Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

11.bölüm ~Kız arkadaşım~

Bir önceki bölümden...

Yine en sona Jose kalmıştı.
Kendisine sürtünerek yanında ilerliyor ve çarpık sırıtışını yüzünden eksik etmiyordu.

Salonun kapısına yaklaştıkları sırada Jose' nin elini üst baldırında hissetti.

Sinirleri gerilirken elini Jose' nin elinin üzerine koymuştu ki merdivenlerden gelen ayak sesleri eşliğinde Diana' nın, " Jareth." dediğini işitti...

##########

Eli ayağı birbirine dolanırken Jose' nin elini bacağından çekti ve Diana' ya doğru dönerek yanlış anlaşılmamış olmayı diledi.Bakışları tedirginliğini ele verirken, " Diana." dedi ve bedenini Jose'nin bedeninden birnevi kurtararak Diana' ya doğru birkaç adım ilerledi.

Saniyeler sonra bakışları yerinde duramıyor, Diana' nın her miliminde geziniyordu.
Üzerine giydiği narin bedenini saran gri tonlarındaki yılan derisi, diz altında biten dar elbisesi onu dahada çekici kılıyor, göğüs dekoltesi ise sinirlerine baskı uyguluyor, böyle bir elbiseyi nasıl getirtebildiğini düşünerek kendine kızıyordu.

Saçlarını geriye doğru toplamış olması güzel yüzünü ortaya çıkarıyor, makyajı ise dudaklarını vurguluyordu.

Diana' nın " Geldi mi arkadaşların." diyerek önünde durmasıyla bakışlarını ve düşüncelerini bir kenara attı ve başını ' Evet.' anlamında sallarken, " Geldiler." dedi.
Ama Diana' nın bakışları kendisinde değil Jose' deydi.

Oldukça sakindi.
Acaba az önce bedenleri yan olduğu için bir şey görmemiş miydi? diye düşünmeden edemedi.

Jose' in elini uzatarak, " Merhaba şekerim." demesiyle Diana' ya dahada dikkat kesildi. Nasıl tepki verecekti. Tedirginlikle bekliyordu.

Diana' da " Merhaba. Ben Diana." diyerek Jose' nin havada bekleyen elini sıktığında içeriden diğer arkadaşlarının seslendiğini işitti ve, " Hadi. İçeri geçelim." dedi.

Jose ve Diana' nın karşı karşıya gelmesi hiç iyi değildi.
Jose' nin patavatsız kişiliğini biliyor, bir sonraki adımını kestiremiyordu.
Çünkü her an her şeyi yapabilecek bir kapasiteye sahipti.

Jose' nin kıvırta kıvırta önlerinde ilerleyerek salona girmesiyle Diana' nın bakışlarına dikkat kesildi ve nasıl tepki alacağını bilemese de kolunu Diana' nın beline sarmak adına uzandı.

Diana uzattığı kolunu eliyle geri ittiğinde içinde oluşan kötü duyguya meydan okurcasına gülümsedi ve, " Buyurun Diana hanım." diyerek eliyle salonun girişini işaret etti. Bozuntuya vermemişti ama az önce Jose ile aralarında geçen münasebetsiz şeyi gördüğünü Diana' nın bu tepkisinden anlamıştı.

Böyle tepki vermesi aslında içten içe hoşuna gitmişti. Demek ki kendisi gibi Diana' da da bir şeyler normal seyrinde ilerlemiyordu.
İki gönül birbirine çekiliyordu.

Diana' nın hemen ardından salona girdiğinde herkes ayaklanmış ve Diana' ya ' Buda kim?' der gibi bakmaya başlamıştı.

Tanıtma gereği duyarak, " Arkadaşlar Diana." dedi.
Diana' yada teker teker arkadaşlarını işaret ederken isimlerini de sıralayarak, " Esly , Mario, Edwin, Jose , Ricardo" dedi.

Esly ve Mario yıllardır sevgiliydi ve evlenmek adına ilk adımı daha geçen ay atmışlardı.

Edwin ve Ricardo ise çapkınlık altında yer alabilecek her türlü şeyi yapmış, kadınların vazgeçilmezleri haline gelmişlerdi.
Ağızları iyi laf yapıyor, paranın gücüne dayanarak çeşitli hediyelerle kadınların gözlerini boyuyorlardı.
Tabi her kadında bunu yemiyordu fakat kendileri ' kalan sahalar bizimdir.' kafasında oldukları için dur durak bilmiyorlardı.
Jose ise kendisine karşı saplantılıydı.
Bir kaç kez içkinin verdiği serbestlikle birlikte olmuşlar, sabahına eski hallerine dönmüşlerdi.
Ama Jose kendisini takıntı haline getirmiş ve her fırsatı değerlendirmeye çalışmıştı.

Diana' nın, " Çok memnun oldum." derken gülümsemesiyle, " Bende canım." diyerek ilk karşılık verenin Esly olmasına şaşırmadı. Mario oldukça şanslı bir adamdı. Çünkü çok sevecen ve güzel kalpli bir kadına sahipti.

Jose suskunları oynuyor, sinsi bakışlarıyla Diana' yı süzüyordu.

Oda da Diana' yı süzen tek kişinin Jose olmayışı canını sıkarken bir Ricardo ya bir Edwin ' e bakıyordu.
Yok bu adamlar kaşınıyordu.

Boğazını temizledi ve vücuduna yayılan kıskançlık duygusuyla birlikte siniride yok etmeye çalışarak, " Diana benim kız arkadaşım arkadaşlar." dedi.
Sesi fazlasıyla sert çıkmış, kendi bile bu haline şaşırmıştı.
Tek şaşırdığı tabiki bu değildi.
Nasıl böyle bir şey demişti aklı almıyordu.
Tedirgin gözlerle Diana' ya bakıyor, ters tepki vererek evden çekip gitmesinden korkuyordu.
Zaten gitmek için bahane aradığınıda biliyordu.

Sadece hafif bir şekilde gülümsemesiyle şaşkınlığı dahada arttı ama bunu dışa vurmadı. Çünkü Ricardo ve Edwin başta olmak üzere odadaki herkes Diana ve kendisine bakıyordu.

Jose, " Ne diyorsun sen ?" diyerek kendisinin duyacağı ses tonuyla sinirli bir şekilde konuştuğunda Diana' dan gözlerini ayırmadı ve, " Duydunuz arkadaşlar. Diana benim sevgilim." dedi.
Jose' nin cılız sesinin aksine sesi oldukça gür çıkmış, bir uyarı olarak sahiplerine ulaşmıştı.

Kolunu bu sefer Diana' nın izniyle beline doladığında minnet dolu gözlerle kahveliklerine baktı. Aslında minnet duygusunun altında hoşnutluk yatıyor, bu gecenin aynı bu duygular içerisinde sonlanmasını diliyordu...

#################

Diana şişeyi çevirirken esnemesine engel olamadı. Saat epey geç olmuştu ama bu insanların gitmeye niyetleri yoktu.

Şişe Jose ve kendisinde durduğunda gözlerini kıstı. Jareth ile aralarında geçen yakınlık aklına geldikçe deliye dönüyor, o sarı saçlarını tek tek yolmak istiyordu.

Soru soran taraf Jose' ye çevrili olduğu için beklemeye başladı. Kendi gibi Jose' de gözlerini kısmıştı ve düşünüyordu.
Çünkü bir öncekinde doğruluk dediği için casaret demek zorundaydı.

Jose sorma gereği dahi duymadan, " Hmmm Ricardo' ya kucak dansı yap." dediğinde Jareth' ın gözlerinin içine bakarak ayağa kalktı. Dengesini koruyamayarak sendelemişti fakat yinede düşmemişti.

Jareth dışında hepsi meraklı gözlerle kendisine bakıyordu.

Ricardo keyiflenerek, " Ben bu oyunu daha çok sevmeye başladım." dedi ve geriye yaslandı.

İçinden, ' Daha çok beklersin.'derken dışından ise gülümsedi.
Gülümseyişi Jareth'ı adeta körüklemiş, yerinde duramaz hale getirmişti.
Yumruk yaptığı ellerini gizlemek istercesine koltuğa gömüyor, sıktığı dişleri arasından küfür olduğunu tahmin ettiği şeyleri tıslarcasına söylüyordu.

Ya denileni yapacaktı yada koca bir bardak birayı daha midesine indirecekti.
İçmek en kolay çözümdü fakat oyunun başından beri dört yada beş bardak içtiği için artık içmek istemiyor, oyunu oynamak istiyordu.
Ama kendi kurallarıyla oynamak, ona göre hareket ederek keyfini çıkarmak istiyordu.
Uzun zaman sonra ilk kez kafası bu kadar sorunlardan uzak, yaşanmışlıklardan kaçaktı.

Ricardo' nun sabırsızlanarak, " Hadi ama Diana." demesiyle tam Jareth ayağa kalkacaktı ki onu engelledi ve kucağına oturarak dudaklarını dudaklarıyla birleştirdi.

Jareth' a karşı içinde oluşan çekime karşı koyamıyor, bedenine hakim olamıyordu.

Zaten az önce de Ricardo' nun değilde Jareth' ın kucağına oturmak için hazırlanıyor, adeta bir işaret bekliyordu.

Öpüşmeleri hararetlendikçe bedenini ele geçiren kıvılcımı hissediyor, dahada körüklemek istiyordu.
Tam ellerini Jareth' ın saçlarına daldırdığı sırada Jose' nin, " Heyyy ne yapıyorsunuz siz?" diyerek cırlamasıyla kulaklarındaki çınlamayı hissetti ve geri çekildi.
Bu kadının sesi resmen bir zehirdi ve saniyesinde insanın beynine işliyordu.

Yüzünü buruşturarak kafasının içindeki çınlamanın geçmesini bekledi.
Bu gecede kendisini içki çarpmış ve sersemlemişti.

Jareth' ın, " İyi misin?" diyerek kendisini kollarının arasına almasıyla az önceki yaptığı şeyin daha yeni yeni farkına varmaya başladı ve utanç duygusu bedenine yayılarak yanaklarında toplandığında ayağa kalkarak, " Ben biraz hava alacağım." dedi.

Koltuklara tutunarak ilerlemeye başladığında, " Bende geliyorum Diana." diyen Jareth' a elini gelme anlamında kaldırdı ve, " Gerek yok." dedi. Zaten kaçıyordu. Nasıl gelmesini isteyebilir, daha çok utanç duygusuna kapılabilirdi.

Bahçeye açılan kapıdan çıktığında temiz hava kendisini çarpmış, ciğerlerine kadar nüfus etmişti.
Yavaş adımlarla ilerledi ve çimlerin üzerinde bulunan puflardan birine oturdu.

Ama rahatsızdı.
Kalçasına bir şey batıyordu.
Elini uzattı ve pufla kalçası arasında sıkışan şeyi alarak ne olduğuna baktı.

Telefondu.

'İçerdekilerden birinin olmalı.' diye düşündü ve tam diğer pufun üzerine bırakacaktı ki telefonun çalmaya başlamasıyla afalladı.

Kimin aradığını görmek için gözlerini iyice kıstı.

Victor yazdığını görünce donakaldı.

Hareket edemiyordu. Bu adam neden peşini bırakmıyor, Roberto' yu geri getirmiyordu.

Yaşlar yanaklarına düşmeye başladığında nefesini kontrol etmeye çalışarak telefonu açtı ve Victor ' un konuşmasını beklemeye başladı...

###########

Sizce Victor' un planı ne?

Ve Victor Diana' yı nereden tanıyor ?

Yorum ve beğenilerinizi bekliyorum canlarım.❤️🖤

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro