NELER OLUYOR
Sidhart;
Jameela evden çıkıp arabaya geldi. Arabayı çalıştırıp yola çıktık.
"Ne oldu niye gülüyorsun?"
"Hiç?"
"Söyle içinde kalmasın."
"Bana o kadar bağırdıktan sonra neden sofraya geldin hemde gülümseyerek."
"Jameela."
"Efendim."
"Seni ilgilendirmez."
"Bay ukâlâ ne olucak! Niye gülüyorsun."
"Seninle kavga etmeden rahat edemediģimi farkettim."
"Kavga etmeden duramıyoruz çünkü şu an mesela bi mucize hâlâ ben sana Yuvraj sen bana Dojeks demedin."
"Yuvraj... Jameela sahilde biraz oturalım mı neden bilmiyorum ama sana bunu anlatmak istedim."
"Olur."
Jameela'yla deniz kenarına gittik.
"Jameela sana annem öldü demiştim ya."
"Evet."
"Babamda öz babam değil. Bunları kimseye anlatma olur mu?"
"Tabiki nasıl istersen."
"5 yaşındaydım. Annem çok hastaydı. Bende öyle. İkimizide hastaneye kaldırdılar. Sonra bi adam gelip bana annemin öldüğünü babamında beni istemediğini söyledi. Delhi'deydim sonra Mumbai'deki bi yetimhaneye bırakıldım. Burdaki ailem beni aldı."
"Yani... sen Singh.."
"Evet gerçek bi Singh değilim. Ne olduğumuda bilmiyorum. O hastalık ve annemin ölümü bende daha öncesini sildi. Hiç bir şey hatırlamıyorum sadece o olayı hayırlıyorum. Birde ablam vardı. Yeni doğan bir kardeşim sanırım erkekti onu bile hatırlamıyorum."
"Sidhart ben çok üzg..."
"Üzgün olma.. Jameela sen haklısın sanırım. Benim ailem annem ve babam var. Bir de bağırdığım için özür dilerim."
"Nee?? Sidhart Yuvraj Singh benden özür diliyor."
"Ben insan deģil miyim dileyemez miyim?"
"Yok yanii dilersin neyse ya kalkalım mı artık geç oldu. Are Sidhart bugün çok güldün korkuyorum."
"Çok değişik bi insansın biliyorsun deģil mi?"
"Sen çok normalsin zaten."
"Seni tanımadan önce öyleydim."
"Are yâr sanki sana bir şey yapmışım gibi konuşuyorsun. Sinirli olan sensin ben değil. İlk defa bu kadar sakin konuşabiliyoruz çünkü sen sakinsin. Başkasıyla güzel konuşken birbirmizle neden konuşamıyoruz Sidhart?"
"Bilmem belkide böyle olmamız gerekiyordur."
"Bir şey söyliyim mi senden gerçekten nefret ettiģimi hissediyorum."
"Merak etme Dojeks bende sana bayılmıyorum."
"Biz böyle daha iyiyiz bence Yuvraj."
"Dojeks! Ben seni eve bırakıyım artık."
Jameela'yla kalkıp arabaya gittik. Yol boyunca konuşmadık.
"Burda iniyim ben saol. Annene tekrar teşekkürlerimi ilet. Bay ukâlâ."
Camı kapatıp cevap vermeden arabayı çalıştırdım. O gıcıklık yapıyorsa ben âlâsını yaparım değil mi? Deli kız..
Jameela;
Tam ukâlâ! Doğrusunu söylemek gerekirse Sidhart'ı hiç böyle görmemiştim. Adamın içinde ne acılar varmış. Ama bu onu kızdırmama engel değil dimi? Neden bilmiyorum ama enerjim ve neşem yerine geldi. Eve doğru yürüyordum ki biri arkamdan
"Jam" dedi. Arkamı döndüm.
"Nandi?"
"Nerdesin yâr sen kaç saattir seni bekliyorum."
"Sen arkadaşında kalmıyıcak mıydın yâr."
"Sorma yâr. Nişanlısı rahatsızlanmış oraya gitti. Bende eve döndüm ama ablan Jameela nerde diye sorar sonra seni azarlar diye eve girmedim. Daha erken gelirsin diye düşünmüştüm."
"Nandi keşke beni arasaydın."
"Neden?"
"Ablamlar evde yok çünkü boşuna burda bekledin."
"Ne!? Şaka yapıyorum de lütfen."
"Mâalesef şaka yapmıyorum. Hatta 1 hafta burda değiller. Yarın sabah Lacknow'a gidiyorlar."
"Aree neyse hadi girelim eve. Bir dakika yemekte ne yaptınız."
"Yemek yedik?"
"Yürü Jam yürü sana bir şey sorulmaz." Gülerek eve girdik. İkimizde üstümüzü değiştirip yataklara oturduk karşılıklı.
"Nandi? Aslında bu akşam çok tuhaf bir şey oldu."
"Ohhh eski günlerime geri dönüyorum sanırsam. Nasıl özlemişim şu muhabbetleri. Ee nedir o?"
"Sidhart yemeģe gelmiyiceğini söyledi sonra onunla konuşmak için odasına çıktım. bana bağırdı bağırd-"
"Are ne yaptın sen sadece bağırmakla yetindiģine şükret."
"Dur yar önce bağırdı sonra sofraya gelip bizimle yemek yedi hemde gayet iyi bir şekilde. Gülümseyerek."
"Ciddi misin sen?"
"Evet ağzım açık kaldı gerçekten açık kaldı."
"Sidhart abi ya değişmiş yada kafasına bir şey düştü. Başkasını dinlemek onun için imkansız."
"Are yâr ne sandın ben Jameela Jui Sharma'yım. İmkansız diye bir şey yoktur benim için."
"Jameela ona kibirli egoist diye kızıyorsun ama sende onun gibisin biliyor musun sadece sen tatlısın o sert."
"Hiç değilse bi tatlılığım var yâr onda o da yok Laad Govender.!"
"Anlaşıldı siz hiçbir zaman anlaşamıyıcaksınız."
"Aynen öyle neyse yatalım artık benim çok uykum geldi."
Kafamı yastığa koyduğum an dalmışım. Günün yorgunluğu var sonuçta.
Sabah:
Yine kim arıyor sabahın köründe. Gözümü açmadan telefonu açtım.
"Ha?!"
"Ha değil efendim."
"Hı?!"
"Dojeks sen uyuyor musun?"
"Hıı."
"Rohini abla burda seni bekliyor sen nasıl uyursun."
"Hıı..."
"Bugün Pazartesi iş günü aloo sana diyorum."
"Hıı... Ne pazartesi mi? Uyuya mı kaldım ben? Olamaaazz! Hey niye gülüyorsun. İşten kovulucam ona gülüyorsun değil mi?"
"Dojeks takvimine baksana bi hangi gündeyiz."
"Sen dedin ya pazart.... Hayır cumartesi. YUVRAJ SENİ BOĞUCAM ÖLDÜRÜCEM SENİ!!! Hala gülüyor ya!"
"Sen bana niye güveniyorsun ki."
"Uyku sersemliği işte ne yaparsın yoksa öyle bir hataya düşmezdim."
"Peki peki. Saat kaç oldu haberin var mı senin?"
"Evet. 10'a 10 var."
"Emin misin?"
"Evet... hayır 11'e 10 var. Şu saatleri bir çözemedim yâr. Solundan mı kalktın niye sürekli gülüyorsun."
"Dojeks insanlar solundan kalkınca gülmez."
"Ha evet o yüzden dedim ya sende tam tersi oluyo."
"Nandi kalktı mı?"
"Yok."
"Emin misin?"
"Are yook nerde ki beni neden kaldırmadı."
"Aşağıya bak belki ordadır."
"Haklısın." Diyip aşağıya indim.
"Nandi?....... Nandi?.... Nan... are siz?"
"Günaydın Dojeks telefonu kapat istersen."
Sidhart, Aesma teyzler Aisha teyzeler hepsi karşımda duruyordu."
"Ablam nerde?" Dedim şaşkın bir şekilde.
Nandi "Ablanlar sabah erkenden çıktılar. Misafirlere böyle mi selam verirsin hep?"
"Özür dilerim. Hepiniz hoş geldiniz ben elimi yüzümü yıkıyıp geliyorum hemen."
Yukarı çıkıp elimi yüzümü yıkayıp üstümü değiştirdim ve aşağıya indim.
Nandi "Bugün dans çalışmasını burda yapıcaz ablandan izin aldım. Ha bu arada ablan seni uyandırmaya kıyamadığı için seninle vedalaşamadı. 1 hafta boyunca ordalar yani 1 hafta teksin yâr. 3 gün sonra ben ablamlara geçerim ev sana kaldı hadi yine iyisin."
Güldüm ve kahvaltıya oturduk. Sidhart yan taraftaki çantadan bi kap çıkardı.
"Dojeks bunu annem senin için gönderdi." Dedi.
Kabın kapağını açınca
"Piliç tikkaaaa!!" Diye çığlık attım.
"Are yâr annene çok teşekkür ettiğimi söyle are are sen niye söylüyorsun ben söylerim."
Nandi "Yemekle aşk yaşayan ilk kişisin Jameela." Dedi gülerek.
Sidhart "Garip bir insanın garip halleri Nandi neden şaşırıyorsun ki."
"Çok biliyorsun sen."
Kahvaltıyı edip her şeyi topladıktan sonra terasa çıkıp çalışmaya başladık. Biz çalışırken kapı çaldı. Farha ablalar ve Raj abiler gelmiş. Onlarada her şeyi gösterip çalışmaya devam ettik. Gerçekten çok güzel oldu. Çalışma bittiğinde akşam saat sekiz olmuştu ve Rohini abla sürekli ya Farha ablaları yada Aesma teyzeleri arayıp duruyor. Onlar bir şey çaktırmadan eve gitmek için kalktılar. Aesma teyze demişken yine dünkü gibi oldu. Bazen uzaklara dalıp gidiyor. Endişeleniyorum ama bir şey söylemek haddim değil. Tam bir şey söyliyicekken gülümseyerek endişelenme kızım iyiyim ben diyor. Yarın son kez prova yapıcaz. Her şey çok güzel oluyor.
Herkes gittikten sonra Nandi ben ve Sidhart kaldık.
"Sen gitmiyor musun?" Dedim.
Nandi gülerek "Jam misafirperverliğine hayran kaldım yâr."
Sidhart "Dojeks işte ne olucak."
"Are lütfen yine atışmaya başlamayın."
Sidhart'la aynı anda "O sinir bozucuyla ne atışıcam ben." Dedik. Nandi gülmeye başladı.
"Karşımda ablam ve eniştemi görüyorum neyse ben bi kahve yapıyım hepimize."
"Yâr otur sen bununla aynı odada kalmak istemiyorum ben yaparım."
"Pekii bana uyar."
Kahve yapmaya gittim. Şeytan diyor ki al şu tuzu boşalt şunun içine. Şeytana uysam mı bi kerecik..?
Sidhart;
Dojeks içeri gittikten sonra Nandi sessizce
"Sid abi siz gerçekten aranızda bir şey olmadığına emin misiniz? Neler oluyor ben anlayamıyorum."
"Nandicim sen kafanı bunlara yorma kardeşim. Sana dediğimi unutma böyle bir şey olabilecek tek kişi Dojeks."
"Ahhhaaa işte bu bak sadece sen ona Dojeks diyebiliyorsun sadece sana izin veriyor ve sende sadece onun sana Yuvraj demesine izin veriyorsun başkası olsa şimdiye yapıcağını yapardın."
"Nandi çok konuşuyorsun ve mâalesef boş konuşuyorsun. O güzel çeneni kapat ve sana dediklerimide unutma. Böyle bir şey olamaz!"
"Tamam abicim niye bağırıyorsun. Ben cevabı aldım peki."
Dojeks kahveleri getirdi. Eminim ki bi şeytanlık yapmıştır bana verdiğinin tam tersi taraftaki bardağı aldım. Bir yudum alınca o iğrenç tadı tatsamda renk vermiyicem beni yıldırabileceğini mi sandın Dojeks..
Ben kahveyi yudumlarken o bana şaşkın şaşkın bakıyordu.
"Ne oldu Dojeks bi sorun mu var."
"Sen onu nasıl içtin."
"Bol şekerli ve bol tuzlu kahveye bayılırım."
"Sırf bana inat olsun diye içiyorsun dimi?"
"Çok zekisin."
Nandi gülerek "Bir dakika içine tuz mu attın." Dedi.
Dojeks "Biraz tuz biraz şeker bir miktar karabiber."
"NE!! KARABİBER Mİ!! Do-do-dojeks benim alerjim var karabibere sen ne yaptın."
"NE! Şaka de lütfen"
"Ne şak- öhhhöhhh -ası öhhhhöhhööhhh görmüyor musun halimi."
"Eee napıcaz Nandi bi şey söylesene."
"Bilmiyorum Jameela Sidhart abi?"
"İlaç öhhhhhööhhhh ce-ce-cebb-cebimde hırkamın ceb-"
"Tamam yat şuraya Nandi sen burda dur ben ilaci alıyım."
Dojeks içeri gidince ayağa kalktım.
Nandi "Abi?? Sen ama-"
"Şişştt çaktırma."
"Çok fenasın."
"Sus sus geliyor."
"Belkide arkandadır Yuvraj bey!"
"Dojeks sen ne zaman geldin."
"Sen nasıl beni kandırırsın aklım çıkıyordu. "
"Sen bana öyle yaparsan bende böyle yaparım ödeştik."
"Daha ödeşmedik."
"Kahve alabilir miyim Dojeks bu sefer içine tarçın falan koy olur mu?"
"Zehir koyucam zehir."
Dojeks sinirli sinirli kahve koymaya gitti.
Nandi "Sidhart abi sen bir şeyler olmadığına emin misin? Sen Sidhart Yuvraj Singh gülmeye başladın."
"Nandi!"
"Tamam sustum abi sustum."
Dojeks gelip kahveyi verdi.
"Bu sefer içine bir şey koymadın umarım."
"Dikkatli ol zehir olmuş olabilir."
Nandi "Size doyum olmaz gençler ama benim çıkmam lazım arkadaşımla buluşucam." Dedi.
Dojeks'le birbirimize baktık.
"Sen gidersen biz birbirimizi öldürürüz." Dedik aynı anda.
Nandi "O yüzden bu bilgisayarı alın ve bahsettiğiniz şu videoyu yapın. Bunlarda annemden Aisha teyzeden ve benden gelen fotoğraflar. Geçmişten şimdiye Rohini Rahul ve Sameer. Bunu bitirmeden kimse bir yere kapırdamasın. Zaten kapıyı kitleyip anahtarı alıcam. Hadi öptüm sizleri." Dedi. Arkasından ne kadar Nandi diye bağırıp itiraz etsekte o çoktan çıkıp bizi kitleyip gitmişti bile.
Dojeks'le kaç saat hayatta kalabilirim ki yâr??
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro