Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

KARIŞAN DUYGULAR

Jameela;
Temiz hava alınca sabahki halsizliğim anında gitti. Tüm alışverişi yapıp eve döndüm. Tabi ben tüm alışverişi yapana kadar saat baya ilerlemiş.
Eve girince ablam
"Are Jam nerde kaldın yâr." Dedi.
"Abla listeyi sen hazırlafın geç kalmam sencede normal değil mi?"
"Peki avukat hanım mağazaya gittin mi?"
"Evvvett buyur."

Ablama giysi paketini verdim. Açmaya başladı.
"Jameela? Bu benim bu senin bu enişteninse o zaman bu kimin ve Sunita'ya aldığım nerde? Ve ben diğerler şeyleride almamıştım"
"Ne?"
"Baksana bunlar benim sipariş ettiğim kıyafetler değil?"
"Ne! Nasıl olur ama!"
"Sanırım başka birininkiyle karıştırdılar torbanın içindeki kartta yazması gerek."
"Are yâr nasıl karışabilir ki?"
"Jameela burdaki isim?"
"Rohini Hayaat Khan are yâr! Yuvraj'ınkini almışım!"
"Yuvraj? Sidhart olan Yuvraj?"
"Evet! O zaman bizimkilerde onlarda are nasıl karıştırabildik!"
"Bunları hemen onlara götürmelisin."
"Ben mi? Yuvraj gelip alsın heralde o da farketmiştir."
"Jameela Rohini-ji ne kadar üzülmüştür yanlış olduğunu görünce değil mi?"
"Offf tamam gidiyorum."

Sidhart;
"Buyur abla."
"Teşekkür ederim."
Ablam paketleri salona geçip açmaya başladı.
"Are ben böyle bir şey almamıştım."
"Ne?"
"Evet bunlar benim değil."
"Abla komik bir şaka değil ."
"Sid gerçekten bunlar benim siparişlerim değil karışmış olmalı aynı anda alışveriş yapan biriyle."

Jameela!
"Jameela!"
"Jameela? Ne alaka şimdi."
"Onun."
"Ne? Ne onun?"
"Bunlar?"
"Nasıl yani? Doğru düzgün anlatsana."
"Mağazada Jameela'yla karşılaştım aynı anda kasadaydık heralde birbirimizin paketini aldık."
"Are! Yâr bunları hemen ona götürmelisin."
"Ben mi? Neden?"
"Çünkü karışmış. Jameela ve Ablası ne kadar üzülmüştür."
"Farkettiyse o getirir zaten."
"Sid! Kız buraya kadar nasıl gelicek hem birazdan hava kararıcak sen arabayla götür işte."
"Abla tam 1 dakika sonra Jameela burda olucak. Onu iyi tanıyorum."
"Are nasıl olabilir bu onu iyi tanıyamazsın çünkü sen kendini bile iyi tanıyamıyorsun. Mesela duygularını tanımıyorsun."
"Abla ben duygularımı tanıyorum ve bugün farkettim ki ben Ja-"

Kapı çaldı.
"Onun devamını öğrenicem Sidhart Y. Singh Siddiqiu ve sanırım bir dakika doldu." Dedi ablam şeytani bir gülüşle.

Ablam kapıyı açmaya gitti.
Kendi kendime "Ben ne diyordum öyle." Derken. Biri arkadan kolunu omzuma attı.
"Ve zaman gelir sen duygularını kabul etmezken dilin onları sözcüklere döker bile dikkat et abicim Jameela'yada böyle sinirle söyleme."
"Nandi!"
"Pyaar pyaar and pyaar (aşk aşk ve aşk)."
"Nandi!!"

"Hoş geldin Jameela bizde abimle tam seni konuşuyorduk."
"Yok öyle bir şey."
"Are nasıl yok deminden beri.......... paketleri konuşuyoruz."
"Nandi bunun cezası ağır olucak." Dedim sessizce.

Jameela "Rohini abla ben çok üzgünüm hiç farketmemişim paketlerin karıştığını."
"Are yâr olur böyle şeyler hem sen yabancı değilsin başkasına gitseydi üzülürdüm geri gelip gelmeyeceği belli olmazdı sen ise belkide hata Sid'deyken belki ilk o karıştırmışken ayağımıza kadar getirdin."

"Abla ben karıştırmadım Jameela karıştırmıştır."
"Are neden bana suç atıyorsun ilk paketi tezgahtan alan sendin."
"Sende aklımı karıştırıp bana itiraf ettirmiştin aklım karışınca elimde seninkini almış."

Ablam ve Nandi aynı anda "Neyi itiraf ettin?" Dedi heyecanla.

"Saati!"
Yine aynı anda "Haa." Dediler.
Jameela pişkin pişkin "Yine itiraf ettin." Dedi
"Ne?"
"Kendin karıştırdığını."

Bu kız karşımdayken kafam karışıyor!
"Kafamı karıştırıyorsun Jameela!"
"Are ben ne yaptım şimdi! Rohini abla?"

Ablam "Are tartışmadan dursanıza bi. Tamam paketler yerli yerinde teşekkür ederim Jameela getirdiğin için."
"Rica ederim."
"Sidhart eniştenin yanına gitsene sen."

"Neden?"
"Unutma ki benim kardeşim olduğun kadar onun asistanısın."
"Anladım. Günlük konuşmanızı yapıcaksınız."
"Zeki kardeşim benim."

Jameela;
Sidhart Rahul abinin yanına gitti.
"Rohini abla ben gidiyim hava kararmak üzere ablama hemen ceeip dönücem dedim hava kararınca aklı bende kalıyor."
"Are Jameela ne oldu sana bu aralar böyle gerekirse ben bırakırım seni gel biraz otur lütfen."
"Ama-?"
"Are chupp. (sus)
"Peki." Dedim gülümseyerek.
"Jameela Delhi'ye gideceğimiz günün öncesi bizde kalman daha iyi sabah erkenden yola çıkıcaz ablandan buraya o saatte gelmen zor olabilir."

"Ne!"
"Ne! Are Sidhart sen neden ordasın? Rahul'ün yanına git demedim mi ben sana!"
"Gittim."
"Emin misin? O zaman neden ordasın."
"Ben....su! Su almaya geldim."
"Yalancı. Afiyet olsun."

Sidhart mutfağa gitti. Rohini abla
"Deli çocuk." Dedi gülerek.
"Jameela ne diyorsun kalıcak mısın?"
"Sizin için daha iyi olucaksa kalırım tabiki." Dedim gülümseyerek.
"Are çok iyi. Çay ister misiniz?"

Nandi "Ben isterim."
"Ben isterimmiş kalk yapsana hamile ablanı mı yoruyorsun."

"Rohini abla ben yaparım siz yorulmayın lütfen."
"Jameela her seferinde bir şey yapılması gerektiğinde sen yapıyorsun mahcup oluyorum artık. Misafire iş yaptırıyorum."
"Misafir mi? Aşk olsun Rohini abla beni misafir olarak mı görüyorsun ben senin kardeşin değil miyim?"
Rohini abla gülümsedi.
"Özür dilerim yâr."

Mutfağa gittim. Sidhart hâlâ burda.
"Dojesk sen mi geldin?"
"Yok Rohini abla geldi."
"Ha ha ha çok komiksin. Ne oldu kalıcak mısın o gün?"
"Bu seni ilgilendirmez."
"İlgilendirir sonuçta ablamın evi."
"Gerçekten mi?"
"Evet."
"Tüm damacanayı içiceksin heralde uzun süredir burdasın."
"Bu seni ilgilendirmez."
"İlgilendirir sonuçta çay yapıcam suya ihtiyacım var."
"Gerçekten mi?"
"Hı hı."
"Ben gidiyorum senin yüzünü ne kadar az görürsem o kadar iyi sonuçta bi kaç günümüz beraber geçicek."
"Güle güle."

Bu çocuk beni gerçekten delirticek. Çayı yapıp götürdüm.

"Jameela çayına o kadar alıştım ki başka çayı beğenmiyorum artık."
Gülümsedim.

"Jameela şu saat meselesini nasıl anladın."
"Ben..."
Ne diyebilirim ki?

"Abla kızı zor duruma neden sokuyorsun. Abimle Jameela birbirlerini iyi tanıyorlar. Hem sen eniştemle arkadaşken onu iyi tanımıyor muydun insan yakınındaki kişileri iyi tanır." Dedi Nandi bana göz kırparak.
Çaylarımızı içip buraz daha muhabbet ettikten sonra saatin iyince ilerlediğini farkettim.
"Rohini abla ben gitsem iyi olucak. Saat geç oldu."
"Peki canım nasıl istersen. Yarın hazırlığını yapmaya unutma ertesi günde istediğin saatte gelebilirsin odanı bugünden hazırttırıcam ben."
"Teşekkür ederim."
"Jameela Rahul seni bıraksın istersen."
"Rahatsızlık vermiş olmıyım."
"Ben Rahul'ü çağırayım."

Sidhart"Ben bırakabilirim Rahul abiye yük olmasın."
"Sidhart sen buraya geliyorsun seninle işimiz var Jameela'yı Rahul bırakır."
"Peki."

Rohini;
Jameela ve Rahul çıkınca Sidhart'ı koltuğa oturttum.
"Konuş!"
"Ne!"
"Jameela gelmeden önce ne diyorsun onun devamını söyle."
"Ben? Ben bir şey demiyordum?"
"Ben bunları yemem Sidhart bey konuş."
"Abla konuşulucak bir şey yok."
"Sidhart daha ne kadar kaçıcaksın."
"Kaçtığım yok benim."
"Emin misin? Sidhart gözlerin neden seninle aynı şeyi söylemiyor."
"Abla"
"Sidhart!"
"Konuşucak bir şeyim yok."
"Var!"
Sidhart iyice sinirlendi.
"Benden bile saklıyor musun kalbini!"
"Tamam abla pes ediyorum. Sen haklısın."
"Nasıl yani?"
"Abla?"
"Tamam. Peki bunu Jameela'ya söyliyicek misin?"

Sidhart başını evet manasında hafiften salladı.
"Bir şey daha sorabilir miyim?"
"Ne zaman söyliyiceğimi bilmiyorum."
"Git söyle şimdi işte ne bekliyorsun."
"Abla ben sana itiraf edene kadar hatta kendime itiraf edene kadar canım çıktı biraz daha zamana ihtiyacım var bence."
"Peki kabul etmen güzel bir şey. Ha birde gülüşünü saklamana gerek yok kalbinin sesini duymanın tadını çıkar." Dedim göz kırparak.
Sidhart gülümsedi.
Bir aşk hikayesi daha başlıyor.
R&R Production aşkla sunar...

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro