Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

NEYDİ ŞİMDİ BU

Bölüm şarkıları.

Ebru Gündeş: Çingenem

Sezen Aksu: Zalim


AVM'den çıkmamızın üzerinden bir saat geçmesine rağmen ben hala onun yüzüne bakamıyordum.
O çenebaz kadının anlayıp dinlemeden sorduğu soruların hepsini duymuştu Aras bey.

Pek bir tepki vermedi ,ama insan anlıyodu işte.

Aradığım şeyleri bulamadım,onun yerine çabucak iki üç parça bir şey seçip kalan bütün vaktimizi Ahuya ayırdık.

Çocuklara özel tatlı bir sürü kıyafet vardı. Kendimden daha fazla onun için heves etmiştim. Dayısında da para bol diyerek ne buldum almıştım hepsini.

Sanki Ahu benim oyuncağımmış gibi ,eve gidip hemen kıyafetlerini giydirmek istiyordum.

Bu arada telefonda almıştık. Aras Bey hangi model istersen al diyince ben farketmez dedim. O da son model iPhoneye elini attı, aldı.
Ekmek alır gibi parayı verdi aldı . Şaşırılacak bir durum olmamalı herkes benim gibi fakir doğmadı.
Sadece alışık değilim.

"O telefonda sadece benim numaram olacak tamam mı ?"

"Tamam "

"Numaralar dışında ne istersen yap?'

"Telefonu karıştıracak mısınız?"

"Şüpheli davranmadıkça hayır"

"O zaman rolümü iyi oynamalıyım"

"Bencede" demesi ile ona döndüm yavaşça.

Yüzünde hiçbir ifade olmadan akıp giden yolu izliyordu öylece. Ara sıra dikiz aynasından çarpışıyordu bakışlarımız ama ,bu da çok kısa sürüyordu.

"Bir şey sorabilir miyim peki ?"

"Sor "

"Elif'in izin günleri var mı?"

"Hafta sonları izinli " dedi. Ardından soru sorar bakışlarla bana döndü.

"Niye sordun ?"

"Garip geldi çünkü"

"Garip olan ne ?"

"Elif'in adresinizi birine vermesinden korkmuyor musunuz ?"

"Elif'i yalnız başıma göndermiyorum"

Bu tavırları yüzünden artık onun ya katil ya da vampir olduğunu düşünmeye başlıyordum.
Tamam vampir biraz alakasız ama mafya da olabilir.

"Siz iş adamısınız değil mi ?"

"Ne ?"

"Yani mafya falan değilsiniz "

Soruyu sormamla hafifçe güldü. Güldü derken hafif bir gülüştü.

"Hayır değilim "

"O zaman katilsiniz "

"Katil de değilim "

"Ormanın derinliklerinde yaşayan bir canavar olabilir misiniz?"

"Sen şu an patronuna canavar mı diyorsun?" Dedi sesinde zerre kibir olmadan. Alaycı bir tavır vardı, eğleniyordu sanki.

"Ama garip geliyor...Bu kadar gizli kalmanızın nedeni ne ?"

"Çok nedeni var "

"Yine cevap alamayacağım galiba" dedim derin bir nefes vererek . Ne zaman tam bir cevap aldım ki ,bu adamdan.

Yolculuk yine kısa sürmüştü. Ahunun çıkardığı sesler eşliğinde malikanenin önüne varmıştık.
Demir kepenkler yukarı kalktığında araba yavaşça içeri girdi .

Önce Aras bey indi. Ardından benim olduğum kapıyı açarak Ahuyu aldı kucağına.
Sarı battaniyesine sarılmış vaziyette öylece yukarı bakıyordu.

"Sen git rahatlan istersen ben biraz dışarıdayım"

"Ahu -"

"O da benimle "

Saat dört civarı olmasına rağmen hava gayet güzeldi.
Bir iki çalışan aldıklarımı eve götürürken sessizce başımı sallayıp içeri girdim bende.

Kendim ve Ahu için birşeyler alırken Elif'i de unutmamıştım tabi. Sabah üstükapalı şekilde ettiği sitemle ne demek istediğini anlamıştım.

Zaten Aras Bey'e sorduğum an kabul etti . Elif'in sabahki hallerini anlatmadım tabi, sadece onun içinde birşeyler almak istediğimi söyledim.

"Gerisini ben hallederim"

Görevli adam elindekileri salona bırakıp başını sallayarak dışarı çıktı.
Tam seçim edip onunkileri ayıracakken sesini duymamla ona döndü gözlerim.

"Hoşgeldin" dedi Elif elinde sarı bezle bana doğru gelirken.
Gözleri kanapenin üzerinde olan paketlerin üzerine geziniyordu.

"Hoşgeldim"

Gereken cevabı verip paketleri ayırırken yanıma gelmişti kısa sürede.

"Bu kadar şey alacağını tahmin etmiştim"

"Anlamadım?"

"Aras Bey kıymış paraya "

Derin bir nefes verdim sadece. Ardından kendime özel üç paketi Ahunun paketlerinin yanına koyup, Elif'e özel aldıklarımı kendisine doğru uzattım.

"Ne bu ?" Dedi değişen ses tonuyla.

"Senin bunlar"

"Benim mi ?'

"Al" diye kısa bir cevapla kaçırdım bakışlarımı.
Sabah dediğim gibi ben fazla kinli biriyim,o yüzden Elif'e aramızın bozulmasını istemiyorum.

Zaten koskocaman evde sadece iki kadın vardı. Neden arkadaş olmak varken,birbirimizin kuyusunu kazalım ki ?

"Aras Bey benim için mi aldı bunları?"

Yüzüne kondurduğu gülümseme an içine rahatsız olmama neden olsada fazla birşey demedim .
Ben söylemesem Aras Bey'in aklına gelmezdi belkide.

"Evet "

"Zahmet etmeseymiş. Neler aldı ki ?"

"Odana götür bak istersen"

Elif' heyecandan bana cevap vermezken ben kendi eşyalarımı alıp ayrıldım yanından.
Onun gereksiz heveslerini kursağında koymamak için. Çenemi kapalı tutamazdım yoksa.

🥀

"Girebilir miyim ?"

Aras Bey'in kapısının önünde durmuş cevap bekliyordum.
Banyo yapmak istemiştim ama suyu ayarlayamamıştım bir türlü.
Elif'ten yardım istedim lakin işim var diye reddeti beni.

Merak ettiğim konu sadece benim banyom için mi geçerliydi bu sorun?

"Gel "

Yavaşça kapı kulpunu aşağı indirip içeri boylanmamla içgüdüsel olarak bir hıçkırık kaçtı dudaklarımdan.

"Özür dilerim" diyip kapıyı kapatacakken izin vermedi.

"Gelebilirsin"

Üstü çıplak şekilde , altında sadece havluyla bana bakıyordu. Ek olarak da elindeki küçük havluyla saçını kuruluyordu.

"Zamansız geldim galiba?"

"Sorun değil. Ne için gelmiştin?"

Sorusunu sorarken şok olmuş şekilde ıslak bedeninde gezindi bir süre gözlerim.

"Firuze?"

"Banyom bozulduda "

"Bozuldu mu ?"

"Yani suyu bozuldu...Yani suyu ayarlayamadım" dedim gözlerimi yere dikerek.

Terliyor muyum ben ?

"Tamam bakarım şimdi"

"Tamam " diye cevapladım yerimden kıpırdanmadan.

"Tamam " dedi başını sallayarak.

"Tamam "

"İzin verir misin ?"

"Evet veririm"

Ne yaptığımı bir kaç saniye anlamadım lakin Aras Bey'in o bakışlarını farkettiğim an rüyadan uyandım sanki.

"Ha çıkayım ben "

"lütfen"

"Özür dilerim...Ben- ben çıkıyorum"

Son sözümü söyleyip kapıyı açmamla dışarı attım kendimi.
Kalbimin ritmini an içinde değiştiren o anı atlatmak için kapıda öylece dayandım bir kaç saniye.

Sakin kal Firuze.

"Firuze?"

Elim kalbimdeyken Ali'nin sesi doldu kulaklarıma.
Yavaşça yanıma gelerek " Ne yapıyorsun burada?"

"Hiç birşey"

"İyi misin ?"

Abisinin odasının kapısının önünde durmuş vaziyetteydim.

"İyiyim sadece -"

"Sadece ne ?"

"Banyonun suyunu ayarlayamıyorum. O yüzden Aras Beyden yardım istedim"

"Bana neden söylemiyorsun?"

"Rahatsız etmek istemedim. Hem Aras Bey hallederim dedi " diyince elini göğsünde birleştirdi.

"Abim anlamaz o işlerden. Ben yardımcı olurum sana "

"Sen anlıyor musun ?"

"Tabi anlıyorum. Fransa'da öğrenciyken tüm hayat derslerini geçtim ben "

Bunları anlata anlata odama gelmiştik bile.
Ali banyoya geçtiğinde ben son kez kapıya baktım.

"Sıcak suyu ayarlayamıyor musun ? "

"Soğuk geliyor hep " dedim yanına giderek.

"Belli ki oynamışsın sen bununla "

"Hayır bir şey yapmadım"

Ali aşağı eğilip birşeyler yaparken kenarda onu izliyordum. Açık söylemek gerekirse keşke Aras beye Ali'nin hallettiğini söyleseydim.

"Noldu ?"

"Suyun ayarları ile oynamışsın" dedi ayağa kalkarak.

"Düzelttin mi ?'

"Evet hallettim"

"Teşekkür ederim"

"Rica ederim" diye cevapladı saçlarını kaşıyarak. "Ne zaman istersen"

"Sağol"

Beraber banyodan çıkarken "Bu akşam müsait misin ?"

"Neden sordun?"

"Oyun oynarız diye"

Duymak istemediğim bu teklif an içinde başımı sallamama neden olmuştu.

"Ahu geç uyuyor "

"O zaman müsait olursan"

" Bakarız" diye kapı kulpunu aşağı indirdiğimde "Bak o zaman" diye yanıtladı.

Buna bir cevap vermek istedim ama o an açılan kapıyla beraber görüş alanıma giren Aras Bey'le sessizce yutkundum.

"Geciktin abi"

Beklemiyordum.

Bu yersiz cevapla çatık kaşları Ali'nin üzerinde gezdi öncelikle, ardından yavaşça bana döndü.
Yüzünde garip bir ifade ile.

Arasss❤️‍🔥

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro