Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

| FLARES

❛FLARES❜|| ▶ i. home daughter | ii. wires the neighbourhood | iii. hardest of hearts florence and the machine | iv. five degrees lil peep | v. silhouettes of monsters and men | vi. requiem for blue jeans • bastille | vii. arsonist's lullabye hozier | viii. bloodstream stateless | ix. x & y • coldplay | x. basic instinct the acid||

SAM CLAFLIN
FINNICK ODAIR

KAYA SCODELARIO
LIVIA CYGNUS

[cast, hikayenin gidişatına göre güncellenebilir.]


68. AÇLIK OYUNLARI GALİBİ
LIVIA CYGNUS

HİSLERİYLE HAREKET EDEN BİRİ OLSAYDI, şimdiye kadar kendini öldürmüş olurdu. O hiçbir zaman kalbine güvenmemişti, güvenmeyi de düşünmüyordu—en azından şu insanlık tarihinin kara lekesi olan oyunlar varken asla kalbine güvenemezdi. Kötü bir insan değildi ama iyi bir insan olması için de bir sebep yoktu. İnsanların geldiği son nokta gerçekten akıl almazdı çünkü: Her yıl, çocukların birbirini öldürmelerinden zevk alan bir güruh hala nefes alıyorken pollyannacılık oynayamazdı. Yaşı henüz on ikiye basmadığı yıllarda en kötü insanın bile içinde ufacık da olsa bir iyilik olduğunu düşünürdü ama şimdi bu düşüncesine gülüyordu.

Kötüler hep kötü kalırdı ama iyiler hep iyi kalmazdı. O masum çocuklar birer katile dönüşüyor, berrak düşünceleri çamurlanıyordu ama bunlara neden olanların başına katiyen kötülük gelmiyordu. Bu yüzden, dünyadaki adaleti insanların vicdanının sağladığına inanıyordu. İnsanda vicdan kalmazsa, adalet diye bir şey de olmazdı. Vicdan denen şeyin kaybedildiğine inanıyordu.

Ama o, kendi vicdanının varlığından şüphe ediyordu.

Toplama gününde kuradan çıkan ismi kulaklarında çınlıyor, o cırtlak sesli kadının sesi tüylerini yeniden diken diken ediyordu. Gözlerinden dökülen yaşlar yüzünü ıslatırken görüşü bulanıklaştı. Elindeki bıçak yavaşça çim zemini boylarken, kendini ayaklarının dibinde cansız yatan ikinci mıntıkanın kadın haracını öldürmemiş olduğuna inandırmaya çalıştı.

Belindeki bıçak yarasından dolayı yalpalayarak oradan uzaklaşmaya çalışırken kulaklarında halen arenada duyup duyabileceği son top sesi çınlıyordu. Dizlerinin üzerine düştüğünde boğazını acıtan yumruyu salıverdi: Boğazını hissetmeyene dek çığlık attı. Ellerini yüzüne kapattığında yüzünü boyayan kanın sıcaklığıyla baş etmeyi denerken Claudius Templesmith, sinir bozucu sesiyle "Vee, 68. Açlık Oyunları galibi: 4. Mıntıka'dan Livia Cygnus!" diye bağırıyordu.

İçinden gelen dayanılmaz bir istek, içinde kusması gereken ne türlü zehirli düşünce varsa şu an onları haykırmak istiyordu ama sanki tüm gücünü yitirmiş gibi hissediyordu.

Arenaya inen hava aracının yarattığı rüzgâr, genç kızın saçlarını karman çorman ederken, kız varlığını hissedemiyordu. Ruhunu kaybetmiş bir beden gibi hissediyor, havada rüzgâr nereye yönlendirirse oraya süzülüyormuşçasına cansız hissediyordu. Duygularını bile seçemiyorken hissettiği tek şey yüzündeki ve ellerindeki kanın sıcaklığı ve akan gözyaşlarıydı.

Bazen tekneyi dolduran balıkların can çekişini izlemeye dayanamıyorken buna tüm hayatı boyunca nasıl dayanacağını düşünmeye çalıştı ama yapabildiği tek şey arenada canını aldığı beş kişinin kendisine öfkeyle bağırdığını duymaktı.

❛asla anlamamak için
daha çok zamanımız var.❜

- Ç İ L E N İ -
F I R S A T A
- Ç E V İ R -

[not]
finnick'e yıllardır âşığım ve sonunda onun hakkında bir şeyler yazabildim. (sanırım bunun için epey geciktim ama kimin umurunda?) ve şunu söylemek istiyorum ki: FINNICK'İN ÖLÜMÜNÜ REDDEDİYORUM. ne zaman aklıma gelse hüzünleniyorum... (ve "neden kimse FINNICK HAKKINDA BİR ŞEYLER YAZMIYOR" gazıyla bu hikâyeyi paylaşmış bulundum.)

bu da trailervari bir şey:

https://youtu.be/gFYKvGZ4U-g

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro