Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

SABAHIN KÖRÜ

Jameela;
Yuvraj bey sayesinde sabahın 6sında kalkıp hazırlanmam gerekiyor. Set neden bu kadar erken ki Yuvraj 7 de bizde ol dedi. Hâlâ uykum var. Kalkıp hazırlanıp çıktım. Biraz yürüyüş yaparsam açılırım diye düşündün Sidhartlara kadar yürüdüm.
Kafam o kadar dolu ki yol hemen bitmiş gibi geldi. Kapıyı çaldım. Mandeera teyze açtı.
"Günaydın Mandeera teyze."
"Günaydın kızım içeri gel lütfen."
İçeri girdim.
"Günaydın Vishnu-ji."
"Günaydın Jameela kızım seninle konuşmamızı unuttun galiba."
"Özür dilerim. Vishnu amca."
"Şimdi oldu."
Mandeera teyzeye döndüm.
"Mandeera teyze Yuvraj kalktı değil mi?"
"Hayır?"
"Ama bana saat 7de bizde ol sete gidicez dedi."
"Bizede akşam yarın setim geç beni uzun süre kaldırmayın dedi."
Bana neden öyle dedi ki? Tabi yâr bana eziyet etmek için! Yuvraj sen görürsün!
"İyiki sana öyle demiş yoksa seni nerde görücez başka. Sen boşver Sidhart'ı biz seninle muhabbet edelim?"
Gülümsedim olur manasında kafamı salladım.
"Bizde tam eski fotoğraflara bakıyorduk bakmak ister misin?"
Mandeera teyzenin yanına gittim.
"Are bu Yuvraj mı?"
"Ta kendisi."
"O zamanlar bile gülmüyormuş."
Mandeera teyze güldü. Sidhart'ın fotoğrafları hep 5 yaşından yani buraya geldikten sonra. Mandeera teyze albümün sayfasını değiştirdi. Bu sayfadaki fotoğraf bebeklik fotoğrafı buraya gelmeden önceki..
Mandeera teyze "Çocukluğunda tek güldüğünü gördüğüm fotoğraf bu o kadar içten gülüyor ki keşke buraya geldikten sonr- yani.. şey..."
Mandeera teyzenin elini tuttum.
"Mandeera teyze ben her şeyi biliyorum merak etme bana istediğin şekilde içindekileri söyleyebilirsin ama bunu size söylediğimi Yuvraj bilmesin."
"Biliyor musun nasıl?"
"Yuvraj anlattı. Bana güvenebilirsin Mandeera teyze."
"Jameela kızım 5 yaşından beri Sidhart'ın güldüğünü görmedim, ona bir kere bile Yuvraj dememize izin vermedi bana sadece annem Yuvraj der dedi. Çoğu kez Delhi'ye gittik annesini bulmak için ama Sidhart hastalığı yüzünden hiçbir şey hatırlayamadığı için geri döndük. Elinde olan tek fotoğraf buydu ve tek gülüşünü gördüğüm şeyde bu fotoğraf. Sidhart bizi hiçbir zaman anne ve babası olarak görmedi ama biz bundan rahatsız değiliz."
"Mandeera teyze böyle düşünme eğer Sidhart sizi ailesi olarak görmeseydi hâlâ sizin yanınızda olmazdı o size çok saygı duyuyor ve sizi çok seviyor sadece göstermiyor."
Mandeera teyze gülümsedi. Fotoğraflara bakmaya devam ettik. Çok komik ve eğlenceli fotoğraflar var bütün gün bakabilirim.
"Are Jameela fotoğraflara dalmışız saat kaç olmuş. Muhabbetin sayesinde saat nasıl geçti anlamadım."
Saate baktım. Biz bu kadar saat muhabbet edip fotoğraflara mı baktık tam 4 saat.
"Ben kahvaltıya sizin için güzel güzel şeyler hazırlıyım. Sidhart'ıda biri kaldırsa yoksa gece gidicek sete. Vishnu çalışma odasında sen Sidhart'ı kaldırabilir misin?"
"Ben mi!?"
"Rica ediyorum lütfen."
"Pe-peki..."
Yapmadığım bu kalmıştı. Sidhart'ı uyandırmak mı!?
"Jameela buradan mı uyandırıcaksın?"
"Ha!?"
"Hâlâ burdasın kızım burdan mı uyandırıdaksın?"
Yavaş yavaş Sidhart'ın odasına çıktım. Kapısını tıklattım. Ses yok. Yavaş yavaş içeri girdim.
Bu adam uyurken bile kasıntı.
"Sidhart? Sidhart eğer kalkmazsan sete geç kalıcaksın? Sidhart uyan? Are kalksana yâr! Yuvraj!"
Sidhart biraz kıpırdandı.
"Ben sana yapacaģımı bilirim. İntikam alma sırası bende."
Sidhart'ın baş ucunda duran suyu aldım. Elimle bir iki damla yüzüne attım ama ne fayda. Bunu sen istedin Sidhart Yuvraj Singh!
"WHAT THE!"
Sidhart'ın bu haline gülmemek elde değil.
"NE YAPIYORSUN SEN JAMEELA!"
"Seni uyandırmaya çalışıyorum?"
"Bu şekilde mi!"
"Normal şekilde uyansaydın uyandırırdım ayrıca buna hakkım var! Senin yüzünden insanlara yalan söyledim ben!"
"Jameela bunu ne kadar abarttın! Alt tarafı yal-"
"Alt tarafı denilecek kadar küçük bir şey değildir yalan söylemek Sidhart Yuvraj Singh! Senin için normal bir şey olabilir ama benim için değil! Annen kahvaltıya bekliyor çabuk olursan iyi olur!"
"Sen neden bu saatte buraya geldin!"
"Biri beni sabahın köründe buraya çağırdı çünkü!"
"Odamdan çık!"
"Meraklısı değilim !"
Gıcık şey ne olucak. Mandeera teyzenin yanına indim.
"Are Mandeera teyze neler yapmışsîn."
"Sidhart kalktı mı?"
Kalkmaz olsaydı. Bir günümü şu adamın yüzünü görmeden ismini duymadan konusu geçmeden geçirmek istiyorum. 2 ay yâr 2 ay her günüm onun yüzünden kötü geçiyor.
"Jameela? Bu kadar düşünücek ne vardı kızım?"
"Ha? Yani şey özür dilerim ben..."
"Tamam tamam hadi biz sofraya geçelim Sidhart'ta gelir."
Şu merdivenlerden inerken düşse tüm gün yatsa ve bende onun sette şunu getir bunu getir demesini çekmek zorunda kalmasam.
Birden bir ses geldi.
Mandeera teyze "Sidhart!" Diye bağırdı.
Are yâr ben ne yaptım böyle. Düştü. Koşarak yanına gittim.
"Sidhart oğlum bi şeyin var mı?"
"Ahhhh.. yok... ahhh bacağım..."
"Hemen doktoru arıyalım."
"Anne iyiyim yardım ahhhh edin koltuğa geçiyim yeter.."
Mandeera teyze bir koluna bende diğer koluna girdim. Afferim Jam başka bi şey geçirseydin ya aklından!
Sidhart koltuğa yattı.
"Nasıl düştün oğlum orası çok kaymaz."
"Bilmiyorum birden ayağım kaydı."
Mandeera teyze Sidhart'ın yanına oturdu. Gülerek
"Biri senin hakkında kötü bir şey düşünürse düşermişsin. Kim düşündü acaba." Dedi.
Sidhart bana dik dik bakıyor.
"Tahmin etmek pekte zor değil! (Mandeera teyzeye döndü) saçmalama anne böyle bir şey olamaz."
"Kahvaltıya gelebilicek misin?"
"Anne alt tarafı merdivenlerden düştüm bacağım acıyor biraz sadece."
"Oğlum ne alt tarafı kaç basamak düştün farkında değil misin?"
"Anne iyiyim."
Sidhart kalkmaya çalıştı ama ne fayda sanırım baya kötü düştü.
"Galiba fazla basamak düşmüşüm."
"Sen yat burda ben kahvaltını getiririm. Doktoru arayalım hemen."
"Anne gerek yok."
"Doktoru arıyıcam."
Mandeera teyzede Lacknowlu inadı var kesinlikle.
Mandeera teyze dokturu aradı. Sidhart ise bakışlarıyla beni öldürüyor.
Mandeera teyze aradıktan yarım saat sonra doktor geldi.
"Sidhart-ji çok bir şey yok ama bugün yerinizden kalkmayın. Yürüdüğünüzde topallayacağınız için sakatlanmanız an meselesi."
"Ama benim işe gitmem gerekiyor."
"Mâalesef olası bi sakatlık olmaması için bugün dinlenin."
"Peki saolun."

Sidhart;
Sakatlanıcak zamanı buldum. Rahul abiyi aramalıyım. Telefonu almak için koltuktan sehpaya eğiliyordum ki Jameela geldi.
"Hop hop hop ne yapıyorsun."
"Telefonumu alıyorum?"
"Ben veririm düşüceksin yine."
"Koltuktan düşsem ne olur ki Jameela?"
"Bacağın acır?"
"Hakkımda ne gibi bi şeytanlık düşündün?"
"Ne!? Ben mi?"
"Hakkımda kötü bir şey düşündün ki düştüm değil mi annem ne dedi hatırlamıyor musun?"
"Sende böyle bir şey olamayacağını söylemiştin değil mi? Bencede sen haklısın çok saçma bi kere insan neden kendisi hakkında düşünülünce düşsün ki. Ki neden bir insan bir insanın düşmesini istesin değil mi? Yani düşmesini istedi diyelim bunu nerd-"
"DOJEKS! Nefes al!"
"Ha!?"
"Yalan söylemeyi beceremiyorsun."
"Ne?"
"Yalan söylediğinde çok fazla konuşuyorsun."
"Ama... ben..."
"Tamam yeter düşünmedin kabul ediyorum. Telefonumu verirsen Rahul abiyi arıyıcam."
"Buyur."
Jameela telefonu verdi. Bu kıza artık bir şey diyemiyicem.
Telefonu alıp Rahul abiyi aradım.
"Namaskar meri brother."
"Günaydın abi."
"Günaydın kardeşim."
"Abi sabahleyin merdivenlerden düştüm sakatlandım doktor yerimden kalkmamam gerektiğini söyledi."
"Geçmiş olsun kardeşim tesadüfe bak bende birazdan seni arıyıcaktım bugün set iptal diye."
"Rahatladım sayende abi bende işler aksıyıcak diye korkuyordum. Benden istediģin başka bir şey var mı?"
"Yok kardeşim sen dinlenmene bak."
"Görüşürüz abi."
Jameela bi parmağı aģzında meraklı meraklı bana bakıyor.
"Ne oldu?"
"Nasıl ne oldu?"
"Rahul abi ne dedi?"
"Set bugün iptalmiş zaten o yüzden sorun yok."

Jameela;
Are yâr hem dilek hakkım boşuna gitti hemde Sidhart boşu boşuna düştü. Keşke içimden öyle geçirmeseydim.
"Ne düşünüyorsun sen öyle?"
"Ha!?"
"Dojeks bugün kendinde misin?"
"Evet."
"Git kahvaltını et."
"Sette emir veremeyeceğin için burda vermeye başladın dimi! Sabahın köründe beni buraya çağırıyorsun üstüne geç kalkıp düşüp emir yağdırıyorsun ve set iptal oluyor boşuna mı kalktım ben."
"Dojeks?"
Ne oluyor bana ne saçmalıyorum ben bugün böyle...

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro