-2-
- Ne diyorsun sen anne?!
- Yani kızım ben öyle demek istemedim aslında yanlış anladın sen beni.
- Ne demek istedin o zaman?
- Yani Soner bey sinirlendiğinde birkaç kadına el kaldırmışlığı var. Demek istedim.
- Ben Soner beyi sinir etmem merak etmeyin.
- Sana diyecek hiçbir lafım yok.
Dedi ve ortamdan uzaklaşıp mutfağa doğru yöneldi. O arada Soner bey Elif'e sarıldı.
- Beni bu kadar çok sevdiğini bilmiyordum.
- Elbette seviyorum sonuçta siz benim patronumsunuz.
- Ne yani sen beni sadece patronun olarakmı seviyorsun?
- Elbette patronum olarak. Başka ne için sevmeliyim?
- Ama ben beraber kaçalımmı dediğimde neden..?!
- Siz bana nasıl bir teklif sunmuştunuz? Çünkü ben o teklifi iş olarak anlamıştım.
- Bende beraber kaçıp yeni bir hayat kururuz sanmıştı...
Soner bey henüz lafını tamamlayamamıştı ki Elif bir tane tokat attı.
- Siz bana nasıl böyle ahlaksız bir teklifte bulunuyorsunuz?
- Elif sana aşık olmam benim suçum değil.
- Soner bey susun lütfen. Bu arada holding te çalışmayı reddediyorum.
- Elif lütfen peki ben susuyorum. Ama lütfen sana yalvarıyorum holdingten ayrılma.
- Peki Soner bey. Ama düşüneceğim hemen gevşemeyin.
- Tamam Elif.
Elif dertli bir şekilde annesinin olduğu odaya yani kendi odalarına gitti. Birisine derdini anlatmalıydı.
- Annecim derdimi anlatmak istiyorum. Ne olur beni dinle.
- Dinlesem ne olacak gene aynı Elifsin.
- Anne ne olur sana yalvarıyorum.
Songül istifini bozmadı. Ciddi bir duruş ile ayağa kalktı.
- Bir süre gözüme görünme Elif. Zehra hanımdan rica edip farklı bir odaya geçeceğim.
- Anne bu nasıl bir ceza?!
- Sen ne zaman akıllı olursan o zaman bitecek bu cezan.
- Anne ne olur yapma.
Songül yine istifini bozmadı. Zehra hanımın yanına gitti.
- Merhaba Zehra hanım.
- Merhaba Songül.
- Zehra hanım sizden birşey isteyebilirmiyim?
- Yapabileceğim birseyse neden olmasın.
- Elif bir süre evde olmayacak bunun için ben odamdan ayrılmak istiyorum.
- Neden ayrılmak istiyorsun ki?
- O odada Elif'in hatıralarını görürsem duygulanırım.
- Peki Songül boş olan bi odaya geçebilirsin.
- Çok teşekkürler efendim.
- Rica ederim ne demek.
Songül odaya gitti. Elif odada yoktu. Her yere baktı en son bahçeye baktığında Soner beyle bahçedeki çiçekleri suluyordu.
- Elif kızım gel.
- Geliyorum anne.
- Soner bey ben üzgünüm gitmem gerekiyor.
- Önemli değil Elif.
Elif koşarak annesinin yanına gitti.
- Seninle birşey konuşacağız.
- Ne oldu anne.
Songül Elif'in kolundan tutup onu odasına götürdü.
- Sen teyzene gideceksin.
- Hangi teyzeme?
- Funda teyzene.
- Ben neden durup duruken Funda teyzemlere gidiyorum ki?
- Durup duruken değil Elif.
- Ya neden ?
- Sen akillanana kadar Funda teyzende kalacaksın.
- Olmaz anne yapamazsın bunu.
- Yaptım bile Elif. Haber verdim. Uçak biletin de hazır.
- Hayır ya hayır anne.
- Gideceksin diyosam gideceksin.
- Off tamam be. Hem kafamı dinlemiş olurum.
Elif odasında valizini hazırlıyordu. Bir anda odaya Soner bey girdi.
- Merhaba Elif.
- Merhaba Soner bey.
- Yine beye döndük ha?
- Olanlardan sonra sakin davranamazdım.
- Peki. Bir yeremi gidiyorsun?
- Evet. Teyzeme gideceğim.
- Neden Elif?
- Öyle gerekiyor Soner bey.
- Peki Elif ama şunu unutma her zaman yanında olacağım.
- Sağolun Soner bey.
- Önemli değil Elif. Görüşürüz.
- Görüşürüz.
Nihayet Soner bey odadan çıkmıştı. Elif daha hızlı vE daha odaklı hazırlıyordu valizini.
Soner bey ise odasında kendi valizini hazırlıyordu. Soner beyin odasına Sevda girdi.
- Bir yeremi gidiyoruz Soner?
- Ben gidiyorum Sevda sen kalıyorsun.
- Ne?!
- Aynen öyle sen kalıyorsun ben gidiyorum.
- Pekala. Bu arada sabahki iş görüşmesine gittim. Ama Elif yoktu.
- Iyi hatirlattin. Elif'e holding te çalışma kararını alacaktım.
- Hmm. Bu arada senden birşey isteyebilirmiyim?
- Söyle.
- Sen madem gidiyorsun gelene kadar holdingteki yerinde ben dursam olurmu?
- Hayatta olmaz.
- O zaman bende geliyorum?
- Sana diyecek hiçbir seyim yok. Allah cezanı versin.
- Amin canım cümlemizin.
- Ben Elif'in yanına gidiyorum.
- Dur?!
- Ne oldu?
- Cevabını söylemedin?
- Dur gerizekali dur.
- Sağol bebeğim.
Soner bey hızla odadan çıktı kapıyı sert çarpıyordu. Elif'in odasına gidip holdingteki son kararını soracaktı ki son anda aklına Elif'in teyzesinin yanına gideceği aklına geldi. Kendi kendine;
"Ne yapıyorum ben ya?!"
Diye iç geçirdi. Onu Elif'in kapısının önünde yakalayan Songül kolundan tutarak banyoya itti.
- Ne işiniz var Elif'in odasında Soner bey?
- Ben şey...
- Ney...?!
- Yani ben... şey diyecektim.
- Ne diyecektiniz Soner beyy?!
- Akşam yemeğine ne
yapıyorsunuz diyecektim.
- E siz 10 - 20 dk o önce bana gelip aynı soruyu sormuştunuz.
- Sormuşmuydum?
- Evet.
- Ha şey ya... tatlı da var mi diye soracaktım.
- Ben yemek çeşitlerini sayarken tatlıyıda saymistim.
- Ben duymamıştım.
- Peki Soner bey. Sizi yakaladığım iyi oldu. Bir mevzu konuşacaktım.
- Ne mevzusu Songül abla?
- Oğlum bak Elif holding te çalışamaz. Çünkü teyzesinin yanına gidecek. Onun için siz unutun Elif'i.
- Peki Songül abla. Bu arada eskiden çok kadın dövmüştüm. Sende sanırım Elif'e bunları yapacaklarimdan korkuyorsun. Ama hiç endişelenme. Artık eski Soner yok karşında.
- Peki oğlum ama sadece şunu bil. Elif artık yok.
- Peki Songül abla.
Akşam olmuştu. Soner ve ailesi akşam yemeğine oturmuşlardı. Soner Elif'in hizmet ettiğini görünce çılgına döndü. Ilk defa hizmet ediyordu Elif. Tam birşey söyleyeceği zaman lafa Sevda atladı;
- Soner de is meselesi olarak gidiyormuş burdan.
- Nereye gidiyorsun oğlum?
- Babacım yeni anlaştığımız ortaklar beni kısa bir süreli Otele çağırıyorlar. Oraya gideceğim.
- Tamam oğlum.
- Vee Soner yerini bana devretti.
Demesiyle Elif'in elinden çorba kasesinin tepsi ile Sevda'nın üzerine düşmesi bir oldu.
- Ne yaptın sen Geri zekalı?!
- Ben çok özür dilerim efendim. Çok üzgünüm.
- Üzgün olup olmamam umrumdami sanıyorsun aptal hizmetçi.
- Çok özür dilerim ben hemen temizlerim.
Dedi. Eline sürahi alıp bu sefer bir sürahi suyu Sevda'nın üzerine döktü.
- Aptal hizmetli. Git burdan. KOVULDUN!
- Yeter ya. Ben sizin her an aşşağlayacağınız birisi değilim.
- Yüzsüz. Defol burdan.
- Yeter bu kadar. Elif sen odana çık. Sevda sende git üstünü temizle.
Sevda odada üstünü temizlemis yatağa uzanmış bir erkekle mesajlaşıyordu. Odaya Soner bey girdi.
- Ne yapıyorsun sen burada?
- Bugün iş yerinden bir erkekle tanışmıştım. Is hakkında konuşuyorduk.
- Bir erkekle?
- Evet. Ne oldu kiskandin sanırım.
- Dur bekle göstereceğim ben sana kıskançlığı.
Soner şiddetle kapıyı açtı etrafa kimse var mi diye baktı. Kimse yoktu kapıyı bu sefer şiddetle kapattı ve kilitledi.
Belindeki kemeri çıkarıp Sevda'nın beline beline vurmaya başladı.
Sevda'nın üzerinde kalın ceket olmasına rağmen belinde kemer izleri kalıyordu.
- Dur Soner! Yapma lütfen.
- Benim namusum olan başkasıyla iş konusunda bile konuşamaz lan!
- Özür dilerim ne olur yapma.
Bu arada Songül kapıyı şiddetle yumruklamaya başladı.
- Aç kapıyı Soner. Aç...
Soner kemeri bi kenara attı. Kapıyı açıp hiçbir açıklama yapmadan banyoya girdi.
Songül hayretle Soner beye bakıyordu. Bi arada Sevda yatakta baygın sanki bir ölü gibi yatıyordu.
Songül koşarak Sevda'nın yanına gitti. Hemen birbirlerine sarıldılar.
- Çok acıdı annem.
- Biliyorum kuzum biliyorum nasıl acıdığını.
- Belim çok acıyor.
- İzin verirsen merhem süreyim beline.
- Ya o zaman daha çok acırsa?
- Anne eli bu kızım acıtır ama hissettirmez.
Sevda mutlu bir şekilde sanki Songül onun annesiymis gibi seviyordu Songül'ü.
Songül Sevda'nın belindeki kazagi yukarı kaldırdı. Öyle içi acımıştıki belindeki o izler normal bir insanın dayanabilecegi güçte değildi.
Songül merhem sürme işini bitirdi. Sevda yüzünü Songül'e dönüp ona birşeyler söylemeye çalıştı.
- Hakkını helal et Songül anne.
- Ne hakkım varki yavrum.
- Öyle deme. Sen benim için neler neler yaptın.
- Ben birşey yapmadım kızım. Asıl sen hakkını helal et.
- Benim ne hakkım var?
- Nemi hakkin var? Eğer bizim hakkımız olsaydı sen ve senin gibi kızları fark ederdik. Sizlerin dayak yemelerine göz yummazdik. Belkide rahatımız bozulmasın diye sesimiz çıkmıyordur ama sen yinede hakkını helal et.
- Helal olsun Anam.
Ikiside birbirine sarılıp ağlaşıyorlardı. Songül'ün bu sozleri yurek dağladı.
Songül yatakta yastığı diklemesine koymuştu. Sevda ise kafasını Songül'ün göğüsüne koymuştu.
Sevda o pozisyonda yatıyordu. Bir anda kapı yumruklama sesleri geldi. Sevda bir anda yerinden zıpladı.
- Sakin ol kızım ben şimdi bakarım.
Songül ayağa kalkmıştı. Bir anda arkasından Sevda sesleniverdi.
- Dur Songül abla.
- Ne oldu kızım ?
- Hiç açmasakmi ?
- Neden açmayalım ki?
- Bizi öldürürse?
- Hiç birşey olmaz kızım.
Songül kapıyı açtı.
- Hayırdır Soner bey?
- Izin verirsen karimdan özür diliyecegim.
- Ötede dur Soner bey. Sevda'nın yüzünü birdaha zor görürsün artık.
- Saçmalama Songül abla. O benim karım.
- Isterse anan olsun bi kadına asla el kalkmaz.
- Haklısın belki ama...
- Lütfen terk edin burayı.
- Peki Songül abla.
Soner bey kapıdan gittiğinde odasına çıktı direk. Bavulunu aldı eline. Direk Elif'in olduğu odaya girdi.
- Gidiyorum Elif.
- Ne tesadüf bende şimdi gidiyordum.
- Peki sen hangi ile gidiyorsun?
- İzmir'e.
- Gerçekten mi?
- Evet.
- Bende aynı yere gidiyorum.
- Aaa. Gercekten mi?
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro