Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

ᚑÖzel Bölüm 5ᚑ

"Ananas."

"Anan."

"Hayır Hyerin, annem değil, ananas." Jungkook yüzüncü defa düzelterek elinde tuttuğu karttaki resmi gösterdi. "Bu ananas. Ananas bir meyvedir."

"Anas."

Bıkkın bir nefes verdi ve ananas kartını yanına, daha sonra tekrarlamak için koyup diğer karta geçti. Bu esnada Hyerin babasının vermeye çalıştığı eğitime olabildiğince ilgisizdi.

"Çilek." dedi Jungkook. Hyerin en sevdiği meyveyi anında tanımış, "Mam mam mam..." diyerek kartı almaya çalışmıştı. Babası almasına izin vermediğinde ise huysuzlanmaya başlamıştı.

Altı aylık hamile olan Jungkook ani ruh değişimleri nedeniyle sinirden ağlamak üzereydi. Elindeki kartları yanına koydu ve dudağını büzüp ayağa kalkan kızına bakarak "Neden kimse beni umursamıyor." diye yakındı.

Gözleri dolmuştu, ama bu kartları alıp tekrar karşısındaki mindere oturan ve elindekileri kendi kendine inceleyen Hyerin'in gerçekten umrunda değildi.

O sırada kızlarının odasının önünden geçen Taehyung Hyerin'i kartlara bakarken, Jungkook'u da karşısında dizleri üzerine oturmuş onu izlerken bulunca oyun oynadıklarını düşünmüş, "Benim tavşanım ve pandam ne yapıyormuş bakalım." diyerek yolunu değiştirip onların yanına gitmişti.

Jungkook eşini görür görmez yavru tavşan bakışları atmaya başladı. Ağladı ağlayacak gibi duruyordu ve sarılmak istediğini belli etmek için kollarını ona doğru uzatmıştı.

Bu duruma gülen sarışın hemen yanına oturdu ve bir şeylere sinirlendiği belli olan bebeğini, daha fazla sinirlendirmemek için kollarının arasına aldı.

"Ne oldu güzelim?" diye sordu ipek saçları parmaklarıyla tararken. "Neye canın sıkıldı yine?"

"Taehyung beni seviyor musun?"

Birkaç saniye hayrete düşse de artık bu hallerine alıştığı için hemen cevap vermişti. "Bu dünyadaki her şeyden çok hem de."

Jungkook burnunu çekerek "Bebeğimizden de mi çok?" dedi bu defa.

Taehyung bu soruyu cevaplamak istemediği için sessiz kalmıştı. Ama Jungkook geri çekilip "Bebeğimizden de mi çok seviyorsun?" diye tekrarladı inatla.

Sarışın olan eşinin kilo aldığı için daha toplu ve yumuşak görünen yüzünü avuçları arasına aldı ve gözlerinin içine baktı. Ardından bakışları eskisinden de fazla öpülesi duran kırmızı dudaklara kaydı.

Hyerin'in orada olduğunu hatırlaması birkaç saniyesini almıştı. Ama hatırladığı anda kendine geldi ve "Hyerin, kızım hadi saklambaç oynayalım." dedi neşeli bir sesle. "Gözlerimizi kapatıyoruz ve saymaya başlıyoruz."

Küçük kız babasının anlatmak istediğini hemen anlamış, minderinden kalkıp paytak paytak koşarak duvara gitmişti.

Taehyung, Hyerin gözlerini kapatır kapatmaz merakla onu izleyen eşine geri döndü ve hızla dudaklarını birleştirdi.

Bu hareketi beklemeyen Jungkook'un gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Kendine gelmesi ve ayak uydurması ise biraz gecikmişti.

Dudaklarını oynatmaya başladığında artık öpücük sona gelmişti çünkü Hyerin'in poposunu sallayarak babasının saklanmasını bekleme süresi bitmek üzereydi.

Geri çekilmek zorunda kalan sarışın doyamadığı dudaklara son birkaç öpücük daha bıraktı ve hemen yanındaki kapının arkasına geçti.

"Baba." Adını seslenerek odayı aramaya başlayan kızını kapı aralığından görmüştü. Bir oraya, bir buraya giden ve her deliğe bakan küçük kız kıkırdamasına neden oldu.

"Baba, neyde?" Jungkook, yanına gelen kızına bilmediğini göstermek için ellerini iki yana açtı ve omuz silkti. Mesajı alan Hyerin ise "Baba." diye bağırdı sinirle.

O esnada kapının aralığından bakan sarışın alfayı fark etmiş, kahkahalar atarak yanına koşturmuş ve kapıyı iterek babasının boynuna atlamıştı.

Taehyung onu da kucaklayarak tekrar eşinin yanına döndü ve az önce kızının oturduğu mindere oturdu. Hyerin onun kucağında olduğu zaman sesini çıkarmazdı.

Yerdeki kartları toplayıp tekrar Jungkook'a uzattığında siyah saçlı gülümsemiş, kartlardan birini seçerek kızına göstermişti.

"Ayva."

"Avva."

"Hayır, ayyva."

"Ayvva." dedi küçük kız hevesle.

Jungkook elindeki kartları düşürürken tekrar dolan gözleriyle alfaya baktı. Bu duruma telaşlanan Taehyung " Ne oldu bir tanem?" diye atıldığında Hyerin de onu taklit etmiş, "Baba noydu noydu? Noydu baba?" demişti merakla.

Sarışın olan bir tahminde bulunarak "Hyerin doğru söylediği için mi duygulandın?" dedi. Ama eşi anında başını olumsuz anlamda sallamıştı.

Daha fazla dayanamayıp hıçkırıklara boğulduğunda "Canım ayva çekti." kelimeleri döküldü dudaklarından. Taehyung kızını yanına bırakıp hemen ayaklandı ve sesli şekilde ağlayan siyah saçlının göz yaşlarını silerek onu susturmaya çalıştı.

"Hayatım bunda ne var? Elbette çekebilir, hemen alıp geleyim ben. İlk aşermen bu senin."

Ama ağlamasını biraz olsun dindiremediği hamile alfa "Biliyorum." dedi sinirle. "Ama ben ayvadan nefret ederim!"

Taehyung bir koşu gidip aldığı ayvayı güzelce yıkamış, soymuş ve tabağa dizmişti. Üzerine de tıpkı eşinin arzu ettiği gibi tuz atıp limon sıkmıştı. Ama en çok şaşırdığı an şüphesiz, Jungkook'un iştahla dilimleri ağzına tıkıştırırken bile her an ağlamaya hazır durduğu andı.

"Yemek istemiyorsan yemek zorunda değilsin Jungkook." dedi birden. Ama dediğine anında pişman oldu.

"Ben istemiyorum ama bebeğimiz istiyor! Yemeyeyim de poposunda kocaman ayva izi mi çıksın?"

Sarışın boş bulunup "Ne?" diye sormuştu. Ve bu Jungkook'u daha çok sinirlendirmekten başka bir şeye yaramamıştı.

"Sen bebeğimizi sevmiyorsun! Ben onun için her şeyi araştırırken sen daha bunu bile bilmiyorsun! Ben onu altı aydır içimde büyütürken sen benimle altı dakika ilgilenmiyorsun!" En son önündeki tabağı iterek "Yemiyorum!" dedi ve koltuktaki yastığı alarak yüzüne kapatıp tekrar ağlamaya başladı.

Taehyung'un eli ayağına dolaşmıştı. Bu sözleri işitmeyi beklemiyordu. Eşinin kendisinden ilgi beklediğini anlaması bile birkaç dakikasını almıştı.

Siyah saçlı sesini biraz daha yükselttiğinde hemen onun yanına geçerek sarıldı ve "Özür dilerim." dedi ne yapacağını bilemeyerek. "Güzelim, çok üzgünüm. Ben seninle daha çok vakit geçireceğim ve araştıracağım. Bebeğimizi nasıl sevmem, elbette seviyorum. Seni sevdiğim kadar onu da seviyorum. O bizim bebeğimiz çünkü Jungkook. O bizim ailemizin bir üyesi. Tıpkı Hyerin gibi. Kızımızı ne kadar sevdiğimi sen de biliyorsun."

Ağlaması yavaş yavaş dinen siyah saçlı "Aileyiz biz değil mi?" dedi yastığı yüzünden indirirken.

Alfası onu daha çok kendine çekerek boynundaki işareti öptü. Bu öpücüğün hamile olanı nasıl sakinleştirdiğini ve rahatlattığını hem hissedebiliyor, hem de görebiliyordu.

"Aileyiz. Sen de benim herkesten çok sevdiğim ve kıskandığım güzeller güzeli eşimsin. Siz benim için her şeyden önce geliyorsunuz Jungkook. Üçünüzün de güvende ve iyi olması için canımı ortaya koyarım."

Eşinin sıcaklığıyla huzur bulan Jungkook kokusunu içine çekmiş, gülümsemişti. Başını sarışının omzuna koydu ve "Seni seviyorum." dedi az önce olay çıkaran kendisi değilmiş gibi. "Ama ayvayı hâlâ sevmiyorum."

-Bunny 🐰

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro