El Clásico
Galibiyetimizin ertesi günü izin günümüzdü. Yinede erkenden büyük bir coşkuyla kalktım. Telefonumda crazy in love 'ı açıp kahvaltı için krep yapmaya başladım.
" Cuz your love got the best of me
And baby you're making a fool of me
You got me sprung and I don't care who sees
Cuz baby you got me so crazy
Krepleri masaya koymak için döndüğümde Neymar'a çarptım. Aman Tanrım , niye beni korkutup duruyorsun ?"."Sanada Günaydın"."Hazırlamama yardım et de kahvaltı yapalım"
Kahvaltıdan sonra sıra internetteydi. Bilgisayarı alıp haberlere bakmaya başladım. Bu sırada babam aradı. "Hurricane , seninle gurur duyuyorum. Bu kadar başarılı olacağı tahmin etmedim. Benim kızım bir star oldu" onunla konuşurken haber sayfalarına bakmaya başladım. Spor sayfalarında benim büyükçe çekilmiş bir fotoğrafım vardı. Maçtayken çekilmişti. Manşeti okudum. "Dünyanın ilk şampiyonlar liginde oynayan kadın futbolcusu açılışı 2 golle yaptı !"
Telefonu kapattıktan sonra başka sayfalarada girdim. Başlıkları okumaya başladım. 'Hurricane Kross adından epeyce süre söz ettirecek gibi'
'Barcelona , Kralı için bir Kraliçe buldu !"
'Neymar Jr'ın yeni sevgilisi kuralları alt üst ediyor'
Gülmeye başladım. "Ney ! Bu başlıkları görmelisin" yanıma gelip ekrana baktı. Oda güldü. "Kral'dan kast ettikleri Linoel'se yanılıyor sen sadece benim princesa'm olabilirsin" yanağıma bi öpücük kondurdu. "Bunlar harika değil mi ?"."Evet daha da çok konuşulacaksın"
Bi makalede FIFA'nın açıklaması yazıyordu. Ona göz gezdirdim. 'Kesinlikte resmi bir oyuncudur"
İşte bu ! "FC BARCELONA'yla resmi bir anlaşma imzalayan Hurricane Kross'u önümüzdeki maçlardada izleyebileceğiz" Üstümden bir yük kalkmış gibi hissettim. Adamın dediği şeyleri hatırladım. 'Firmamız sizi deniyor' Artık işe alınmıştım! Rahatca önüme bakabilirdim. Bunu Neymar'a da anlattım. Bana gözlerinin içi parlayarak bakıyordu. En az benim kadar oda mutlu olmuştu. Bi an onula beraber olduğum için ne kadar şanslı olduğumu düşündüm.
Hafta boyunca antremanlarımıza gitmeye devam ettik. Ama işler biraz daha garipleşmişti. Çünkü artık tanınıyordum. İnsanlar benimlede fotoğraf çektirmek istiyordu. Herkese nazik davranmaya çabalıyor dum. Ama bu takımla çalışmak gerçekten zordu. Beni çok zorluyorlardı ve antremanlardan sonra direk eve gitmek istiyor oluyordum. Evde de pek Neymar'ın sevgilisi modlarında olmuyordum. Genelde uyuyordum ya da uyuya kalıyordum. En ufak bi tatilde bunu telafi etmeyi düşündüm.
Cumartesi sabahı bana seslenen boğuk bi ses uyandım. "Hurricane" gözlerimi açmak istemiyordum. Biraz daha uyumaya ihtiyacım vardı. "Bebeğim , kalkman gerek" gözlerimi açtığımda Neymar'ın yeşile kaçan gözleriyle karşılaştım. Bi Brezilya'lıda nasıl bu kadar güzel gözler olabiliyor diye düşündüm. "Antremana geç kalıyoruz"."Ne antrenmanı ? Bugün cumartesi değil mi ?"."Evet , çünkü maç olduğu için"."Ne maçı ?" Çarpık çarpık gülümseyip bana inanamayarak baktı. "Haberin yok mu ? Nası haberin yok ?"."Tanrım , Neymar ayakta duracak halim yoktu. Bakmadım. Ne var ?"."Aslında sen ve ben diyebiliriz.....El Clásico" birden başımı yastıktam kaldırdım. "Ne ? Sen ne dedin ? Yani bildiğimiz lanet Real'le maçımız var ve benim haberim yok mu ?"."Aynen öyle. Günler öncesinden haberin olmalıydı"."Aman tanrım Neymar ! Aman Tanrım ! Bu gerçek olamaz! Bende gelecek miyim ?"."Hayır seni evde bırakıyoruz , tabi ki sende varsın !"."Tanrım!!!" Yataktan kalkıp lavaboya koştum ve yüzüme su çarptım. Barcelona da oynayacağım zamanı nasıl El Clasico olacağı zamana denk getirmiştim? Dostum harikayım. Çabucak odaya geri dönüp giyinmeye başladım.
Yolda hızlı adımlarla yürürken Neymar'a "James Rodriguez'le tanışabilir miyim ?" diye sordum. "Bazen o kadar saçma sorular soruyorsun ki ve bunlara cevap vermek zorundayım. Evet taşınabilirsin James , Bale , Ronaldo hepsiyle" kendi kendime Ronaldo'yla tanışmak istemiyorum diye düşündüm. Ondan oldu olası hoşlanmıyordum. Belki çok iyi bi insandı ama bu daha önce hiç umrumdada olmamıştı.
Diğerlerinin yanına geldiğimizde Douglas "Nerde kaldınız ?" dedi. Adriano , Rafinha ve Dani de bizi dinliyordu. "Hurricane Real Madrid maçının olduğunu daha yeni öğrendi ve kabullenmesi biraz uzun sürdü." "Siz niye bana söylemediniz ki sanki ?" diye atıldım. Dani "Üzgünüm nasıl unuttum. Biz hep bunu birbirimize söyleriz. Rafi bugün El Clásico var!" Rafinha şaşırmış taklidi yapıp "Aman Tanrım !" dedi. "Haha gerçekten çok komik işinize bakın"
Antreman boyunca çok gergindim. Daha sadece basit bir maça çıkmışken Real Madrid maçıyla nasıl başa çıkacaktım. Bütün maçı yedek klübesinde geçirmeyi diledim.
"Hayır Neymar ben çıkamam oraya.."."Hurricane şunu yapmayı keser misin ?" soyunma odasında bir biz kalmıştık. Herkes dışarı çıkmıştı. Ben çıkacak cesareti kendimede bulamıyordum. "Ben çok kötüyüm karnım ağrıyor. Çıkmamalıyım"."bişi olmaz geçer"."Ama Ney-"."Hadi ama Hurry" kapıyı açıp beni kolumdan tuttu ve dışarı çekiştirdi. "James'le tanışmak isteyen sen değil miydin ? Gel ve tanış" ben direnmeye çalışırken çoktan Neymar beni dışarı çıkarmıştı bile. Sahaya doğru koridoe gibi uzanan yol kalabalıktı heryerde beyaz formalı insanlar görüyordum. Birbirine sarılan Marcelo ve Dani'yi görünce artık utangaçlığı bi kenara bırakmalıyım diye düşündüm. Onların yanına gittim. Marcelona banada sarıldı. "Aslına bakılırsa Hurry beni aradığın gün bir rüya gördüğünü o yüzden böyle davrandığını düşünmüştüm. Ama şimdi şu haline bir bak.....harika görünüyorsun"."sende öyle !" dedim. Kısık sesle James'le tanışmak istediğimi söylediğimde arkalara bakıp "Hey ! Rodriguez buraya gel. Seni tanıştırmam gereken biri var" dedi. Kısa süre sonra Jamesi gördüm. Ve oda beni görünce yanımıza gelip gülümsedi. "Seni görmek ne güzel , bende seninle tanışmak istiyordum. Hurricane diğmi ?"."Evet.."."Güzel tanıştığımız için memnunum"."bende"
Jamesin arkasında duran tanıdık yüzü görünce bi an şaşırdım. Sanki böyle bişi beklemiyormuş gibiydim. Real Madrid maçında Ronaldo görmek ne kadar garip olabilirdi ki ? Görmessem daha garip olurdu. Doğruca bana bakıp James ve Marcelo'nun yanında yerini aldı. "Heyy Hurricane meraba bende seni arıyordum" beni mi arıyordu ? Neden ? "Meraba" dedim pekte sevecen olmayan bir sesle. "Seni geçen maçta izledim gerçekten iyi iş çıkardın , tebrik ederim"."teşekkürler" neden benimle konuşmaya çalışıyordu ki ? Anlaması için alnıma 'senden hoşlanmıyorum' mu yazmam gerekiyordu ?
Diğerleri de beni görmek için yaklaşınca nerdeyse ufak bir yuvarlak oluşturmuştuk. Cristiano "Hey çocuklar , ona yiyecekmiş gibi bakmayın. Dağılın" dediğinde biraz olsun rahatlamıştım. Çünkü zaten heyecanlıydım birde bu kadar insanın arasında kalınca daralmıştım. Kalabalığın arasında Neymar yanıma doğru gelince büyülenmiş gibi oma baktım. İşte prensim beni kurtarmaya gelmişti! "Neredeyse sevgilimi kaybediyordum" dedi güldüm. Elini tuttum ve onunla beraber sahaya çıktık. Bugün hava düne oranla daha sıcakta ama ben titriyordum. Ellerim buz gibi olmuştu. Çünkü bu El Clásico havasıydı. Klübenin en önünde yerimi aldım. Çünkü biliyordum sakin sakin oturamayacaktım. İçim de ki taraftar uyanmıştım. Maç başladığında pür dikkat maçı izlemeye başladım. İlk anından itibaren çok heyecanlı bi kaç olacağı belli oldu çünkü ne zaman bizimkiler madrid'in kalesine yaklaşsa geçmelerine izin vermiyorlardı. Savunma çok sağlamdı. Ama aynı şekilde bizde Ronaldo , Bale ya da Benzamayı kaleye yaklaştırmıyorduk. Barcelona her kaleye yaklaşıtığında ayağa kalkıyordum ve uzaklaşıncada tekrar kendimi yerimde buluyordum. Adeta maçla nefes alıp veriyordum. Üçüncü kez ayağa kalktığımda Douglas'ın da benimle kalktığını fark ettim. Anlık bir sessizlik oldu herkes nefeslerini tutmuştu. Topun fileye çarptığını görünce tekrar kulaklarıma insanların sevinç çığlıkları doldu. Gülümseyerek Douglasa sarıldım. İşte böyleydi! Onlara günlerini gösterecektik. Sevinçle maçı izlemeye devam ederken bi an saha insanların yuhalamalarıyla doldu. Suarez yerdeydi. Ve herkes onu düşüren kişiye kızmıştı. Bi süre sağlık ekiplerinin Suarezle ilgilenmesini izledim. Devam etmeliydi ama düşündüğüm gibi olmadı. Suarez sekerek köşeye geldiğinde Luis Enrique oyuna girmemi söyledi. "Ben mi ?" Dönüp bana baktı. "Burda senden başka kız görmüyorum. Karıştıracak halim yok ya tabiki sen!" dedi. Bu aptal soruyu sorduğum için kendime kızarken üstümde ceketimi çıkardım. Düdük çaldığında köşeden oyuna gittim. Tanrım....napıcam ben şimdi ? Diğerlerinin arasına karışacak oyuna adapte oldum. Ordan oraya her köşeye koştum. Ama kan ter içinde kalmama rağmen Suarezin yerini dolduramadığımı hissettim. Topu ilk kez aldığımda bir kaç adım atmıştım ki birinin bana hızlı bi şekilde çarpmasıyla yere düşmüştüm. Yerden kalkmaya çalışırken Neymar'ın kızarak hakeme bir şeyler söylediğini fark ettim. Yanımda Cristiano yu görünce şaşırdım. Bana elini uzatıyordu. Elini tutup kalktım. Biraz başım dönmüştü. Ama oyuna devam edip rakip kaleye doğru koşmaya başladım. Neymar harika gidiyordu süratini çok iyi ayarlamıştı. Kaleye yaklaşınca pası Messi'ye attı. Messi'nin önünde üç kişi yerini almıştı bile. Onları geçemeyeceğini anlayınca topu kaleye değil doğruca bana attı. İlk bunu beklemediğim için şaşırdım. Ama hemen topu kontrol edip doğruca kaleye vurdum. Tahmin ettiğim o mutlu sesleri duyamadım. Casillas topu tutumuştu. İçimden lanetler ederken oyuncu değişiklerini bekledik. Oyun tekrar devam ettiğinde top Madriddeydi. Karşı atak yapıyordu. Doğruca kalemize yaklaştığında içimde bir gerginlik oluşmuştu. Top Ronaldo'ya geldiğinde önündekilerden sıyrılıp doğruca kaleye baktı. Elimle yüzümü kapattım. Neyse ki gol olmamıştı.
Maç o kadar heyecanlıydı ki neredeyse kalbim buna dayanamayacaktı. Sürekli ordan oraya koşturuyorduk. Tek saniyesi bile boşa gitmiyordu. Ronaldo'nun ilk kez bu kadar istekli oynadığına bu kadar yakından görüyordum. Çünkü genelde o canı isteyince oynayan bir futbolcuydu. Ve beni sinirlendiren bu yönüydü. Benim içinse bi oyuncu bu işi sonuna kadar yapmalıydı. Asla boşvermemeliydi. Yaptığı işi ciddiye almalıydı. Savaşmalıydı.. bu yüzden Barcelona'daydım.
Barcelona son oyuncu değişikliği yaparken başım iyice dönmeye başlamıştı. Görüşüm bulanıklaşıyordu. Öne doğru bi hamle yapıp başımı tuttum. Sanki yer ayaklarımın altından kayıyordu. Önümde kini James olduğunu fark ettiğimde oda beni fark etti. Gözlerim kararınca ben sert zemine çarpmadan o beni tuttu. Kısa bi süre boyunca bilinçsizce yere yatırılmış şekilde durdum. Sesler duyuyordum. Ama gözlerimi açmaya gücüm yoktu. 'Noluyor?? O bayıldı mı?" "Hurricane kendine gel lütfen" "Hurricane beni duyuyor musun ?"
Bir an aklıma son oyuncu değişikliğinin de yapıldığı gelince gözlerimi açtım. Etrafımda bir çok kişi vardı. Ve bir kaç sağlıkçı daha ellerinde sedyeyle gelmişlerdi. "Hayır....sedye...olmaz ben iyiyim" yerimde doğruldum. Neymar'ın bakışlarıyla karşılaştım. "Hurry , Tanrım sen iyi misin ?"."Iyiyim devam edicem"."Emin misin ?"."Kesinlikle" Neymar yerden kalkmama yardım etti. Oyunun sonra ki 1o dakikası biraz zorlayıcıydı. Ama 90. Dakika ya girdiğimizde attığımız ikinci gol beni kendime getirdi. Doğruca koşturup golü atan sevgilime...Neymara sıkıca sarıldım. Arkaya bir bakış attığımda Ronaldo'nun bakışlarının hiçte mutlu görünmediğini fark ettim. Neymar'a iyice sıkı sarıldım. Gözlerim dolmuştu. Bu bizim zaferimizdi. Etrafımıza diğelerininde gelip sarılmasıyla kendimi dünyanın en mutlu insanı hissettim.
Maç başladı bile !!!!
Força Barça !!!
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro