51.
Arabanın içinde mutlulukla yolu izlerken sık sık Zayn'e dönüp onu izliyordum. Onun da keyfi yerindeydi ve direksyondaki elinden birini çekip elimi sıktı.
"Khai'yi bıraktıktan sonra bir şeyler yemeye gideriz."
"Tamam sevgilim."
Yanağına uzandım ve öptüm.
Onunlayken içim içime sığmıyordu. Sürekli sırıtıyordum ve onu izlemek istiyordum.
Yerimde otururken göz ucuyla arkaya döndüm. Khai küçücük bedeniyle uyuyordu ve bu hali çok sevimliydi.
"Ne kadar sevimli."
"Öyle..Haftasonu bitsin istemiyorum hiç."
Biraz üzülmüştüm açıkcası. Kızına çok düşkündü ve ondan ayrı kalmak istemiyordu.
Birkaç dakika sonra eski karısın evinin önünde durunca Zayn yerinden kalktı ve arka kapıyı açıp Khai'yi kucakladı. Ben de açıp arabadan çıktım.
"Hadi bebeğim geldik."
Khai huzursuzca gözlerini ovarken tombul yanaklarını babasının omuzuna yasladı. Küçük elleriyle ona sarılırken gülümsemiştim.
"Baba gitme. Sen de gel."
Zayn üzüntüyle bir iç çekti ve eve doğru yürüdü. Kapıyı çaldı ve bana döndü.
Yanlarına gitmek istememiştim. Arabanın yanında çekingen bir tavırla, uzaktan onları izledim.
"Haftaya yine geleceğim bebeğim, tamam mı?"
Khai ağlamaya başladığında annesi kapıyı açmıştı. Kötü bakışları ve asık suratıyla Khai'yi kucağına aldı ve Zayn'e baktı.
"Niye geciktin?!"
"Bana bak, kızımı getirirken dakika hesabı mı yapacağım?!"
"Evet yapacaksın!"
Khai'yi sinirle yere indirdi ve içeri girmesini söyledi. O, yanlarından uzaklaşırken kadın o nefret dolu bakışlarıyla bana baktı.
"Bunun ne işi var burada?!" diye bağırdı. Zayn de bir anlığına bana döndü.
Çok utanmıştım, korkmuştum ve panik olmuştum. Gergin bir tavırla ellerimi sıkarken tekrar konuştu.
"Bu sürtükle benim kızım birlikte mi geldiler?!"
Ağlamaya başladığımda dudaklarımı dişledim.
"Düzgün konuş! Sen ona sürtük diyemezsin!" Zayn ona bağırdığında biraz olsun rahatlamıştım.
"Benim kızım, bir daha bu kızla yan yana gelmeyecek Zayn! Yoksa mahkemeye veririm seni, bir daha hafta sonu da göremezsin onun yüzünü!"
"Sen kimsin beni kızımdan ayıracaksın ya? Eğer öyle bir şeye kalkış, bak sana neler yapıyorum! Benden de Lia'dan da uzak dur. Laflarına da dikkat et."
Daha fazla dayanamamıştım ve arabaya binip ağlamaya başladım. Ellerimi yüzüme kapatıp hıçkırarak ağlıyordum.
Biraz sonra Zayn de arabaya bindi ve aynı hızda arabayı çalıştırdı.
"Lia, ağlama."
O sokaktan çıktıktan sonra kenara çekti.
"Güzelim ağlama ama."
Beni kendine çekip sarıldı.
"Benimle nasıl öyle konuşur Zayn?!"
"Haklısın, ben ona cevabını verdim, sen ağlama lütfen. Ne derse desin ben senden vazgeçmeyeceğim."
Burukça gülümserken kollarımı ona sardım. Ve gözlerimi kapattım.
Cam kenarında çayımı yudumlarken eskileri hatırlamak beni bir şekilde üzüyordu.
Tekli koltukta bacaklarımı kendime çekip onun gelmesini bekledim.
Zayn de kendine yaptığı çayla odaya girip karşıma oturdu.
"İyi ki geldin." dedi gülümseyerek.
Ama ben başka bir şey düşünüyordum.
"Zayn.." Çayımdan bir yudum alıp sehpaya bıraktım bardağı.
"Eski karınla görüşüyor musun?"
Önce şaşırdı, sonra da kaşlarını çattı.
"Hayır görüşmüyorum."
"Peki."
"Neden sordun?"
"Merak ettim..Yani, görüşebilirsiniz de aslında. Sonuçta bir çocuğunuz var ve-" Derin bir nefes aldım.
"Sadece bilmek istedim Zayn. Sadece bana yalan söyleme, lütfen. Benden bir şey saklama."
Gerilmişti ama nedenini bilmiyordum. "Ha-hayır Lia. Senden bir şey saklamıyorum."
"Tamam. Sana güveniyorum."
"Lia..Nereden çıktı şimdi bu durup dururken?"
"Zayn." Ayağa kalktım ve derin bir nefes aldım. "Seni gücendirmek için veya huzursuzluk olsun diye sormadım."
Ellerini tutup sıktım. "Sadece biliyorsun..Kolay şeyler yaşamadık, eskiden. Aynı şeyleri tekrar yaşamak istemiyorum. Lütfen, ne olursa olsun mesafeni koru. Korkuyorum ben. Aramıza kötülük girmesinden korkuyorum."
"Bize bizden başka kimse iyilik ya da kötülük yapamaz." dedi ve beni kendine çekip sarıldı.
"Seni seviyorum Zayn."
"Ben seni daha çok seviyorum." Saçlarımdan, yanaklarımdan ve alnımdan öptüğünde gülümsedim.
"Seni kızdırdıysam özür dilerim." dedim masum bir tavırla.
Fakat Zayn buna biraz şaşırmıştı. Sonra da gülmeye başladı. "Sen..Benden özür mü diledin? İlk kez oluyor sanırım bu-"
Kaşlarımı çattım ve karnına vurdum. "İlk ve son oldu Malik!"
"Bebeğim."
Kollarının arasında onunla öpüşmek en huzurlu şeydi benim için.
Birkaç dakika boyunca sarılıp öpüştük. Keşke hep böyle kalabilsek, keşke artık ondan ayrılmak zorunda kalmasam..
Ondan ayrıldım ve çantamı toparlamaya başladım. "Ne yapacaksın bugün?" diye sordu pantolonunu giyinirken.
"Duruşmam var. Önce ofise gideceğim sonra da adliye. Koşturmaca yani..Sen?"
"Evdeyim bugün."
Gözlerim dolmuştu. "Demek bütün gün evdesin..Of."
Güldü. "Hadi sen de gitme. Bugün bizim olsun."
Ellerimi ensesine doladım. "Bunu ben de çok isterdim..Aşkım, keşke.."
Dudaklarını istekle öptüm. "Ama sen bütün gün beni düşünürsün tamam mı?"
Yanağımdan öptü ve büyük ellerini kalçama sardı. "Zaten başka bir şey yapmıyorum ki."
"Hmm..Öyle mi?"
"Hmhmm."
Ona sımsıkı sarıldım.
"Öğleden sonra Khai'yi okuldan almaya gideceğim. İşin biterse sen de gel."
Keyifle gülümsedim. "Olabilir. Ararım ben seni."
"Okul kapanıyor, karna alacak bugün. Çıkışta da bir yere gideriz belki."
"Belki seninle yalnız kalmak ister."
"Seni seviyor Lia, bu konuda çekinmene gerek yok."
"Olsun, yine de- Of, bilmiyorum işte. Neyse, konuşuruz. Öptüm."
Son kez sarıldım ve çantamı alıp evinden çıktım.
+
Güneş gözlüğümü çantama atıp saçımı düzelttim. Hava çok sıcaktı ve Zayn klimayı açtığında biraz rahatlamıştık.
Arabada oturmuş Khai'yi bekliyorduk. Zayn direksiyondaki elini çekti ve elimi tuttu.
"Çok güzelsin sevgilim."
"Biliyorum!!"
"Ve çok da şımarığız.."
Dudaklarımı büzüp öpücük attım.
"Khai geç mi çıkacak?"
"Bilmiyorum. Ben öğretmeni ile konuşmaya gidiyorum şimdi."
"Neden?"
"Yazın kurs falan varmış sanırım. Bilgi vereceklermiş."
"Of. Yazın kurs mu olur ya.."
"Okula bok gibi para veriyorum. Kurs da yapsınlar bir zahmet."
İster istemez güldüm ve başımı salladım.
"Aa, Khai geliyor."
Camdan onu görünce ikimiz de arabadan çıktık. Khai arabayı görünce o tarafa doğru yürümeye başladı.
"Selam!"
Önce babasına sonra bana sarıldı. "Merhaba tatlım. Nasılsın?" diye sordum.
"İyiyim. Beni almaya mı geldiniz?" Neşelendi ve Zayn onu kolunun altına aldı. Alnından öptü ve çantasını alıp arabaya attı.
"Evet. Ama ben ofise geçeceğim. Siz baba kız yalnız kalın." Omuzunu sıvaladıktan sonra Zayn güneş gözlüğünü çıkardı.
Ne kadar havalı bir adamdı, siktirsin.
Keşke şu an sevişebilsek.
"Sen de gel Lia. Birlikte olalım."
Khai ısrar etmeye başladığında, sonunda kıramamıştım. "Peki o zaman.."
Saçlarımı düzeltip gülümsediğimde arabaya yerleşiyorduk.
"Siz geçin, ben geliyorum hemen."
Zayn okula doğru yürürken ben de ön koltukta telefonumla oynamaya başladım.
"Aç mısın?" diye sordum.
Khai arkada oturmuş başını cama yaslamıştı. Okul bahçesinden çıkanları izliyordu. Önce şaşırmıştım ama sonra geçen kişilerin arkadaşı olduğunu fark etmiştim.
"Arkadaşların mı?"
Başını salladı.
"Planınız mı vardı? Keşke onlarla gitseydin."
Omuz silkti. "Onlarla yakın değilim. Yani çağırmadılar."
Arka tarafa dönüp eline uzandım ve tuttum. "Emin ol biz bugün daha güzel vakit geçireceğiz." Gülümseyip keyfini yerine getirmeye çalıştım ama elini elimden çekip tekrar cama yaslandı.
Yüzü gülmüyordu, birden bire ne oldu bilmiyorum ama sanırım Zayn'in dediği gibi ergenliğinde uğraşmak zor oluyordu..
ZAYN
"Görüşürüz sevgilim."
Lia'yla öpüştükten ellerini yanağıma sardı ve son kez daha tutkulu bir şekilde beni öptü.
Gülümseyerek onu izliyordum. Parmaklarını sakallarımda gezdirdiğinde, ellerimi beline sardım.
"Seni seviyorum. Gece beni düşün!"
Şirin bir tavırla güldü ve kollarını benden ayırdı.
"Başka bir şey yapmıyorum zaten."
"Demek öyle babacık.."
"Hmhmm. Hadi gece burda kal."
"Zayn..Annem beni bekliyor.." dedi üzüntüyle.
Anlayışlı bir tavırla başımı salladım ve iç çektim. "Peki.."
Kollarını karnıma sarıp boynumdan öptü. "Söz veriyorum konuşup anlatacağım. Böyle sıkıntı yaşamamıza gerek kalmayacak."
Yanaklarını okşadım. "Seni beklerim bebeğim, biliyorsun."
Kapının önünde sarmaş dolaş dururken kollarını boynuma sardı.
"Zayn..Khai çok durgundu bugün. Bir sorun mu var?"
"Bilmem fark etmedim."
"Ben fark ettim. Üzgün gibiydi. Gidip konuşsana, ilgilenmediğini sanmasın."
Güldüm ve dudağından öptüm.
"Tamam konuşurum. Ve senin de bu ilgin fena hoşuma gidiyor."
Şımarık bir tavırla gülerek elimi tuttu. "Şimdi sertçe sevişmek vardı Zayn.." dedi bana hayranlıkla bakarak.
Şaşkınlıkla ağzım açıldığında kaşlarımı çattım. "Sert olunca da ağlıyorsun ama."
Ben gülmeye başladığımda omuzuma bir yumruk attı ve saçını savurdu.
"Şımardın sen! Ben gidiyorum!"
Çantasını omuzuna attığında kolundan tutup çektim. Uzun bir süre yanağından öptüm ve onu bıraktım.
"Güle güle!"
"Görüşürüz babacık!"
Bana öpücük atıp arabasına bindi ve basıp gitti. Arabası bahçeden uzaklaşınca ben de kapıyı kapatıp eve girdim.
Lia söyleyince anlamıştım ama evet, Khai bugün çok konuşmamıştı.
Merdivenleri çıkıp odasının önüne vardım. Kapıyı çaldım ama cevap vermemişti. Merak edip içeri girdim ama odası boştu.
Kapı kulbunu tutup odasını incelerken balkonun açık olduğunu gördüm.
Perdeyi çekip balkona girdim ama girer girmez oturduğu koltukta ağlayan kızımı gördüm.
Görür görmez de içimde bir şeylerin koptuğunu hissettim. Onu böyle görmek berbat bir duyguydu.
"Khai?"
Hemen gidip yanına oturdum ve ona sarıldım.
"Kızım niye ağlıyorsun?"
Bana sarıldı ve içini çekmeye devam etti.
"Khai-"
"Bir şey yok."
"Sebepsiz yere mi ağlıyorsun?!"
Cevap vermediğinde ellerini tutup bana dönmesini sağladım.
"Khai, niye ağlıyorsun? Ne oldu? Lia ve benimle mi ilgili?"
Başını iki yana salladı. "Peki ne o zaman?"
"Söylersem kızacaksın.."
Sabırla bir nefes aldım. "Kızmayacağım, söz."
"Ben..Ben annemi özlüyorum baba."
Sinirlenmiştim ve yerimde kıpırdandım. Sinirimi belli etmemeye çalışıyordum çünkü ağlıyordu. Ve ben ona kıyamıyordum.
"Khai-"
"Sen kızsan da ben onu çok özlüyorum. Annem yanımda yokken kendimi çok eksik hissediyorum."
Ağlayarak bana sarıldı ve başını omzuma yasladı. Kızgın olsam da onun bu masumluğu beni çok üzüyordu.
Saçlarını ve sırtını okşadım.
"Kızım, bundan iki yıl önceye kadar annenle yaşıyordun zaten. Ve seni ondan ben ayırmadım. Annen istemiyor."
Bu onu daha kötü üzmüştü ve ağlaması arttı.
"Bunu biliyorum. Ama belki artık değişmiştir..Belki beni istiyordur.."
"O kadar kızıyorum ki ona, seni bu hale düşürdüğü için."
Ben ister istemez kendimi tutamadan söyleniyordum. Ama üzüldüğü belliydi.
"Sen onunla görüşmeme izin vermiyorsun ki."
"Khai."
"Bak, sana kızmak istemiyorum ama beni sinirlendiriyorsun."
Güzel gözleri ıslak ıslak bana bakıyordu. Göz yaşlarını silip elini tuttum.
"Annen seni bana karşı dolduruyor. Onun yanından her döndüğünde benimle kavga ediyorsun. En son Lia'ya dediklerini unutmadım."
"Ama ondan özür dilemiştim. Bir daha söylemeyeceğim, söz. Lütfen baba, annemle görüşmek istiyorum."
Kollarını benden ayırmadan içli içli ağlamayı sürdürdü.
"Bütün arkadaşlarımın anneleri babaları birlikte. Anneleri de hep yanında, ne zaman ihtiyaçları olsa anneleri orada."
"Annenle ayrı olmamızla onun seni istememesi aynı şey değil. Boşanmak da evlenmek kadar normal ve biz anlaşamadığımız için ayrıldık. Ama annen başkasıyla evlendi ve seni fazlalık olarak görüyor."
Tekrar yüzü düştü ve başını eğdi.
"Belki annem bana kızıyordur..Yani, bilmiyorum..Onu kırmışımdır belki. O yüzden beni istemiyordur. Onunla konuşursam düzeliriz belki.."
"Bu senin suçun değil Khai. Ağlama lütfen."
"Annemi görmeme izin vermiyorsun. Oysa-"
Sinirle gözlerimi kapatıp açtım. Büyüdüğünü sanıyordum ama hala bir bebek gibi düşünüyordu.
"Peki, git görüş annenle. Hatta yarın seni ben bırakacağım ona."
Şaşırdı.
Şaşırdı hatta anlayamadı.
Madem benim yüzümden olduğunu düşünüyordu, hala bu yaşına kadar anlamadığı şeyleri yarın tekrar yaşayarak öğrenirdi.
"Gerçekten mi?!"
"Evet gerçekten. Bu yüzden acı çekmeni istemiyorum. Ben sadece seni mutlu görmek ve kendini suçlamamanı istiyorum."
Gözlerini sildi, gülümsedi ve neşeyle bana sarıldı. Ben ona daha sıkı bir şekilde sarıldığımda gülmeye başladı.
"Teşekkür ederim baba! Seni çok seviyorum."
Alnından öptüm ve yanağını okşadım. "Ben de seni seviyorum. Ve bir daha ağlamanı istemiyorum."
"Tamam. Yarın kesin gideceğiz değil mi?!"
"Evet. Madem çok istiyorsun haftasonu kal annende. Eğer isterse de sık sık onda kalabilirsin. Ama unutma, ben seni özlerim!"
Sırıttı ve bir bebek gibi bana sokulup sarıldı. "Merak etme baba..Ben de senden uzun süre ayrılamam ki zaten."
"Hadi git yat artık geç oldu."
Mutlu bir şekilde yatağına girdi ve ben de üstünü örtüp alnından öptüm.
"Lia gitti mi?"
"Gitti."
"Ben burada kalır sanmıştım..Hani.." Pis bir şekilde gülünce kaşlarımı çattım.
Sinirle burnunu sıktım ve yatağın kenarına oturdum. "Öyle mi sandın küçük hanım?!"
Güldü ve tekrar konuştu. "Ne zaman evleneceksiniz?"
"En yakın zamanda."
"Peki."
"Hadi iyi geceler." Alnından öptüm ve odasından ayrıldım.
Annesini göreceği için çok mutluydu ama o kadına güvenmiyordum. Umarım yanılırdım ama biliyorum ki o Khai kadar hevesli değildi. Khai'yi görünce istemeyecekti. Fakat sanırım Khai bunu defalarca kez yaşamasına rağmen bir derse daha ihtiyacı vardı.
+
Arabayı park ettiğim an Khai hızla arka koltuktan çantasını aldı.
"Teşekkür ederim babacığım."
Sarıldık ve o arabadan ayrıldı.
"Bekliyorum ben, sen girince gideceğim."
Bana el sallayıp kapıya doğru yürüdüğünde tuşa basıp camı açtım. Arabanın içinden onu izliyordum.
Annesi kapıyı açtığında yüzünün değiştiğini görmüştüm. Ama Khai tabii ki anlamadığı için gülümseyerek ona sarıldı.
"Ben geldim anne!"
Kate kaşlarını çatıp eve baktı ve Khai'nin girmemesi için kapıyı kapatıp bahçeye adımladı.
"Neden haber vermeden geliyorsun?"
Arabadan görebildiğim kadarıyla Khai çok..Üzülmüştüm.
"Ben sana süpriz yapmak istemiştim-"
"Süpriz falan yapma bir daha. Üvey baban evde, görmesin seni."
"Ne?"
"Neden geldin?"
"Biraz da sende kalmak istedim sadece."
"Kalamazsın. Biz de tatile çıkacağız, kardeşin karne aldı, okulu tatil oldu."
"Anne ben de karne aldım-"
"İyi, aferin..Bebek gibi hediye mi bekliyorsun?"
"Beni neden istemiyorsun ki anne?"
"Huzurumu bozman için baban mı gönderiyor seni?!"
Khai'nin titrediğini görmüştüm. Çantasını elinden düştüğü anda daha fazla dayanamayıp arabadan çıktım.
"Bak Khai, ben seni çağırmadan gelme buraya."
"Ben-"
"Khai, hadi kızım gidelim." Kolunu okşayıp ona sarıldım.
"Sen mi getiriyorsun onu buraya?! Kocamla aramı bozmak içinse-"
Khai hıçkırarak ağlamaya başladığında elimi yumruk yapıp sakinleşmeye çalıştım.
"Sen ne kötü bir kadınsın böyle? Annelik duyguna ne oldu senin?! O senin de kızın ve sadece seni özlemişti!"
Ona bağırdığım an Khai koluma tutundu.
"Bir daha istesen de göstemeyeceğim sana onun yüzünü! Onun canını böyle yakamazsın." Ona bağırdım ve Khai'nin çantasını yerden aldım.
"Gidelim kızım, hadi."
Khai ağlamasını tutmaya çalışarak koluma girdi ve arabaya bindik.
Oturduğu an ağlamaya başladı ve ben ona sımsıkı sarıldım.
"Khai.."
"Beni istemiyor baba..Ben ona ne yaptım?"
"Bebeğim seninle ilgisi yok."
Göz yaşları tişörtümü ıslatırken canımın yandığını hissediyordum. O kadar küçüktü ki, kalbi kırılmıştı ve parçaları altında eziliyordu.
"Sen beni bırakmazsın değil mi?"
"Asla. Bırakmayacağım. Hep yanındayım."
Ama o bütün yol boyunca ağlamıştı. Eve gittiğimizde de kendini odasına kapattı ve yanına gitmemi de istemiyordu.
Tek başıma koltukta oturmuş bir kadeh içki içerken gevşemek istiyordum. Kate'e o kadar kızmıştım ki, tarif edemezdim.
Khai benim en kıymetlimdi ve onu saatlerce ağlatacak kadar kırmıştı.
İstenmediğini düşünüp kendini fazlalık olarak görüyordu. Bu çok ağır ve kırıcı bir histi. İnsan kaç yaşında olursa olsun bunları hissetmek çok kötüydü. Ve üstelik o hassas bir çocuktu ve her şeyden çabucak etkileniyordu.
İçkiyi kafama diktim ve sehpaya vurdum. Bacaklarımı uzatıp gözlerimi kapattığım an telefonum çaldı.
lia: aşkk adammmmm
lia: napıyorsun
zayn: oturuyorum sen?
lia: ben yazmasam yazmiyorsun ya fark etmedim sanma
zayn: aklımdaydın arayacaktım da fırsat olmadı
lia: kes yalandı kess
lia: ben seni çok özlüyorum ya🥺🥺🥺🥺
zayn: ben de seni
lia: beni ne?!
zayn: seni özlüyorum
lia: zorla söylettirdin bana ya resmen
lia: müsait değilsen rahatsız etmem seni!!!
zayn: sevgilim
zayn: müsaitim ama üzgünüm
zayn: yani iyi değilim o yüzden
lia: NOLDU
lia: HASTALIĞIN MI TUTTU NOLDU ZAYN
lia: NOLDU İYİ MİSİN
lia: HEMEN GELİYORUM TAMAM MI
lia: dur arıyorum
zayn: liaaa
zayn: sakin ol ya iyiyim ben onunla alakası yok
zayn: gayet iyiyim ben khai ile ilgili
lia: oh çok korkmuştum
lia: aşkımmm🥺🥺❤
zayn: korkma korkma
lia: kıza ne oldu
zayn: annesi yine yaptı yapacağını
lia: sikeceğim o kadını bak yeter
lia: niye ne yaptı yine
zayn: yüz yüze anlatırım şimdi yine sinirlenmiyim
lia: aşkım sakin ol sinirlenme
lia: ben khainin moralini düzeltirim tamam mııı
zayn: öyle mi?
lia: öyle😈 seninkini de düzeltiyim mi 💦💦
zayn: hayır der miyim sence
lia:
zayn: ah kızımm
lia: 😇😇😇
zayn: lia çok güzelsin!
lia: ne kızıyorsun be
zayn: bi tane daha
lia: dışarı çıkıcam şimdi kızlarla atamam
zayn: nereye ya nereye
zayn: gezme artık yeter
zayn: yanıma gel
lia: üf sus
zayn: ne giyindin
lia: aşko uzun kol giyindim merak etme
lia:
zayn: LIA
lia: AGSJSLSKSLDŞ
zayn: BUNUNLA NEREYE GİDECEKSİN
lia: bakkkk gülüyorum diye yüz bulmaa
lia: sen benim nereye nasıl gideceğime karışamazsın tamam mı ben özgür bir kadınım
lia: şimdi boş yapma
lia: akşam üşenmezsem uğrarım
zayn: sen gel ben sana neler yapıyorum
zayn: görürsün özgür kadını
lia: ok dede tamam
zayn: 😑😒😒😒
lia: 👉👊👈
zayn: of lia
lia: öptüm aşko
+++++
canım zia♡
-
-
🥰😍😍😍
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro