Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

GEÇTİ SEVGİLİM.

Bölüm şarkısı: Ayşegül Aldinç
( Durum Leyla)


Mucizesini bekler bu yürek,
Senden vazgeçmez asla.

Gördüğüm manzarayı daha hazmedememişken yüzüme vuran sıcaklıkla ekşittim yüzümü. Kapı kapanır kapanmaz cehennem sıcaklığını iliklerime kadar hissettim.

" Mezarlığıma hoşgeldin Firuze"

Kulağımın dibinde tıslayıp dudaklarını boynuma bastırdığında iğrenerek diğer tarafa çevirdim yüzümü. Ellerini saçımdan çekmemişti hala ,ayak üste bedenimi tek koluyla sabit tutup cehennemini gösteriyordu bana .

Yerin bilmem kaçıncı katında olan karanlık odayı yukardan asılan zayıf lampanın ışığı aydınlatıyordu.

Her yerde ateş vardı ,leş gibi kokuyordu içerisi. Ceset kokuyordu.

" Bu gün burada " dedi dudaklarını omzuma indirirken." Bana istediğimi vereceksin"

" Asla!"

" Emin misin?" Diye fısıldayıp nihayet boşalttı saçımdaki elini.
Acıdan uyuşan saç diplerim yüzünden hissetmedim o an bir şey,ta ki arkamdan itip yere düşmemi sağlayana kadar.

Diz kapaklarım sert şekilde yere değerken dudaklarımdan acı dolu bir inleme döküldü. " Zebaniyle tanış o zaman"

Yüzüme düşen terli saçlarımı elimle arkaya itip nefes nefese düştüğüm yerden arkama döndüm. Kaçacak yerim yoktu.

" Nasıl ?sıcak değil mi?" diyip aşağı eğilerek dizlerine koydu elini."Soyunman için iyi bir sebep"

" Öldüreceksen öldür işte"

" Kolay ölüm seviyor musun ? Bence yakışmaz sana"

Sorduğu soruyla çatık olan kaşlarım mümkünmüş gibi biraz daha çatıldı.
"Burayı gören kişilerin yüzde yüzü ölmek zorunda kalıyor ve sende bu şanslı kişilerden birisin"

" Ne saçmalıyorsun sen!"

Gülerek ayağa kalktı cevap olarak."Sergime hoşgeldin Firuze"

Nasıl bir piskopatın eline düşmüştüm şimdi anlıyordum. İçerde bana yapacağı şeylerden daha korkunç geliyordu burnuma dolan koku.
Yere koyduğum elimi yukarı kaldırıp burnuma tuttum. Dün gece yediğim hamburgeri geri getirmem an meselesiydi.

" Seni gördüğüm ilk günden anlamıştım farklı biri olduğunu" dedi yan taraflarda bulunan büyük dolaplardan birinin kapağını açarak.
Elimle ağzımı kapatmış şekilde onu izlerken dolaptan orta büyüklükte silindir bir kab çıkarıp bana döndü.

" Asi bir kadınsın"

Yanıma yaklaşıp tuttuğu kabın üzerinde olan kapağı açtı." O saçma inadını dinlemek yerine bana güvenseydin,şu an bu cehennemde değilde benim sıcacık yatağımda huzur içinde uyuyordun"

" Senin olduğun her yer cehennem değil mi zaten"

" Sen daha cehennem görmedin" dedi açtığı kabın içine elini salıp bir kaç saniye oyalayarak." Bunu görmeye hazır mısın?"

" Ne?"

Anlamsızca ona baktığımda cevap olarak elini saldığı kabın içinden çıkardığı şeyi görmemle dehşetle büyüdü gözlerim.

Olduğum yerden kalkmadan geri giderek diğer tarafa çevirdim yüzümü.

" Sen manyaksın!" Diye tısladım gözlerimi sıkarak.
Elinde kesilmiş insan parmakları vardı.

" Bana baksana"

" İstemiyorum" dedim elimi tekrar ağzıma tutup kusmamı engellemeye çalışarak. " Bence rahat bırak kendini"

" Git BAŞIMDAN!"

" Ciddiyim ben" diye başlayıp kapağı kapatarak devam etti konuşmaya."Daha neler görecek o güzel gözler"

Sıktığım gözlerimi açtım yavaşça. Elimi ağzımdan çekerken dönmedim ona doğru." Neden yapıyorsun bunları"

" Sıkılmadın mı artık bunları konuşmaktan,ben çok sıkıldım çünkü"

" Bana akşama kadar süre vereceğini söylemiştin" dedim yönümü yavaşça ona çevirerek. Yüzündeki alaycı ifadeyle eyildiği yerden bana bakıyordu.

" Sana iki dakika süre veriyorum"

" Anlamadım"

" İki dakika içinde bana kararını söylüyorsun Firuze"dedi ayağa kalkarken.

Sertçe yutkundum.

" Ya şimdi kendi rızanla bana geleceksin ya da oturduğun yerden ölümünü izleyeceksin sevdiklerinin"

" Kendini herkesten güçlü mü sanıyorsun?"

" Lafı uzatma Firuze" dedi elindeki kabın kapağını kapatırken. Onu yavaşca dolaba koyup kapağı kapatmadan önce başka bir kab çıkardı.

Yine aynı görünüşte ,aynı renkte bir şeydi .

" Kararını söyle" diyip kapağı açarak gülümsedi." Hala inat ediyor musun bunları görmekte"

" Bu yaptıklarının bedelini ödeyeceksin bir gün"

" Belki mahşerde" dedi kabın içine elini salmak yerine kapağı kapatarak.
"Bunun içinde senin gibi kurbanlarımın oyulmuş gözleri var,rengarenk ama yeşil yok"

Cümlesini yarıda kesip benim korkuyla bakan gözlerime döndü."Kolleksiyonumu tamamlayan son parça olmak gurur verici olmalı"

" Öldükten sonra neye yarar?"

" Elbette öldükten sonra bir şeye yaramaz" dedi kabı yere bırkarak.

Kıpırdayamıyordum olduğum yerden. Dehşetle dolan gözlerimi çekemiyordum onun kan tutkusuyla kararan gözlerinden. İçimdeki son umut kırıntısı bu karanlık mahzene inmemle son bulmuştu.
Bundan sonra Aras bulsa bile anca leşimi bulacaktı.

" Sana kıymak istemiyorum biliyor musun. Otuz sekkiz yıllık hayatım boyunca gördüğüm en güzel yüze sahipsin"

Cevap olarak zaten çatık olan kaşlarımı mümkünmüş gibi biraz daha çattım.

" Farkında olmadan aklını başından alıyorsun insanın. O yüzden güzelliğini kullanarak kendini ve diğerlerini kurtarma hakkı veriyorum sana. Ne diye ölmek için inat ediyorsun anlamıyorum"

" Anlayamazsın asla"

" Yapma, bu devire kim temiz ki ,temiz kalasın sende"

" Temiz olduğumu savunmuyorum"

Burnumu çekerek ayağa kalkmaya çalıştım. Temiz değildim ,bunun en büyük örneğide Arastı zaten.
Sevgilim olması bana dokunmasının iyi bir şey olduğu tarafını vermiyor ikimizede."Ama en azından sadığım"

Nihayet ayağa kalkıp devam ettim konuşmaya." Sevdiğim adama sadığım. Son nefesime kadar da sadık kalacağım ona"

" Sadıklığın yüzünden onun ölümüne sebep olacaksın farkında mısın?"

" Arasa bir şey olmayacak"

" Nereden biliyorsun"

Cevap vermedim bu sorusuna. Ürkekçe attığım adımlarla ona doğru yaklaşırken olduğu yerden kıpırdamıyordu.

" Bırak beni gideyim Ahmet ,emin ol bu ikimiz içinde en iyisi olacak" diye başayıp o konuşmadan devam ettim.
" Arası aradım polislerle beraber geliyorlar. Beni bulmaları an meselesi.
İnan bana ben ölsem bile bu işten tek zararlı sen çıkarsın"

Yüzünde korkuya dair bir kırıntı beklerken o sadece ürkütücü gülümsemesini sunuyordu bana.

" Beni gerçekten aptal mı zannediyorsun sen. Sence ben o konuşmaları duyamayacak kadar sağır mıydım"

" Polisler gelecek diyorum!"

" Bende gelsin diyorum" dedi zaten yakınında olan kolumu ansızın yakalayarak. Kendimi kurtarmak isterken kendine çekti bedenimi bu sefer.

Elleriyle ellerimi arkada birleştirip beni duvara doğru iterek bedenime yasladı bedenini.

" Bırak beni!" Diye cırladım bacağımı kurtarmak isterken ,lakin o benden önce davranarak bacağımı bacak arasına yerleştirdi.

" Benim bir erkek olduğumun farkındasın değil mi?"

Başını başıma yaslamak isterken diğer tarafa çevirdim yüzümü,dudaklarını yanağıma bastırdı sert şekilde.

" İğreniyorum senden"

Yerimde çırpınmama aldırmadan burnunu boynuma yaklaştırıp içine çekmeye başladı kokumu.

" Çıplakken o kadar güzeldin ki"

Duyduğum cümleyle yumulan gözlerim açıldı ansızın." Ne?!"

" Duş aldığın süreçte " dedi dudağını sert şekilde boynuma bastırırken. Yanağıma damlayan yaşlarım hızlandı duyduğum mide bulandırıcı cümleyle.

" Dakikalarca izledim seni kameralardan"

Tireyen nefesime aldırmadan beni öpmesine müsade ederken kıpırdamadım olduğum yerden."Arasa bir kez daha hak verdim o an. "

Dilini boynumda hissettiğimde dudağımı ısırarak yutkundum. Acıyan bileklerim yüzünden haraket edemesemde mümkün olduğunca izin vermemeye çalışıyordum bana dokunmasına.

" Hissediyor musun?"

Kendini bastırdığı erekliğine tekme atamamak kadar kötü bir durum yoktu şu an. " Bu saatten sonra senden başka kimsenin sözünü dinlemez"

" Onu kesip sana yedireceğim"

" En azından dokunacaksın değil mi?"diyip bu sefer dudağıma yaklaşacağı sırada kendimden aslı olmadan kafamı geriye atıp sert şekilde öne vurdum.

Kafa atmamla dudaklarından kaçan acı dolu inlemeyle boşalttı elimi. Son gücümle iki elimide kurtarıp göğsünden itmemle affalayarak geri gitti.

Başımın ağrımasına aldırmadan hemen yere eğilip elime gelen ilk uzun demiri aldım.

" Sakın yaklaşma bana" diye yükselttim sesimi kendimi korumaya çalışarak. Elimde uzun ve yoğun bir demir vardı.

" Seni öldürmem için neden zorluyorsun beni?" Diyip elini alnına koyduğunda bir adım daha geri çekilip yukarı kaldırdım elimi.

Güldü bunun üzerine. Paytak adımlarla bana doğru yaklaşıp "Onunla mı zarar...AHHHHH"

Lafını tamamlayamadan başına vurduğum sert darbeyle yere düştü inleyerek. İki eliyle başını tuttuğunda durdurmadım kendimi.

Demiri tekrar yukarı kaldırdım ve az önceki hamleme nisbeten daha sert şekilde vurdum.

Acı dolu inlemesi kulağıma dolduğunda yine vurdum. "KES ŞUNU!"

Bağırırken bir kez daha vurdum kanlar içinde yerde kıvranan adamı. Kalkmak isterken yediği sert darbelerle bağırarak yere düşüyordu.

Sildim elimin tersiyle yanağımdan süzülen yaşları,ardından boynumda bıraktığı nemli izileri.

" Az önce ne demiştin?" Diye sordum yüzü kan dolu adamın önüne gelerek.
Konuşacak durumda değildi.

"Benden başka kimsenin sözünü dinlemez demiştin değil mi?" Dedim demirin ucunu pantolondan kendini belli eden pensinin üzerine getirerek.

"Sakın"

Fısıldamasına karşılık sırıttım .

"Buna mı dokunmamı istiyordun?" Diye başlayıp demiri tekrar yukarı kaldırarak devam ettim." Ona öyle bir dokunacağım ki Ahmet,benim dışımda kimse,sen bile dokunamayacaksın bir daha"

Cümlem biter bitmez onun dehşetle büyüyen gözlerinden gözümü çekmeden kaldırdığım demiri tüm gücümle tam pensinin ortasına vurarak sesinin odayı inletmesine izin verdim.

Kulak tırmalayan sesle bağırıp elini başından çekip pensine tutarak kıvranmaya başladı olduğu yerde.

Sıcak yüzünden boynuma ve yüzüme yapışan saçlarımı arkama itip son bir kez daha kanlı başına vurarak yere attım demiri.

" Baba mı olmak istiyordun Ahmet? O kıza taciz yaparak sevdirmek mi istiyordun kendini?"

Sorularıma cevap olarak acı içinde sızlanıyordu önümde. " Yenilmezdin hani.Beklemiyordun değil mi bu hamlemi? Bir kadın tarafından dövülmek...Bu nasıl bir his?"

" Bedelini-"

" Sen bedelini ödeyeceksin" diye kestim lafını onun üzerinde dolaşan gözlerimi bana gösterdiği dolaba çevirerek.
Az önce gösterdiği rezillikler gözümün önünde canlanırken olduğum yerin tehlikeli olduğunu bir kez daha anladım.

" Ömrünün sonuna kadar ödeyeceksin hemde"

" Duyuyor musun sesleri"

Düşüncelerimden uyandıran mırıltıları duyduğumda polis sirenlerinin uzaktan gelen sesinede şahit oldum.

Belkide evin önündeydi ama biz yerin altında olduğumuz için zor duyuluyordu.

" Gidecek misin?"

" Sende gideceksin" dedim geri geri adımlarken. " Polisler götürecek seni"

" Hastaneye mi?"

Kendi kendine kıvranan adama cevap vermedim bu sefer. Ona dönük olan yönümü kapıya çevirip merdivenlere doğru hızlandırdım adımlarımı.

İlk basamağa basıp ikinci basamağa geçecekken tekrar durdum Ahmetin ince çıkan sesiyle. " Giderken Asumanıda yanına al" dedi acı dolu bir nefes verip."Suzananın yanında bırakma onu"

" Suzananın yanında derken?"dedim alaycı şekilde gülerek." O kadının özgür kalacağını mı düşünüyorsun gerçekten"

" Onun bir suçu yok"

" Bence bunu ben değil ,bizzat Yeliz anlatsın polislere. O zaman anlaşılır suçlu mu değil mi"

Son sözümü söyleyip ekşittiğim yüzümü çektim ondan ve daha fazla bir şey demeden yukarı doğru çıkmaya başladım.

Uzun ve karanlık merdivenleri son gücümle çıkarken sağ elimi yanıma koyup haraket etmem için zorluyordum kendimi.

Saatlerdir yaşadığım tramvalar , insan cesetlerinin saklı olduğu karanlık mahzen,kokular, oyulmuş gözler ,kesilmiş parmaklar,açlık ve daha bir sürü şey.

Hayatım boyunca unutamayacağım bir gündü. Tekrar taciz olacaktım ve bu sefer atlatamayacaktım asla. Devam edemeyecektim belkide.

Son basamağa doğru çıktığımda gözlerim zayıf lambanın ışığını ve kapıyı görerken kulaklarım dışarda olan çatışma seslerini duyuyordu artık.

Artan mide bulantım ve ağırlaşan ağrılarımla son basamağa kadar geldim. Upuzun bir yoldu hiç bitmeyecek sanmıştım.

Derin nefes alıp yavaşça kapıya gittim. Yanına yaklaşıp tam kulpa dokunacakken bende önce açıldı kapı.

Geri çekilmedim o an.

Güneş ışığının odaya sızmasıyla beraber uzun zamandır görmek istediğim kişinin karşımda belirmesi ona sarılma gücü bile vermedi bana.

Uzun zamandır açık tutmak için direndiğim gözlerimin kapanması için güven dolu bir kucak verdi onun yerine.

" Firuze?!" Diye kollarını açtığında hiç düşünmeden ona bıraktım baygın bedenimi.

Gelmişti.

Bilincim kapanırken hissettim alnıma kondurduğu öpücüğünü ve duydum fısıldar gibi çıkan endişeli sesini.

" Geçti Sevgilim" dedi bedenimi kucağına alırken." Geçti"

Bölüm sonu🖤


Finale sayılı bölümler♡

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro