×
Bir şeyler oldu, bir şeyler öldü, bir şeyler ellerimden yitip gitti. sonu görünmeyen bir yolda, ellerim ceplerimde, bir şarkının ağzımda çıkardığı garip bir mırıldanmayla yürüdüm. dümdüz bir evrende, gece ve gündüzün gözlerimde bir farkı kalmadığı o günde, evlerin sönen ışıkları, balkonların solan çiçekleri, yükselen ve alçalan sesleri, kaldırım taşlarının arasında yok oldu. kafam o kadar çok doluydu ki, alnımı bir dağa yaslasam, üzerime yıkılırdı. öyle sanmıştım. şimdi kafamı kaldırdığımda gördüğüm boşluktan fazlası değilim. gece yarısı aniden kan ter içinde uyandıran, asla bilmediğim ama özlemle aradığım o kapılara koşturan, yere düşürüp dizlerimin üstünde, ağlayarak kurtulmak için yalvartan, o duygu, geçti. sevdiğim insanlarla oturduğum o yuvarlak masalarda, kahkahalarımın arasında, jilet kesiği gibi beni oradan uzaklaştıran, boğazımdaki o koca yumru, geçti. sokakların köşelerinde, kimsenin beni görmediği yerlerde, elimde sigaram, ağzımda bir şarkı, omuzlarımın üstünde duran o koca yük, geçti. yüzyıllardır bir ağaca sarılıp, geçmesi için her şeyi yapacağım diye söz veren ağzım bıçak açmıyor. her şey geçti. beni de götürdü. kaybetmekten korktuğum her şey yerli yerinde. ama ne sarılabiliyorum, ne bağırabiliyorum, ne orada kalabiliyorum. başım dimdik, ellerim bomboş ama kaybetmedim.
buradan sağ çıkarsam, seni istediğim gibi sevmiş olurum.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro