21.
Gözlerimi ovuşturarak yavaşça yatakta döndüm ve sarıldığım yastığı bıraktım. Önce esnedim sonra da gözlerimi tamamen açıp yorganı tuttum.
Siktir!
Hemen doğruldum ve panikle etrafa bakındım. Sikeyim, neredeyim ben?!
Panikle yataktan kalktım ve dönüp durdum.
Zayn'in odasındaydım.
Ağlamak üzereydim. Panik ve korkudan titrerken yatağın ucuna oturdum. Fakat oturduğum an sandalyenin üstünde duran kıyafetlerime baktım.
Ne oluyor ya?!
Önce üstümdeki tişört ve eşofman altına baktım. Sonra elimi göğüslerime koyup geri çektim. Sütyenim yoktu.
Benim bu halde Zayn'in odasında ne işim vardı?!
Hırsımdan ağlamaya başlamıştım ve banyoya girip yüzümü yıkadım. Rimelim akmış ve makyajım bozulmuştu. Temizledim ve odaya geri döndüm.
Dün akşam..Khai ileydim. Biraz içmiştim sadece..
Göz yaşlarımı sildim ve kenarda duran hırkamı giyinip hemen aşağı indim.
Piç herif. Eğer bana bir şey yaptıysa onu öldürürdüm.
Sinirli sinirli merdivenleri indim ve onları gördüm. Kızı ile kahvaltı yapıyordu.
"Günaydın." dedi Khai gülümseyerek. Ama benim gözüm Zayn'den başka bir şey görmüyordu.
"Lia bir şey mi oldu?" diye sordu Zayn.
Hiçbir şey demeden mutfağa geçtim. Kollarımı birbirine bağlarken Zayn de telaşla geldi.
"Ne oluyor Lia? İyi misin?"
"Khai'yi gönder. Konuşacağız."
Önce durdu. Sonra anlayışla başını salladı ve içeri girip geri geldi karşıma.
"Tamam, gitti odasına." der demez tokadı bastım.
"Adi herif! Ne yaptın bana?!"
"Ne diyorsun ya?"
"Ne yaptın?! Dokundun mu bana?! Doğru söyle, bak öldürürüm seni."
Ağlarken gözlerimi sildim ve yakasını tuttum.
"Ne işim var senin yatağında?! Hem de böyle..Kıyafetlerimi de değiştirmişsin."
Cevap vermiyordu. "Konuşsana!"
"Sarhoş olmuşsun. Evini de bilmediğim için buraya getirdim."
"Kıyafetlerime niye dokundun!" dedim tıslayarak. Sinirden bayılmak üzereydim. "Ne yaptın bana ya!"
"Seviştik." dedi pat diye.
Gayet rahat, kendinden emindi.
"Benimle yatmak istedin, ben de tutamadım kendimi."
Put gibi kalmıştım. Şoka girmiştim. Kalbim teklemeye başlamışken yanağımdan bir damla göz yaşı aktı.
Ben..
Kendimi çok kötü hissetmiştim. Sarhoşken, kendimde değilken benden faydalanmıştı. Adi!
"Ne hakla?"
Şoktan bağıramamıştım. Göz yaşları içinde onu yakasından tutup sarstım. "Ne hakla! Hangi cesaretle, hangi hakla bana dokunursun?!"
Bağırdım ve yanağına tokat attım. Bir kez daha, ve bir kez daha tokatladım.
"Nasıl yaparsın bunu? Hem de ben sarhoşken."
O cevap vermeden gözlerime baktığında göz ucuyla tezgaha baktım. Onu itip bıçağı tuttuğum gibi aldım ve üstüne yürüdüm.
"L-Lia!"
Korkudan ödü koptu. Ama benim umrumda değildi. Bıçağı ona doğru tuttuğumda geri geri gidip kaçtı. Sırtı dolaba değdiğinde gidecek yeri kalmamıştı.
Bıçağın ucunu yavaşça karnına değdirdiğinde yutkundu ve kekeledi.
"Şaka yaptım! L-Lia!"
"Lia, bırak onu. Dur!"
Başımı iki yana salladım. "Bedelini ödeyeceksin."
"Ya şaka yaptım diyorum. Ara-aramızda bir şey olmadı. Elimi sürmedim sana. Sen kendin değiştirdin üstünü."
Kaşlarımı çattım ve iyice emin olmak için gözlerine baktım. Galiba doğru söylüyordu.
"Şaka? Öyle mi?"
Bir bana bir bıçağa baktı. Ucunu ona batırdıkça yay gibi gerildi. Sonunda bileğime yapıştı ve sertçe sıktı.
"Bırak şunu!"
Bağırdı ve bıçağa alıp çekmeye attı. "Ne yaptını sanıyorsun sen?" diye bağırdı.
"Şakanı sikeyim senin. Keşke sikini kesip eline verseydim de görürdün o zaman şakayı!"
Güldü. "Bence bunu istemezdin. Hani, anlatabildim mi?"
Dişlerimi sıktım ve yumruğumu karnına vurdum.
"Bir. Daha. Bana. Sakın. Yaklaşma. Ve Dokunma. Duydun mu?"
"Bir dakika, asıl sen hesap ver." dedi ellerine beline koyup.
"Ben sana kızımı emanet ediyorum. Sen sarhoş olup geliyorsun. Ya başınıza bir şey gelseydi?"
"Siktir git ya." dedim ve bağırıp odaya geri döndüm.
Çantamı ve telefonumu kontrol ederken abimden gelen cevapsız çağrıları gördüm. Tanrım, kahretsin.
Tam otuz kere aramış.
Üzüntüyle telefonumu çantama attım ve kendi kıyafetlerimi aldım. Kıyafetleri çantama tıkıp omuzuma alıp odadan çıktım.
Hırsımdan ağlamamak için zor duruyordum.
Zayn'i gerçekten öldürmek istiyordum.
Gerçekten.
Tekrar aşağı inip kapıya yürüdüm. Ayakkabılarımı giyerken hemen yanıma gelmişti.
"Yaklaşma bana!"
"Lia. Özür dilerim, gitme böyle."
"Senden nefret ediyorum." dedim ağlayarak. "Senden gerçekten nefret ediyorum."
Hıçkırdım ve kolumla göz yaşlarımı sildim.
"Umarım ölürsün de senden kurtulum. Bunu bütün kalbimle istiyorum. Öl ve yok ol!"
Kapıyı çarptığım gibi çekip gittim.
+
"Sen neredesin?! Öldüm meraktan!"
Abim bağırarak üstüme uzandığında sesimi çıkarmadan koltukta oturmaya devam ettim.
"Lia. Sana bir şey olacak diye o kadar korktum ki. Neredeyse on yıl yaşlandım. Kafayı yiyiyordum."
"Özür-özür dilerim abi. Ben, duymadım."
"Hiç mi bakmadın telefona! Ya, polise gidecektim az kalsın."
"Tamam, haklısın. Ama yeter."
"Yeter, öyle mi? Gece nerede kaldın?"
Gözlerimi yumdum ve derin bir nefes aldım.
"Arkadaşımda."
"Arkadaş? Peki, kimmiş bu arkadaş?"
"Yeter ya! Çocuk gibi sorguya çekemezsin beni. Çekil git şuradan! Sana hesap mı vereceğim?!"
Abim şaşkınlıkla bana baktığında odama yürüdüm ve kendimi banyoya atıp hemen duşa girdim.
Herkesten nefret ediyordum.
Başımdan akan sıcak suyla birlikte rahatlarken göz yaşlarım da serbest kalmıştı.
Hıçkırarak ağlarken başımı yukarı kaldırdım ve gözlerimi yumdum. Kendimi çok kötü hissediyordum.
İradeli olamamıştım. Kendime sahip çıkmamıştım. Aptal gibi onun yatağında uyanıp istediğini almasını sağladım. Acizdim.
Ellerimi yüzüme kapatıp daha yüksek sesle ağlamayı sürdürdüm.
Kalbim zaten kırıktı, bir de hata üstüne hata yapıyordum.
+
Abimin gönlünü almam gerekiyordu. Beni çok merak ettiğini biliyordum ve susmak yerine tartışmayı büyütmüştüm.
Yemeği hazırlamıştım ve masada tek başıma yemek yemek istemiyordum. Çatalı masaya bıraktım ve derin bir nefes alıp yerimden kalktım. Abimin odasının önünde durup kapıyı tıklattım.
Cevap vermedi ama ben yine de girdim.
Yatağında telefonla oynuyordu. "Abi?"
Yüzüme bakmadı. Üzüntüyle omuzlarımı indirip yanına gittim. "Konuşabilir miyiz?"
"Çık dışarı." dedi telefona bakarak.
"Abi-" Çatlamış sesimle göz yaşlarımı sildim.
"Böyle olmayalım lütfen. Özür dilerim senden."
O doğruluğunda ben de yanına gidip kenara oturdum. "Sen haklıydın, ben özür dilerim. Sadece çok kötü bir andı."
Telefonu bırakıp beni inceledi.
"Bir daha seni asla arayıp sormayacağım. Ama bil ki aynısını sana da yaşatacağım-"
"Hayır!"
Telaşla hemen ona sarıldım. "Lütfen böyle bir şey yapma. Ben- Ben senden haber alamazsam çok korkarım."
Ağlayarak ona sarıldığımda, önce tepki vermedi ama sonra da kollarını bana sardı.
"Tamam, ağlama."
"Adliyeden arkadaşlarla yemeğe çıktık. Sonra, şey, kızlar ısrar etti kalmam için. Şarjım da bitmiş, duymadım aradığını."
Başımı omuzuna koyup ağlamaya devam ettim.
Birkaç dakika konuşmadan sarıldık. "Seni üzdüğüm için tekrar özür dilerim." dedim ve kollarımı ondan çektim.
"Lia..Tamam. Kapatalım bu konuyu."
Başımı sallarken konuşmaya devam etti. "Bana anlatmak istediğin bir şey var mı?" diye sordu.
Öylece baktım yüzüne. Hiçbir şey demedim.
"Anlattıklarına inanmadım. Şu arkadaş hikayesine de..Ama sorgulamayacağım. Ne zaman anlatmak istersen dinlerim tamam mı?" dediğinde tekrar ona sarıldım.
"Seni çok seviyorum." Göz yaşlarım omuzuna düştüğünde toparlanmam gerektiğinin farkındaydım.
+
zayn: lia iyi misin
lia: sana ne amk
zayn: şu kabadayı tavrını bıraksan mı artık
lia: bırakmıyorum siktir git
zayn: geçen gece için tekrar özür dilerim yani şaka yaptığım için
lia: çok komikti amk şakamatik oldum gülmekten
zayn: eğer hala şüphelerin varsa
zayn: aramızda bir şey geçmedi
lia: ya bak beni daha da kışkırtmak için mi konuşuyorsun SİKTİR GİT AMK
lia: senin sikini tutup tutmamanla ilgili bir şüphem yoktu
lia: ne kadar şerefsiz olduğundan emin olduğum gibi
lia: bak olum uzak dur benden amk
lia: YETER ÖLDÜRÜCEM SENİ
lia: keşke o bıçağı soksaydım sana
zayn: kızdığın zaman dişilik seviyenin artması gerekirken erillik seviyen mi artiyo senin
lia: SENİN
lia: ERİLLİK SEVİYENİ SİKEYİM
zayn: bak lütfen böyle olmayalım
zayn: izin ver iki dakika konuşayım
zayn: aptallıktı sadece öylesine söylediğim bir şeydi
zayn: seni bu kadar kızdırmak istemedim
zayn: özür dilerim
lia: bitti mi
zayn: bitti
lia: GİT ARTIK
zayn: sen öyle gidince khai de meraklanmış seni sordu
zayn: seni çok sevmiş ve teşekkür ediyor
lia: senin gibi ayıdan nasıl öyle bir kız çıktı merak ediyorum ama
lia: neyse
lia: bak ciddiyim lütfen
lia: LÜTFEN BENDEN UZAK DUR
zayn: duramıyorum
zayn: ittikçe çekiyorsun beni
lia: seni bi iterim görürsün çekmeyi
lia: ahlaksız herif
lia: sana mı kaldım ben ya ha söyle sana mı kaldım
lia: beni terk eden adama mı muhtacım ben hayır efendim degilim tamam mi
lia: sen git kendine kandıracağın başka bir kadın bul
lia: ben de beni mutlu eden adamı mutlu etmeye gideceğim
zayn: ne diyon amk
lia: flörtüm yani erkek arkadaşım var benim artık rahatsız etme beni
lia: yoksa sonrasına karışmam
+++++
lia:
zayn:
chriss:
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro