40.
10 bölüm yazar final yaparım dediğim kitabın 40ı çıktı arkadaslar zorttt
+++
Zayn ile iki üç haftadır görüşüyorduk.
Yani, benimle ilgileniyordu sanırım.
Ailemden dolayı eve geç gidemiyordum ve hep okulumun yanındaki kafede oturuyorduk. İçeceğimi pipetle içerken onun anlattığı şeyi heyecanla dinliyordum.
Geçen hafta sonu final olan bir diziyi anlatıyordu ama ben diziden çok onun güzel yüzünü izliyordum.
Kalbim..
Yanında çocuk gibi durduğumu biliyordum. Ama onunla yaşadığım küçük anlar sayesinde yaşadığımı anlamıştım.
Belki o, benim ona yüklediğim anlamı yüklemiyordur. Bunu anlayabilirim, sadece takılıyoruz veya öylesine konuştuğu bir arkadaşı olarak da görebilir beni. Hiç sorun değildi, yeter ki onunla vakit geçirebileyim.
Dudakları, gözleri, sakalları ve tavrı beni benden alıyordu. Hayallerimdeki erkekti, oturup ağlamak istiyordum.
İçeceklerimiz bitti ve sahile inip yürümeye başladık.
"Bu hafta sonu ne yapıyorsun?" diye sordu.
"Şey..Evdeyim."
"Cumartesi kızımlayım, pazar günü müsait misin?" dediği an durdum.
Kızımlayım.
Kızımlayım.
Kızım.
Kızı mı vardı? Evli miydi?!
Üzüntüden gözlerim dolmuştu ama belli etmemeye çalıştım.
Şansımı sikeyim, ilk defa aşık olmuştum ve adam evliydi.
Hemen gitmem gerekiyordu.
"Senin kızın mı var?" diye sordum panikle.
"Evet."
"Evli misin yani?"
"Hayır boşandım. Çok uzun zaman oldu, kızım şu an altı yaşında ve o bebekken boşandık."
Yalancı. Yalan söylüyordu. Beni kandırmak için-
Neden kandırsın ki? Gördüğüm ilk andan beri yüzüğü yoktu ve bana karşı normal davranıyordu.
"Hiç..Hiç bahsetmedin de şimdiye kadar."
"Kızım annesinde kalıyor. Hafta sonları benimle. Evet, haklısın hiç bahsetmemiştim. Peki senin bana bahsetmek istediğin bir şey var mı?" diye sorunca içimi bir telaş kapladı.
Öncelikle evli olmadığı için aşırı mutlu olmuştum çünkü bu benim için yıkım olurdu. Ama şimdi neyden bahsediyordu?
"Ne gibi bir şey?"
"Bence anladın." dedi rahat bir tavırla.
Benim ondan sakladığım tek bir şey vardı o da yaşım. Onu mu öğrenmişti?
Cevap vermedim.
"Neden bana gerçek yaşını söylemedin?"
Utandım ve başımı eğdim. "Ben.."
"Bana karşı dürüst olmanı isterdim."
"Nasıl öğrendin?"
"Geçen hafta cüzdanını sana vermiştim hatırladıysan. Kimliğinde gördüm."
Of.
Üzüntüyle omuzlarımı indirip aşağı bakmaya devam ettim.
"Ben..Yani, yaşımdan dolayı benimle görüşmek istemezsin diye düşünmüştüm."
"Neden öyle düşüneyim?"
"Bilmem..Bu yüzden korktum, yani çekindim."
"Seninle görüşmem diye mi korktun?"
Beni kıvrandırıyordu.
Başımı kaldırdım ve gözlerine baktım.
Benim bu hayatta bir tek ailem vardı. Sadece isim olarak vardı ama. Yediğimi içtiğimi ve derslerimi düşünen annemden başka kaybedecek bir şeyim de yoktu. Ha, bir de dün gece tartışırken bana tokat atıp saatlerce ağlatan babam da vardı.
Ama kimse bana Zayn'in verdiği sıcaklığı, samimiyeti ve gülümsemeyi vermiyordu.
Bu yüzden kaybedecek bir şeyim yoktu. Yaklaşık üç haftadır görüşüyorduk ve ne hissediyorsam söylemek istedim. Eğer beni reddederse, kırılan kalbimle eve gidip ağlayacaktım sadece.
"Ben senden hoşlanıyorum Zayn."
İstemsizce gözümden bir damla yaş aktı.
"Evet on sekiz yaşındayım ve beni küçük bir çocuk gibi gördüğünün de farkındayım. Kızmış olabilirsin ama sadece gitmenden korktuğum için yalan söyledim."
"Seninleyken çok mutlu oluyorum, kalbimin atışı değişiyor.."
Ağlamaya başladığımı görünce durdum. "Karşılık vermeyeceğini de biliyorum. Bu yüzden ben de sana kızamam. Sadece..Öyle işte. Bilmeni isterim. Bir daha görüşmek istemeyeceksindir. O yüzden hoşçakal."
Garip bir şekilde gülümsediğini görünce utanmıştım.
Tam gideceğim anda nazikçe bileklerimden tuttu. "Lia,"
Islak gözlerimle ona bakarken ne diyeceğini merak etmiştim. Ama o hiç konuşmadı ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
İlk öpüşmemizi ve ona açıldığım ilk anı hatırlayınca gülümsedim.
Güzel günlerdi. Güzel ve zordu.
En güzel anlarımın sahibi olan adam şimdi karşımdaki odada tedavisine başlamıştı. Zor bir süreç başlıyordu onun için. Ağır bir hastalıktı ama o şimdiye kadar ilaçlarla idare etmişti.
Abim onun yanındaydı, kolundan iğne vururken onları izledim.
Hastane koridorunda beklemekten nefret ediyordum. Ama ona destek olmak zorundaydım.
Banka oturan Khai'nin yanına oturdum ve sırtını sıvazladım. "Üzülme, iyi olacak." dedim.
Dolan gözleriyle bana döndü ve sarıldı.
"Çok korkuyorum Lia."
"Korkma, ben yanındayım."
Birkaç dakika sonra ağlaması seyrekleşmişti ve geri çekildi. Başını eğdiği zaman elini tuttum. "Baban çok güçlü, bunu da atlatır."
Biz bir haber beklerken, Zayn'in odasının kapısı açıldı. Abim çıktığı an ayağa kalktım ve karşısına geçtim.
"Ne oldu?"
"İyi, ilaçları uyguladık. Birkaç saat sonra çıkabilir."
Gülümseyip ona sarıldım ama o bana sarılmadı. "Üzülme, şimdilik iyi gidiyor." dedi geçiştirerek.
Kollarımı ondan çektim ve kaşlarımı çattım. "Ne oluyor abi? Bana mı tavırlısın sen?"
Önce Khai'ye baktı ve sonra beni biraz uzağa çekti. "Asıl sana ne oluyor? Hiçbir şeyine karışmıyorum diye tamamen saçmalıyorsun!"
"Sen bana karışamazsın zaten-"
Kolumu sıktı. "Bana bak- Adamın yanından ayrılmıyorsun, evinden çıkmıyorsun, kazık kadar kızı var bir de senin peşinde koşuyor. Siz beni delirtmek mi istiyorsunuz!"
Onu itip kolumu kurtardım. "Ya boş yapma."
"Ondan hamile kaldın, yine bir şey demedim. Ama yeter Lia. Bırak şu adamın peşini."
"Şunu o aptal kafana sok, sen bana karışamazsın. Benim hayatımı da kararlarımı da sorgulayamazsın."
"Bile bile ateşe yürüyorsun Lia. Pişman olacaksın."
"Olurum olmam sana ne? Sen kendi hayatına bak!"
Onu itip sinirle yürümeye başladım.
+
lia: zayn
lia: nasılsın nasıl oldun
zayn: iyiyim bebeğim
zayn: merak etme
zayn: napıyorsun
lia:
lia: çalışıyorum ben de (:
zayn: BU NE HAL
zayn: ÇABUK GİYİN ÜSTÜNÜ HASTA OLURSUN
zayn: gece gece hava soğuk
lia: şaka mı yapıyorsun bak cidden ağlicam
zayn: evet 🤤🤤
zayn: çok güzelsin kızım🔥
lia: ıy dm'den ateş atan amcalar gibi konuştun
lia: gerçi amcadan bir farkin yok ama
zayn: yanında olsaydim görürdün amcayı
lia: sen napıyorsun
zayn:
lia: yine mi içiyorsun
zayn: azalttım
lia: zayn
lia: parmakların kalın ve büyük🤤
zayn: öyle mi?
lia: evet
lia: elini de atsana
zayn: ne yapacaksın
lia: tam küfürlük bir soru
lia: ama etmeyeceğim (:
zayn:
lia: ah
lia: ahahaha
lia: siktir ya
zayn: noldu noldu
lia: beni becerdiğini hayal ediyordum da
lia: şimdi o ellerine bana dokunduğunu hayal etmek istiyorum
zayn: lia
zayn: sikeyim ya
lia: parmaklarını ıslatıp onları içimde hissetmek istiyorum
lia: bir tanesi bile beni doldurmaya yetecek kadar zaten babacık
lia: sonra onları ağzımdan emebilirim
zayn: SUS lütfen
lia: ay zayn
lia: ateş bastı beni
zayn: lia yapma bak cidden dayanamıyorum
lia: bedenim konuşuyor sanki sadece seni istiyor
lia: vücudundan akan terler, dudakların ve sertliğin.. sadece senin adını haykırmak istiyor
lia: beni bundan mahrum mu bırakacaksın?
zayn: evet
zayn: o kadar kolay değil küçük hanım
lia: ıslandım
zayn: beni nasıl kıvrandırıyorsun şu an bilmiyorsun o yüzden sende kıvran
zayn: söyle bana ne istediğini
lia: beni doldurmanı babacık 👉🥺👈
lia: eğer şimdi gelirsen seni rahatlarım
lia: şiştiğini ve sertleştiğini biliyorum
lia: dudaklarımı senin için kullanabilirim ☺🥰
zayn: ne
lia: gel
lia: lütfen
lia: sana ihtiyacım var
lia: sana ve küçük zayne
lia: pardon büyük şfğaşaldşsşalx
zayn: lia
zayn: geleceğim ama ağlasan da durmam
zayn: beni ne halde soktun biliyor musun bedelini ödeyeceksin
zayn: asla durmayacağım lia
zayn: canını yaktığım için hep pişman oluyordum ama bu sefer kaşındın
lia: gel ve bana ne istersen yap babacık
zayn: evde halat var mı
lia: ne yapacaksın ki
zayn: görürsün
+
Onunla mutluydum.
Bunu inkar edersem yalancı olurdum. Fakat, biz sadece takılıyor ve sevişiyorduk. Sonumuz ne olacaktı?
Düşünceler beynimi ele geçiriyordu. Hayatı hiçbir zaman tek kişilik yaşamıyordum, başımda sürekli dırdır eden bir abim ve ailem vardı. Onlara ne diyecektim?
En kötü halimde beni ayağa onlar kaldırmıştı. Zayn'i tekrar istemeyeceklerini biliyordum. Daha kendime bile açıklayamazken onlara nasıl açıklayacaktım?
Of.
Neyse.
Şu anın tadını çıkarmak istiyordum.
"Ne düşünüyorsun?"
Zayn şarap dolu kadehini kaldırdı ve benim kadehimle tokuşturdu. Sahteden güldüm ve bir yudum aldım. "Hiç."
Bu akşam beni yemeğe çıkarmak istediğini söylemişti ve bunun diğer geceler gibi olmadığını, özel olmasını istediğini söylemişti. Ne yapacak bilmiyorum ama şu an içinde bulduğumuz restorant çok lükstü ve garsonlar da epeyce ilgiliydi. Yalan yok, yemekler de süperdi. Karnım doymuştu!
Siyah takım elbisesini giymişti. İçindeki beyaz gömleğinin birkaç düğmesi açıktı. Açık kalmış yerden teni ve dövmeleri görünüyordu.
Sızlıyordum.
Kolunda pahalı bir saat vardı. Kadehi tuttuğu eline baktım. Parmaklarını bardağı doladığı gibi bana da dolamıştı geçen gece.
Dudaklarımı yaladım. Gözlerim edepsiz bir tavırla dudakları ve teni arasında gidip geldi.
Kirli sakalları ve gür saçlarını özenle düzeltmişti. Bu akşam yemeğinin onun için bir anlam ifade ediyor olması gerekiyordu.
İçimde hareket ederken sakallarının bana batmasını ve elimi gür saçlarından geçirdiğimi hayal ettim.
Sikerler, bu herifin neresi kırk yaşındaydı?
Sabah kadar bana vursa sesimi çıkarmazdım.
Boğazımı temizledim ve oturuşumu düzelttim.
Sakin olmalıyım.
Gecenin sonunda zaten onun olacaktım.
"Ne düşünüyorsun öyle?" dedi tebessüm ederek.
Dudaklarını yaladı, gülümserken dilini ısırdığında elimi saçlarımdan geçirdim ve göğsüm dekoltemi düzelttim, daha da belirginleştirdim.
Sonra avuçlarımı masaya koydum.
"Beni bu masada becermeni düşünüyordum."
Birden bire konuştuğumda hiç beklemediğini fark etmiştim. Aniden öksürdü ve şarabı geri çıkartmamak için epeyce öksürdü.
Onu kışkırtmak istiyordum, onu azdırmayı seviyordum çünkü sertleşiyordu.
"L-lia-"
"O kadehi sardığın parmaklarını bana sarmanı hayal ediyordum." dedim dudaklarımı yalayarak.
Nefesleri hızlandı, elini boğazına sardı ve birkaç kez öksürdü. Terlemiş olmalı ki gömleğinin bir düğmesini açtı.
"Çok sıcak oldu değil mi?" dedim.
Topuklu ayakkabımın ucunu bacağında gezdirdim.
"Elbise de.." Rahatsız olmuş gibi askılarımla oynadım. "Biraz sıkıyor Zayn.."
Yerinde kıpırdandı. Aleti rahat durmuyordu sanırım.
"Çıkarırsam rahat edeceğim." dedim fısıldayarak.
Güldüm ve elimi eline sardım. "Görmüyor musun nasıl kavruluyoruz Zayn.."
Yutkundu ve masada duran suyu kafasına dikti.
"O suyun sana yeteceğini sanmıyorum.."
Saçlarımı geriye attım. "Sana daha lezzetli başka bir şey içerebilir-"
"Sikeyim, hemen arabaya git!"
Çok kızmıştı ve ben kendimi tutamayıp kahkaha attım.
Garsona başıyla işaret yaptı ve hesabı istedi. O parayı masaya vurduğunda bana karşı çok sinirli olmasına güldüm. Çantamı aldığım gibi kalktım ve hızlı hızlı yürüdüm.
Kalabalık ve elit bir yerdeydik, bense ıslanmıştım ve düzgün yürüyemiyordum. Çıkışa doğru yürüdüğümde Zayn de peşimden yetişti ve koluma yapıştı.
"Otoparka!"
"Ne?"
"Yürü."
Gözlerim pantolonuna kaydığında yutkundum ve korktum.
Sadece topuklu ayakkabılarımın sesinin yankılandığı bahçede aşağı indik. Otopark katına indiğimizde Zayn'in böyle agresif tavırları beni titretmişti.
Benden birkaç adım önde yürüdü, arabanın anahtarını çıkardı.
Hemen ön koltuğu açtığım an kızgınlıkla bileğimi tuttu. Şaşkınlıkla ona baktım.
"Arkaya geç."
Cidden arabada mı yapacaktık?
"Za-"
"Sana. Arkaya geç. Dedim."
Gözlerimin içine baktı, göz bebeklerinde alevleri gördüğümde onu ikiletmeden kapıyı açtım ve koltuğa yerleştim. Üstümdeki elbiseyi çıkardığım gibi öne attım ve bacaklarımı açtım.
Zayn de sert bir tavırla ceketini çıkarıp attı. Hızla dudaklarıma uzandı, çok sert ve tutkulu öpüşüyorduk.
Canımı bilerek yakmak istiyor gibiydi. Başımı cama doğru yaslayıp koltukta uzandığımda Zayn de üstüme çıktı. Yer küçüktü ve sığmıyorduk. Ama fenaydık.
Başımı cama doğru yatırdığımda Zayn saçlarımı çekti. Gömleğini çıkarmak için ellerimi uzattım.
Dudaklarımızı bir türlü ayıramıyorduk. Parmaklarımı gömleğinden çekip sakallarına batırdım.
"Sana deli oluyorum Lia." dedi nefes nefese. Uzun ve şehvetli öpücükleri, beni yercesine dudaklarımı vakumluyordu sanki.
Gömleğinin iki yakasından tutup vücudundan ayırdım.
"Zayn."
Adını inlemeyi seviyordum. O da seviyordu.
Kaslı ve güçlü kollarını okşadım. Nefes alamıyordum.
İnip kalkan göğüslerim ağzına girmek üzereydi ve tek eliyle sütyenimi tuttuğu gibi çıkarıp attı.
"Ah."
"Ne istediğini söyle!" dedi kalçamı sıkarak.
"Babacık..Seni!"
Tekrar kalçama vurdu. Sertti.
"Senin olmak istiyorum."
"Parmaklarını içimde, her noktamda hissetmek istiyorum."
"Tenini tenimde hissetmek istiyorum babacık."
İkimiz de birbirimizi azdırıyorduk. Ve ben yanmak üzereydim. Bedenim kavruluyordu, titriyordu ve ter içinde kalmıştım.
Üşüyordum aynı zamanda ama karnımda hissettiğim siki beni şimdiden bayıltmıştı.
Sonunda ikimizde arabasının arka koltuğunda çırılçıplak kaldığımızda omuzlarına tutundum.
"Hadi!"
Çığlık çığlığa kıvranırken saçlarını çekiştirdim. Pürüzsüz sırtında tırnaklarımı gezdirdim.
Sikini bacak aramın üstünde gezdirdi, hemen istediğimi vermedi. Kendini bana sürte sürte ileri geri yapınca zevkle başımı geri attım. Bayılmak üzereydim.
Bu halime güldüğünü hissetmiştim ve sinirle sırtını tırnakladım.
Bir göğsümü ağzına alıp emmeye başladı. Sonradan dişlerini de batırınca ensesindeki saçları çektim.
Göğsümü, boynumu ve omuzumu uzun uzun öptü. "Sevgilim."
Nefes nefeseydim, göğsüm hızla inip kalkıyordu. Çok sıcak olmuştu ve terlemiştim.
"Yanıyorum Zayn.." dedim iniltili bir tonda.
Hiç beklemediğim bir anda kendini bana bastırdı. Tınaklarımla sırtını çizerken acıyla gözlerimi yumdum.
"Yavaş, lü-lütfen-"
Bacağımı tutup daha da ayırdı kendini itebildiği kadar itti.
Kaç dakika sürdü bilmiyorum. Ama Zayn içimden çıkmadan parmaklarını da devreye soktuğunda tir tir titremeye başlamıştım. İnliyor ve ağlıyordum. Canım çok acıyordu ama zevkten de kavranıyordum.
Başımı boynuna gömdüm ve kesik kesik ağlamaya devam ettim.
Baş parmağı ile beni okşamaya kalktığında gözlerim kapandı.
"Aç gözlerini!" deyip diğer elini saçıma doladı. Saçımı çekip başımı cama vurduğunda inlemeye devam ettim.
"Acıyor Zayn."
"Sesini kes Lia."
Tamamen üstümdeydi. Ben bu daracık koltukta yatıp kıvranırken o elini cama yasladı ve bana hiçbir alan bırakmadı.
Gözlerimi açtığımda gördüğüm şey geniş göğsüydü.
Nefes alamıyorum.
Çok sıcak.
Yüzümün kızardığını hissediyordum.
"Gelmek istiyorum. Geli-"
"Daha değil, arkanı dön!"
Hırsla konuşuyordu ve ben korkuyordum.
"Za-"
"Dayanamıyorum,"
Kollarının arasında bayılmak üzereyken yanağımı okşadı ve eli çeneme indi. Çenemi hafiften sıktığında, bacaklarımdan bir ıslaklık kaydığını hissettim.
Sanırım ikimiz de aynı anda gelmiştik. Gözlerim kapalı nefeslenirken Zayn de üstüme yığıldı.
Erkeksi ve genzinden gelen hırıltılı sesler beni bayıltmak üzereydi.
"Ev-evde devam edeceğiz." dedi zar zor.
Aklı hala sikindeydi ama kendi de bitmişti. Çünkü uzun bir süredir durmuyordu.
Koltukta oturur konuma geldiğinde bir bacağımı dizine attım. Ben hareket edemiyordum.
Bu beni daha da ağlatırken Zayn kollarımdan tuttu ve beni kucağına aldı, göğsüne yattığımda saçlarımı okşamaya başladı.
Birkaç dakika geçtiğinde nefeslerim daha da düzene girmişti.
"Lia."
"Hmm.."
"İyi misin?"
Sinirle başımı kaldırıp ona öfkeyle baktım.
"Ama iyi olman gerekiyor." dedi ve boğazını temizledi.
"Ne?"
"Seni hallettik, şimdi büyük bir sorunu daha halletmemiz lazım."
"Ne diyorsun ya?" dedim yarı açık gözlerimle.
"Güzel dudaklarını benim için kullanabilirsin sevgilim."
Birkaç saniye boş boş yüzüne baktım.
Fakat birden bire kanımda hissettiğim adrenalin ve azglınlıkla onu omuzlarından tutup kapıya doğru ittim. Yüzümü belinin altına eğdim ve aletini tutup çektim.
"Lia!"
Kocaman sesiyle bağırdığında güldüm.
+
Bacaklarım tutmuyordu, karnım sızlıyordu ve bütün vücudum ağrıdan kıvranıyordu.
Yataktan kalkıp terliklerimi giyindim, üstüme de kenarda duran kısa geceliğimi geçirince odadan çıkıp mutfağa doğru yürüdüm.
"Zayn!"
Benim evimdeydik ve kocam gibi davranıp duruyordu.
Her şeye karışıyordu siktiğimin yaşlı herifi.
Arabada ikinci orgazmı yaptıktan sonra evde sabaha kadar devam etmiştik. Saat beşte uyuyakaldığımı hatırlıyordum sadece.
Çok sinirliydim.
Çünkü seksten dolayı yorgundum ve açtım.
"Günaydın."
Yüzüme uzanıp dudağımdan öptü.
"İyi misin?" diye sordu.
"Sikmediğin herhangi bir hücrem kalmadı. Çok iyiyim."
Karnına yumruk atıp onu ittim ve buzdolabını açtım.
Zayn güldüğünde daha da kızdım.
Birlikte kahvaltı hazırladık ve masaya oturacağım an Zayn beni durdurdu.
"Lia."
"Bana bak benden bir ay falan uzak dur tamam mı?! Sikinle ilgili hiçbir temasta bulunmayacağım bir daha!"
"Dur ya, sakin ol." deyip ellerimi tuttu.
"Ne oldu?"
Salondaki koltuğa gitti ve üstünde duran ceketin cebinden bir şey çıkardı.
"Şimdi çok saçma gelecek sana, alakasız veya zamansız olabilir.." dediğinde meraklandım.
"Sözümü kesmeden beni dinlemeni istiyorum."
"Sana yaptığım hatayı ömrüm boyunca unutmayacağım Lia. Ömrüm boyunca da sana olan utancığımı hatırlayacağım. Fakat şunu bilmeni isterim ki, hayatımda aşık olduğum tek kadınsın."
Gözlerim dolmuştu ve tepki veremiyordum. Ellerimi tuttu ve gözlerime baktı.
"İnanmıyorsun, güvenmiyorsun ama yine de bana bir şans veriyorsun Lia."
Elimin üstüne öpücük kondurdu.
"Bazen bu şansı hak ettiğimi bile düşünmezken sen bana benden daha iyi davranıyorsun."
"Sen kendini ne kadar sert göstersen de ben senin o masum ve sevgiye aç, tutkulu ve sevecen halini biliyorum."
"Ve ben o kızdan tekrar özür diliyorum."
"Arkada bırakığım kırıkları toplamayacak biliyorum. Ama özür dilerim Lia."
"Bu konuşmayı dün gece yemekte yapacaktım. Ama-"
Öksürdü ve durdu. Konuşmak yerine malum işi yapmıştık. Şey, evet.
"Biliyorsun işte."
"Biliyorum.."
"Gerçekten senden bir şans daha istemeye utanıyorum Lia. Ama aynı zamanda da sensiz yapamıyorum. Seninle olmak istiyorum."
"Ne demek bu?" diye sordum.
"Tekrar deneyelim Lia."
Cebinden bir kutu çıkardığı an nefesimi tutmuştum. Donup kaldım sanki.
Kutuyu açtığı an kocaman taşlı bir yüzük vardı. Şık, pahalı ve gösterişli yüzüğü çıkarıp bana uzattı.
"Benimle evlenir misin Lia?"
++++
sizce lia ne cevap verecek?
tekrar evlenmelerini ister misiniz? ve öyle bir şey olsa bile evlenebilecekler mi..?
zayn:
🔥🔥🔥🔥
lia:
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro