İtalik: James
Kalın: Sirius

Sevgili Neville,

Öncelikle, belki hiçbir şey anlayamayacaksın ama yine de söyleyelim: Artık gizlenerek mektup yazıyoruz...

Her neyse, bak Neville; sakın anne ve babandan utanma. Frank ve Alice... Onlar çok cesur ve iyi insanlardı, tanımaktan dahi onur duyulacak, nadide iki insan... Hâlâ keşke Peter yerine Frank bir Çapulcu olsaydı diye düşünüyorum...

Ama biz bu mektubu canını sıkmak, güzel hülyalara dalıp sonrasında boşluğa düşmek veya seni üzmek için yazmıyoruz. Az biraz da olsa, sana onları anlatmak için yazıyoruz. Elimizden geldiğince.

Frank... Çok neşeliydi. Her şeye güler, eğlenirdi. Hep pozitifti.

Ama bir o kadar da aklı başındaydı, bizi gözetirdi, cesurdu, zekiydi. Babacandı.

Alice de öyle! Çok sevimli ve radikal bir kızdı. Aklına eseni yapardı. Saçlarını düğün öncesi kısacık kestirmesi gibi mesela....

Hepimizi şok etmişti ama kabul etmek gerekirse, çok da şirin, güzel olmuştu, hepimizi kendine hayran bırakmıştı!

Onlar ilk kez 6.sınıfta çıkmaya başladılar ve hiç ayrılmadılar. Birbirlerine çok bağlıydılar. Frank, ben Lily'e teklif etmeden önce Alice'e evlenme teklifi etti.

Düğünleri çok güzeldi. Sana yemin ederiz, Ölüm Yiyenler orayı basmadan önce, düğün yeri çok güzeldi. En az düğünün kendisi kadar.

Alice, sana hamileyken de yoldaşlıktaydı. Tıpkı Lily gibi. Sen doğduğunda, Frank hıçkıra hıçkıra ağlamıştı. Az daha adın Phoenix oluyordu çünkü Yoldaşlık binasında doğdun, Merlin korudu dostum.

Phoenix Longbottom...

Onlar, çok cesurdu. Her şeye, yaşadıkları acıya rağmen Yoldaşlık'ı satmadılar.

Onlarla gurur duy.
Biz duyuyoruz.

Sevgiler,
James Potter ve Sirius Black