SEN: BENİM FİLMİM
Sidhart;
Jameela'nın ailesinden bahsetmesinden sonra iştahım kaçtı ve yemeği bıraktım. Ben kendimi onlara nasıl sevdiricem..? Jameela'yla bir araya gelene kadar birçok sıkıntı çektik ve şimdi birlikteyiz ama şimdide kendimi ailesine sevdirememe korkusu var.
Ah Rabba beni böyle sınıyorsan vardır bir hikmeti biliyorum lakin kalbime inmeden geçebilecek miyim bu sınavı onu hiç bilmiyorum..
"Sidhart? Sidhart? Heeyy? Sid? Yuvraj!"
"Hı!?"
"Neredesin yâr?"
"Burada?"
"Really? Daldın gidiyorsun?"
"Yok.. hayır... dalmadım....buradayım."
"Peki. Şurayı toplayıp bavulumu hazırlayalım."
"Olur."
Jameela masadan kalktı. Bense oraya çivilenmiş gibiydim. Bana döndü;
"Are yâr oturarak bana yardım edemezsin."
"Sorry.... Neden gülüyorsun."
"Ben? Hiç... öylesine.."
"Peki."
"Are yâr gül biraz."
"Gülmek? Ailen beni sevmiyicek."
"Ailem seni sevsin yada sevmesin bu problem deģilki. Sen dünyanın en acımazsız, en kötü, en bencil, en yüzsüz yani somurtkan-"
"Are yâr ben böyle miyim?"
"Hey Rabba! Beni dinler misin!?"
"Peki devam et."
"En kötü insan olsanda ki değilsin ben seni sevdiğim sürece ailemin sevmeme gibi bi ihtimali yok."
Jameela;
Sonunda onu güldürebildim.
"Hadi bavulu hazırlıyalım."
"Benden bu kadar çabuk mu kurtulmak istiyorsun?"
"Gitmen için gün sayıyorum."
"Arrree öyle mi!?"
"Bilkull."
"Ben bavulumu hazırlıyorum!... Are! Şuna bak birde gülüyor."
"Nasıl gülmeyebilirim."
"Are bunu sen mi diyorsun? Hatırlarsan sen gülmeyen, suratsızın tekiydin. Şimdi nasıl gülmeyebilirim diyorsun."
"Dojeks."
"Kya (kâ) (ne)?"
"Çok konuşuyorsun."
"Bavul."
Odama gidip dolaptan bavulumu çıkardım. Sidhart sandalyeyi yanıma çekip oturdu.
"Dojeks bir şey sorucam."
"Dinliyorum."
"Buraya gelmeden önce ne yapıyordun. Yani Lucknow'dayken."
"Üniversiteye hazırlanıyordum. Okula gidiyordum ve eve geliyordum. Bazen babama yardıma gidiyordum sonra ders çalışıyordum.Biliyor musun üniversiteye hazırlandığım sene Rahul bhai ilk filmini çıkarmıştı. İlk defa bir filmin senaristini merak etmiştim ve tabi o aynı zamanda yardımcı yönetmendi. Filme aşık olmuştum sürekli onu izliyordum hatta ders çalışmayı bile unutuyordum. Rahul abiyi takip etmeye başladım aslında takip etmeme gerek yoktu her yerde o konuşuluyordu zaten. Hele Rohini ablanın o konuşması; galadaki ara vâh. Her neyse böyleydi yani enteresan bir şey yoktu her şey normaldi aslında sadece Lucknow'da değil buraya geldiğimdede aynıydı."
"Taa ki ben gelene kadar."
Gülümsedim.
"Evet. Peki aynı soruyu ben soruyorum sen ne yapıyordun."
"Hiçbir şey... Sadece yaşıyordum. Robot gibiydim.. Biliyorsun işte. Hiçbir şeyden keyif almıyordum, kimseyi sevmiyordum, gülmüyordum.. Birkaç arkadaşım vardı beni öyle kabul etmişlerdi ve bende onlarla takılıyordum. Okula gidiyordum sinemadan çıkmıyordum genellikle. Kimsenin duygularına önem vermiyordum dedim ya sadece yaşamak için yaşıyordum. Ta ki sen gelene kadar."
Gülümsedim.
"Senin gibi Rahul abinin ilk filmi çıktığında defalarce izlemiştim ama bir farkla sen içindeki aşk için izlerken ben senaryo ve kurgudaki başarıyı izliyordum hiçbir kurgu hatası yoktu defalarca izleyip not aldım. Her şey birbiriyle bağlantılıydı ve birinin ilk senaryosuydu kadro mükemmeldi ve yepyeni bir insandan çıkmıştı bu film. Senden çok farklıydım."
"Aslında hâlâ öylesin."
Sidhart güldü.
"Biliyorum."
"Bavul hazır."
"Dojeks seni bi yere götürmek istiyorum."
"Nereye?"
"Sürpriz?"
"Are yâr bi ipucu versen."
"Sürprizlerde ipucu verilmez."
"Çok merak ederim?"
"Gidince görürsün."
"Ladgovenderla inatlaşılır mı!"
"İşte bunda çok haklısın."
Sidhart'la çıkıl arabaya bindik. Gideceğimiz yere doğru sürmeye başladı. Kendimi ne kadar tutmaya çalışsamda konuşmamaktan patlayabilirim birazdan.
"Bende öyle düşünüyorum."
"Kya!?"
"Konuşmamaktan patlayabileceğini. Birazdan."
"Ha!?"
"Aklından bu geçmiyor mu?"
"Hâan? (hâ?) (Evet?)"
"Bende öyle düşünüyorum evden çıktığımızdan beri yaklaşık 23 dakikadır konuşmuyorsun. Bünyen için zararlı olabilir."
"Sen benim aklımdan geçeni nerden biliyorsun?"
"Bundan 1 sene önce sana şöyle demiştim hatırlıyor musun 'ben senin zihninden geçen her şeyi biliyorum ve kalbinden geçenleride Jameela Jui Sharma .' Hatırladın mı?"
[(YAZARDAN: sizde hatırladınız mı 😉 bknz 27. Bölüm:1 Hafta sonra adlı bölümümüz 😂)]
"Nasıl unutabilirim."
"Ve geldik."
"Burası neresi?"
"Biraz daha sabret."
Arabadan indik. Karşımızdaki küçük kulübe tarzındaki eve girdik. Her yer karanlık. Sıkıca Sidhart'ın elini tuttum. Sidhart ışıkları açınca gülümsediğini gördüm.
"Areee! Burası? İnanılmaz."
Her yeri film afişleriyle, Sidhart'ın aktör, aktrist ve yönetmenlerle çekildiği fotoğraflarla, repliklerle dolu. Her film afişinin asıldığı yer farklı bir renkte ve altında o filmle ilgili bir sürü şey duvarlar rengarenk. Sidhart'tan hiç beklemediğim bir şey diyebilirim. Etrafta değişik kameralar, film kasetleri, oynatıcılar var yani burası tam olarak Sidhart'ın mesleğine duyduğu aşkın vücut bulmuş hali.
"Sidhart burası inanılmaz."
"Burası benim kendimi bulduğum yer... Canım sıkıldığında buraya gelirdim. Filmleri incelerdim. Bazen sadece izlerdim duygularımı hatırlamak için.. Kendimi burda huzurlu hissediyorum... Sen hayatıma girmeden önce kendimi sadece burda mutlu hissediyordum çünkü burda her şey istediğim gibiydi istediğim gibi yönetebilirdim, düzenleyebilirdim."
"Peki sonra.."
"Sonra sen girdin burasıda dahil her şeyimi sen düzenlemeye başladın."
"Nasıl yani? Ben bur-"
"Evet sen burayı ilk defa görüyorsun biliyorum gel benimle duvarlarla tanışman gerekiyor."
"Duvarlarla mı?"
"Evet."
"Peki?"
"Burası aksiyon duvarı sadece sert renkler kullanılmış her filmi ayırmak için en fazla filmi burda görürsün çünkü ben daha çok onları izliyordum. Ve bu komedi ve kişisel gelişim duvarı . Burası polisiye-suç ve bilim kurgu. Ve son duvarımız burası; "
"Burada..benim.... fotoğraflarım... var."
"Evet burası senin duvarın yani benim aşk duvarım ve senin benim hayatıma girişin benim en güzel film. Benim filmim. Eniştem ablama diyor ya hep sen benim filmimsin diye, işte aynen sende benim için öylesin herkesin hayatta bir filmi oluyor ve sende benim filmimsin."
Sidhart'a sıkıca sarıldım.
"Jameela seni seviyorum. Bunu her zaman diyemiyorum biliyorsun duygularımı ifade edemiyorum ama biliyorum ki ben söylemesemde sen bunu çok iyi biliyorsun. Sana içimdekileri söylemediğim zamanlarda buraya geliyorum ve kendi kendime konuşuyorum ama senin karşında olmuyor bu utanmak değil bambaşka bir şey."
"Sevgi söylemekle çoğalmaz onu kalpte büyütmek gerekir ben seni her zaman anlıyorum Sidhart ve her zaman anlamaya devam edeceğim bana sevdiğini söylemek zorunda değilsin sadece yanımda ol bu bana yeter."
"Her zaman yanındayım.."
Tekrar Sidhart'a sarıldım.
"Musluklarını artık kapatmalısın."
"Are! Pis."
"Saat geç oldu gidelim mi?"
Olur manasınsa kafamı salladım. Sidhart Yuvraj Singh Siddiqui hayatımdaki en doğru şey seninle olmam...
___________
Romantik bir film izledikten sonra bölüm yazan yazarınızdan sevgilerle izlediğim filme göre bölüm yazıyorum resmen 😂 haa bu arada Kana7de IPKND yani bizdeki adıyla Bir Garip Aşkın başlamasıyla onu izlerken yazmaya başladım karakterleri özümsüyorum yeniden bu arada diziyi 3. İzleyişim karakter analizi yapamıyorum artık direk klonlama oluyor 😂 Eee keyifler nasıl nasıl gidiyor hayatlarınız hep ben mi yazacağüm birazda siz yazın 😋
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro