Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

12.

ZAYN


"Hadi bunu da bitir."

Khai çorbasını içtikten sonra suyundan bir yudum aldı. "Doydum baba."

"İki kaşık çorbayla nasıl doydun?"  diye bağırdığımda zorla makarnasını da yemeye başladı.

Gerçekten kızmamdan anlıyordu. Başka türlü laf dinlediği yoktu.

"Yiyemiyorum. Zorlama." dedi dolan gözleriyle.

Sabırla bir nefes aldım ve tepsiyi kucağından çektim.

Lia gittikten sonra akşama kadar uyumuştu. Şimdi kalkmıştı ve ilaç içmesi gerekiyordu.

Tabii yemeğini yerse.

"Emin misin doyduğuna?"

"Evet."

İlacını da verdim ve yuttu.

Bana böyle çaresizce bakması beni çok sinirlendirmişti.

"Bak, seni anlamaya çalışıyorum ama beni zorluyorsun Khai." dedim parmağımı ona sallayarak.

"Ben-"

"Madem annenle yaşamak istiyordun neden bana demedin?"

Ağlayacağını anladığım an kendimi tuttum.

"Ağlama, biliyorum annene gittiğini."

"Seni zorla burada tutmuyorum Khai. İstiyorsan gidebilirdin, tabii annen seni isteseydi."

Ellerini yüzüne kapatıp hıçkırdı.

"Onun hayatında sana yer yok. Üzgünüm ama annen kocasını sana tercih ediyor. Onunla mutlu."

"Neden böyle konuşuyorsun baba?"

"Ben senin için her şeyi yaparken sen bana nankörlük edip annene şikayet ediyorsun."

"Memnun değilsen yurda gidebilirsin kızım."

Hemen bana yapıştı. "Hayır, hayır hayır! Ne olur beni yurda verme baba."

Ağlayarak bana yalvardığında kolunu okşadım.

"O zaman sen de şımarıklığı kes artık. Her istediğin oluyor, her şeyin var. O kadar işimin arasında bir de bebek gibi senin yemek saatlerini mi düşüneyim?"

"Özür dilerim, çok özür dilerim. Lütfen baba beni yurda gönderme."

Yaptığı tek şey sadece ağlamaktı. Ve benim sinirlerimi bozuyordu.

"Baba lütfen. Yurda gitmek istemiyorum."

Ağlamaktan konuşamayacak hale geldiğinde konuşmayı kestim.

"Tamam. Ağlama, artık aklını başına topla ve derslerine odaklan. Bir daha da kendini aç bırakma."

"Tamam."

Odasından çıkmadan son kez seslendim. "Ben biraz dolaşıp geleceğim. Sana iyi geceler."

LIA

Oturduğum banka kulaklığımla şarkı dinlerken düşündüm tek şey sabah Khai ile konuşmamızdı.

Ona çok üzülmüştüm.

Aklımdan çıkmıyordu o hali.

Üzüntüyle denize bakarken birden yanıma birinin gelmesiyle oraya döndüm.

Kulaklığımı çıkarıp Zayn'e baktım.

Önce birbirimize baktık sonra da denize döndük.

Galiba ona kızmamı naz olarak düşünüyordu. Bu yüzden de yüz bulmuştu.

Ama ben bu kadar yüzsüzlüğe dayanamıyordum.

İstemediğim halde gelip beni buluyordu.

Hiçbir şey demedim.

Bu sessizliği ve huzuru tabii ki de bozmayı tercih etti.

"Nerde hata yapıyorum bilmiyorum."

Tek kelime etmedim.

"Hata yapmak istemedikçe daha çok batıyorum." dedi çatlamış sesiyle.

Kollarımı birbirine bağlayıp karşıya bakmaya devam ettim.

"Kızım benden nefret ediyor."

"Yanımda kalmak istemiyor ama yurda da gitmek istemiyor."

Bu sefer bütün öfkemle ona döndüm.

"Utanmadan yurda gitmesini mi teklif ettin?!"

Tepkime şaşırmıştı. "Ne adi bir adamsın sen!"

"Ben sadece konuşmaya çalışıyorum ama iş kavgaya dönüyor. Beceremiyorum."

"Ya, çok mu zor iyi davranmak?" Buğulanan gözlerimle ağlamaya başlamıştım.

"Çok mu zor onu anlayıp dinlemek?"

Sakin kalmaya çalışıyordum ama onu yumruklamak istiyordum.

"Saçını okşayıp onu sevdiğini söylemek bu kadar zor olmamalı ya."

Kendimi tutamıyordum. Ağladıkça ağlayasım geliyordu. Çünkü kötü bir aileye sahip olmak berbat bir şeydi.

İsterseniz milyonlarınız olsun, ailenizden yana bir yaranız varsa hayat asla yolunda gitmezdi.

"Lia?"

Zayn aptal gibi bana bakarken konuşmasına izin vermeden öfkemi kustum.

"Hasta kızınla kavga mı ettin? Bir de gelip anlatıyorsun. Sen çok zavallı bir adamsın. Asla onun gibi bir kızı hak etmiyorsun!"

Ayağa kalkıp yüzüne bir tokat attım.

"Ölürsünüz değil mi biraz şefkat gösterseniz?"

"Kendi babası bile onu anlamazken hayata nasıl güvenecek?"

Ağlayıp rahatlıyordum.

Gözlerimi silip ona bakmaya devam ettim.

"Lia sana ne oluyor?"

"Bana ne mi oluyor?!"

Yerimde duramadım. İleri geri yürüyüp tekrar karşısına dikildim.

"Eğer benim de senin gibi bir babam olmasaydı belki de dönüp bakmazdım sana. Ondan kaçarken senin gibi bir adiye güvenmezdim. Onda aradığım eksikliği sende buldum sanmazdım."

Şok olmuştu.

"Biraz olsun bana sevgi gösterselerdi, senden gördüğüm en ufacık şefkati yıllarca hissedip arayıp zorunda kalmazdım."

"Kızının ne hissettiğini çok iyi anlıyorum ben. Anlıyorum ve başına gelebilecekleri tahmin edebiliyorum. O kadar saf ki..Senin ona layık görmediğin sevgini, bir başkası gösterip inanınca hayatı kararacak."

"Karşısına ilk çıkana bağlanıp hata yapacak."

Zayn bunları duyunca çok..Çok tuhaf olmuştu. Gittikçe küçüldü yerinde. Hiç kalkmadı ve başını bile yerden kaldıramadı. Hangi yüzle konuşacaktı ki?

"Kendi kızını kendi ellerine acıya itiyorsun..Yapma."

Çaresizlikle ağlamaya devam ettim. "Tek istediği şey biraz sevgi..Kalbine ne oldu senin ya?"

"Lia-" Gözleri dolduğunda yanan boğazımı aldırmadan derin bir nefes aldım.

"Sen böyle değildin..Benim aşık olduğum adam bu değildi.."

Çantamı alıp omuzuma astım.

"İyi bir eş olamadın, bari iyi bir baba olmayı dene."

+++

🥺🥺🥺

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro