LUNAPARK
Sidhart;
Jameela, Akshay ve ben ofisten çıktık. Akshay nişanlısını aradı.
"Laila."
"...."
"Ne yapıyorsun?"
"......"
"İzin günün mü?"
"....."
Büyük ihtimalle Laila Akshay'ı azarlıyor.
"Are yâr unutmuş olabilirim değil mi?"
"......"
Kesinlikle azarladı.
"Sorry.. Laila hemen hazırlan biz seni almaya geliyoruz."
"....."
"Sidhart, ben ve Jameela."
"......"
"Tamam görüşürüz hayatım."
Meraklı gözlerle Akshay'a baktık.
"Laila'yı da alalım ki ben yanınızda tek kalmıyım değil mi?"
"Bir şeyi merak ediyorum sen azar mı yedin."
"Nerden anladın."
"Suratın bir anda yeşile döndü dostum."
"Are yâr izin günü olduğunu unutmuşum."
"Unutmuşsun?"
"Tamam bilmiyordum sen biliyor musun Jameela'nınkini?"
"Evet?"
"Are. Benimkide soru yanında çalışıyor."
"Adres."
"Sen git ben tarif edicem."
"Peki."
Akshay'ın tariflerinden sonra Laila'nın evine ulaştık. Akshay geldiğimizi haber verince evden çıkıp arabaya bindi.
"Jameela Sidhart merhaba."
(Jameela) "Merhaba."
"Merhaba."
(Akshay) "Bana?"
"Sen sus."
"Peki."
(Laila) "Ee nereye gidiyoruz."
"Aklımda bir yer var orada sıkılırsanız başka yere gideriz."
"Peki hadi gidelim o zaman."
Onları Jameela'nın çok sevineceği ve eğleneceği bir yere götürdüm. Tahminlerinizde haklısınız Luna Park. Hayır bu bir klişe değil Jameela'nın aylardır özlediği mutluluğu ona en fazla şekilde vermek için buraya getirdim. Luna parka geldiğimizi görünce gözleri parladı. Hemen arabadan indi.
"Yuvraj sen inanılmazsın burası harika."
"Daha kapıdan bile girmedik."
"Are luna parkın kötü olma ihtimali olamaz burası kesinlikle harika."
Jameela hâlâ bir çocuk. Parkın içine girdik. Laila ve Jameela beraber heyecanla etrafa bakınmaya başladılar.
Onlar önde yürürken Akshay Jameela'nın taklidini yaparak;
"Yuvraj sen inanılmazsın burası harika." Dedi.
"Tokat ister misin?"
"Bir sorum var dostum neden luna park."
"Jameela'nın mutlu olacağını bildiğim için."
Akshay ağlama numarası yaparak;
"Ya benim mutluluğu Sidhart beni hiç düşünmüyorsun." Dedi.
Yanımızdaki çift dik dik bize baktı.
"Hey dostum şakada mı yapamıyıcaz neden öyle bakıyorsunuz."
"Pagaal man. Akshay Jameela burada çocuk gibi mutlu ona baksana nasıl heyecanla bakıyor etrafına . O aylardır mutlu olmaya hasret ve bunun suçlusu benim şimdi onu mutlu edicek olan kişide benim."
"Gondoldan korkuyorum."
"Kya? (Kâ?) (Ne?) Are bir dakika bir dakika ne dedin sen?"
"Kızlar birazdan makinalara binmek istiyicek ki zaten binmezsek buraya gelmenin bir anlamı kalmıyıcak ve o makinalardan biri gondol ve ben ondan korkuyorum."
"Akshay....pppp[(yzrdn: o bir gülme çeşidi 😂her ne kadar anlaşılmasada gülemyi saklamada diyebiliriz😂)].... sen....ciddisin..."
"Are yâr gülme!"
"Gülmüyorum.pppp...kesinlikle gülmüyorum."
"O yüzden ppp yapıyorsun. Paagal!"
"Bugün çok eğelenceli olucak."
"O-tteeri! Kaşınıyorsun Sidhart."
"Laila."
"Seninle sonra görüşücez sen benim elime düşüceksin."
"By meree sweetheart (by meri siwitat) (bay benim tatlım)"
Akshay Laila'nın yanına gitti. Onlar ikisi önde konuşarak ilerlerken bende Jameela'nın yanına geçtim.
"Dojeks"
"Çarpışan arabalaaarr!"
"Are yâr! Kulağım."
Jameela çarpışan araba pistine gitti. Onu daha önce hiç bu kadar heyecanlı görmemiştim sanırım.
"Yarış?"
"Bir dakika burda benim kadar ezen yoktur bundan emin misin?"
"Dojeks beni hiç tanımıyor gibi konuşuyorsun."
"Peki başlayalım."
Pistteki yerimizi alıp birbirimizin üzerine sürmaya başladık. Jameela dediği kadar hatta dahada iyi ve fazlasıyl eğleniyor. Kaç kere beni köşeye sıkıştırdı bilmiyorum. O kadar içten gülüyor ki onu izlerken sürmeyi unutmuş olabilirim.
Evet kesinlikle unuttum. Görevli kulağıma süreniz doldu dediğinde kendime geldim. Jameela daha çok gülmeye başladı.
Taklidimi yaparak;
"Dojeks beni tanımıyormuş gibi konuşuyorsun." Dedi.
"Senin yüzünden kaybettim."
"Haan (hâ) (evet ) yâr bende onu söylüyorum seni o kadar güzel ezdim ki kaybettin."
"Jameela Jui Sharma Singh Sidiqqui bu oyunda senden daha güçlü olabilirim ve senden daha iyi araba kullandığımada eminim ister gerçek ister oyun fakat bir şeyde çok kötüyüm gülüşüne kapılmamakta. Bu senin ilk gülüşünü gördüğüm andan beri böyle güldüğünü ve hele böylesine içten güldüğünü gördüğüm anda dalıyorum ve gidiyorum kendimi çıkaramıyorum her şeyde senden iyi olabilirim ama bunda çok kötüyüm çünkü seni her şeyden çok seviyorum."
"Sid? Sidhart? Yuvraaj? Aloo? Orda mısınız bayım? Hey heloo?"
"Ha?"
"Daldın? Ne düşünüyorsun?"
"Kim?"
"Are Yuvraj benim düşüncelerimi okuyamayacağına göre sen tabiki."
"Hiç... sadece.... hiç hadi gidelim diğer aletlere bineriz."
"Haan (Hâ) ji"
Paagal Sidhart aklından o cümleleri yaşıyormuş gibi geçireceğine söyleseydin şu an daha farklı olurdu. Aptal Sid aptal!
Jameela;
Biliyorum şu an kendine içinden saydırıp duruyor. Ne o benim nede ben onun zihnini okuyabilirim ama çok iyi okuyabildiğim bir şey var gözleri.. Ve ben ne demek istiyorsan hepsini anladım Sidhart Yuvraj Singh Siddiqqui. Gözlerin bana öyle baktığında hiçbir şey demene gerek kalmıyor..
"Jameela... ben..."
"Hayır senden bir şey duymak istemiyorum."
"Ne? Neden bir şey mi yaptım? Ne oldu? Seni üzüc-"
"Are yâr dur. Sakin ol hiçbir şey yapmadın ve ben gayet mutluyum. Biliyorum bir şeyler demeye çalışıcaksın değil mi lakin hayır istemiyorum. Çünkü orda daldığında ben neler demek istediğini çok iyi anladım ve sen onları söze dökmeye başlayınca bozulucak ve saçmalıyıcaksın bırakta en anlamlı halinde kalsınlar. Ve... bende seni seviyorum."
Sidhart'ın yüzündeki o şapşal gülümsemeyi hiçbir şeye değişmem.
"Ve son bir şey bu cümleleri 2 gün sonrasına bırakalım ben burda birlikte olmaktan en mutlu olduğum kişiyle çocuk olmak istiyorum."
Sidhart güldü.
"Jameela Jui Sharma benimle çocuk olur musun?"
"Are yâr buna asla hayır demem."
"Hm.. O zaman size bir muzurluk bilgisi Akshay gondola binmekten korkuyor."
"Areee vâh o zaman gondolo biniyoruz demektir."
Gülerek Akshay ve Laila'nın yanına gittik.
"Laila gondola binelim mi?"
"Are vâh mükemmel olur."
(S) "Kızlar... aslında... Akshay...kor-"
(A) "Aslında ben çok isterim lakin siz korkarsınız değil mi?"
(L) "Hayır?"
(A) "Hiç mi?"
"Are neden korkalım hayatım."
"Peki... Binelim."
"Yoksa sen?"
"Are ne saçmalıyorsun Laila sıradan görünen bir adamın gücünü hafife alma demiş Rahul."
(S-L-B=(J))"Rahul?"
"Are yâr hiç mi film izlemiyorsunuz?"
"Heee."
"Yurttan sesler korosu(!)"
Sidhart bana göz kırptı. Akshay'ın korku dolu gözleri bizi güldürsede bi yerden sonra ona acımaya başladık. Daha hareket etmeden bu kadar ter dökmesi bizi bıraz korkuttu.
(S) "Ben vazgeçtim. Binneyelim inelim bundan."
(L) "Are yâr neden?"
"Ben... biraz korktum sanırım."
"Really? (Gerçekten?) "
"Evet.."
Akshay rahat bi nefes aldı. Sidhart'ın onu kurtarmak için yaptığını anlayınca sessizce ona teşekkür etti. Ona en büyük teşekkürü etmesi gerekense benim. Beni bu kadar sevindirdiği, dünyanın en mutlu insanı yaptığı için.
Sidhart'a gülümsedim. Onu gerçekten seviyorum...
___________
Heeyyu canlar nabersiniz nasıl gidiyor? Özledim sizi 😘 Bende işler yoğun günler haftalar sonra geliyor o yüzden bölümler hepinizden özür diliyorum 😔 Bu arada bilmiyorsunuzdur muhtemelen biliğiniz üzre bu sene üniversiteye başlayan bir kardeşinizdim ve bölüm dilim ingilizce (psikoloji) bu yüzden bu sene hazırlıktayım ve şöyle bir şey geldi aklıma bakarsınız yazarınız ilerleyen zamanlarda kitaplarını ingilizceyede çevirir yabancı kardeşlerde bize katılır güzel olmaz mı 😊 inşaallah bunu hayata geçirebilirim çokça dualarınızı bekliyorum inşaallah😘
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro