Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

SONSUZA DEK

Nandini;
"Jameelaa.. Jaaam.. Are yâr ilk defa ben önce uyandım... Jameela orda mısın?"
Yataktan kalkıp Jameela'nın yatağına baktım.
"Are kalktın ve beni kaldırmadın mı? Nerde bu kız."

Yüzümü yıkayıp aşağıya indim herkes kalkmış.
Ablam gülereker "Ooo Nandi hanım kalktınız sonunda Jameela kalkar senide kaldırır diye düşündüm ama o da kalkmadı." Dedi.
"Kalkmadı mı Jameela nerde o zaman."
"Odada değil mi?"
"Hayır?"
"Dur arıyım belki dışarı çıkmıştır."

Jameela'yı arıyoruk ama açmıyor.
"Açmıyo. Odada mı bıraktı acaba bekleyin ben bakayım."

Odaya çıktım. Telefon falan çalmıyor. Are bu kızın çantası nerde.
"Nerdesin Jameela. Telefonuda açmıyorsun. Dolap! Nerde bunun kıyafetleri... Jameela? Bu zarf?"

'Nandi özür dilerim gitmem gerekiyor. Üzgünüm.. Nereye diye sorma.. Bende bilmiyorum....'

"Gitmen mi gerekiyor? Nereye gittin Jameela! Ben bunu abine nasıl söyliyicem.."

Koşarak aşağıya indim.

"Abla, abi...... Jameela.... gitmiş."
"Gitmiş mi? Nereye?"
"Bilmiyorum söylememiş yani yazmamış buraya yaa offf alın okuyun işte."

Rohini;
'Nandi özür dilerim gitmem gerekiyor. Üzgünüm.. Nereye diye sorma.. Bende bilmiyorum....'

Sidhart hiçbir şey demeden odasına çıktı.
"Rahul?"
"Sakin ol hayatım ben Sidhart'a bakıcam şimdi."

Rahul Sidhart'ın yanına çıktı. 5 dakika sonra tekrar yanıma geldi.
"Kapısını açmıyor."

Herkes gidip 5 dakika içinde geri döndü. Birde ben deniyim belki beni alır içeri.
Yukarıya çıktım.
"Sidhart? Kapıyı açar mısın? Sid?"
2-3 dakika dil döktükten sonra Sidhart kapıyı açtı.

"Sidhart?"

Bana cevap vermeden yatağına oturdu. Yanına gidip oturunca başını kucağıma koydu.
"Abla neden bana böyle oluyor."
"Sidhart...ben.....bilmiyorum.."
"Önce sizden kopardılar beni sonra bununla birlikte çocukluk neşemi aldılar benden şimdide en değer verdiğim kişi gitti. Tam hayatımı yoluna soktum derken birden bozuluyor neden abla."
"Hayat kardeşim... Sidhart...ben.."
"Jameela bana ne demişti biliyor musun hep yanında olucam... Abla ben....Sadece... abla merak ediyorum neden gitti?"
"Bilmiyorum Sidhart ama inan bana bunu öğrenicem."
"Abla ben ona ne yaptım dün akşam her şey çok güzeldi biz.... evlenicektik... abla ben... onu gerçekten sevdim..."
"Biliyorum kardeşim... Sidhart söz veriyorum her şey düzelicek. Ablan olarak sana söz veriyorum."

Sidhart tamam manasında kafasını salladı. Onu ilk defa ağlarken görüyorum.
"Sende bana bir söz ver ve ağlamayı bırak ve bir daha ağlama."
"Söz.."

Sidhart'la birbirimize sarıldık. Başını tekrar kucağıma koydu. Kafasını okşarken uyumuş.

Jameela neden gitti peki. Hemde Sidhart ona evlenme teklifi ettikten sonra. Dün gece herkes çok mutluydu. Ne olmuş olabilir? Bunun cevabını ancak Jameela verebilir ama o nerde onu bilmiyoruz bile...
Bir buçuk saat sonra Siddhart'ın kafasını yastığa koyup kalkmaya hazırlanıyordum ki elimden tuttu.
"Abla gitme." Dedi.
Gülümseyerek "Tamam burdayım." Dedim.

"Abla Mumbai'ye dönmek istiyorum çalışmaya ihtiyacım var."
"Biletlerimiz hazır bu akşam dönücez."
"Teşekkür ederim."
"Seni benden iyi anlayan kimse olamaz Sid. Bende kendimi çalışmaya vermiştim. Bunu isteyeceğini bildiğim için biletlerimizi aldırdım. Her şey çok güzel olucak."
"Abla Sen nasıl Pakistan'da hayatını sıfırladıysan bende Mumbai'de sıfırlamak istiyorum. Hep sizin yanınızda olmak istiyorum."
"İşte benim kardeşim."
"İyiki yanımdasın abla."

Gülümsedim. Kalkıp Sidhart'ın eşyalarını topladık. İçinde nasıl bir acı olduğunu biliyorum Sidhart ama bunu atlatıcaksın...

1 Gün Sonra;
Mumbai;
"Günaydın abla."
"Günaydın Sid. Nandi hâlâ kalkmadı mı?"
"Ben kaldırırım onu şimdi."
"Tamam bekliyorum."

Dün akşam Delhi'den döndük. Sidhart geldiği gibi yattı. Sabah kalktığında yenilenmiş gibiydi.

"Abla bu kızı kaldırmak çin işkencesi."
"Are yâr ben onu 20 senedir çekiyorum birazda sen çek."
Hepimiz güldük. Sidhart'ı gülerken görmek güzel hemde dünden sonra.
Rahul kucağında Sameer ile sofraya geldi. Hep beraber oturup kahvaltı ettik. Kahvaltıdan sonra Sameer ve Sidhart oynamak için salona geçtiler bizde yanlarına geçip oturduk.

"Sameer bizim isimlerimiz benziyor değil mi?"
"Hayıy dayı benzemiyoy."
"Are yâr sen Sameer ben Saheer."
"Seyin adın Saheey mi?"

Hepimiz güldük.

"Sameer senin nasıl iki adın varsa dayınında iki adı var. Pardon 3"
"Hm dedemin en yakın aykadaşının adı Saheey mimiş?"
"Ne?"
"Babam bana siziy en yakıy aykadaşınız Raj amca olduyu içiy adımı Raj koyduyunuzu söyledi."

Sameer bizi güldürmekte bir numara.

"Dayı Jameeya abya aytık gelmiyicek mi?"

Sidhart'ın hafiften yüzü düştü. Gülümsemeye çalışarak.
"Gemiyicek dayıcım." Dedi ve odasına gitti.

"Annee dayım yeden odasına gitti. Oynamaktan sıkıydı mı?"
Sameer'i kucağıma oturtturdum.
"Dayını bu günlerde biraz rahat bırak olur mu annecim."

Sameer tamam manasında kafasını salladı.

"Sen şimdi biraz babanla ve teyzenle oyna bende dayına bakıyım."
Sameer'i yere bırakıp Sidhart'ın odasına gittim. Kapısını çaldım.
"Gel abla."
"Sidhart...ben... biliyorsun... Sam."

Sidhart gülümseyerek "Abla o daha bi çocuk ve Jameela'yı çok seviyor böyle sorması normal." Dedi.

"Hem ben bile daha anlamazken... her neyse.."
"Sid-"
"Abla sen bana söz verdin değil mi her şey düzelicek diye ben sana güveniyorum ve üzülmeyi bırakıyorum."

Sidhart'a sarıldım.
"Abla ben sete gidiyim kafam dağılır."
"Tamam."

Sidhart;

Ablam odadan çıktıktan sonra üstümü değiştirip çıktım. Arabaya binesim gelmedi yürümek daha iyi olucak.
Bu sokak... Jameela'yla ilk karşılaştığımız yer elindekiler yere saçılmıştı.

"Are dikkat etsene!"
"What the! önüne baksana."
"Ben önüme bakmıyorum da sen neden bakmıyorsun."
"Ne?! Bakmadığımı nerden çıkardın?"
"Baksaydın çarpmazdın."
"Are vâh zeki kız."
"Önemli biriyle görüşmem olmasa sana burda haddini bildirirdim."
"Hangi saf seninle görüşmeyi kabul etti acaba."

Hatırlayınca istemsiz gülümsedim ve yoluma devam ettim. Birden yağmur bastırdı.
Yağmurun yağdığı akşam... Jameela nasılda korkmuştu. Her neyse Sidhart boşver.

Set yakın olduğu için hemen geldim.
"Hoş geldin Sidhart-ji."
"Merhaba Raju."
"Çekim için seni bekliyorlar"
"Tamam saol."

Çekim alanına geçip ekranın başına oturdum. Kafam dağılır diye geldim ama pek bi yarar sağlamıyor. Jameela burda bana yardım ederken nasıl ıslanmıştı. Ekrandan onu görmediğimi sanarak arkamda bir şeyler yapmaya çalışmıştı. Düşünmeden yapamıyorum yâr.
Kendimi işe vermeye çalıştım ilk sahneden sonra yarım saat ara verip ikinci sahneye başladık. Çalışmak iyi geliyor...

2 saat sonra;

"Sid?"
"Enişte. Hoşgeldin."
"Hoş buldum ne yaptın?"
"2 sahne çektik."
"Tamamdır devam edelim."
"Enişte ben..."
"Sen eve git zaten 3 sahne çekicektik 2 tanesini halletmişsin bile."
"Saol."

Setten çıkıp doğrudan taksiye atladım ve eve gittim. Ablama dinleneceğimi söyleyip odama kapandım. Günler nasıl geçicek böyle bilmiyorum. Yapmam gereken bir şey var. Eski şeyleri düşünmeyi bırakıcam. Settekileri, yoldakileri, yağmurdakileri, evdekileri her şeyi ve Jameela Jui Sharma seni kalbimden atıcam... Sonsuza dek..

__________
Dırırım dırıırırı rırı rım rım rım. Rım rım dııırırırım. (Hüzünlü fonla siz onu şey edin) Buraya kendimden bir şeyler yazmayınca kötü hissediyorum. 😄 Bölümler biraz aceleye geliyor kusura bakmayın canlaar inşaallah güzel oluyordur beğeniyorsunuzdur valla size bölüm yetişmiyor 😊😊😋😋

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro