Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

45.

Zayn duş almama yardım etmişti. Üstümü değiştirip temizlenmiştim sonunda.

Bacaklarımda cam çizikleri sinirlerimi bozmuştu ve uzun bir süre ağlamıştım.

"Ağlama Lia, geçecek hepsi." dedi Zayn saçlarımı köpürtürken.

Kendimi bu kadar saldığıma, bu kadar acizleştiğime inanamıyordum. Ama elimde değildi, iliklerime kadar acı çekiyordum ve tamamen değişmiştim.

Duygu değişimleri yaşıyordum hem de çok fazla. Kendimi kontrol edemiyordum.

Küvette bacaklarımı kendime çekmiş beklerken Zayn saçımı durulamıştı ve kollarımdaki çizikleri nazikçe ovaladı.

O yangında vücuduma bir sürü cam batmıştı ve hala o andaymışım gibi geliyordu.

İstemsizce elimi yumruk yapmıştım ve sımsıkı kapatmıştım. Zayn bunu fark edince suyu kapattı ve üstüme eğildi.

"Yapma şunu Lia." dedi elimi açmaya çalışırken.

"Lia!"

Sonunda bağırdığında irkilmiştim.

Kendimi sürekli sıkıyordum ve kilitlenip hareket edemiyordum. Neden yapıyorum bilmiyorum, hiçbir şey bilmiyorum.

"Hadi kalkalım, üşüteceksin."

Bornozu almaya gittiğinde onu izledim.

Kollarımdan tutup kalkmama yardım edince bornozu giyindim ve üstümdeki su damlalarının akmasını bekledim.

Küvetin önünde duran terlikleri de giyinirken Zayn'in koluna sımsıkı tutundum. 

Beni yatağına otururup saçlarımı bir havluyla nemini aldı ve havluyu kenara attı.

"Sen giyin üstünü, kremini alıp geliyorum." dedi dudağıma uzanıp.

Arkasından gülümseyerek izledim.

O çok iyiydi. İyi bir eş oluyordu ve iyi de bir baba olacaktı.

Güldüm.

İkimizin bir bebeği olacaktı ve beni sadece bu fikir ayakta tutuyordu.

Yüzümden silinmeyen gülümsememle gelmesini bekledim.

Kapıyı açıp içeri girdiğinde yatakta oturuyordum hala.

"Neden giyinmedin?" dedi ve kremin kapağını açtı. Yanıma gelip oturdu.

Hemen dizlerimin üstüne oturup omuzlarına tutundum. "Bebek yapacaktık hani? Hemen yapalım işte."

"L-lia-"

"Ben hazırım Zayn. Lütfen."

Sabırla bir nefes aldı ve yüzümü öptü.

"Sevgilim."

"Ben de istiyorum ama henüz zamanı değil."

Saçlarımı arkaya doğru attığında sinirlenmiştim. Neden istemiyordu şimdi?

Çok..Çok öfkelendim.

Hayalkırıklığına uğratmıştım.

Ve bunu sinirimle kapatmak istemiştim.

"İyi değilsin Lia, iyileşmen gerekiyor."

"Ben iyiyim! Çocuk istiyorum. Neden vazgeçtin?"

"Vazgeçmedim Lia. Sakin ol, lütfen."

"Bırak!"

Onu itip ayağa kalktım ve dolabı açıp kıyafetlerimi toplamaya başladım.

"Lia ne yapıyorsun?!"

Kıyafetlerimi kucağıma alıp yere attım ve bir çanta aradım. "Gidiyorum ben!"

"Saçmalama! Nereye gidiyorsun? Ne oldu şimdi?"

"Beni istemiyorsun, çocuk yapmak da istemiyorsun. Beni kandırıyorsun sen!"

Elime ne geçiyorsa bavula fırlatıp attım. Aynı zamanda hem ağlıyor hem de bağırıyordum.

"Lia yeter!"

Bağırdı ve kollarımdan tutup hareket etmemi engelledi.

"Lia iyi değilsin! Her ne olduysa anlatmıyorsun ve içine atıyorsun. Ne hale geldin bir bak!"

Göz yaşları içinde onu izlerken beni kolumdan tutup yatağa otturdu.

"Seni seviyorum Lia." deyip dudağımdan öptü.

"Seni çok seviyorum ve seninle bir çocuk sahibi olmayı da çok istiyorum."

Beni kendine çekip sarıldı. Ben de beklemeden kollarımı ona sardım. "Sadece iyi hissetmeden bunu yapmayalım Lia. Ben senin acı çektiğini ve bunu hafifletmeye çalıştığını görüyorum. Ama çocuk bir araç değil."

Başımı omuzuna koyup sakinleşene kadar bekledim.

Kendimi daha iyi hissettiğim bir anda ayrıldık ve Zayn yanmış yerlerime kremi sürmeye başladı. Cam çiziklerinin üstünden elini okşadığında ağlayasım gelmişti.

"Hepsi geçecek. Eski haline kavuşacaksın."

Kollarıma ve bacaklarıma kremi sürdükten sonra pijamalarımı giyindim. Zayn saçlarımı tarayıp kuruttu, bana yaptığı çorbayı içirdi ve ben gülümseyerek onu izledim.

"Biraz daha iyi misin?"

"Evet. Teşekkür ederim."

Peçete ile ağzımı silip tepsiye bıraktım.

"Şimdi güzelce dinlen."

Kollarımı ona uzatıp sarıldım.

"Yaptığın her şey için teşekkür ederim."

Yanağımdan öptü.

Çok şefkatliydi.

Ve ben daha önce hiç böyle bir şefkati yaşamamıştım. Bunu bana sadece o yapıyordu. Sadece o bana iyi davranıyordu ve ben ailemden hiç böyle bir şey görmediğim için garip geliyordu. Bu yüzden de nasıl davranacağımı şaşırıyordum.

Öfkemin arkasına sığınıp onu kırıyordum.

Ve o bunu bildiği için anlayış gösteriyordu.

Böyle sevildiğimi bilmek çok güzel bir duyguydu.

Kollarının arasında güveneydim.

Ve onunla konuşmak istiyordum.

"Zayn.."

"Söyle güzelim." Alnımdan öpüp gözlerime baktı.

"O yangın.."

"O yangın yanlışlıkla çıkmadı Zayn." Göz yaşlarım peşpeşe akmaya başladı.

"John yüzünden oldu."

"Ne?!"

"Bir adam, müvekkilmiş gibi geldi ve biz içeri girdik. Kapıyı kapattığım an bana sarıldı. John'un benden intikamını almak için gelmiş."

Ellerimi yüzüme kapatıp ağlamaya başladım.

"Dur, dur sakin ol. Devam et."

Telaşlanmıştı ve ellerimi tutup destek oldu.

"İşte sonra..Bir şeyler dedi. Bana vurdu-"

Hıçkırıklarımı tutup devam ettim.

"Davanın nefretini böyle çıkardı benden."

"Baygın bir haldeydim galiba..Bidonu döküp yangın çıkardı."

Olanları anlatmanın rahatlığı bana çok iyi gelmişti. Üstümde bir yük var gibiydi çünkü.

+

Son bir haftadır iyi gibiydim.

Kendimi yatağa kapatıp ağlamıyordum. Polise gidip olanları anlattıktan psikoloğa gitmiştik. Depresyonda olduğumu söylemişti.

Zayn'in ve abimin yardımıyla aşmaya çalışıyordum fakat zordu işte.

Ölümden dönmüştüm. Bunu her düşündüğümde nefesim daralıyordu.

Zayn ile birlikte kalıyordum artık. Bana çok destek oluyordu ve o olmasa ayakta bile duramazdım sanırım.

"Ben işe gidiyorum, erken geleceğim."

Onu kapıdan uğurlarken dudağından öptüm.

"Tamam."

"Dolapta yemekler var. Aç kalma, yemek ye." dedi çenemi tutup.

Başımı salladım.

Ceketini giyindi ve kapıyı açtığı an onu durdurdum.

"Şey..Zayn."

"Efendim?"

"Ben bugün abimlere gideceğim. Yani Ashley çağırdı da."

Gülümsedi. "Git, tabii. Sana da değişiklik olur."

"Evet."

Parmaklarımla gergince oynadım.

"Şey..Artık bir ofisim olmadığı için çalışamıyorum biliyorsun. Ve yiğenime de bir şeyler almak istiyorum. Bana biraz borç verir misin?"

Şaşırdı ve hemen başını salladı.

"Ne borcu Lia, saçmalama."

Cüzdanındaki kartlardan birini çıkarıp verdi.

"Bu sende kalsın, istediğin gibi harca."

Gülümserken dudağımdan öptü ve ayrıldık.

"Teşekkür ederim."

"Görüşürüz."

"Güle güle."

O gittikten sonra odamıza çıktım ve üstümü değiştirip hazırlandım. Günler sonra ilk defa tek başıma dışarı çıkacaktım ve gergindim.

Korkuyordum açıkcası. Ama mutlu olmak da istiyordum. Çok acı çekmiştim ve hala da çekiyordum. Sadece az da olsa benim de iyi hissetmeye hakkım yok muydu?

Diğer insanlar gibi korkmadan, neşeyle, ikilemler yaşamadan ve panik atak duygusunu hissetmeden hayatıma devam etmek istiyordum.

Saçlarımı taradım, güzel ve yazlık elbiselerimden birini giyinip evden çıktım.

Yürüdükçe havanın ne kadar güzel olduğunu fark etmiştim. Gülümseyerek mağazaların önünden geçtim ve bir bebek mağazası görünce içeri girdim ve  neyi beğendiysem aldım.

Bir sürü minicik etekler, elbiseler ve pembe tutulumların arasında kendimi kaybetmiş gibiydim. İster istemez gözlerim dolmuştu ama hayır, üzgün değildim. Mutluluktan.

Poşetleri alıp çıktım ve abimlerin evine doğru yürümeye devam ettim.

Zili çalıp beklerken Ashley beni neşeyle karşıladı.

"Selam!"

"Hoşgeldin!"

Beni içeri çekip sıkıca sarıldı. "İyi misin?"

"Evet. Sen nasılsın?" diye sordum ve karnını okşadım.

"İyiyim, hadi içeri geç."

Salona girdim ve koltuklardan birine oturdum.

"Bunları yiğenime aldım." diyerek poşetleri ona uzattım.

"Lia bunlar ne! Ne kadar çok şey almışsın.."

Tek tek açtık ve keyifle katladık. "Daha bunlar ne ki? O doğunca daha güzellerini alacağım."

"Teşekkür ederiz!"

Koltuğa çıktım ve dizlerimin üstüne oturdum. Heyecanlıydım çünkü ona anlatacaklarım vardı.

"Biliyor musun, ben Zayn'in evlilik teklifini kabul ettim."

"Ne?!"

"Evet."

"O zaman şimdiden tebrikler!!"

Birbirimize sarıldıktan sonra anlatmaya devam ettim.

"Ve bebek yapmaya karar verdik." dedim pat diye.

Şaşırmıştı hatta gözlerini irice açtı.

"Emin misiniz?"

"Çok eminim. Anne olmak istiyorum Ashley. Ve bunun için de Zayn kadar iyi bir baba bulamam."

Elimi sıktı ve kolumu okşadı.

"Çok mutlu oldum Lia. Umarım her şey istediğin gibi olur."

Başımı eğip güldüm.

"Sadece merak ediyorum, ona güveniyor musun? Yoksa bebek sahibi olmak için mi-"

"Ne saçmalıyorsun?! Tabii ki onu-"

Seviyor muyum?

Güveniyor muyum?

Ani bir çıkış yapmıştım ama yine aynı hızda pişman olmuştum. Omuzlarımı indirip sakinleştim.

"Onu seviyorum Ashley. Ama evet, güvenmiyorum."

"Fakat o tekrar güvenimi kazanmayı deniyor, bunun için çok uğraşıyor yemin ederim.  Yani aslında ben de ne hissetiğimi bilmiyorum."

"Ona bir insan olarak güveniyorum ama evlilikte yola çıkmaktan korkuyorum. Ya beni yine bırakırsa?"

Göz yaşlarım akmaya başladığında beni kendine çekip sarıldı. "Sen nasıl hissediyorsun bilmiyorum ama ben gördüğüm kadarıyla diyebilirim ki, Zayn seni gerçekten çok seviyor. Ve böyle bir sevginin kalıcılığı da sadakatle ve güvenle olur."

"Zayn bana sadık yani öyle değil mi?"

"Bunu sen bilebilirsin."

Başımı omuzundan kaldırıp bir süre düşündüm. Ashley ile konuşmak bana hep çok iyi geliyordu çünkü tam bir anne gibi davranıyordu bana.

"Şimdi bu kadar drama yeterli! Gidip pasta yiyoruz. Senin evlilik teklifinin şerefine, değil mi anneciğim?" dedi karnını tutar.

Kendimi tutamayıp güldüm.

+

"Nasıl geçti günün?"

"Güzeldi."

"Sevindim. Nasıl hissediyorsun?"

"İyiyim..Sayende."

Başımı göğsüne yaslayıp kolumu karnına sardım.

Balkonda oturuyorduk ve onun için yaptığım kekten yiyiyorduk.

"Güzel olmuş mu?" diye sordum.

Durdu ve yüzünü ekşitti. "İdare eder.."

"Yaa!"

"Şaka şaka. Güzel olmuş." deyip dudağımdan öptü.

Gözlerimi kapatıp sakinliğin tadını çıkarmak istedim. Onunlayken huzurluydum ve bu her şey demekti.

Son zamanlarda bir sürü şey yaşamıştık ve sanki her şey çabucak olup bitmişti. Başımı dönüyordu bu kadar hız. Biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı.

Saçlarımı okşamaya başladığında güldüm. "Zayn."

"Hmm?"

"Seni seviyorum."

Kucağına sokuldum ve gözlerimi kapatmaya devam ettim.

"Ben de seni seviyorum."

"Buna çok ihtiyacım var Zayn. Beni sevmene, tekrar sana güvenmeye ihtiyacım var."

"Kendimize yeni bir sayfa açtık Lia. Bundan sonra bizim için her şey daha farklı olacak."

"Umarım."

"Yorgun olduğunu biliyorum. Kafanın karışık olduğunu da.."

İç çektim.

"Zaten çok fazla çalışıyordum. Sonra bu düşük yapmam..Senin tedavin..Yangın çıkması ve ofisimi kaybetmem.."

Kucağından inip yanına oturdum. "Bilmiyorum işte Zayn. Her şey çok üst üste geldi."

Gülümsedi. "Ben de tam böyle düşünmüştüm."

"Ne?"

Ceketinin iç cebini karıştırdı ve iki tane kağıt çıkardı.

"Zayn..Bunlar ne?"

"Tatil bileti. İkimiz için."

Anında sırıttım ve ikimiz de aynı anda ayağa kalktık. Heyecandan gözlerim parlıyordu.

"Bir otelde yer ayırttım. Başbaşa kalkıp kafa dinleyeceğiz. Ve-"

Boynumdan öptü.

"Bebek çalışmasına başlayabiliriz."

O beni öperken sevinçle üstüne atladım ve kollarımı boynuna sardım.

"Zayn!! Harikasın!"

Kahkasını duyduğumda beni etrafında çevirdi.

"Sen yeter ki mutlu ol Lia. Senin için her şeyi yaparım ben."

Yanaklarını, dudaklarını ve boynunu öperken onu balkondan içeri doğru ittim.

Yatağın önüne geldiğimiz an onu göğsünden ittirip yatağa düşürdüm.

+

"Bence Khai de bizimle gelsin." dedim çayları koyarken.

"Hem haftaya okulu kapanıyor, ona da güzel bir tatil olur."

"Onunla da sonra gideriz, biz başbaşa kalalım."

"O varken de başbaşa kalabiliriz. Hem şimdi ona sen gelmiyorsun dersek bozulur. Benim onu istemediğimi düşünür. Bana karşı kötü bir düşüncesi olsun istemiyorum."

Zayn iç çekti ve kahvaltısını yapmaya başladı. "Ayrıca artık sizinle yaşıyorum ve birbirimize alışmamız için de iyi bir fikir."

"Peki, sen öyle diyorsan öyle olsun." deyip elimi sıktı.

Ellerimi bir çocuk  gibi çırptıktan sonra yanağından öptüm. "Harika bir tatil yapacağız bence."

"Seni seviyorum."

+++++

zayn liayi yerkene


😁😁😁😁

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro