Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

Bölüm 1

Son zamanlarda hayatı yaşıyor gibi hissetmiyordum. Okula gitme hevesim kalmamıştı. Yatağımda oturmuş tek eğlencem olan Genshin İmpact oyununu oynuyordum. Fontaine haritası açılmasıyla beraberinde gelen Lyney karakteri en sevdiğim karakterler arasında geliyordu. Sans bu ya... Sevdigim karakter çekilişte de gelmisti. Oynadığım takım Lumine, Childe, Cyno ve Lyney den oluşuyordu. Önceden takımda Thoma vardı ama onu bir sevgili olarak düşününce ne bileyim çok sıkıcı geliyordu... Sevdigine sadık, onun için her şeyini verebilecek bir tip gibi gözüküyordu. Üstelik fazla usluydu. Yani yaşanılabilecek herhangi bir kaos yoktu. Sonuç olarak her genç kız gibi bende kötü çocuklardan hoşlanıyordum. Zaten oluşturmuş olduğum takım da bunun en büyük kanıtıydı. Cyno gelecek olursa onda daha çok ıssız adam tipi vardı. Tek başına takılırdı. Sessiz bir karakterdi. Kindar bir yapısı olmasaydı onu evlenilecek erkek kısmına koyardım. Ne kadar iyi olursa olsun düşmanı çok fazlaydı bu da kaos demekti. Muhtemelen düşmanları Cyno'nun canını yakmak için onun sevdiklerini kaçırırdı. Sonra o da sevdiği kızı kurtarırdı. Sanırım Lyney'den önce Cyno'yu bu yüzden seviyordum.

Ben zindanlardaki canavarları keserken bir anda elimdeki telefon kapandı. Gözlerimi kırptım ve kapanmış olan telefona öfkeyle baktım. Tam da sonuna yaklaşmışken bu yapılır mıydı be telefon?

Yatağımdan kalkmak yerine aşağıya eğildim ve elimle yatağımın altında duran sarj aletimin kablosuna ulaşmaya çalıstım.

Şarj aletini prize takıp telefonu sarj etmeye başladım. Karnımın guruldamasıyla aç olduğumu hatırladım. Oyun oynarken hep kendimi kaybederdim. İstemeye istemeye çıplak ayaklarımı yatağımdan sarkıtıp beyaz renkli ahşap zemine değmesine izin verdim.

Ayağa kalktım ve pembe çiçek desenlerle süslü örtülü olan masamın üzerinden saç tokamı aldım. Saçlarımı dandik bir ev topuzu yaptıktan sonra odamdan çıktım. Aşağıya merdivenlerden indim.

Mutfaktan içeri girdiğim de abim ve kız arkadaşının güneş gözlüğü taktığını gördüm. Mutfağın perdeleri kapalıydı. İçeriye tek bir güneş ışığı girmezken ve ortam bu kadar loşken neden güneş gözlüğü takıyorlardı.

"Şimdi!" Dediğinde Ceren yani abimin kız arkadaşı sonradan görmüş oldugum ne oldugu belirsiz bir makinenin üzerindeki  kırmızı renkli tuşa bastı.

Masanın üzerindeki makinenin bir şeyler yapmasının bekledim ama bir şey olmadı.

İkili arkalarını döndüklerinde onlarla yüz yüze geldim ve abim Emre "Elif... Ne işin var burada?... Dur, yoksa yanlışlıkla ışınlanmayı mı bulduk?" Seklinde gözlerinde parıldan ışıklarla Ceren'e baktı. Ceren'in gözlerinde ise kaygı izleri vardı ve bu birazcık beni de endişelendirmişti.
Abimin sevgilisi ağzını açıp konuşmaya başladığında "Sakın hareket etme Elif!" Demesiyle benim geriye doğru adım atmam ve bilinmeyen bir boşluktan aşağıya düşmem aynı anda oldu.

Gözlerimi açtığımda kücük ahşaptan bir kutunun içindeydim. Ahsap kutu mu? Yoksa bu bir tabut mu?

Tam çığlık atacağım sırasında kapı açıldı.  Karşımda bir kız vardı. Kumral uzun saçları arkadan bağlanmıştı. Saçların üzerinde saçlarının renginde kedi kulakları vardı. Sol gözünün altında ise yıldız duruyordu.

İçimde tuhaf bir tanıdıklık hissi oluştu. Fakat karşımdaki kızı nereden tanıyordum bilmiyordum.

"Sende kimsin? Lyney, buraya gel." Demesiyle kafam iyicene karışmıştı. Fakat onu görmemle her şey yerli yerine oturmuştu. Lyney tam karşımda kanlı canlı bir şekilde durmaktaydı.

"Bir sorun mu var kardeşim?" Lynette eli ile beni gösterdi. Lyney kafasını çevirip bana baktı. Kafası karışmıs gibi duruyordu.

"Sende kimsin? Freminet nerede?" Diye sordu.

İçimden 'Keşke bunu bende bilebilseydim.' cümlesini söylemek geçti. Fakat sorulan soruyla kafamdaki cevap çok alakasızdı.

"Ben Elif... Bu dünyadan değilim... Abimler bir deney yapıyordu ve bende deney yaptıkları mutfağa bodoslama daldığım için kendimi burada buldum. Muhtemelen Freminet oradadır."

Lyney şüpheli bir şekilde bana baktı. Sanki bana inanmamış gibiydi. "Bu çok kötü. Peki nasıl dönüleceğini biliyor musun?"

Bazen Lyney'in zekasında bir sorun olduğunu düşünüyordum. Oyunda da böyle aptal gibi davranıyordu.

"Hayır."

Lyney kız kardeşini çekistirdi ve aralarında konusmaya başladılar. Bir Lumine olmadığım için beni öylece başı boş bırakabilirdiler. Sonuçta Lyney'in gercek karakterini bilmiyordum. Lumine iyi yanlarını gösterirken bana kötü yanı gösterecek olabilirdi.

***

"Elif!" Ceren ve Emre aynı anda seslenmişti. Cevap yoktu. Ortada Elif yoktu.

O sırada arkalarından gelen bir erkek sesi ile seslenmeyi kestiler. Tek sebebi bu değildi gerçi. Önlerinde duran mor portal kapanmıştı.

"Bakar mısınız?"

İkili arkaya döndü.

"Burası... Neresi?"

Ceren ve Emre birbirlerine baktı. Birden ikisi de aynı anda sevinç çığlıkları atarak yerlerinde zıplamaya başladılar.

Ceren "Basardık... Hayır, bu baska bir şey... Bekledigimizden bambaska bir şey elde ettik."

Emre "Oyun karakterleri dünyamıza getirebiliyoruz.. 1 dakika!"

Freminet adlı karakterin yanına gitti ve ona dokunmaya çalıştığında Genshin karakteri atik bir hareketle kendisini savunmustu.
 
Emre acı bir çıglıkla yere düştü "Elim."

Ceren hemen aralarına girdi.

"Dur, bizi yanlış anladın... Biz en büyük hayranlarıyız ve sana zarar vermek istemedik sadece... Sadece gercek olup olmadığını kontrol etmek istemiştik."

Freminet kaşlarını cattı "Hayran mı?"

Ceren " Fontaine de sergilemiş oldugunuz sihirbazlık gösterisi var ya."

Freminet "Demek öyle... Özür dilerim." Dedi.
Ceren o sırada Emre'yi yerden kaldırıp bos saldalyelerden birini oturmasına yardım ediyordu.

"İlk yardım eşyaları nerede?" Diye sordu.
Emre acı içinde "Üst kattaki banyo dolabının içinde."

***

Lyney ve Lynette yanıma geri dönmüşlerdi. "Abim demistin değil mi? Bu durumda seni almak için geri gelirler değil mi?"

"Yani... Sans eseri elde edilen bir sonuç olmadığı sürece sıkıntı yok."

Lyney "Bu dünyadan olmadığını söyledin. Gidecek hiçbir yerin yok." Dediğinde aslında gidecek bir çok yerin var olduğunu biliyordum. Örneğin Sumeru'daki Tighnari bana seve seve yardım ederdi. Üstelik eğitimime kaldığım yerden devam ederdi. Gerçi orada daha çok sayısalcılara hitap edecek bilim veriliyordu ya neyse.

" Bu yüzden kardeşim ve ben sana yardım etmeye karar verdik. Freminet ortadan kaybolduğu için şu an sihirbazlık gösterimize yardım edecek ekip arkadaşımız eksik. Bu yüzden bizimle çalışmak ister misin eve dönene kadar?"

"Olur."

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro