Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

ONSUZ OLAMAM

Jameela;
"Hep senin yanındayım ne olursa olsun.."
Sidhart gülümseyerek bana döndü.
"Teşekkür ederim." Dedi.
Gülümsedim.

"Birde bi konu daha var."
"...?"
"Sen bana hâlâ Yuvraj diyorsun."
"Çünkü senin adın Yuvraj."
"İç sesin ne diyor?"
"Si-- Are bunu nasıl biliyorsun?"
Kalbimi gösterdi;
"Orayı biliyorum."
"İç sesim Sidhart diyor olabilir ama dışarıya istemsizce Yuvraj çıkıyor. Belkide seni küçük prensim olarak görüyorumdur."
"Büyük prensin kim?"
"Eski sevgilim Devraj."
"Ne!"
"Evet birde Raj vardı oda sadece prens oluyor."
"Jameela ne dediğinin farkında mısın?"
"Evet?"
"Bana eski sevgililerini sayıyorsun."
"Evet. Devraj 5 yaşındaki yiğenim. Raj 3 yaşındaki yiğenim. Lucknow'dan ayrıldıktan sonra bana eski sevgilim demeye başladılar bende onlara öyle diyorum."
"Jameela bu komik değildi gülme"
"Haklısın. Suratının halini göremediğin için sana komik gelmemesi normal."
"Jameela!"
"Özür dilerim."
"Ablan burdaysa yiğenlerin nasıl Lucknow'da oluyor?"
"Abim orda yaşıyor?"
"Abin?"
"Evet?"
"Bana abin olduğunu söylememiştin."
"Neden söyliyim?"
"Jameela farkında mısın ben senin-"
"Evet? Sen benim?"
"Ben senin- ben eve gidiyorum. Gün boyu eniştem ve Raj abi bırakmadı. Seninle buluşabilmek için ne bahaneler uydurdum. Sonunda akşam saat 20.00de seninle buluşabildim ve sende benimle dalga geçiyorsun."
"Are dur! Yuvraj! Aree dur yâr!! Yuvraj! Heyy!!"

Sidhart hiç beni dinlemeden eve gitti. Avludaki sandalyeye oturdu.
"Özür dilerim yâr."
"Ben seninle konuşmuyorum."
"Biraz dertlerinden uzaklaş istedim sadece?"
"Yeni dertler ekleyerek mi?"
"Özür dilerim."

Sidhart hiçbir şey demeden oturmaya devam etti.

Arkasından boynuna sarılarak
"Özür dilerim." Dedim.
"Dojeks işte ne olucak!"

"Hey bunu sevmiyorum biliyorsun." Diyip avlunun diğer tarafındaki salıncağa oturdum. Bu sefer Sidhart yanıma gelip oturdu.
"Ne oldu?"
"Sevmediğim şeyleri yapmak hoşuna mı gidiyor."
"Sende beni sinirlendirmeyi seviyorsun."
"Evet."
"Jameela çok komiksin biliyorsun değil mi?"
"......."
"Öz..."
"?"
"Özür....."
"?"
"Özür dilerim."
"Özür dilemek bu kadar zor muydu?"
"Benim için zor!"
"Peki?"
"Hem sen beni oyuna getirdin. Sen benden özür diliyordun şimdi ben diliyorum."
"Sana özür dile diyen olmadı."

"Siz yine mi kavga ediyorsunuz?"
Sidhart'la aynı anda "Evet" dedik.

Rohini abla ve Rahul abi gelip önümüzdeki sandalyelere oturdular.
Rahul abi "Sizi anlamak gerçekten zor." Dedi

"Jameela bana daha önce abisinin olduğunu söylemedi, benimle dalga geçermiş gibi kandırdır."
"Kız sana aile üyelerini mi sayıcaktı Sid. Bir abim bir ablam 3 yiğenim var ablam Mumbai'de annem, babam ve abim Lucknow'da yaşıyor. Sana bunları söylese ona basıl bi tepki verirdin? Yada yan yan bakar mıydın?"
"Sen nerden biliyorsun bunları?"
"Sid ben Jameela'nında ablasıyım öz ablası gibi her şeyini bilme hakkım var."
"Peki buna tamam kandırdı beni."

"Kandırmadım sadece kim olduklarını söylemedim."
"Bir dakika gençler anlatında biz karar verelim."

"Devraj; Jameela'nın büyük prensi
Raj; Jameela'nın prensi."
"Yuvraj yani sende pek küçük olmayan ama küçük prensi."
"Evet- yani... her neyse."
"Eeee?"
"Eski sevgililerim dedi."
"Jameela anlatmıştı bana yiğenlerine öyle diyormuş. Çok şeker."
"Abla yanlı yaklaşıyorsun farkında mısın?"

"Sidhart ne sandın ablanın seni tutucağını mı?"
"Haklısın enişte. O zaman sen söyle haklı değil miyim?"
"Bir akşamlık yatağını bana vericek misin?"
"Ne?"
"Ona göre cevap vericem. Ablanın beni eve almama ihtimali var."
"Senin burdada odan yok muydu?"
"Sid ablanlara hak veriyorum sen şakadan anlamıyorsun yâr."
"Hepiniz Jameela'nın tarafında olun olur mu!"

Rohini abla ve Rahul abi ayağa kalktı.
Rohini abla "Siz didişmeye devam edin biz uyumaya gidiyoruz size takılırsak yandık sabaha kadar atışıp durursunuz." Dedi ve eve girdiler.
Sidhart'la hiç konuşmadan bir süre daha oturmaya devam ettik. Sanırım bu benim rekorum. Dah önce hiç bu kadar susmamıştım.
"Yuvraj?"
"Hı?"
"Özür dilerim. Sen bana başka bir şey söylemeye çalışıyordun ve ben senin diyiceğini merak etmeden gidip seni kandırdım gerçekten çok aptalım neden insanları dinlemiyorum anlamıyorum sadece konuşuyorum değil mi gerçekten çok saçmalıyorum bazen ama ne yapabilirim seni güldürmek istemiştim ve sen sinirlenince bende gülücektim ama be-"
"Jameela nefes alarak konuşmayı dener misin? Sakin ol ve nefes al."
"Peki..... Özür dilerim.."

Sidhart gülümsedi.
"Senin hep deli olduğunu düşündüm sanırım haklıyım."
"Are!"
"Şşşşş biraz sus... Sessiz halini daha çok seviyorum. Ve sen bana Yuvraj demeye devam ettiğin sürece bende sana Dojeks diyicem çünkü bizim hikayemiz böyle başladı."
Gülümsedim.
"Ama ben konuşmadan duramam."
Sidhart gülmeye başladı kahkahada diyebiliriz.

Gülmeyi bırakıp onu izlemeye başladım.
"Ne oldu?"
"Kahkaha atıyorsun."
"Ne olmuş?"
"Sen......nadir....nadiren kahkaha atarsın."
"Senin gibi bi paylaço yanımdayken her an kahkaha atabilirim."

Sidhart;

"Senin gibi bi paylaço yanımdayken her an kahkaha atabilirim."

Jameela tam gülümsüyordu ki gözlerini kısarak bana sinirli sinirli bakmaya başladı.
"Paylaço ha? Sensin paylaço. Mimiklerini aldıran adam ne olucak! Ben yatmaya gidiyorum sende burda sallanıp gülmeye devam et."

Jameela sinirle kalkıp içeri girdi.
"Dojeks." Diye arkasından bağırsamda durmadı ve eve girdi. Onun arkasından bende girip odama gittim.

Yıllarca başımı yastığa koyduğum zaman huzursuzluk içinde uykuya dalmaya çalışırdım, kafamda onlarca şey olurdu şimdi ise sadece uykumu düşünüyorum; Jameela sayesinde..
Avluda ona paylaço dediğim zaman o kızgınlığını ve suratının şeklini unutamam. Onunla tartışmayı seviyorum. Sürekli konuşunca bazen nefessiz kalacağını sanıyorum. Onunla ilk tanıştığım günü hatırlıyorumda hayatımın en berbat günü olduğunu düşünmüştüm, bir daha onu görmek istememiştim ama şimdi onsuz olabileceğimi sanmıyorum.

Evet artık uyumam lazım ama bunu yapamıyorum. Sağa sola dönüp dururken telefonuma mesaj geldi.
Nandi:"Abi uyudun mu?"
"Hayır?"
"2 dakika odama gelir misin?"
"Ne oldu?"
"Bana krem getirirmisin bileğimi incittim sanırım. Jameela uyumasaydı ondan isterdim ama o geldiģi gibi uyudu o yüzden senden istedim getirebilir misin?"
"Tamam bekle getiriyorum."

Koridordaki dolapton kremi alıp Nandi'nin odasına çıktım. Kapısına hafiften vurdum.
"Gir abi."
Oda karanlık olduğu için bir şey göremiyorum.
"Are dikkat et orda Ja-"
Nandi söylemeye yetişemedi ve ben yere kapaklandım.
"-meelanın yatağı var diyicektim ama."
"Beni çağırıyorsun ve ışığı açmıyorsun Nandi!"
"Özür dilerim abi."

Işık açıldı ama nasıl. Işığın açılması için Nandi'nin ayakta olmas-
"Nandi? Nerdesin?"

Nandi yatağında olması gerekiyor ama yok.
Arkamı döndüm
"Ne yapıyorsun orda?"
"Işığı aç demedin mi?"
"Hani sen yerinden kalkamıyordun?"
"Ben öyle bir şey demedim. Sadece sana kremi getirebilir misin dedim."
"Nandi benimle dalga mı geçiyorsun yatıyordum."
"Ama uyuyamıyordun bende sana yardımcı olmak için seni buraya çağırdım. Jameela'yla sadece o uyunca konuşabiliyorsun ve biliyorumki onunla konuşmadanda rahat uyuyamayacaksın bende seni krem bahanesiyle buraya çağırmak zorunda kaldım biliyorum ki sen bahane uydurup buraya gelmiyiceksin hatta neden uyuyamadıģını anlamıyıcaksın bile. Ohh be rahatladım.... Abi? Benimle misin?"
"Senin, Jameela'nın ve ablamın bazen hiç nefes almayacağını düşünüyorum."
"Ben terastayım sende rahat rahat içini dökersin artık."
Nandi'ye gülümseyip sarıldım.
"Çok düşünceli bi kardeşim var. Teşekkür ederim."
"Ah bu aşıklar.."

Ailemde normal üyelerim sadece annem ve babam onların dışındakiler kesinlikle çatlak... :)
___________
Geçen sefer çok geciktirdiğim için bu sizden özür bölümüm rekor kırdım bu kadar hızlı yazarak. Aslında geçen bölümü paylaştığım günden sonraki gün paylaşıcaktım ama yazdım yazdım yazdım yazdım veee tıkandım o yüzden 2 günde düşünme payıyla bugüne yetiştirebildim. Umarım beğenmişsinizdir. 😊

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro