Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

YANLIŞ ANLAŞILMA

Bölüm şarkıları

Mebel Matiz: Ahu

Barış Manço: Zalım Sultan

Sezen Aksu: Kaçın kurası

İyi okumalar 🖤

Aras Bey'in benim için hazırladığı dolabı açarken kendimi Alışveriş merkezinde hissediyordum. Her tarzdan kıyafetler vardı elimde.
Takılarından tutmuş parfüme kadar gerekli gereksiz herşeyden alıp dizmişti.
Çalışanları yanında tutmak için basıyordu tüm tuşlara.

Belki de ben fazla yokluk içinde büyüdüğüm için bu kadar lüksü bırakıp gitmek saçma geliyordu.
Hayatımda kötü insanlar fazla olduğundan Aras Beyden de pek korkum yoktu.

Hayır onun kötü biri olduğunu söylemiyorum elbette. Sadece katı ve duygusuz biri olduğu kanaatindeyim.

Duygusuz lafı biraz şüpheli olsada katı biri olduğu sugeçirmez bir gerçekti.

"Kesin alışveriş yapmaya götürüyor seni"

Elif'in sesini duymamla aynadan gözlerimi çekip arkamda beni izleyen kadına döndüm.
Ahu Aras Bey'le aşağıda benim hazırlanmamı bekliyordu,Elif de boş olduğundan yanımdan ayrılmamıştı sabahtan.

Ben aynada kendimi incelerken o da aynı şekilde beni inceliyordu. Her zamankinin aksine yüzünde garip bir ifade ile .

"Nereden biliyorsun?" Diye sordum ona dönerek.

" Başka nereye götürecek ki ? Seni gezmeye götürmeyeceğine göre?"

Sessizce omuz silktim.

"Belki işi vardır?'

"Seninle ne işi olabilir ?'

"Olamaz mı?"

Sorduğum soruya karşılık hiç oralı bile olmadan başka bir cevap verdi.

"Kıyafetlerin de biri sürü var. Elbiseler, ayakkabılar, takılar-"

"İstersen kullana bilirsin" dedim lafını keserek. .

"Teşekkür ederim. Ben kendi kazandığım parayla alıyorum kendime kıyafet"

"O zaman ne bu tavırlar?"

"Anlamadım?"

"Aras Bey'in bana aldıklarına neden karışıyorsun ?"

Galiba hiç beklemiyordu bu tepkiyi vereceğimi. Birkaç saniye sessiz kaldı.

" Aras Bey'in bunları sana aldığını nereden çıkardın?"

"Ben giydiğime göre?"

" Senden önce gelenlerde giyiyordu bunları Firuze "

" Ama şimdi ben giyiyorum Elif. Ve ben giydiğim sürece hepsi benim !"

Bu eve geldiğim günden ilk defa Eliften bu tavırları görmüştüm. Ve ben yapım gereği laf altında kalmayan biri olarak sessize kalamıyordum hiçbir şeye.
Elif' ile aramız bugüne kadar iyiydi ve ben bundan sonra da öyle kalmasını umut ederek fazla tepki vermekten kaçındım.

" Tamam ne dedim ki ? Al senin olsun hepsi"

"Benim zaten" diye son noktayı koyarak ondan bir cevap beklemeden masanın üzerinden çantamı alarak çıktım odadan .

Şu an birşeyimi unuttuğumun farkındaydım ,lakin onunla daha fazla muhattap olmamak için durdurmadım adımlarımı.
Kendimi biliyorum işte kolaylıkla kalp kırarım ben. Bunu yapmaktan kaçındığım için sessziz kalmaya çalıştım.

Dışarı çıktığımda Aras beyi beyaz pantalon ve mavi gömlek giymiş şekilde son model mavi arabasının önünde buldum.

Kucağında pembeler içinde Ahuyla beraber beni bekliyorlardı.
Birkaç saniye bu mükemmel görüntüye kendimden aslı olmadan takılı kaldıktan sonra yavaşça yanlarına adımlamaya başladım.

Zaten birkaç adım sonra dikkatini çekmiştim Aras Bey'in. Beni farkettiği an gözlüklerini çıkararak taa yanına gelene kadar baştan sona defalarca süzdü beni.
Bu nedensiz bakışmaya bir isim veremesemde bende ona takılı kalmıştım istemsizce.

"Geldin sonunda"

Sessizliğini bozduğunda artık karşı karşıyaydık.

"Hazırlanmam biraz sürdü"

"Belli oluyor" dedi birkaç saniye daha üstümü süzerek.
Belli oluyor derken sesinde zerre kibir hissetmedim.
Aksine bunu çok yumuşak bir tonda söylemişti.

"Nereye gideceğimizi söylemediniz hala"

Sorumu duyması ile gözlerini gözlerimden çekerek"Ahunun biraz hava almasını istiyorum"

"Gezmeye mi gidiyoruz ?"

"Öyle bir şey "

Bir haftadır evden dışarı çıkmadığımdan bu ani sürpriz kalbimin ansızın heyecandan sançmasına neden olmuştu.
Ne kadar güzel bir yerde yaşasamda hayatım boyunca sokaklarda olduğumdan bunalmam garip değildi.

"Geç otur " diyip Ahuyu bana uzattığında "Siz mi kullanacaksınız" diye sordum.

"Sen mi kullanmak istiyorsun ?"

Alayla söylediği cümleye karşı cevap vermek yerine imalı imalı yüzüne baktım.
Aklı sıra alay edeceğini düşünüyor benimle.

YAZARDAN

"Sen Firuzeyi çok mu seviyorsun ?" Dedi sarışın kadın kızına deli gibi aşık olan çocuğa alayla bakarak.

İsmetin Firuzeye olan aşkından uzun zamandır haberi vardı.
Sadece İsmetin değil, kızına aşık olan çok kişi görmüştü. Ve hiçbiri şaşırtmıyordu onu .

Ne kadar sevmesede , kızı olarak görmesede onun güzel olduğunu inkar etmiyordu asla. Ve bu güzelliğin zerre kadarı kendisine ait değildi.

Firuze tamamen babasına çekmişti bu konuda.
Ne huy olarak ne de görünüş olarak annesine benzemiyordu.

Dışardan bakıldığı zaman ne kadar ağır ve kibirli görünsede ,bu görünüm altında masum bir kadın yatıyordu.

"Onu bu kadar sevmesem şu an senin yanınızda olmazdım"

İsmetin kin dolu bakışlarına karşılık kadın sigaranın zehrini içine çekerek hafif bir kahkaha attı.

"Sana yardım mı edeceğimi düşünüyorsun genç adam?"

"Sadece Firuzenin yerini öğrenmek istiyorum"

"Ne yapacaksın yerini öğrenip " diye sordu bir bitmiş izmariti küllüğe bastırarak. "Yanına mı alacaksın?"

"Onu kurtaracağım"

"Kurtarmak mı?'

İsmetin saçma sapan konuşmasına alay etmemek için zor tutuyordu kendini.
Bir erkek daha ne kadar gurursuz olabilirdi ki ?
Sevilmediğini anlamak bu kadar mı zordu?

"Onu alıp götüreceğim buralardan. Yeni bir hayat -'

"Onun yeni bir hayatı var artık " diye kesti lafını derin bir iç çekerek.

Acınacak bir durumdaydı.

"Firuzenin şuan nerede olduğunu bilmiyorum ama , yeni bir sayfa açtığını biliyorum"

"Anlamadım"

"Aras Saygını tanıyorsun dimi ?' Diye sordu oturduğu eski koltuktan kalkarak.
Leopar desenli elbisesinin arkasını düzelterek masada duran İsmetin sigarasından bir dal çıkarıp ucunu çakmakla yaktı.

"Firuze onun yanında mı?'

"Onun evinde "

"Nerede onun evi ?"

Soruyu duyması ile sırıtarak masaya yasladı kalçasını.
İsmet çatık kaşlarla kadını süzerken o oldukça rahattı.

"Bilsem inan bana senden önce ben giderim "


"Sen ne alaka ?"

"Sence ?"

Sinirle soludu İsmet.

"Rahat bırak Firuzeyi!"

"Sen mi ben mi?"

"Ne saçmalıyorsun?"

Azize hanımdan deli gibi nefret ediyordu genç adam. Ve bu bilmiş halleri içindeki öfkeyi kavuruyordu .
Sonuçta kim babasının yattığı kadından nefret etmezki ?

"Onu rahatsız ediyorsun canım. Bunun farkında değil misin cidden ?"

Yutkundu. Haklı olduğunu biliyordu.

"Azize hanım!"

"Üzgünüm" dedi omuz silkerek. "Ama gerçek bu !"

FİRUZEDEN

"Aras bey?" Diye sordum tüm cesaretimi toplayarak.

"Efendim?"

"Yalın fanı mısın?"

Arabayla yola çıktığımız andan itibaren sadece Yalın şarkıları çalıyordu.

"Olamaz mıyım?"

"Olur musunuz ?'

Ahu kucağımda sesszice biberonunu emerken ben yan tarafımda araba kullanan adamı izliyordum.
Her haline bu kadar şaşırmam normal mi ? Aras bey ciddi anlamda tüm beklentilerimin ötesinde biri olduğunu her saniye isbatlıyordu .

Bir inada yüklenip dövülür mü sevinçler?
Bizden geçmedi, geçmez, deva bize sevişler

"Ben insan değilmişim gibi tepkiler veriyorsun "

"Garip geliyor " diye bir şeyler mırıldandım.

Onu ilk defa şirkette gördüğüm gün nasıl bir insan olduğunu çözdüğümü sanmıştım.
Neden böyle şeyler düşünüyorum bilmiyorum ama Aras Bey'in bazı huyları bana garip geliyordu.

Kendi düşüncelerime dalmışken ansızın çalan telefon sesi ile kendime geldim.
Aras bey önce şarkının sesini kıstı, ardından cebinden çıkardığı telefonu kulağına tutarak:

+ Alo ?

+ Efendim Ülker

Karşı taraftan duyulan kadın sesini aldırmamaya çalışarak kucağımda olan bebekle ilgileniyordum.
Gözlerini bile kırpmadan sessizce yolu izliyordu.

+ Bugün olmaz

+ Firuze ile dışarı çıkıyoruz !

Adımı duymamla içgüdüsel olarak ona kaydı dikiz aynasından gözlerim.
Aynı şekilde onunkilerde bana sataştı.

+ Tamam yarın geleceğim.

+ Söz veremem .

+ merak etme

+ tamam

+ Kapatıyorum şimdi. Kendine dikkat et .

+ Görüşürüz.

Konuşma bittiğinde tuttuğum nefesimi sessizce geri verdim .
Karşı taraftaki kadının kim olduğu umrumda değil.

"Sana yeni telefon almak istiyorum Firuze"

"Yeni telefon mu ?"

"Sadece benim numaramın olduğu bir telefon"

"Benim bir telefonum var "

"İş telefonu gibi düşüne bilirsin " dedi hiç kendini bozmadan.

Teklifi geri çevirecek değildim elbette. Sadece nedenini sordum ve aldığım cevapla sessiz kaldım.

Yol uzundu ama Aras Bey'le sürekli sohbet içinde olduğumuzdan ne ara varmıştık haberim bile olmadı.

Biraz konuşmak biraz şarkı dinlemekle uçup gitmişti zaman .
Onun evinde fazla sessizlik içinde yaşadığımız için şehrinin kalabalığı ve gürültüsü sadece beni değil bebeğide rahatsız etmişti

Bir AVM' nin önündeydik.

" Neden geldik?" Diye sordum arabadan inmeden önce.

" Sence ?"

" Benim yeni kıyafetlere ihtiyacım yok "

" Sana kıyafet almaya gelmedik "

Duyduğum yanıt birkaç saniye donukmama neden oldu.
Aptal.

" İniyor musun?"

Aras bey kapıyı açar açmaz derin bir nefes alarak bende aynısını yaptım.
Hava sıcaktı lakin ben her ihtimale karşı biraz kalın giydirmiştim Ahuyu. O yüzden huysuzdu biraz.
Kucağımda sürekli mızmızlanıyordu.

" Peki neden geldik?"

" Gerekli şeyleri almaya dedim ya ?"

Benim sorularımla birlikte içeri yürürken Aras bey Ahuyu kendi kucağına aldı .
İçeri baya kalabalıktı ve ben sürekli herkese çarptığım için en güvenli yer onun kucağıydı.

Boyu gerçekten uzundu. Bende uzundum ama onun yanında küçük kalmamak elde olan bir şey değildi.

Hem kendimce gıcık oluyordum hem hayran hayran onu izliyordum.
Bu hayranlık elbette sadece benim için geçerli değildi.
Yanımızdan geçenlerin ona nasıl baktığını görüyordum.

"Gerekli ne mesela ?"

" Kendin için ne istersen ?"

Bunları söylerken kadınlara özel kıyafetler satılan bir yerin tam önündeydik.

"Benim telefondan başka bir şeye ihtiyacım yok"

İçeride çalınan yabancı müzik yüzünden yüksek sesle konuşuyorduk.

" Yeni bir şeyler al istersen. O kıyafetler senden önce gelenlerindi"

" Hani kıyafet almaya gelmemiştik . Ayrıca ne var ki, burada ?"

" Bak ben her zaman dışarı çıkmam. O yüzden kendi zevkine uygun bir şeyler seçsen iyi edersin. Ama seçmesen sen bilirsin."

Konu zevk değildi. Kıyafetlerde bir sorun yoktu sadece rahat birşeyler bulmakta zorlanıyordum.
Benden önce gelen her kimse görgüsüz olduğunu baya belli etmiş olmalıydı.
Çünkü normal bir ev kıyafeti yoktu dolapta. Tamam güzellererdi ama normal değildi işte.

" Ne karar verdin?'

Birkaç saniyelik sessizlikten sonra yavaşça başımı salladım.

" Fazla şeye gerek yok"

" Gel o zaman "

Kenara çekildiğinde önüne geçerek onunla beraber butiğe girdik.
Renk renk kıyafetlerin olduğu güzel bir yeredi ilk görüşte.
İçeride fazla insan yoktu.

" Bana eşorfman takımı lazım sadece. Bide pijama "

" Pijamalar orada "

Eli ile gösterdiği yere döndüğüm an yüzümü ekşittim.

"Onlar gecelik "

"Aynı şey değil mi ?"

"Gecelikle uyuyamıyorum"

Konu kısa ve açık olması değildi. Sadece pijamanın verdiği rahatlığı vermiyordu bana.

" Hoşgeldiniz "

Aras Beyden cevap beklerken arkamızda duyduğumuz kadın sesi ile aynı yöne döndük ikimizde.

Sarışın ,kilolu ve orta boylu bir kadındı.

" Size nasıl yardımcı olabilirim?"

Halinden satıcıya benzemiyordu ama bu soruyu soruyorsa oydu.

"Pijamalar nerede ?'

" Burada sadece kalsik elbiseler ve iç çamaşırları bulunur" demesi ile sessiz bir iç çektim.

" İç çamaşırı almak ister misin?'

" Bilmiyorum"

" Ben burada bekliyorum seni " dedi başı ile gitmemi işaret ederek.
Utanılacak bir şey yoktu. Bir daha kim bilir ne zaman çıkacaktık dışarı.

Kadınla beraber bordo kırmızı iç çamaşırı ve geceliklerin olduğunu yere geldiğimizde Aras bey sadece biraz uzakta kalmıştı.

Hepsi sadece tülden oluşan bana göre rahatsız edici şeylerdi.
Sıradan bir şey yoktu.

"Bence bordo çok iyi " dedi zebra desenli taytı ile yanımda biten kadın.

" Hepsi aynı "

" Kumaşları çok iyi "

" Normal bir şeyler yok mu ?"

Sütyenler bile tüldendi sadece.

"
Hayır burada normal kıyafetler yok. Hepsi seçilmiş. Hem -" diye lafını keserek arkada bizi izleyen Aras beye döndü.

" Bence onun içinde güzel bir sürpriz olur "

" Anlamadım?"

" Utanılacak birşey yok. Biz müşterilerimizle çok açığız "

" Hayır ben gerçekten anlamadım!"

Gülümsedi.

" Sana kötü birşey söylemiyorum güzellik. Maşallah çok güzel bir kadınsın.
Sadece bunlarla daha bir farklı olursun demek istedim. Onunda çok hoşuna gider "

" Kimin hoşuna gider ?"

" Ayol kimin olacak sence? Kocanın işte" demesi ile iyice büyüdü gözlerim.
Eli ile Aras beyi işaret ettiğinden farketmiş olmalıydı bizi.

" Hayır siz -"

" Kızardın mı sen ?" Diye kesti lafımı gülerek.

"Bakın siz yanlış anladınız"

" Ne var burada anlamıyorum. Bak sen giy bunu,akşam olunca gir koynuna-"

" lütfen duyuyor bizi "

Gözlerimi Aras Beyden çekmeden binbir renge girerek susturmaya çalışıyordum oralı bile olmayan boşboğaz kadını.
Şansıma müzikde durmuştu. Kesinlikle duyuyordu.

"Kız kocandan mı utanıyorsun sen ? Ay yoksa yeni mi evlendiniz ?"

" Hanımefendi o benim kocam değil, lütfen kesin artık"

Sonunda sesimi hafifçe yükselterek yere bıraktım elimdeki iç çamaşırını.
Kadın kesinlikle çenebazın tekiydi. Rezil etti adama beni.

" Değil mi ?"

" Değil tabiki patronum o benim"

Bunu duyması ile donuk şekilde beni izledi bir süre. Ama ben olduğum yerde kalıp ona olayı anlatacak durumda değildim.

Çünkü Aras Bey yüzünde garip bir ifade ile beni izliyordu.

Bölüm sonu ❤️

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro