Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

SANA AŞIĞIM

En son bir saat önce görmüştüm onu. Bizi eve bırakıp çıktıktan sonra onca aramama rağmen beni merak içinde bırakmayı seçmişti.

Aras buydu işte. Gizemliydi ve bu kesinlikle sinir bozucuydu. Kendi hayatı sadece kendisini ilgilendiriyordu. Hayatında olan kimseyi saymıyordu. Sürekli bir koruma içindeydi herkesi. Kimden koruyordu peki?

Ahuyu rahatlayıp yatağa bıraktıktan sonra camın önünde durmuş ellerimi göğsüme birleştirmiş şekilde onu bekliyordum.

Garip bir insan olduğunu ilk günden anlamıştım. Ama sonra ki , günler sadece benim önyargım diye düşünmüştüm,lakin bu gün ...bu gün büyük bir kumarın içinde hissediyordum kendimi.

Ve aptal düşünceyi aklıma sokan onun bu günkü davranışları olmuştu sadece.

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes vererek yatakta ayaklarını yukarı kaldırmış şekilde,kendi kendine birşeyler mırıldanan bebeğe döndüm.

Ona o kadar üzülüyordum ki . Daha dünyaya geldiği günden bir düzene sahip değildi.

Olduğum yerden daha fazla izlemek yerine yatağa doğru giderek kucağıma aldım küçük bedenini.

İki elimle onu incitmeden sıkıca sarıp göğsüme bastırdım. Masum kokusu oksijen gibi içine işliyordu insanın.
Bir aydan fazla süredir tanıdığım bebeği bir parçam gibi hissediyordum. Kendi çocuğum gibi.

" Seni o kadar çok seviyorum ki, Ahu" dedim dolan gözlerimi kapatıp omzuna küçük bir öpücük bırakarak " Seni herşeyden çok seviyorum" diye devam ettim.

Ağlaması lazımdı belkide ama sessizce beni dinliyordu sanki.

" Biliyor musun bende senin yaşındayken kaybetmiştim annemi "

Saçlarını okşarken içiimi dökme ihtiyacı duyuyordum ona.

" Benim annem ben doğduğum gün ölmüştü. Bu gün ise kendisi için öldü"

Garip bir ses ile başını yavaşça çektiğinde belinden tutarak arkaya eğilmesini engelledim.

" Noldu ?" Dedim yanağından sıkıca öperek. Cevap olarak garip bir ses çıkardı.

" Keşke dilin olsada konuşsan be güzelim."

Parmaklarını ağzına almak isterken izin vermedim.

" Olmaz bebeğim"

Benim inadıma yüzüme ters ters bakıp elini çekmeye çalıştı.

" Emziğin buralarda olmalı"

Göz ucu yatağın üzerine bakınıp orada göremeyince odasında olacağı aklıma geldi. Bu gün hiç kullanmamıştı.

Son defa etrafıma bakınıp tekrar birşey göremeyince oyalanmadan çıktım odadan.
Kapıyı kapatıp iki üç adımla Ahunun odasının önüne geldim.

Tam kapıyı açacakken aşağıdaki kapının açılma sesini duydum bir anda. Ardından Ali'nin sesi yayıldı içeri.

Beklemiyordum.

" Gel Yeliz"

Uzakta sayılmayacak sesi duymamla Ahu kucağımda olduğundan yavaşça aşağı inmeye başladım merdivenleri.

Son basamağı inmemle Ali ve hayatım boyunca hiç görmediğim Yelizi sessizce salonun girişinde durmuş vaziyette gördüm.

Üstü başı dökülmüş kızı inceleme işine girişmeden yanlarına doğru adımladım.
Arası arıyordu gözlerim.

" Ali !?" Dedim kızın önünde durmuş adama doğru giderken.

Sesimi duyması ile bana döndü.

" İyi misiniz ?" Diye sordum o bana cevap vermeden.

Bir kaç gün içinde yüzünde oluşan o suratsız hali silinmişti tamamen.

" İyiyiz "

Gülümsedi ve sevgilisinin elini tutarak bana döndü. " Yelizi aldım sonunda"

Bir kaç saniye başını yerden kaldırmayan kızı baştan sona süzüp içli bir nefes vererek başımı salladım.

" Nasıl aldın ?"

" Çok uzun hikaye anlatacağım birazdan"

İkiside bitkin görünüyordu. Yelizle tanışmak işini sona erteleyip Ahuyla beraber tam Ali'nin önüne geldim.

" Aras nerede ?"

" Abim dışarda" dediğinde Ahuyu yavaşça kendisine uzattım.

" Beş dakika bakar mısın ? Onunla konuşmak istiyorum"

" Elbette" dedi bebeği kucağına alıp saçlarından öperek.

" Geliyorum şimdi"

Dayısının kucağında hiç ağlamayan Ahuya bir saniye bakıp fazla beklemeden ayrıldım yanlarından.

Arası o kadar merak ediyordum ki. Ali geldiği için rahatlamıştım, onu da görseydim daha iyi olacaktım.

Bahçeye çıktığımda ilk seferde görmedim. Biraz öne gelip bakındığımda diğer tarafda sigara içerken gördüm onu.

Bir elinde telefonla ilgilenirken diğer elinde sigara tutuyordu.

Gözlerimi kapatıp içimden defalarca şükür ettikten sonra yanına adımlamaya başladım.

" Aras !" Diye sesimi yükselttim yanına varmama çok az kala.
Söz ağzımdan çıkar çıkmaz başını telefondan kaldırıp bana döndü.

Cevap vermek yerine yüzüne hafif bir gülümseme yerleştirdi.

" Geldin sonunda "

" Geldim " diyip kollarını açması ile hiç düşünmeden son adımımı atıp ayak ucuma kalkarak boynuna doladım kollarımı.

Elleri belimi sardı,ellerim boynunu.
Gözlerimi kapatıp derince içime çektim kokusunu , ardından boynuna küçük bir öpücük bıraktım.

" Çok merak ettim sizi"

" Herşey yolunda " diye fısıldadı boynumu öperken.

" Sen iyi misin ? Nasıl buldun onları?"

" Anlatacağım" dedi bir kez daha öpüp elini belimden çekmeden yavaşça geri çekilerek " Biraz kendime gelmem lazım"

" Herşey yolunda değil mi Aras?"

" Herşey yolunda "

Elinin birini belimden çekip yanağıma koyarak " Herşeyi anlatacağım sana"

" Gelinceye kadar içim içimi yedi bitridi. Öyle bir gittin ki -"

" Çok mu endişelendin"

Alaycı şekilde lafımı keserken ben oldukça ciddiydim.

" O nasıl söz Aras ,endişelenmez miyim hiç? Ya size birşey olsaydı!?"

" Hiç bir şey olmaz bize merak etme sen"

" Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun anlamıyorum " dediğimde tekrar gülümsedi. "Anlatacağım "

🥀

" Sen ve Ahu benim odamda uyu bir kaç gün" dedi Aras mavi tişörtünü giyerken .
Gelir gelmez birşey yemeden duşa girmişti. " Yeliz senin odanda uyur"

" Tamam "

" Dönünce herşeyi en baştan konuşuruz"

Şehire gitmemiz gerektiği için ikimizde aceleciydik.
Yelizle tanışma , konuşma fırsatı bile bulamamıştım.

İçim el vermesede Ahuyu onlara bırakacaktık bir kaç saatliğine. Ali'ye karşı olan güvensizliğimden değil elbette, sadece Yelize dalıp onu unutmasından korkuyordum.

" Ben bir Yelize bakabilir miyim ?"

" Gelince bakarsın çıkmamız lazım" dediğinde sessiz kaldım.

" Ahu nerede?"

" Odasında uyuyor "

" Sen hazırlan ben ona bakınıp geliyorum "

Tamam dercesine salladım başımı. Benim hazırlanmam gereken bir durumum yoktu aslında. Sadece yanıma çantamı ve gerekli olan birkaç eşyamı alacaktım o kadar.

Aldığım maaş çok iyiydi. Her ihtiyacıma sahip olduğum için pek dokunmamıştım paraya . Bu şartlar altında işime yarayacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. Keşke böyle olmasaydı.

O yüzden cüzdanımın içine kendi paramı koymuştum. Arasla aramızda olanlar bir an içinde gerçekleşmişti. Bir günün ve bir anın içinde aramızda başlayan ilişki yatak odasında son bulmuştu.

Bu ilişkinin bir adını bile koymamıştık daha ,o yüzden ondan para isterken çekiniyordum. Belkide benim doğamda vardı bu olay. Hayatım boyunca kimseden para istememiştim ben.

Arasın yatağının üzerine koyduğum çantamı alıp son olarak da telefonumu alarak çıktım odadan.

Kapıyı açtığım an o da Ahunun odasından çıkıyordu.

" Uyuyor mu hala ?"

" Uyuyor"

" Çıkalım mı o zaman?"

Cevap vermek yerine elini uzattı. Bir saniye bile beklemeden uzattığı elini tuttum. Bu tarz ani hareketlerine alışık olduğumdan garipsemiyordum .

Ali ve Yeliz mutfakta yemek yiyordu. O yüzden salondan geçip direk bahçeye çıkmıştık.

" Şoförle gidelim istersen" dedim ona dönerek " Yorgunsun"

" Yorgun değilim sorun değil"

" İnkar etme belli oluyor" dememle olumsuz anlamda salladı başını " İyiyim"

Fazla birşey dememe müsade etmedi. Elimi bir an bırakmadan sabah kullandığı arabaya doğru gittik.
O şoför koltuğuna geçerken bende yan koltuğa oturdum ve kepenkler açılınca yola koyulduk.

Bir kaç saat sonra orada olacağımızı bildiğim için camları biraz aşağı indirdim.
Ardından arkama yaslanarak bir süreliğine kapattım gözlerimi.

Bu günü hala nasıl devam ettiriyorum kendimde anlamış değilim. Bitkin hissediyorum kendimi. Yaşadığım şeyler gerçek dışı gibime geliyor, gözümü açtığımda bir rüyadan uyanacaktım sanki.

Sadece bir kaç sonra anne demeye dilim gelmesede annemin cansız bedeniyle gözgöze gelecektim. Kendi ellerim ile mezara koyacaktım onu.

Her ne olursa olsun ,bir evlat olarak canımı yakıyordu bu durum.

" İyisin değil mi ?"

Arasın sesini duyduğumda gözlerimi yavaşça açarak " İyi olmaya çalışıyorum"

" Bu konuda nasıl teselli verilir bilmiyorum Firuze" dedi elinin birini direksiyondan çekip elimin üzerine koyarak " Ama herşey iyi olacak. Biraz Sabır ve zaman lazım"

" Biliyorum Aras "

" Bu zor süreçte hep yanında olacağımıda bilmeni isterim "

" Biliyorum " dedim elini yukarı kaldırıp dudaklarıma götürerek. Elini öpüp avuçlarımın arasına alarak sıktım.

Ardından uzun yolculuğu değerlendirmek adına derin bir nefes vererek pür dikkat yolu izleyen adama döndüm sessizce.

" Anlatacak mısın?" diye sordum sabahki halime nisbeten daha kibar şekilde.

" Vazgeçmeyeceksin değil mi ?"

" Endişelerim var"

" Neyden endişe ediyorsun ki ? Ben herşey yolunda dediysem bir sorun yok demektir"

Son sözünü söyleyip bana dönmesi ile gözlerimi devirmemek için zor tuttum kendimi. Böyle saçma bir huyum yoktu ama Aras bazen sinir bozucu olabiliyordu.

" Anlatacağım demiştin ama. Önümüzde uzun bir yol var ve sadece ikimiz "

Sesli bir iç çekti.

" Aras -"

" Anlatacağım "

" Anlat şimdi!"

" Anlatacağım Firuze "

" Şimdi -"

" Onun için çalışıyordum "

Lafımı ansızın kesmesi ile duyduğum cümleye karşı yerinden çıkacak kadar büyüdü gözlerim.

" Ne?"

" Duydun işte " dedi bana dönmeden.
"Onun için dövüşüyordum"

Hiç beklemediğim cümleler duymak donukmama neden oldu bir süreliğine.

" Para için mi ?"

"Zevk için " dediğinde yutkunarak yere indirdim bakışlarımı.

" İnsan öldürmek sana zevkli mi geliyordu Aras?"

Titrek sesimle sorduğum soruya karşı sustu.

" Bir canavar olduğunu bilmiyordum"

" Canavar değilim ama bir kere başladıysan devam ettirmek zorundasın"

" Adam öldürüyordun !"

" Ben mi ölseydim ?" Dediğinde yine sessiz kaldım. Dehşetten dolan gözlerimi bir an bile çekemiyordum üzerinden.

" Kazanmak istiyorsan orman kanunlarına göre oynayacaksın. Yer altının en altın kurallarından biriydi bu"

Daha fazla duymak istemediğimden elini bırakacakken daha sıkı tuttu elimi.

" Herkesin hataları vardır Firuze " dedi ansızın arabayı durdurarak. Bir anlık affalasamda topladım hemen kendimi.
" Anlatmak istedin ve anlattım"

Kızaran gözlerini bana çevirdiğinde kaçırdım bakışlarımı.

" Ne zamana kadar saklayacaktın ki ?"

" Sadece doğru zamanı bekliyordum" diyip elini yanağıma koyarak yere indirdiğim bakışlarımı kendisine çevirdi.

" Lütfen pişman etme beni"

" Ne tepki vermemi bekliyorsun Aras. Anlattığın için teşekkür mü etmem lazım"

Büyük bir hayalkırıklığına uğramıştım. Daha ne kadar sarsılacaktım bilmiyorum. Aklımda hala yüzlerce soru varken sormadım daha fazla şey. Fazlasını duymaya hazır değildim.

" Sadece beni anlamını istiyorum"

Cevap vermedim bu isteğine. Küsecek kadar mantıksız değildim ama konuşmakta istemiyordum. En azından bir süreliğine.

BİR AY SONRA...

" Keşke annem ve kardeşimide alsam giderken yanıma. En azından aklım onlarda kalmaz "

Yelizin sessizliği bozması ile yerdeki boşluğa dalan gözlerimi kanapede oturan kıza çevirdim.

" Ali'yle konuş istersen bu konuyu"

" Zaten başına bela oldum-"

" İkide bir neden aynı şeyi söylüyorsun?" Diye lafını kestiğimde kaçırdı bakışlarını. Bir aydır bizimle yaşıyor ve yıllardır Ali'yle sevgili olmasına rağmen neydi bu çekingenlik anlamıyordum.

" Tüm tehlikeleri göze alarak seni kaçırdı ve sahip çıkması onun vazifesi. Neden bu kadar utanıyorsun ondan ?"

" Ben kaçtım "

" Ne farkeder " dedim oturduğum yerden kalkarak. " Bu kadar çekingen olmana gerek yok Yeliz ! Bu ciddi bir konu ,en azından senin açından"

Son sözümü söyleyip duvardan asılan saate döndüm. Gecenin yarısı olmuştu bile.
Ali ve Ahu uyumuş Aras çalışma odasından hiç çıkmamıştı.

" Ahmetin hala aileme dokunmaması ve beni bulamaması sadece korkutuyor beni. Aklında bir kötülük var gibi hissediyorum"

" Neden kötü düşüyorsun ki ?"

" Sen onun nasıl bir insan olduğunu bilmiyorsun Firuze. O beni asla kolay kolay bırakmaz "

Bu konuda benimde endişelerim vardı ama aynı zamanda Arasa karşı da büyük bir güvenim vardı. Çünkü sevdiklerine zarar gelmesine izin vermezdi asla. Artık Yelizde bizden biri olduğuna göre bir nevi güvende sayılıyordu.

" Dediğim gibi kötü düşünmeyi bırakman lazım "
Tam önüne gelip elimi omzuna koyarak yukarıdan aşağı bana bakan gözlerine verdim dikkatimi " Birşey yapsaydı daha önceden yapardı "

Bana da mantıklı gelmiyordu ama onu sakinleştirmenin tek yolu böyle küçük çaplı tesellilerdi sadece. Aras gibi bir adam zamanında onun için çalışmışsa ortada hafife alınacak bir durum yoktu.

Yeliz cevap vermeden sessizce başını salladı.

" Bence git uyu ,saat epey geç oldu "

" Uykum yok aslında"

" Böyle boş boş ne yapacaksın ki ?" Dediğimde omuz silkti." Bilmem . Uykum gelince çıkarım"

" Sen bilirsin"

Daha fazla birşey demeden dikleşerek ayrıldım yanından. Yeliz ve Ali'yi kazasız belasız bu ülkeden çıkarsaydık hepimiz rahat bir nefes alabilirdik.

Onların sorunlarına o kadar dalmıştım ki ,annemin katlini araştırmaya bile vakit bulamamıştım.

Yukarı gelirken önce Ahunun odasına bakındım. Ali'nin yanında olduğunu bilmeme rağmen bu benim adetlerimden biriydi. Boş odaya bir kaç saniye göz atıp sessizce kapattım kapıyı.

Onların gitmesini kimse istemiyordu. Ama ortalık duruluncaya kadar uzaklaşmaları herkes için iyi olacaktı.

Aras ve ismi Ahmet olan o adamın karanlık geçmişinden kalan tek hatıra büyük bir düşmanlıktı. Anlattığı kadarıyla ihanet etmiş Ahmet'e ama neden ettiğini bir türlü söyletemedim.

Herşey büyük bir puzle gibiydi ve figürler uyuşmuyordu bir türlü. Her açıklama yeni bir soru doğruyordu kendinde.

Düşünceler eşliğinde diğer oda yani Arasın odasının kapısını açtım. Yeliz geldiği günden aynı odayı paylaşıyorduk onunla. Aramızda olan şeyleri Ali'den saklamanın yeri yoktu artık,zaten hedefine ulaştığından artık uğraşmıyordu benimle.

Sevgili oldukları doğruydu ama Yeliz hala yaklaşmıyordu Ali'ye. Bazen içini döküyordu bana başbaşa kalınca. Hazır olamadığını söylüyordu sebepleri vardı kendince.

Kadın olduğum için en iyi ben anlıyordum onu . Ali'de bu durumda anlayışlı yaklaşıyordu sevgilisine.

Aras odada değildi ama banyodan su sesleri geliyordu.

Yavaşça kapıyı kapatıp bir kaç saniye olduğum yerde bekledim.
Ardından adımlarımı sessizce banyonun kapısına doğru sürüklemeye başladım.

Aramızda bir sınır yoktu. Belkide yetişkin olmamızdan kaynaklanan bir nedendi. Çekinmiyor , utanmıyor ,sıkılmıyorduk birbirimizden.

İçeri girmeden önce derin bir nefes alıp elbisemin fermuarını aşağı indirerek yere düşmesini sağladım.
Sadece iç çamaşırlarımda kaldığımda kısa sürede onlardan da kurtulup elimi yavaşça kapı kulpuna koyup hiç düşünmeden açtım.

İçerisi tamamen buharlıydı. Cam banyonun içinde yönünü diğer tarafa çevirmiş vaziyetteydi.

Suyun sesinden duymamıştı geldiğimi. Sesimi çıkarmak yerine bir kaç adım daha atıp arkasından sarıldım.

" Firuze?" Dedi bana dönmeden önce.
Odasına izinsiz sadece benim girmeme izin olduğundan bu ani haraketim korkutmamıştı onu.

" Benim " dedim sırtına ufak bir öpücük bırakarak.

" Ne zaman geldin sen ?"

Yönünü bana çevirdiğinde gözgöze geldik. Her zaman yana taradığı saçları alnına yapışmış onu tamamen başka biri yapmıştı.

" Suyun sesini duydum geldim" dememle ellerini belime sarıp iyice kendine çekti.

" İyi yaptın" dedi başını yavaşça eğip dudaklarını omzuma bastırarak.

Yavaş yavaş öperken başımı göğsüne koyup bir geceliğinede olsa unutmak istiyordum herşeyi.

Öpüşleri derinleşirken öpe öpe elini yanağıma koyup kendisine bakmamı sağladı. Ardından hiç beklemeden dudaklarıma kapandı. Ve hiç yavaş değildi .

Elleri kalçamı okşarken dili dilimle dans ediyordu. Bacağımın birini kaldırıp beline sardı ve cam duvara yaslayarak daha sert öpmeye başladı. Buna ne kadar öpüşmek denilirse.

En son nefes almak için ayrıldığımda boynuma doğru yol aldı tekrar.

" Çok özlemişim" diye fısıldadı aşağı inmeden önce.
Başımı geri yaslayıp kapatmıştım gözlerimi.

Boynumdan ıslak bir yol çizerek boğazıma oradan göğüslerime geldi.

" Sabaha kadar emebilirim" dedi arsızca. İlkimiz olmadığı için cesur davranıyorduk ikimizde. Aslına bakılırsa ilk gecemizde de bundan eksik kalır bir yanımız yoktu.

Zevkten sızlayan göğüs ucumda dudaklarını hissettiğim an gözlerimi kapatarak saçlarına koydum ellerimi.

Diliyle tomurcuğumun etrafına ıslak daireler çiziyor,diğer eliyle sert şekilde yoğuruyordu.

Ara sıra kendini tutamayıp ısırdığında bende tutamıyordum kendimi.

Göğsümün birini çoktan kıpkırmızı yapmış,daha sonra diğerine geçmişti.

Delirtecek derecede yavaş davranıyordu. Hızlanması için kendime bastırıyordum iyice .

" Hızlı olsana biraz "

" Aclen mi var ?" Dedi son kez sıkıca öpüp ayağa kalkarak.

Ardından elimden tutup beni tekrar kendine çekerek dudaklarıma kapandı. Adam nefes almak ihtiyacı duymuyordu.

Alt dudağımı emerken ben de hıncımı almak istercesine üst dudağıyla ilgilenip ara sıra sert şekilde ısırıyordum. Bu haraketi yaptığımda hoşuna gitmiş olacak ki ,daha sert öpmeye başladı.

Ellerini saçıma koyup bastırıyordu kendine.
Nefesimin kesildiğini hissedip elimi göğsüne koyarak ittim onu yavaşça.

" Öldüreceksin beni " dedim kanayan dudağımı elimin tersiyle silerek.
İkimizinde dudağı kanıyordu.

Nefes nefeseydim.

" Daha yeni başladık"

" Ön sevişmeyi sonraya mı ertelesek ?" Dedim iki elime göğsünden ittip onu cam duvara yaslayarak.

Dudağının kenarı kıvrıldı.

" Ne istiyorsun ?"

Sorduğu soruyla onu baştan sona süzdüm. Karşımda sanki insan değil canlı bir heykel vardı. Bu adam kesinlikle yakışıklı kelimesinin hakkını veriyordu.

" Açık açık söylememi ister misin ?"

" Çok isterim"

Aldığım yanıtla bir adımla yanına gelerek elimi yavaşça karın kaslarına koydum.

" Seni istiyorum" diye başladım yavaş yavaş aşağılara giderek." Altında olmak istiyorum, içime girmeni istiyorum, o büyük erkekliğinin duvarlarıma değmesini istiyorum, nefesim kesilene kadar -"

Cümlemin bitmesine izin vermeden kolumdan tutmasıyla değiştirdi yerlerimizi.

" Sadece sen mi ?" Dedi arkama geçerek.

Gülümsedim ve ellerimi buharlı cama koyarak kapattım gözlerimi.

" Seninle herşeyi yaşamak istiyorum Aras"

" Sana herşeyi yaşatacağım Firuze " diyip arkadan sert şekilde içime girmesi acı ve zevk dolu bir inleme döküldü dudaklarımdan.

" Herşeyin en güzelini yaşatacağım sana"

Acıdan kararan gözlerim yüzünden cevap vermeden başımı aşağı eğip sıktım gözlerimi.

" Durma sakın " dedim kısık sesimle.
Bunu söylememle hızlanmaya başladı. Sert şekilde gelgit yaparken kendimi sıkmak dışında birşey yapamıyordum. Bu şekilde daha fazla canım yanıyordu.

Biraz daha gelgit yaptıktan sonra yönümü kendine çevirip bacağımı beline doladı.

" Canını yakmak istemiyorum ama -"

" Canımı yak !" Diye kestim lafını ellerimi boynuna dolayarak. " Sana bu hakkı veriyorum"

Bunu söylememle alnını alnıma yaslayıp kapattı gözlerini. Alıp verdiği derin nefesler yüzünden göğsü göğsüme çarpıyordu.

" Sen ne yaptın bana ? Hım?"

" Sadece seviyorum"

Ansızın dudaklarımdan dökülen cümleyle ikimizde aynı anda açtık gözlerimizi.

Başını yavaşça geri çekerek " Beni seviyor musun ?"

Şaşırmış ama fısıldar gibi sorduğu soruya karşı aheste aheste salladım başımı " Seni çok seviyorum Aras"

Söylemek için geç kalsamda gerçek buydu. Bana dokunduğu ilk andan aşık olmuştum ona ben.

Bir kaç saniye sessizce gözlerime baktı sadece.

" Aramızda olan bu şeyin bir adı yok belkide ama -"

" Kim demiş adı yok "

Lafımı kesmesi ile merakla çatıldı kaşlarım.

" Seninle sadece seks arkadaşı olduğumuzu mu düşünüyorsun ?"

" Bu durumu hiç konuşmadık " dedim hayranlıkla ona bakarken. Kalbimin durumu iyi değildi.

" Biz seninle yattık Firuze " dedi yanağımı avcunun arasına alıp baş parmağı ile okşayarak. " Ve benim kadınlara karşı olan tavrımı sadece sen biliyorsun. Sana karşı birşey hissetmesem yaklaşırmıydım sana?"

Yutkundum.

" Ne demek oluyor bu ?"

" Sence ?"

Dokunduğunda bile bu kadar stres yaşamamıştım ben.

" Beni seviyor musun ?"

Titrek sesimle sorduğum soruya cevap olarak alnını tekrar alnıma yasladı. Başını yavaşça aşağı eğip burnumu öperken fısıldadı " Sana aşığım"

Bölüm sonu .

Bu bölüm burada bitmedi. Hislerini açıkladıkları için gece daha çok uzun . Devamı diğer bölümde.

Kafes dövüşleri tehlikeli olsada ölüm olmadığını bende bilmiyorum . Bunu söyleyeceğinizi bildiğim için açıklık getirmek istedim. İlerki bölümleri okuyunca anlarsınız

Bu arada Firuze ne çabuk annesini unuttu gibi yorumlar gelecek hissediyorum.
O yüzden de açıklama yapayım.

Firuze annesini sevmiyordu sadece ölmüne şaşırmış ve o şekilde ölmesine üzülmüştü. Genel olarak dediği gibi kalpsiz bir insan olmadığı için üzülmüş ve şoka girmişti.

Aras ise onun huzur kaynağı. Kendini kötü hissettiği için birbirlerine sığınmaları normal.

Yinede herkesin kendi düşüncesi.

Bu arada önümüzdeki bölümlerde tüm sorulara açıklık gelecek.

Yeni bölümün çabuk gelmesini istiyorsanız yorum yapmayı ihmal etmeyin

Öpüyorum sizi iyi gecelerr

Firuze 👑

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro