1.Bölüm
İyi okumalar☆
15 Eylül
Jeon Jungkook
Yine yalnız başıma okula yürüyordum. Yaz tatilinden yeni çıkmıştık ve bu yıl için biraz fazla heyecanlı sayılırdım. Geçen yılsonu bir sınav düzenlenmişti ve iyi bir puanla geçenler kategorilerle sınıflara bölünüyordu. Dilekçe yazmamız lazımdı ve ben sayısalı seçmiştim. Biraz ailemin fikriydi bu aslında. Ben hiçbir konuda yetenekli değilim ama benden doktor olmamı bekliyorlar. Bu yüzden epey heyecanlıydım çünkü sınıfımda en iyi öğrenciler olucaktı. Ve istersem bana yardım edebilirdiler. Ayrıca iyi anlaşacağımızı umuyordum..Yani umarım öyle olurdu.
Eski sınıfımla aram iyi sayılmazdı, sınıf etkinliklerinde, dışarıda ve ya başka bir yerde hiçbiriyle bir samimiyyetim yoktu ancaq söylemeliyim ki bazılarına içten içe hayranlık duyuyordum.
Bu kişilerden biri Namjoon hyung'tu mesela. O çok çalışkan ve öğretmenlerin gözdesi. Hep yüksek notlar alır , bununla asla övünmezdi ama gıcık öğrenci tipleri gibi " Sınava çalışamadım ya" diyip sınav başlayınca kağıda gömülüyordu. Diğer bir kişi tabi kide Jin hyung'tu. O da çalışkan , özgüvenli ve epey de yakışıklı birisi benim gözümde. Hep ona imrenirdim çünkü benim aksime bir şey olduğunda kendisini savunmayı iyi biliyordu. Eski sınıfımın geri kalan kısmı pek te umrumda değildi açıkcası, diğerleri hep eğlence düşkünüydü ve ders çalışmazdı. Hatta bütün öğretmenler bizim sınıfa girince yüzü düşüyordu, bir kaç kişi hariç kimse dersi dinlemediği için. Neyse ki o kargaşalı, her kötü olaya karışan sınıftan kurtulmuştum.
Okul kapısından içeri girdim. İlk gün olduğu için her yer çok fazla insanla doluydu. Bu beni rahatsız etsede onca sesin ve insanın arasında öğretmenlerden birine yeni sınıfı sordum. Kağıda baktı ve " 2ci kat koridorun sonunda solda" dedi. Teşekkür edip tedirgin bir şekilde sınıfa adımlamaya başladım.Sınıf Kapısından yavaşça baktığımda onu görmemle donup kalmıştım. Bu kişi Kim Taehyung'tu . Beni gördü ve arkadaşıyla konuşmasını durdurup gülümsedi. Karşılık verdim ama emin olamadım ve kapı numarasını kontrol ettim. Tekrar içeri girdiğimde diğerleriyle selamlaştım ve ön sıralardan birine oturdum. Çoğu kişiyi tanıyordum ancak samimiyetimiz yoktu.
Onu gördüğümde şaşırmamın nedeni birlikte matematik kursuna gidiyor oluşumuzdu. Hep onunla aynı sınıfta olmayı dilemiştim. Ondan öğreneceğim çok fazla şey olduğuna inanıyordum çünkü hep kendi yöntemleri vardı. Öğretmenin anlattıklarından ziyade çoğu zaman kendi yöntemlerini kullanıp öğretmenide şaşırtmayı başarırdı. Ben ise o yöntemleri öğrenmeye çalışıp, konuyu tam derinliğine kadar anlayamadığım için yapamazdım. Bu yüzden aynı yollarla tıpkı öğretmenin izah ettiği gibi problemleri çözüyordum. Dikdörtgen masada öğretmen başta , o öğretmenimizin yanında ve ben onun önünde otururdum. Problem üzerinde tartıştığı şeyleri görüp öğrenmeye ve uygulamaya çalışırdım.
Okul bittikten sonra sakince evime yürüyordum, yine yalnızdım tabi ki.
Ne sanmıştım ki, ilk günden arkadaş bulamazdım sonuçta.. Günüm sıkıcı geçiyordu ve geri kalan zamanda kursum filan yoktu. Ben de biraz abur cunur alıp evde film keyfi yapayım dedim.
Eve gittiğimde annemin yemeği masaya koyduğunu gördüm. Kiyayetlerimi değiştirdim ve elimi yıkayıp mutfağa gittim. En azından sevdiğim yemeği yapmış yoksa yemeği yemeyecektim ve kavga edecektik. Sakince yemeği bitirdim ve odama çekildim. Biraz telefonla uğraşayım derken uyuya kalmışım.
Şimdi saat akşam 7
Kalkıp babam gelmeden ders çalışmaya başladım. Açıkcası biraz üzgündüm. Daha ilk günden arkadaş edinebilirim sanmıştım. Aptallık etmişim. Benim gibi biriyle neden konuşsunlar ki. Bütün bu düşünceler beynimi yıkarken odanın kapısı çalındı.
Gelen babamdı.
" Girebilir miyim? "
" Eveet "
" Nasılsın bakalım? Günün nasıldı? "
" Teşekkür ederim , iyiydi "
" Ders mi çalışıyordun? Hadi gel akşam yemeği ye sonra devam edersin. "
" Tamam geliyorumm "
Gittikten sonra kitapları bir kenara koydum ve yanlarına gittim. Her zaman ki gibi kardeşlerimle birlikte beni bekliyordular. Sessizce oturup yemeğe gömüldüm ve bittikten sonra " Afiyet olsun " diyip odama geçtim. Biraz çalıştıktan ve telefona baktıktan sonra saate baktığımda gece 12yi 5 geçiyordu. İşim gittiği için uyumaya gittim...
Not;
Jeongguk'un bir günü hakkında yazmak istemiştim ve bazı karakterleri tanımanız için^^🙂
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro