Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

TEHLİKE ÇANLARI

Sizi seviyorum iyi okumalar 🌙🦇

Üstüme rahat bir elbise giyip saçlarımı olduğu gibi açık bırakmıştım. Normalde her gün makyaj yapmama rağmen bu gün hiç havamda değildim. Ayağıma beyaz spor ayakkabılarımı giyip oturduğum yerden kalktım.

Elimde para olduğundan Arastan isteme gereği duymamıştım. Zaten Arastan para isteyecek bir yapıya da sahip değildim,en fazla maaşımı isterdim o kadar.

Yatağın üzerine koyduğum çantamın içine cüzdan ,gözlük ve ekstra bir krem koyarak kapattım ağzını. Onu omzuma asarken birşey unuttum mu diye etrafıma bakınıyordum.

Aras evden çıkalı yarım saat olmuştu,ona yalan söylediğim için kendimi kötü hissediyorum ama başka çaremde yoktu.

Sıkıntılı bir nefes verip fazla beklemeden çıktım odadan. Kendi odamda hazırlanmıştım, Yeliz aşağıda kahvaltı hazırlıyordu Ali ve Ahu da uyuyordu.

Ali'ye Yelizden daha fazla güveniyordum o yüzden içim rahat şekilde gidecektim. Mermer merdivenleri koşarak aşağı inip bahçeye çıkmadan önce mutfağa girdim.

Yeliz peynir doğuruyordu ,beni görmesi ile başını kaldırdı.

" Gidiyor musun ?" Dedi elini durdurarark." Evet gidiyorum" diye kapıyı kapatıp yanına geldim.

" Ali ve Ahu uyuyor. Ali bildiğin gibi geç uyanıyor ama Ahu birazdan uyanacak. Mamasını yedirip altını temizlersin"

" Endişe etme "

Aldığım cevapla tatmin olmasamda mecburen başımı salladım. Elimde olan bir şey değildi, Ahuya karşı fazla hassastım.

" Beni görmeyince huysuzluk yapabilir ,eğer ağlarsa Ali'yi uyandırırsın"

" Ali seni sorarsa ne diyeceğim?"

" Koşu yapmak için oramana gitti dersin" dedim çaresizce.
Bunu duyarsa çocuğu bırakıp koşuya gittiğim için söylenecekti ama başka yolum yoktu.

" Benim yüzümden sana da laf gelecek Firuze"

Mahçup şekilde yüzüme baktığında
"Birşey olmaz,yeterki Aras bir şey öğrenmesin"

" Testi alır almaz gel lütfen"

"Merak etme " dedim omzumdan düşen çantamı biraz daha yukarı kaldırarak.
" Sen yinede elinden geldiği kadar uyandırma Ali'yi ,o uyanıncaya kadar dönerim büyük ihtimalle"

" Peki"

Tamam dercesine başını sallarken oyalanmadım daha fazla." Gidiyorum o zaman ben "

" Lütfen dikkatli ol"

" Tamam"

Son sözümü söyleyip arkama dönerek kapıyı açtım . Salondan bahçeye çıkarken gözlerim merdivenlere kaydı içgüdüsel olarak. Kendi çocuğumu evde yalnız bırakıp gitmiş gibi hissediyordum. Belki de çocuğum olsa en fazla Ahu kadar severdim.

Bakışlarımı çaresizce yere indirip derin bir nefes alarak çıkışa döndüm. Yeliz bir kadın olarak benden yardım istemişti ve bende bir kadın olarak yardım etmeliydim ona.

Dün fazla tepki vermem herşeyin üst üste gelmesinden kaynaklandı. Ali'yle arası daha düzelmemişken çocuk işi tamamen ayıracaktı onları
İster doğursun ister aldırsın bu tamamen onun kararıydı.
Ben sadece elimden geldiğince doğru olanı gösterecektim ona. Doğru olan çocuğu doğurup ve ya aldırması değildi. Doğru olan Yelizin ne istediğini bilmesiydi.

Ya kimden olduğunu umursamadan çocuğuna sahip çıkacaktı ya da en baştan kaldıramayacağı taşın altına girmeyecekti.

Bahçenin çıkışına giderken Arasın arabalarla dolu olan bagajına kaydı gözlerim. Hatırlamak istemesemde İsmet bana araba kullanmayı öğretmişti. O zamanlar on beş yaşındaydım saftım ve arkadaş olduğumuzu düşünüyordum.

Kullanmak kolaydı arabayı ama ehliyetim yoktu ek olarakta yolu tanımıyordum.

Aras benim şansıma son birkaç gündür kendi arabasıyla gidiyordu şirkete şoför boşta kalıyordu o zamanda.

" Selam" dedim kapının önünde duran korumalardan birinin yanına gelerek. Arasla aramızda olan ilişkiden haberi vardı hepsinin.

" Selam Firuze hanım" diye cevap verdi başını aşağı yukarı kibarca sallayarak.

" Bekir beyi göremedim, buralarda mı ?"

" Bir şeye mi ihtiyacınız vardı?"

" Evet" dedim kendimi hiç bozmadan.
" Aras şirkete çağırdı, yanına gitmem lazım"

Adam mükemmel olmasada attığım yalana anında inanmıştı." Siz burada bekleyin ben haber vereyim "

" Teşekkür ederim "

Muzip şekilde gülümsedi genç çocuk ve derhal Şoför Bekir beyin kaldığı müşteminanta doğru gitti.

~

Uzun bir yolculuk sonrası nihayet şehire gelmiştik. Sessizliğin koynundan çıkıp şehirin tam ortasına gelmek yabancı hissetmeme neden olmuştu bir anlık.

Tüm çocukluğum yollarda geçmişti ama Arasın evini o kadar benimsemiştim ki ,sanki orada doğmuştum.

" Şirket-"

" Şirkete gitmiyoruz " diye kestim konuşmak üzeri olan adamın lafını. Anında dikiz aynadan bana kaydı gözleri.
" En yakın eczaneye götür lütfen"

Bunu beklemediği şaşkın bakan gözlerinden belli olmuştu. Arasın kuralları sadece benim değil,emrinde olan tüm çalışanlar için geçerliydi. Ona yalan söylediğim için korkmuş, korktuğu için kızmış olmalıydı.

" Arasın Bey'in haberi vardır umarım"

" Ahu için ilaç almaya geldim merak etme" dedim arkama yaslanırken. Cevap vermek yerine dışa vurduğu sıkıntılı nefesinin sesi arabanın içinde yankılandı.

" Ve Arasa birşey söylemesen ikimizde azarlanmayacağız "

" Söylemem elbette ama -"

" Anlaştık o zaman"

Lafını kesmemle sessiz kaldı ama bu durum içinden bana saydırmadığı anlamına gelmiyordu.

Şehirin merkezinde olduğumuzdan eczaneye gelmek beş dakika zamanımızı bile almadı. Araba durduğunda çantamı alarak kapıyı açtım. " Lütfen acele edin" dedi çıkmadan önce. " Merak etme"

Kapıyı kapatıp koşar adımlarla eczane kapsının önüne geldim. O magazin haberlerlerinden sonra çoğu kişi beni tanıdığı için içeri girmeden önce çantamdan güneş gözlüğümü çıkarıp şansa bırakmadım işimi.

Gözlüğü takıp tekrar çantamı omzuma asıktan sonra açtım kapıyı,cam kapıdan beni görmediklerini söyleyemem ama ben yinede...neyse.

İçeri girer girmez ağır hastane kokusunun burnuma dolması bir oldu. Sevmiyordum bu ağır kokuyu.

Sıranın boş olduğunu görüp camın arkasından bakan pembe türbanlı kadının önüne geldim .

" Selam"

" Aleyküm Selam" dedi hoş bir gülümseme ile. " Ne istemiştiniz"

Lafı hiç geciktirmedim. " Bir tane hamilelik testi ve bir paket ertesi gün hapı"

Hapı kendim için alıyordum. Arasla birliktelik sırasında içime boşalmasına izin vermiyordum,bu durum benim içinde zordu ama elimde hap yoktu o zaman.

Şimdi Yelizden gözüm korkmuştu, işimi şansa almak istemiyordum.

Ben daha kendi ayaklarımın üzerinde durmadan dünyaya çocuk getirmek istemiyordum. Doğru Arasla aramda güzel bir ilişki vardı,lakin bana evlilik vad etmemişti .

Bunları düşünecek kadar yetişkindim, ona güzel bir aile ortamı yaratmadan neden süründüreyim ki?

" Buyrun "

Kadın istediklerimi bana uzatarak" Nakit mi ,kartla mı?"

" Nakit" dedim çantamı açarken.

" 140 TL"

Duyduğum fiyatla çantamdan çıkardığım parayı uzattım, ardından elindekileri alıp çantama koydum. Kadın paraüstünü verirken teşekkür ettim ve hızla çıktım dışarı.

En zor görev tamalanmıştı , şimdi sorunsuz şekilde eve gitmeliydim. Arastan bir korkum yoktu sadece aramızda sorun çıksın istemiyordum.

Şehrin gürültüsüne ve güzelliğine sonkez bakıp sessizce arabaya geçtim.
Kapıyı açıp içeri girdiğimde gördüğüm boşlukla çatıldı kaşlarım. Bekir bey neredeydi?

Çantamı omzumdan çıkarıp koltuğa bırakarak olduğum yerden etrafıma bakınmaya başladım.

Duymayacağını bildiğim halde " Bekir bey?" Diye içgüdüsel olarak seslenip kapıyı açacekken açılan kapı bir anda sert şekilde üzerime kapandı.

Büyümüş gözlerimle o an affalayarak geri çekildim.
Bir kaç saniye donukup tekrar öne gelmek isterken bu sefer kapıyı bir elin tuttuğuna şahit oldum.

Yan tarafta olduğundan yüzü gözükmüyordu ve camlar siyah olduğundan dışarda olan insanlarda görmüyordu beni.

Elimi kapıya koyarak zorlamaya çalıştım ama tutan kişi kadar güçlü değildim.

Tam ağzımı açıp kimsin diye bağıracakken ön kapı benden önce açıldı.

" Açamayacaksın"

İçeri dolan yabancı bir erkek sesiyle korkuyla donakaldım o an.

Önce kapı açıldı, ardından kalın sesi duyuldu ve son olarak korkunç bir gülümsemeyle sakkallı bir adam belirdi önümde.

" Sende kimsin ?" Diye sordum boğazıma düğümlenen tükürüğü zorla yutarak.

İçimi saran titreme ile ondan cevap beklerken bir anda yan tarafımda olan kapı açıldı ve ben ona dönmeden içeri başka bir adam girdi hızla kapıyı  kapatarak.

Sıçrayarak geri çektim kendimi "Noluyor siz kimsini-"

Bağırmak isterken bir anda lafımı yarıda kesen onun ağzıma ve burnuma bastırdığı beyaz mendil oldu.

Yelizden...

Ahu durmadan ağlıyordu. Uyandığından bu yana altını temizlemiş, yemeğini vermiş ve bahçeye çıkarmıştım lakin bir türlü susturamıyordum.

Ali'yi uyandırmak istemiyordum , kız zaten benim yüzümden başına iş aldı şimdide benim yüzümden azar işitsin istemiyordum.

" Lütfen ağlama Ahu lütfen" diye sakinleşmeye çalışıyordum yanakları sırılsıklam olan bebeği. Büyük ihtimalle Firuzeyi istiyordu yoksa neden bu kadar ağlasın ki.

Ağlamaktan yaşlı gözlerini sıkıp çırpınıyordu kucağımda.

" Ahu lütfen -"

" Yeliz?"

Onu sakinleştirmek isterken Ali'nin sesi çınladı bir anda kulaklarımda. Anında başımı yukarı kaldırıp balkondan çatık kaşlarla beni izleyen adama döndüm.

" Ahu neden ağlıyor?" Diye sordu endişeyle.

Ne diyeceğimi bilmez şekilde omuz silktim dolan gözlerimi saklamaya çalışarak. " Ne demek bilmiyorum? Firuze nerede?"

Bu soruyu sormamlıydı. Cevap vermek yerine dudağımı ısrarak Ahuya döndüm,heran ağlamaktan nefesi kesilecek gibiydi.

" Geliyorum bekle "

Alinden cevap aldığımda tekrar balkona döndüm,orada yoktu.

Bir dakika sonra salonun cam kapısından çıkarken gördüm onu , koşar adımlarla yanıma geliyordu.

" Noldu ?" Diye sordu gelir gelmez kucağına alarak. " Tamam güzelim birşey yok buradayım"

Kendince onu sakinleştirmeye çalışırken göz yaşlarım yanaklarımı ıslatmaya başlamıştı. Şimdi ne yapacaktım ben ? Ne cevap verecektim Ali'ye.

" Firuze nerede?"

Ahu yavaştan susarken bana döndü bu sefer gözleri. " Yeliz-"

" Bilmiyorum" diye çaresizce lafını kestim ,yine ne diyeceğimi bilmez şekilde o sormadan elimin tersiyle gözümü sildim. "Bilmiyorum"

Bölüm sonu.

Sice kaçıran kimdi ? İsmet mi yoksa Ahmet mi ?

Ahmet

İsmet

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro