Rabastan ve Dorcas yeryüzüne inmiş birbirlerinin doğal düşmanı olduklarını fark edemeyen şeytan ve melek.

''Dünya'ya inmemin bir amacı var. Bu aptal insanları günahkar yapıp Tanrı'yla olan meydan okumamda ona haklı olduğumu göstermek.''

Rabastan Lestrange, cehennemden yeryüzüne inmiş şeytandı. Cehennem'de çok sıkılmış, kendine oyuncaklar arıyordu. Bir nevi kendini tatile çıkarmaya karar vermişti.

Ancak Tanrı bundan önceki kararlarında da olduğu gibi, Rabastan'ın bu davranışından memnun değildi ve ona Cehennem'e dönmesi için çağrılarda bulunuyordu. Rabastan'sa yeryüzünden oldukça memnundu.

Sonuçta burada olan oyuncak yelpazesi fazla genişti. Ve istediğine istediğini yapabiliyordu. Cehennemin Efendisi olmak da çok güzeldi elbette. Ama zihnindeki gibi 'tatil'e ihtiyacı vardı. İnsanları günahlara sokmak, pişman olacakları ve asla geri dönülmez şeyleri yaptırmak onun yaratılışında vardı.

Kibir, bu kelime tamamen ona aitti. Kendini yenilmez olarak görmesi, yakışıklı olması ve bunun son derece farkında olmasıysa bütün işleri kolaylaştırıyordu.

Dorcas'la olan tek ortak noktalarının ilahi yaratıklar olduğunu sanıyordu ama ikisinin bilmedikleri çok şey vardı.

İnsanları gerçekten anlamıyordu. Ve bu işe heyecan ve zevk katıyordu.

''Dünya'ya inmemin bir amacı var. Bu insanları günahkar olmaktan kurtarıp, Şeytan'ın meydan okumasında ona haksız olduğunu göstermek.''

Dorcas Meadowes, cennetten yeryüzüne inen melekti. Cehennem'den çok sıkılmış, kendine yeni günahkar yandaşlar arayan şeytanı, Rabastan'ı, haksız çıkarmak için yeryüzüne inmesine karar verilmişti.

Tanrı bu kararı vermişti. Fakat Rabastan'ın onun sözünü dinlemeyeceğini biliyordu. Böylelikle ona göz kulak olması için Dorcas'ı göndermişti. Dorcas bundan memnun değildi.

Ama burada görev yelpazesi fazla genişti. Cennet Meleği olmak çok güzeldi ellbette. Ama bir görevi vardı. O'nun zevkleri yüzünden edindiği bir görev. İnsanları günahlardan döndürmek, iyi şeyleri yaptırmak onun yaratılışında vardı.

Saflık, bu kelime tamamen ona aitti. Saf iyilik içeriyordu. Asildi.

Rabastan'la olan tek ortak noktalarının ilahi yaratıklar olduğunu sanıyordu ama ikisinin bilmedikleri çok şey vardı.

İnsanları gerçekten anlamıyordu. Ve bu işe heyecan ve zevk katıyordu.

Rabastan ve Dorcas, şeytan ve melek. Tanrı Dorcas'ı görevlendirdi, Rabastan kendi zevki için yaptı. Ama birbirlerini göremiyorlar. Sadece birbirlerine engel olmak için varlar. Dorcas, Rabastan'ı "şeytan" olarak biliyor. Ve Rabastan da Dorcas'ı "melek" olarak biliyor. Birbirleri hakkında tek bildikleri sıfatları ve ne yapacakları.






Bu hikayeyi yazmaya ne zaman söz verdim hatırlamıyorum bile. Ama asla aklıma konu gelmemesi ve yazmak için, becerebilmek için, asla cesaret bulamamla askıya alınmış bir hikayedir. Kasım'dan beri sadece cast bölümünü yaptığım - 400 kelimelik berbat bir bölümden-ve asla dokunmadığım hikayeyi yazmak için konu buldum ve cesaretim de taze. Konu bu kitabın taslağına -sadece isimden ve dolayısıyla kapaktan bahsediyorum, evet- tamamen uyan bir konu.

Rabcas çok özel. Aslında kader bile Rabcas'tan yana olmalı ki, bu insanlarla tanışmamın tüm aracısı Dorcas'ı canlandıran yazar.

Her zaman legends olup, birbirimizi kolladığımız, asla yılmadığımız bir arkadaşlık verdiğiniz için teşekkür ederim. Sizi seviyorum.

-123za321- misscatalak Buchanian'a ithaf edilmiştir.

Dorcas Meadowes

satan's angel

Rabastan Lestrange

angel's satan

Remus Lupin

devil's follower

Alice Fortescue

blonde angel

Rodolphus Lestrange

demon alike angel