Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

DÜNYANIN EN İYİ ADAMI

Güzel başlayan yemeğimiz tatsız bir gerginlikle son bulmuştu. Aras iş bahanesi ile odasına çekilmişti tekrar. Bende Ahuyu alıp kendi odama geçtim.

Ali ile aramız ne kadar iyi olsa da daha iki gün önce tanışmıştık. O yüzden kavganın nedenini sormaya çekinmiştim.

Ahu benim yatağımda uzanmış kendince mırıldanırken bende yanına uzanıp derin derin düşünüyordum.

Herşey o kadar hızlı gelişiyordu ki , duygularım da buna dahil. Daha bir ay değildi onun yanında çalışmam. Fakat her onu gördüğümde hissettiğim o sıcaklığa anlam veremiyordum bir türlü.

İşe gidince gözüm saate kayıyordu her saniye. Zamanın geçmesini ve bir an önce akşam olmasını istiyordum.

Bugün Ali'nin odama girmesinden fazlasıyla rahatsız olmuştum. Ama Aras Bey'in gelmesini kapıda bekliyordum.

"Ben korkmaya başladım Ahu" dedim tombul ellerini okşayarak.
Derin derin bakan gözleri ile beni izliyordu.

"Bir hata yapmaktan o kadar korkuyorum ki ? "

Ne hatasından bahsettiğimi gayet iyi biliyordum. Aras'a tutulmak istemiyordum.

Aşk çok garip bir şey. Bazen sevmek yıllarını alır,bazen sadece bir saniyeni.
Ansızın attığı bir bakışa bile yanar insan.

Kendi kendime felsefe yaparken bugün bana nasıl baktığı geldi aklıma. Kapıdan çıkarken baştan sona beni nasıl süzdüğü çıkmıyordu hafızamdan.

"Uyuyor musun ?"

Kapanan gözlerine bakarak derin bir iç çektim. Ona benziyordu.

"Bu gece benimle uyur musun ? Dayın artık odamda uyumama izin veriyor. Bence senin de yanımda uyumana bir şey demez"

Battaniyeyi kaldırarak üzerine örttüm. Normalde bu saatlerde uyumazdı aslında.

Ahuyu tam ortaya çekerek ayağa kalktım. Bugün pijama alamamıştık ,mecburen geceliklerden birini giymiştim üzerime .

Ahu yanımda olduğundan balkonun kapısını kapatmak istedim. Işıkları kapattım önce, ardından loş gece lambasını yaktım.

Balkonun cam kapısını kapatmadan önce biraz hava almak iyi gelir düşüncesi ile dışarı çıktım.
Havuzun mavisi karanlık bahçeyi o kadar güzel aydınlatıyordu ki ,sabaha kadar izleyebilirdim.

Manzaranın güzelliğine dalmışcasına etrafıma bakınmak adına yana döndüğümde Aras girdi görüş alanıma .

Olduğum yerde yutkundum.

Altında siyah pantalon, üstü çıplak şekilde elinde olan telefonuna bakarak sigara içiyordu.

Yana taradığı kahkülleri yüzüne düşmüştü. Kendimden aslı olmadan öylece onu izledim bir süre. Bir kaç saniye sürdü belkide ama bana dakikalar gibi geldi.

Ona kapılmama planları yaparken evrenin bana yaptığı şey revamıydı şimdi? İnsan nasıl bakmaz ki böyle birine ?

Ondan gözlerimi alamamıştım ,taa ki elimde olan telefonum titreyene kadar.
O zaman anca geldim kendime.

Heyecandan numaramı bilenin sadece Aras olduğunu unutmuştum. Hallenmiş şekilde WhatsAppa girmemle attığı mesajın tokat gibi yüzüme çarpması bir oldu.

Aras : Daha ne kadar izleyeceksin ?

Yaptığım rezilliğin verdiği utanç hissi ,bir zehir misali bedenime yayıldı.
Ekrandan bakışlarımı çekerek yan tarafımda beni izleyen adama döndüm.
Hiç bir ifade olmadan tepkisizce bana bakıyordu.

"Sizi izlemiyordum " dedim ne yapacağımı bilemez şekilde .
O sırada bana dönüp ellerini cebine saldı .

"Ya ne izliyordun ?"

"Bir şey demek istiyordum"

Alaycı şekilde gülümsedi. Kendimi balkondan aşağı atmak istiyordum.

"Yan profilden ne kadar iyi göründüğümümü söyleyeceksin ?"

"Alakası yok " diye içgüsüsel olarak göğsümde birleştirdim ellerimi.

"O zaman?"

"Öncelikle herkesi kendinize hayran sanmanız komik biraz " dedim yutkunmamak için kendimi zor tutarak.

"Herkesin bana hayran olduğunu sanmıyorum. Ama yan balkonundaki kişinin beni dikizlediğini görürsem, büyük ihtimalle öyle düşünürüm"

"İyide ben sizi dikizlemiyorum ki ?"

"Tam tamına bir dakika 20 saniyedir bana bakıyordun Firuze"

Beklemediğim yerden soruyordu sorularını.

"Abartmayın o kadar da"

"Tamam bir dakika 19 saniye"

"Derdiniz ne Aras Bey ?" Dedim konuyu kapatmak adıyla . Kendini beğenmiş.

Kendini beğenmiş değil!

Kendini beğenmiş! Diye susturdum iç sesimi.

"Bir derdim yok. Senin varsa söyle?"

"Benim ne derdim olabilir ki?'

"Bir şey söylemek istiyorum dedin az önce"

Hafif değişti ses tonu. Yüzündeki alaycı ifade kayboldu kısa süre içinde.

"Ahu benimle uyuyabilir mi diyecektim?"

"Uyuyabilir" demesi ile başımı salladım.

"Saolun "

Ondan bir cevap beklemeden içeri attım kendimi hemen. Balkonun kapısını sıkıca kapatıp,aynı anda gözlerimi de kapattım bir süre.

Rezillik! Rezillik! Rezillik!

🥀

Sabah aşağı indiğimde saat baya geçti. Uyandığım andan itibaren Aras Bey'in gitmesini beklemiştim.
Dün gece yaşanan saçma sapan olay yüzünden garip hissediyordum kendimi. O yüzden bu sabah göze batmak istemedim.

Ahu çoktan uyanmıştı . Onu bir güzel giydirip bahçeye çıkardım.
Başta herşeye karışsada bana güvendikçe açılıyordu yavaş. Çoğu şeye izin vermeye başlamıştı,hatta bazı şeylere izin almıyordum.

Annem hayatımda yoktu ve bu yokluğu zerre hissetmediğim için mutluydum. Hayatımda eksik değilde fazlalığı çıkarmış gibiydim.
O kadar rahattım ki .

Gölge bir yere geçerek yanıma aldığım kahveyi masaya koyup Ahuyla beraber temiz havayı solumaya başladık.
Şehirden uzak olmanın diğer güzel yanlarından biride buydu.
Sessizlik ve huzur. Bide temiz hava.

O sütünü içerken bende keyifle yudumluyordum kahvemi. Elif'le muhattap olmak istemiyordum. O yüzden kendi işlerimi kendim yapmaya çalışıyordum hep .

Eski telefonu mu çöpe atmıştım. Belkide hayatımda olan fazlıklardan biride oydu.

"Günaydın"

Ali'nin sesini duyduğumda ben ona dönmeden gelmişti yanıma.

"Günaydın"

Masalardan birini çekerek tam önüme oturdu,bu sırada Ahunun yanağını sıkmayıda ihmal etmedi.

"Yapma ağlayacak"

"Ağlamaz" dedi gülümseyerek.

"Nasılsın?"

"keyifli sen ?"

Sorduğum soruya karşı derin bir iç çekti.

"Dün geceden sonra moralim bozuk hala"

"Abin yüzünden mi ?'

"Hayır benim yüzümden "

Dün gece olanlardan bir şey anlamasamda deli gibi merak ediyordum. O yüzden bir umut diye tutmadım daha fazla kendimi..

"Ne için sinirlenmişti ? Kötü birşey mi yaptın?'

"Anlamadın mı?"

"Bir kadınla görüştüğünü anladım sadece. Ve yine anladığım kadarıyla abin o kadını sevmiyor "

"Bir yerde yanlıyorsun"

Soru sorarcasına yukarı kaldırdım kaşlarımı.

"Abimin kadınla bir derdi yok" dedi bir nefes daha vererek. "Kocasını sevmiyor"

"Ne ?"

"Kocasını."

Duyduklarım karşısında dona kaldım birkaç saniye.

"Evli bir kadınla mı ilişkin var ?'

"Boşanacak "

"Ama -'

"Özür dilerim lafını kesiyorum" diyerek gülümsedi . "Ne söyleyeceğini biliyorum"

"Bunu neden yapıyorsun Ali?"

"Çünkü seviyorum"

"İyide kadın evli. Bu doğru bir şey değil ki ! "

"Söylesene bu hayata doğru bir şey var mı ?"

"Yinede senin yaptığın şey -'

"Biliyorum benim yaptığım şey bir şerefsizlik. Ama onun kocası benden daha fazla şerefsiz"

Ne diyeceğimi bilmez şekilde dehşetle onu izliyordum. Ne derse desin hak verecek bir tarafı yoktu olayın.

"O kadının kim olduğunu bilirsen belki hak verirsin bana."

"Eski sevgilin falan mı ? "

"Aslında hep benim sevgilimdi!"

Son sözünü söylerken değişti ses tonu. Bir anlık donuktu.

"Babası almış satmış kızı para karşılığında birine . Geri döndüğümde herşey için çok geçti "

Doğru ve ya yalnış olduğunu bilmediğim için tepkisizdim. Onu dinliyordum sadece.

"Adam Aras abimin baş düşmanı. O yüzden o adamla ve karısıyla istemiyor muhattap olmamı "

"Abin gerçeği biliyor mu ?"

"Elbette biliyor"

"Yardım etmiyor mu peki ?'

"Akşam ki halini görmedin mi ? Sence bana acır gibi bir hali varmıydı ? Abim için boş şeyler bunlar. Herkesin kendisi gibi duygusuz olduğunu düşünüyor"

Duygusuz?

"Ablam vefat ettiğinde tek damla gözyaşı dökmedi bile. Mezara kendi elleri ile koydu onu. Sanki katili kendisiymiş gibi tek duygu kırıntısı yoktu. Sanki kardeşi değilmiş gibi "

Nedensizce dolan gözlerimi silmeden Ali'nin kızaran gözlerinden çektim gözlerimi.

"Bazen böyle olduğu için ona çok kızıyorum. Annem ve babam asla sevgisiz bırakmadı onu, çevresinde olan herkes çok seviyordu Aras abimi. Belki de bu fazla sevgiden şımardı. O yüzden kendisi dışında sevmiyor kimseyi "

"Kimseyi sevmediğini nereden biliyorsun?"

"Öyle hissediyorum "

"Hissetmekle olmuyor o işler. İnan bana sevmese bunu net şekilde belli ederdi "

Bu cümleyi kurarken annem geldi aklıma.

"Bazı insanlar sevgisini gösteremiyor Ali. Onları yargılama. Kimsenin içinde ne çektiğini anlayamazsın asla . Sen bu olayı anlatmadan önce ben senin nasıl bir acı yaşadığını anlamıyordum mesela" dedim öne gelip masanın üzerinde olan elini tutarak. "Bazen insan saklar hislerini. Acısınıda sevgisinide "

"Bilmiyorum Firzue "

"Eğer Aras abin senin dediğin gibi ablanı sevmese " diyip yaşlı gözlerimi habersizce gökyüzünü izleyen bebeğe çevirdim. "Onun emanetine bu kadar sadık kalmazdı. İnan bana bunu yapmazdı "

Bölüm sonu...

Ali'ye hak veriyor musunuz?

Aras Bey yavaş yavaş kapılıyor gibi Firzuzemizin büyüsüne

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro