şimdi kapının önünü paspaslayacaktım.
Semo siparişleri götürürken bende kapının önüne geldim, Cemo çoktan masaları toplama işini bitirmiş çöpleri atmaya gidiyordu.
İşte herşey o anda oldu.
Cem çöp tenekesinin yanında durdu çöpü atıyordu ki caddeden gelen bir araba çöp tenekelerine ve Cem'e çarptı. O sıra da ben şok,😢😱😲 hemen bir çığlık atıp Cem'in yanına koştum, araba Cem'i 1,5-2 metre savurmuştu.Cem'in yanına gelince seslenmeye başladım.
"Cem Cem, Cem beni duyuyormusun?"
Cevap vermiyordu, gözlerimden yaşlar ince ince süzülmeye başladı , etrafıma bakınınca bulanık bir şekilde Semra, Ömer abi, Nurşen abla, Zeynep abla ve arabanın sahibi olduğunu düşündüğüm adamı gördüm.
"Ambulansı arayın çabuk" diye bağırdım.
Semra'nın telefonda konuştuğunu duydum, hala şoktaydım. Kulaklarım uğulduyordu herkes birbirine birşeyler söylüyordu. Aklım başıma gelir gelmez Cem'in nabzına ve nefes alıp almadığına baktım.
Evet nefes alıyordu ama nabzı azalmıştı ayrıca kafasından kan akıyordu, hemen önlüğümü çıkarıp kanayan yere bastırmaya başladım.
Az sonra ambulans gelmişti görevliler Cem'i sedyeye yatırıp ambulansın içine aldı, Ömer abi onlarla gitti, ambulansla birlikte Tarık abi de gelmişti hepimiz onun arabasına bindik, Nurşen abla ve Zeynep abla ise cafe'yi kapatacaklardı.
Araba da Tarık abi gördüklerimi anlatmamı istedi.
"İnci nasıl oldu anlat"
" Abi Cem çöpleri atmak için çöp tenekesinin yanına gitti aynı anda caddeden gelen bir araba tenekelere ve Cem'e çarptı.Cem
1,5-2 metre savruldu..."
Konuşamadım boğazıma bir yumru oluştu yutkundum, Cem'i o halde gördüğüm an geldi aklıma... .
Hasteneye yaklaştığımız da Tarık abi birini aradı ve konuşmaya başladı.
"Cemre, canım neredesin" sakin olmaya çalıştığı çok belliydi.
"......"
"Bak Cemrecim şimdi sakin ol ve beni dinle"
"......"
"Cem'e araba çarptı biz şimdi hastaneye gidiyoruz ben bir fırsatını bulup seni almaya geleceğim."
" ..... Cemmm..." kızın konuşmasından sadece bu kelimeyi duydum çünkü bağırmıştı.
"Bak canım sakin ol lütfen"
".............."
"Tamam taksiyle gel, bekliyorum seni, sakin olmaya çalış tamam mı"
"....."
Ve telefonu kapattı.
Merakıma yenik düştüm ve sordum
"Tarık abi kimdi o"
"Cem'in ikizi, Cemre"
Cem'in bir ikizimi vardı, neden hiç bahsetmemişti?
İç sesim
"Saçmalamayı kes Cem şuan ne durumda sen neleri düşünüyorsun!"
İç sesime hak verip Cem için dua etmeye başladım...
Hastaneye gelince Tarık abi arabayı herhangi bir yere park etti ve hemen hastanenin içine girdik.
Danışmanın önüne gelince Tarık abi
"Cem Kahraman, az önce getirildi, araba kazası"
"2. Kat yoğun bakım da"
Kadının cevabını duyar duymaz merdivenlerle 2. Kata çıktık, zaten sağ tarafa dönmemizle Ömer abiyi görmemiz bir oldu hemen yanına gidip sorduk.
" Ömer abi Cem ne durum da bir bilgin varmı"
"Hayır Tarık oğlum az önce yoğun bakıma aldılar."
Bu cevap üzerine hepimiz banklara oturduk.
Tarık abi kafasını ellerinin arasına almış düşünüyordu, sonra birden silkelenip ayağa kalktı ve sordu
"Kazayı yapan hayvan nerede!?!"
Benim de aklıma şimdi gelmişti
Ben bilmediğim için sustum, Semra konuşmaya başladı.
"Onu polislere verdik Tarık abi, aptal içmiş sonrada direksiyon başında uyumuş,
sorgulayacaklarmış numaramı verdim bizi arayacaklarmış"
"İnanamıyorum yaa" diye bağırdım "Şimdi Cem bu şapşal yüzündenmi yoğun bakımda Allahım ya, bu nasıl bir saçmalık"
Semra gelip beni sakinleştirmeye çalıştı, tekrar oturduk.
Bu sırada koridora bir kız girdi.
"Tarık abiii, Cem neredeee"
bağırarak konuşmuştu.
Tarık abi kızın ona seslenmesiyle kendine geldi, kızın yanına gitti.
"Cemre sakin,Cem yoğun bakımda" Tarık abi Cemre'yi yanıma oturttu.
Ben hala arabanın şöförü, sahibi her neyiyse ona sövüp bela okuyordum.
Kendime geldim dilim damağım yapışmıştı, telefonumdan saate baktım 12.46 ydı. Aklıma birden teyzemi aramadığım geldi, hemen rehberden "Teyzoş" ismini tuşlayıp telefonu kulağıma götürdüm, bu sırada da etrafıma bakındım.
Tarık abi kapının önünde dönüp duruyordu, Semra koridorun başında telefonla konuşuyordu, Ömer abi de karşımda oturmuştu. Yanıma bakınca Cemre'nin oturup ağladığını gördüm. O sıra da telefonumdan "Aloo" diyen teyzemin sesini duydum.
"Alo teyze"
"Yavrum ne oldu?"
"Teyze ben hastanedeyi-" teyzem sözümü bitirmeme izin vermeden bağrarak konuşmaya başladı.
"Neey, yavrum sen iyimisiin"
"İyiyim teyze, Cem, Cem'e araba çarptı..."
"İyi mi peki kızııım?"
"Şu an yoğun bakımda"
"Ayy Allahım sen yardım et çocuğa!"
"Amin teyzecim, ben seni geç geleceğimi haber vermek için aradım, Yanımda Tarık abi, Semra, Ömer abi ve Cemin ikizi Cemre var."
"İyi tamam yavrum dikkat et kendine, bi gelişme olursa bana da haber ver"
"Tamam teyzem hadi iyi geceler"
"Allah'a emanet kızım."
Telefonumu kapatıp cebime koydum. Yanıma bakınca Cemre'nın hala sessizce ağladığını gördüm, ona destek olmam gerektiğini düşündüm ve yanına biraz daha yaklaşıp konuşmaya başladım.
"Cemre, lütfen ağlama Cem inşaAllah uyanıcak"
Kısık sesle cevap verdi
"İnşAllah uyanacak"
"Seninle böyle tanışmak istemezdim, adım İnci.."
"Cemre, ben de böyle tanışmak istemezdim.Sen ve Semra Cem'le berabermi çalışıyorsunuz?"
"Evet aynı zamanda sınıf arkadaşıyız"
"Anladım, bende Sizinle aynı sınftayım aslında ama iki haftadır ayak bileğim kırıktı, o yüzden okula gelmedim."
"Geçmiş olsun"
O sırada Semra yanımız geldi
"Sanırım bunları konuşmanın sırası değil, dimi İnci?!"
"Ah evet"
Böylece konuşmamız şimdilik sonlanmıştı, Cemre'nin ağlaması azalmıştı.
Cem'i yoğun bakıma alalı 1.5 saat olmuştu, hepimiz sadece oturup Cem'in içeriden sağ çıkması için dua ediyorduk...
İşte tam da bunları düşünürken kırmızı renkte YOĞUN BAKIM yazan kapı açıldı, hepimiz hemen ayağa kalktık, içerden bir doktor çıktı. Tarık abi hemen sordu
" Doktor bey durumu nasıl?"
İşte şimdi doktoru pür dikkat dinliyorduk.
" Öncelikle hayati tehlikesi yok, sağ ayağında ve sol kolun da kırık var, ağrı kesici ve uyku ilacı verdik onu şimdi normal odaya alacağız."
Cemre "Peki onu görebilirmiyiz"
"Dediğim gibi şuan uyuyor, uyandıktan sonra görebilirsiniz, geçmiş olsun" deyip ilerledi ve gözden kayboldu.
Doktor gittikten hemen sonra kapı tekrar açıldı ve hemşirelerle birlikte sedyede yatan Cem'i gördük. Yüzü solmuştu, başı sarılmıştı.
Hemşireler sedyeyi asansörle 3. Kata çıkarırken bizde hemen yukarı çıktık.
Onu odaya yerleştirdikten sonra, serum taktılar ve odadan çıktılar.
Hemşireler çıkarken ben ve Cemre
"Tahminen ne zaman uyanır?"
"En az 1 saate uyanır, tekrardan geçmiş olsun"
"Saolun"
Şimdi herkes banklarda oturmuş uyuyordu ben ve Cemre hariç.
Cem'in hayati tehlikesi yoktu teyzem'i aramaya karar verdim
"Alo İncim ne oldu" sesi uykulu geliyordu, " canım" diye içimden geçirip hafifçe gülümsedim.
"Teyzem uyuyormuydun sen"
"İçim geçmiş kız koltukta, neyse sen beni niye aradın"
"Cem yoğun bakımdan çıktı, hayati tehlikeside yokmuş ama kolunda ve bacağında kırık varmış , şu an oadada uyuyor."
"Hadi bakalım çok şükür, geçmiş olsun, kardeşine de geçmiş olsun dileklerimi ilet kızım."
"Tamam teyzem, bir de saat baya geç oldu bu saatte herkes uyuyor biz sabah geliriz kesin sende beni bekleme git yat"
"İyi tamam kızım dikkat et kendine"
"Tamam teyzem iyi geceler"
"Sana da yavrum"
Teyzemle konuşunca içim rahatladı.
Cemre "Özel olmazsa kimdi?"
"Ağh Teyzemdi sana da geçmiş olsun diyor."
"Saolsun"
Uykum vardı ama şimdi canım kahve çekmişti
"Cemre ben kahve almaya gidiyorum sen de istermisin?"
" Evet gerçekten iyi olur."
"Tamam ben almaya gidiyorum" deyip ayağa kalktım ve asansörü çağırdım, gelince bindim ve zemin kata indim.
Kafenin önüne gelince bir de baktım sıra var, çok yoktu başladım beklemeye.
Önümde ki kadında gidince iki kahve deyip beklemeye başladım.
Kahveler gelince alıp yukarı çıktım.
Geçip yerime oturdum. Cemre'ye kahvesini uzattım.☕ Saat 2.00 ye yaklaşıyordu.
Konuyu ben açtım
"Cemre, Cem bana annesinin 5 sene önce vefat ettiğini söyledi, peki babanız...?"
"Babam mı, ona baba demek hiç doğru değil o iğrenç biri."
"Neden ki?!"
" Ah, annem vefat etmeden önce o adam annemi aldattı hemde annemin arkadaşı bildiği biriyle, ayrıca alkol kullanmaya başlamış annemin bundan haberide yokmuş.
İşte annem hem bunları öğrenince hemde kalp hastası olduğu için kaybettik.
Yani bir anlamda annemin ölümüne o sebep oldu!."
Allah'ım Cem neden bunların hiç birini söylememişti.
"Cem bana hiç bahsetmedi, hatta senden de bahsetmedi ama ben seni görmüştüm."
"Nerede gördün ki beni?"
" Cem'in odasına girip ona birşeyler söylerken görmüştüm , pencereden" dedim utanarak.
"Cem'i mi izliyordun ki"
"Ah hayır konuşmuştuk ben de pencereden bakınca gördüm" evet yalan söyledim😥 Cem'i izlemiştim ama söyleyemezdim
"Hmm öyle olsun" uff ilgimi anlamıştı😓 ondan kaçmak için Cem'e bakma bahanesiyle kaktım.
Cem'in kaldığı odanın penceresinden bakınca birde ne göreyim Cem gözlerini açmış bana bakıyordu. Hemen Cemre'ye seslendim.
"Cemree Cem uyandıığ"😄
"Ne ne haniiğ?!?!"👀👀
O da hemen yanıma geldi
"Ağağağa Cemm !"😃
"Hemen hemşireye haber verelim"
"Tamam hadi"
Hızlıca bir hemşire bulup haber verdik bizimle birlikte odaya kadar geldi içeri beraber girdik.
Hemşire seruma baktı
"1 serum daha vericez o da bitince doktor bey sizinle görüşür"
"Teşekkür ederiz"
"Önemli değil geçmiş olsun"
dedi ve gitti.
Cemre yatağın baş ucunda ki kolduğa oturdu.
"Cem, iyimisin kardeşim?"
"İyiyim Cemre ama kolum ve bacağım sızlıyor"
Ben konuşmaya başladım
"Cem kolun ve bacağında kırık varmış alçıda"
"Uff başım çatlıyo bana bi su verirmicin İnci"
"Tabii ki, bekle"
deyip dışarı çıktım sebilden bir bardak su alıp odaya geri döndüm.
Cem'in yanına gelip sağ eline bardağı verdim, kana kana içti.
"Tarık abiler falan gelmedi mi"
"Gelmez olurlarmı dışarı da uyuyorlar, Cemre ye de o haber verdi, benim haberim bile yok bir kardeşin olduğundan!!!😑😒"
"Ehehe, ya İnci aslında söyliycektim de vakit olmadı
😞😓 😅"
"Hmm öyle olsun"
Bir anda içeri biri girdi, dönüp bakınca Semra'nın geldiğini gördüm.
"Laan Cemooğ. Kızım olan uyanmış bana niye haber vermedin!"
"Uyuyodun uyandırmak istemdim kanka"
"İyi iyi , Cem nasılsın?"
"İyiyim de kolum bacağım sızlıyo be"
"Ahh yavruum"
"Ya size bişey sorcam Cem'e vuran kimmiş neymiş?!?"
"Aynen ya o lavuğu bi bulsam"
Ben de ballandıra ballandır o dengesizi anlatmaya başladım
"Ee şimdi şöyle , bu salak içmiş araba kullanıyo bide üstüne direksiyon başın da uyuyo anacım, işte Semo bunu polis emicelere vermiş demiş eti de kemiği de sizin, polis emiceler de sorguya alıcaz, sizi sonra ararız demiiş"
"Ohaaa ya bu ne kadar saçma o adamı bulsam varyaaağ"
"Cemre çıldırdığğ" dedim
Cem"Abi ya nasıl uyuyo yaa, Allah da seni bildiği gibi yapsın lan"
Bizim bu sesimize kim uyur ki kapıda Tarık abiyle Ömer abi belirdi.
"Cem koçum uyanmışsın, kızlar niye haber vermediniz!!"
"Abi uyuyodunuz uyandırmadık, uyanıcaktınız zaten"dedi Cemre
Ömer abi merakla sordu o classic soruyu
"Cem nasılsın evladım"
"İyiyim kolum la bacağım sızlıyo o kadar"
"Geçmiş olsun çocuğum, Tarık ben gidiyim hanımı da arayamadım şarjım bitmiş"
"Tamam Ömer abi dikkat et kendine, buralara kadar da geldin sağol"
" Birşey değil çocuğum görevimi yaptım, hadi size iyi geceler mi desem hayırlı sabahlarmı bilemedim , Allah'a emanet olun, en iyisi." dedi ve dışarı çıktı.
Cem'in gözünden
Saat 10'u geçiyordu ben masaları toparlıyodum, İşimi yaparken bir yandan da bizimkileri izliyordum. İncim yerleri paspaslıyordu, Semra da müşterilerle ilgileniyordu. Yeni müşterinin siparişini alıp içeri girdi Nurşen ablaya siparişi söyleyip kahveleri hazırladı, İncim 'de işini yarılamış yorulmuştu tezgaha yaslandı.
Nurşen abla içerden gelip siparişleri tezgaha bıraktı , bu sıra da da benim işim bitmişti içeri girdim çöp torbalarını alırken koşmaları duyuyor bir yandan da onları izliyordum.
Nurşen abla"Kız İncim yoruldun mu sen"
"Azcık, azcık"dedi ve gülümsedi
"İyi tamam kızım kolay gelsin"
"Saool Nurşen ablaa"dile seslenirken sesi neşeli geliyordu.
Ben çöp torbalarını, İncim paspasını Semra da siparişleri almış kapıya ilerliyorduk İnci kapının önünü paspaslayacaktı kapının önünde durdu etrafa bakınıyordu, bana da baktı, ben de karşıdan karşıya geçtim çöp tenekelerinin yanına gelince durdum ve çöp torbalarını attım ve o anda caddeden gelen bir arabanın sesi kulaklarımı doldurdu ve birkaç saniye sonra bana hızla çarptı.
Sürüklenmiştim ve canım acayip bir şekilde acıyordu , kolum feci şekilde sızlıyordu o sıtirada İnci'nin çığlığını ve adım seslerini durdum, gözlerim yavaşca kapanırken İnci'nin başımı kucağına aldığını hissettim ve gözlerim karanlıkla buluştu.....
Uyandığımda burnuma hastanelere özgü o dezenfekte kokusu geldi, gözlerimi daha açamamıştım başım ağrıyordu. Gözlerimi araladığımda kendimi bir oda da buldum sağıma soluma bakınınca kimsenin olmadığını gördüm
Ne yani şimdi kimse gelmemişmiydi, iç sesim
Delirdinmi en azından İnci gelmiştir!!
Dedi haklıydı valla hiç kimse gelmediyse bile İncim gelmiştir diye düşünüp oda ya göz atarken, yatağın karşısında ki camda İncim'i gördüm
İç sesim
Ben demedimmi sana derken İnci bana şaşkın şaşkın baktı sonra bağırarak
"Cemree Cem uyandıığ" ne Cemre, kardeşimde buradaydı.
"Ne ne haniiğ?!?!" şaşkın ördek, sesleri bana kadar geliyordu
O da hemen İnci'nin yanına geldi
"Ağağağa Cemm !"😅gülümsedim
"Hemen hemşireye haber verelim"akıllı İncim ya
"Tamam hadi" beraber koşarak gittiler, 2 dakika sonra hemşireyle birlikte gelip odaya girdiler.
İnci'ye bir baktım uykusu olduğu çok belliydi, pantolonunda kan lekesi vardı.
Hemşire serumuma baktı az kalmıştı
"1 serum daha vericez o da bitince doktor bey sizinle görüşür"
"Teşekkür ederiz"
"Önemli değil geçmiş olsun"
dedi ve gitti.
Cemre başımda ki koltuğa oturdu
"Cem, iyimisin kardeşim?"
"İyiyim Cemre ama kolum ve bacağım sızlıyor"
İncim konuşmaya başladı
"Cem kolun ve bacağında kırık varmış alçıda"
"Uff başım çatlıyo bana bi su verirmicin İnci"
"Tabii ki bekle" deyip odadan çıktı az sonra elinde bir plastik bardakta su ile döndü, yanıma gelip sağ elime bardağı verdi, sol elimi kullanamıyordum.
Suyu kana kana içtikten sonra
"Tarık abiler falan gelmedi mi"dedim
"Gelmez olurlarmı dışarı da uyuyorlar, Cemre ye de o haber verdi, benim haberim bile yok bir kardeşin olduğundan!!!😑😒"
"Ehehe, ya İnci aslında söyliycektim de vakit olmadı
😞😓 😅"
"Hmm öyle olsun"
İnci'nin bu sözünden sonra içeri Semra girdi
"Laan Cemooğ. Kızım olan uyanmış bana niye haber vermedin!"
"Uyuyodun uyandırmak istemdim kanka"
"İyi iyi , Cem nasılsın?"
"İyiyim de kolum bacağım sızlıyo be"
"Ahh yavruum"
"Ya size bişey sorcam Cem'e vuran kimmiş neymiş?!?"
"Aynen ya o lavuğu bi bulsam"
İnci de başladı o lavuğu şımararak anlatmaya
"Ee şimdi şöyle , bu salak içmiş araba kullanıyo bide üstüne direksiyon başın da uyuyo anacım, işte Semo bunu polis emicelere vermiş demiş eti de kemiği de sizin, polis emiceler de sorguya alıcaz, sizi sonra ararız demiiş"
"Ohaaa ya bu ne kadar saçma o adamı bulsam varyaaağ"
"Cemre çıldırdığğ" dedi İnci
"Abi ya nasıl uyuyo yaa, Allah da seni bildiği gibi yapsın lan"dedim
Kızların ve benim şamatamızdan sonra hastanede uyuyan biri yoktur diye düşünürken kapıda Tarık abiyle Ömer abi belirdi.
"Cem koçum uyanmışsın, kızlar niye haber vermediniz!!"
"Abi uyuyodunuz uyandırmadık, uyanıcaktınız zaten"dedi Cemre
Ömer abi artık cevabını ezberlediğim aynı soruyu sordu
"Cem nasılsın evladım"
"İyiyim kolum la bacağım sızlıyo o kadar"
"Geçmiş olsun çocuğum, Tarık ben gidiyim hanımı da arayamadım şarjım bitmiş"
"Tamam Ömer abi dikkat et kendine, buralara kadar da geldin sağol"
" Birşey değil çocuğum görevimi yaptım, hadi size iyi geceler mi desem hayırlı sabahlarmı bilemedim , Allah'a emanet olun, en iyisi." dedi ve dışarı çıktı.
Evett bayaaa uzun bir bölüm oldu, inş. beğenirsiniz.
Bu arada en yakın kankam katusu
kitabı Piskopatım okursanız sevinirim, Wattpad e yeni geldi ama ona güveniyorum.
Vote atmayı unutmayın.
Bu aralar yoğunum olabildiğince çabuk Yb atmaya çalışıcam.
Seviyorum siziii 😘😍😊
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro