8.Bölüm*Teklif*
Multi:Sarp(Kaldırıldı)
Bölüm şarkısı: Sinem "yaz yağmuru" müzikle dinleyin lütfen 🙏
Mira♚
Gitmek kolay değildi. Aklının kaldığını bile bile yürüyüp gitmene kalbin izin vermezdi.
Ama bazı durumlar seni çaresiz bırakırdı. Kalbin kalmak için çırpınırken aklın gitmek için diretirdi.
Öyle de yaptım ne kadar gitmek istemesemde gittim. Sanki bir tarafım benden koparmışcasına kaldı Ordu da.
Vicdanmıdır yoksa başka birşeymi bilinmez, kalbimi darladı nefes alamadım.
O durumda bırakıp gitmeyi hiç istememiştim. Ama mecburdum.
Otobüste yine cam tarafına denk gelmiştim. Bu bile sevindirmemişti. Ara ara telefonumu kontrol ediyor bir habermi var diye bekliyordum.
Bekledim ama bir haber gelmedi.
Otobüs hareket etti. Her bir adımı beni biraz daha uzaklaştırırken otobüsten inip koşmak istedim. Ama yapamadım.
Büyük bir sevinç ile Uyuyarak geldiğim yolu,şimdi büyük bir hüzünle gözlerim acıyarak gidiyordum.
Hayat ne garipti.
♚♚♚
Terminale geldiğimde bavulumu aldım. Karşıda beni bekleyen amcamı gördüm.
"Mira! Seni deli kız çok özlettin" diyerek büyük bir sevinçle sarıldı.
"Bende özledimm!" diyerek kocaman sarıldım.
Birbirimizden ayrılırken "Nasıldı?" diye sordu.
"Güzeldi " diyerek cevapladım.
" Suratın neden asık güzelim?"
"Yorgunum amca ya ondandır"
"Öyle olsun bakalım" demiş ve arabaya binmiştik.
"Baban işte olduğu için seni almaya ben geldim istersen bize gel? "
"Sağol amca ama bugün eve gideyim yol çok yordu" dedim.
"Nasıl istersen" dedi ve yol boyu hiç ses çıkarmadık. eve gelince bize davet ettim ama evde yengen bekliyo diyerek gelmedi. Bende teşekkür edip indim arabadan.
Eve geldiğimde annem yemek ile uğraşıyordu. Babam ise televizyonla ilgileniyordu.
Beni ilk fark eden can oldu.
"Wifi çekmiyo lan çekmiyo! Bu işte bir uğursuzluk var! Kokusunu alıyorum "
"Beynin yandıysa ondandır" dedim. Gözleri bana döndü.
"işte! Mira'ymış! Gelir gelmez wifi dayanmadı"
"Abla diyeceksin" dedim.
"Demiycem" dedi.
"Döverim " dedim.
"Yiyorsa "
"Gel lan buraya" diyip öne atılmamla aramıza "çocuklar" diyen bir baba girmişti aramıza.
Göz devirdim ne olurdu dövseydim?
"Mira! Hoşgeldin" diye koşup sarılanda annemdi.
Babam ve anneme sarıldım. Can wifi ile uğraşırken gidip ensesine bir tane patlattım.
Ensesini tutarak bana döndü "lan!"
"Ablaya lan denmez lan" diye ona kızdım.
"Kızım yürü git lan Orduya, ne güzel hayatımı yaşıyodum bir an önce evlende kurtulayım" dedi.
"Çok beklersin" dedim.
"Anneee kızın evde kalacakmıış!" diyerek içeri koşturdu. Cidden gerizekalıydı bu çocuk.
Hızla odama çıktım üzerime giyecek şeylerimi çıkarıp banyoya gittim. Uzun bir duş alıp üzerimi değiştim saçıma havlu sarıp aşağı indim ve yemek yedim.
Annemlere Yorgun olduğumu söyleyip odama geri çıktım ve yatağıma girdim.
Şarjdaki telefonumu elime alıp mesajlar ve aramalara girdim. Ne mesaj ne Çağrı yoktu.
Sarpın kuzeni Buğraya yazdım. Çok geçmeden cevap geldi. Henüz birşey demediler demişti. Haber alırsan söyle lütfen diyip emineye Ankaradayım diye mesaj gönderdim.
Telefonu yerine bırakıp uykunun kollarına teslim oldum.
Uyandığımda saat on ikiydi. Sabaha kadar en az üç kez uykum bölünmüştü.
Aklım hâlâ Sarptaydı. Acaba durumu nasıldı?
Sarpa attığım mesajlar cevap bulmuyordu. Yataktan çıkıp üzerimi değiştim. Saçımı tararken emine ile konuşuyordum.
Buluşmamız gerektiğini söylemişti. Olur dedim ve anlaştık. Sılayla buluşup Eve geri geldiğimde sıcaktan ölmek üzereydim.
Tekrar duşa girdim hızlı bir duş sonrası yatağıma atlayıp telefonu elime aldım ve çalması bir olmdu. arayan kişinin ise Sarp olması heycandan telefonu düşürmemi sağlamıştı.
"Alo Sarp!" diye heycanla açmıştım telefonu.
"Benim " dedi.
"iyimisin? Ağrın felan varmı?" diye sordum. Sesim merakla çıkıyordu birazda heycan.
"İyiyim merak etme eve gönderdiler"
"Sana böyle veda etmek istemezdim" dedim Sesim buğuluydu. Bu konuda kendimi suçlu hissediyordum.
"Bende istemezdim birdaha ne zaman orduya gelirsin?" diye sordu.
"Sarp ben düşündümde orduda okuycam Üniversiteyi" dedim. Cidden kararım kesindi.
"Nasıl?" şaşırmıştı.
"Ben Orduyu severdim zaten teyzemlerin tayini de annemi yumuşatır hem bana kolaylık sağlayan biride olur yanımda tabi kabul ederse" dedim.
Bu kişi Sarptan başkası değildi o kim diye düşünürken ben gülmemek için dudağımı ıssırdım.
Tepkisini merak etmiştim.
"Kim peki?" diye sordu.
"Sen " dedim. sonra sustum. "Ben mi ?" sesi şaşkınca çıkmıştı. Sırıttım.
"Evet sen ben gelene kadar kendine iyi bak" dedim.
"Sende kendine iyi bak" dedi sonra tekrar sustum.
"Sarp?" dedim bunu çok düşünmüştüm ve üzülmüştümde.
"Efendim"
" Beni unutma belan olmaya devam edicem" ikimizde sustuk
" Asıl belayı sen alırsın başına" dedi
Bu sefer Sarp seslendi.
"Mira?"
"Efendim?"
"Sende derslerine iyi çalış kaytarma bak" diye tembihledi kıkırdadım. Sonra ekledi "seni özliycem" bir süre ne diyeceğimi bilemedim. Tüylerim diken diken olmuştu. Sesimi normale çevirip. Yada buna çabalayıp
"Tamam çok çalışıcam sende arızalık yapma kendine dikkat et bende seni özlicem" dedim. Onu demeyi beklemiyordum ama demiştim.
Daha sonra telefonu kapattık iyi olduğunu ondan duymak gülümsetmişti. İyi hissetmiştim. Bir süre gülümseyerek tavana baktım ve Sılayı aradım.
İkinci çalışta açtı.
"Kankaaaaa Sarp aradıı" diyerek konuya girdim. Ardından gülme sesi geldi.
"Sakin ol kız ne bu heycan?!"
"Nasılmış iyimiymiş?"
"iyiymiş" dedim
"Ne konuştunuz?" dedi.
"Üniversitede orduya geliyorum" dedim.
"Üniversitede Orduya mı gidiyon?" dedi.
"Evet "
"Nasıl kız benim nie haberim yok" dedi. "Aniden gelişti" dedim.
"Öyle olsun" dedi. "Neyse başka ne dedi?"
"Derslerine iyi çalış kaytarma dedi"
"Aynen kanka çalış neyse sen ne dedin? "
"Sende arızalık yapma" dedim. Sonra kapattık.
"Heh iyi bari sevindim yahu! "
"Bende sevindim neyse Sıla ben kaçar annem sesleniyo" dedim.
"Tamam meleğim" dedi. Ve telefonu kapattık.
"Mira! Kime diyorum? " diye seslenen annem ile yataktan düşercesine indim aşağıya. Mutluydum yahu!
Sarp♚
Telefonu kapattığımda içeri Mete girdi.
"Aradın mı kardeşim? "
"Aradım"
"Evet duydum kapıdan, ne konuştunuz?" dik dik baktım Meteye.
"Lan yürü git!"
"Tamam lan tamam şaka yaptım hadi söyle"
"Üniversitede Orduya gelecekmiş"
"Üniversitede burayamı geliyo yuh siz kesin olmuşsunuz da bizden saklıyonuz"
"Mete seni burdan bir döverim görürsün" dedim. Güldü "Tamam tamam daha ne dedi?"
"Derslerine iyi çalış kaytarma dedim sende arızalık yapma dedi" öyle kapattık.
"İyiymiş bari Sarp sen üzülmüş gibisin şimdi uzaktan aşk mı yaşıycağnız? "
"Mete yürü git mk odamdan!" diyerek kovdum koşarak odamdan çıkarken ardından seslendim.
"Kapıyı kapat lan!"
"Sarp ne bağrıyon oğlum etini mi koparıyolar?" diyerek odaya annem girdi.
"Anne açııımm" dedim. "Hey Allahım ne zaman tok oldun ki?" dedi.
"Hasta bir çocuğum ben anne yemek istemem çok normal" dedim.
Ve annem odamdan gitti.
"Makarna istiyorum!" diye bağırdım.
İnşallah yapardı yav.
Oturmuş ne yapsam diye düşünürken telefonu elime aldım. İnstagrama girip Miranın ismini arattım ama öyle bir hesap bulamadım.
Ne yapsam diye düşünürken annem elinde tepsi ile odama girdi.
"Aiiiiyyiiiy Makarna mı o?"
♚♚♚
Artık iyileşmiştim ve babam yeni bir araba almıştı. Okula kendi arabamla gidip geliyordum.
Üniversite sandığım kadar zor değildi. Yanımda ilerde iş ortağım olacak Ertuğrul vardı. Ertu benim liseden arkadaşımdı.
"Napıyon oğlum" diyerek yanıma geldi.
"Oturuyorum" dedim.
"Demin neye bakıyodun telefonda sen?"
"Neye bakıcam bildirim varmı diye baktım" diye geçiştirdim.
"Bana bir kız resmi gibi gelmişti ne o Miradan mı bildirim bekliyon? "
"Ertuğrul sus hadi derse gidelim" diyerek susturdum ve masadan kaldırdım.
Mira♚
Okul yeni bitmiş başka bir denemeden çıkmıştık.
Sınav yaklaşıyo diye habire deneme oluyorduk.
Harıl harıl ders çalışmak ise başımızı kaşımaya vakit bırakmıyodu.
Sırt çantamı omzuma asıp montumu giydim.
Dışarda yağmur havası vardı. Bugün beremi yanıma almamıştım. Kapşonlumun şapkasını kafama çektim.
Durağa ilerlerken aklıma Sarp gelmişti.
Arada konuşuyorduk bana dersler için taktik veriyordu. Onla konuştukça bana ne kadar benzediğini fark ediyordum.
Bazen yaptığımız tepkiler bile aynı oluyodu.
Başta ukala sandığım adam aslında değildi. Havalı bile değildi.
Bir şeyden rahatsız olduğumu görünce birdaha aynı hatayı yapmıyodu.
Eğlenceli havası kendince yapısı ise ona farklı bir hava katıyordu.
Bugün yine eve gidip ders çalıştım daha sonra yemek yiyip son kez tekrar yaptım.
Cama yaklaştığımda yağmurun yağdığını fark ettim. Aşağı inmek ve ıslanmak istiyordum ama hasta olmak çalışma düzenimi bozardı. Bugün perşembeydi. Yarın dershaneye gidecektim.
Oturup yeniden test çözerken yarım saatde kitap okudum.
Uyuyana kadar bu böyle devam etti.
Sabah üzerime siyah kazağımı giyip bu sefer beremi takmayı unutmadım.
Çantamı sırtıma takıp telefonu şarjda bırakıp evden çıktım.
Okula gitmek için Sinemi beklerken her zamanki gibi geç kalmıştı. Koşarak yanıma geldi elinde ezber kağıtları sarı saçları topuz göz altları şişmiş gözlüğünü düzeltip "Günaydın" dedi.
"Günaydın" dedim.
Beraber otobüs bekleyip gelene kadar da nasıl çalıştığımızı test ettik.
Okula geldiğimizde ilk işimiz kantin oldu bir kahve ve kakolu süt alıp sınıfa çıktık.
Sınıfın yarısı uykulu yarısı ise test çözüyordu. İçeri fizikçi girmiş ve elindeki testleri dağıtması için öndeki kıza seslenmişti.
♚♚♚
Son derste bittikten sonra çantamı sırtıma takıp okuldan çıktım.
Hava bugün dahada sertti. İnsanın içine işliyordu. Neyse ki Biraz sonra otobüse binmiştim.
Şansım vardıki çok kalabalık değildi.
Boş yer vardı ama bir sonraki durakta yolcu alacaktı ve yaşlı insanlar oturmak için kaldıracaklardı. Kalkmasakta bakışları rahatsız ediciydi
Herzamanki gibi köşeye geçip kafamı cama yasladım. Geçip giden insanları izlerken yağmur başlamıştı keşke indiğimde yağsaydı diye geçirdim içimden.
İnsanların ıslandığını izlemek güzel değildi. Islanmak güzeldi.
İneceğim durağa geldiğimde şansıma yağmur dinmişti.
Yerlerin ıslaklığı botlarıma sıçrayan sular beni rahatısz etmiyordu aksine hoşuma gidiyordu.
Dershanenin önüne geldiğimde. İçeri girdim. Çözemediğim sorular vardı.
Sarp♚
Mira ile konuşma günlerimiz cumartesi gece onikiden ikiye kadardı.
Az konuşuyorduk ama hiç konuşmamaktan daha iyiydi.
Bu gün fazla dolu olduğu gün değildi.
Aramaya karar verdim.
Aradım aradım ama açan yoktu.
Belki sessizdedir diyerek sonra aramak için aramayı kestim.
Bir saat sonra tekrar aradığımda bu sefer mesaj bıraktım hiçbirini görmemesi merak uyandırırken başına birşey mi geldi düşüncesi kalbimin hızla atmasını sağladı.
Delirecektim. Daha önce böyle olmamıştı. Telefonu sinirle yatağa fırlattım ve bir kaç adım uzaklaştım.
Telefonumun sesi ile hızla koştururken halıdan ayağım kaydı ama düşmedim. Arayan Mira'ydı.
"Alo Sarp?" sesi koşmuş gibi gelmişti.
"Mira nerdesin ya?"
"Burdayım telefonu evde bırakmıştım bişey mi oldu?" evet özledim.
"Hayır merak ettim"
"Anladım ee napıyorsun? Üniversiteli olmak nasıl? " güldüm.
"Çok iyi ama eksik, sen nasılsın? "
"İyiyim uykusuzum sadece habire deneme oluyor çok yorucu ama sonuçlar iyi"
"Uyu o zaman sen yarın konuşuruz"
"Öyle yapıcam görüşürüz kendine iyi bak" dedi.
"Sende kendine iyi davran" dedim. Güldü.
"Oluuur" dedi ve telefonu kapattık.
Keşke burda yaşasaydı diye geçirmeden edemedim içimden.
Mira♚
İşte o gün gelmiş çatmıştı. Yarın sabah sınav vardı ve ben uyuyamıyordum.
Bugün ders çalışmayacaktım sarpla konuştuk. Daha sonra uyumam için beni tembihledi.
Evet uyumalıydım. Yarın sınav vardı.
Sınava gireceğim okula uyku tutmadığı için bir saat önceden geldim.
Sınav saati yaklaştıkça geriliyordum.
Nihayet zamanı geldiğinde aramadan geçip yerime yerleştim.
Akşam eve geldiğimde sarpla sınav hakkında konuştuk. Sınavım güzel geçmişti.
4 Temmuz Salı...
Sınavı kazanmış girmek istediğim bölümün puanından daha yüksek not almıştım şimdi ise orduya Üniversite için kayıt yaptırmaya gidecektim.
Tek başıma gidiyordum çünkü annem ve babamlar bir yakınımız için cenazeye gitmişlerdi.
Ordu da teyzemler vardı fakat yaklaşık iki ay önce aniden bir olay olmuş ve Ordudan Manisaya yeniden gitmek zorunda kalmışlardı.
Sarplada iki gün önce konuşmuştuk biliyordu Orduya geleceğimi.
Saat şuan öğleden önce Onbirdi. Bilet almak için gişeye ilerledim.
"Orduya bilet istiyorum" dediğimde kadın en yakın saatlere bakıyordu.
O ara kulağımda bir ses işittim.
"Malesef bilet almana balici izin veremez" işittiğim ses ile elimdeki bilet yere düşerken şaşkınlıkla arkamıı döndüm. Kafamı kaldırdığımda göğüs kafesimin zor tuttuğu bir kalp vardı.
"Sarp biletimi düşürdün" dedim. Aferin Mira aklına bumu geldi yavrucum?
Heycadan ne yapıcağımı bilemiyordum.
"Sarp burda ne işin var?" diye mantıklı bir soru sordum.
"Senin olduğun yerde bitmeyi seviyorum" dedi. Daha sonra bavulumu tuttu. Ve ilerlemeye başladı.
Önce gişedeki kadına daha sonra bilete baktım. Hepsini boşverip sarpın peşinden koşmaya başladım.
"Hey! Sarp otobüse binicem nereye!?" diye bağırdım arkasından.
Sonunda yanına ulaştığımda kolunu tutup kendime çevirdim. Bavuluma uzanıp yere koyduğumda bana bakmasını sağladım.
"Beklesene nereye gidiyorsun?!"
"Benimle geliyorsun"
"Ha!" diye bir tepki koydum ortaya.
"Ne diyosun sen sarp gelmiyorum hiçbir yere" dedim. Ne dediğinin farkındamıydı bu çocuk!?
"Geliyorsun"
"Gelmiyorum"
"Geliyorsun"
"Gelmiyorum "
"Geliyorsun"
"Gelmiyorum"
"Geliyon"
"Gelmiyom"
"Öylemi Mira ?"
"Öyle Sarp?"
"Peki " dedi. Ve bavulumudan elini çekti.
Doğrulurken bende bavulu tutmak için eğildiğimden ayağa kalktım.
Tam vazgeçti diye sevinirken.
Ani bir hareket ile omzuna aldı. Böyle bir şey beklemiyordum ani tepksine karşı çığlık atmak yerine bıraksın diye sırtına vurdum.
"Sarp bıraksana!" diye konuşuyordum ama dinlemiyordu.
Çevredeki insanlar bize bakarken Sarp bavuluda sürüklemeye başladı.
"Sarp ne yapıyorsun bırak beni!" diye konuştum.
"Gelmiyorum diye tutturuyorsun deli ettin oysa sana sürprizle gelmiştim" dedi.
"Ne sürprizi?"
"Kakolu süt"
"Ne!!" diyerekten sarpın omzuna ellerimi koydum kendimi geriye iterken ayaklarım zeminle buluştu. Ellerim iki omzunda dururken Hızla boynuna sarıldım.
"Yemin et"
Sarp yarı şaşkın bir halde "yemin" dedi.
"Baştan desene yahu!" diyerek yanağını öptüm ve koşar adım arabasına gitmeye başladım.
Peşimden gelirken " Sağdaki siyah olan" dedi.
Arabanın camına sülük misali yapıştım. Ama camlar filmliydi.
"Kapıyı açsana ya hadi!! "diyerek acele ettirdim.
Gülerek kapıyı açtı" keşke başta deseymişim yav" diyip bavulu bagaja atıp arabaya bindi.
On ikilik kakolu süt sanki cennete düşmüştüm.
"Bunların hepsi benim içinmi?"
"Burda Senden başka kakolu sütü böyle seven biri varmı?" dedi. Güldüm
" Hayır yok"
Arabayı çalıştırdı. "Sen niye geldin ki?" demiştim.
"Seni ben almak istedim"
"Araban değişmiş" dedim bu sefer bu daha güzeldi rengide öyleydi.
"Kazadan sonra oda değişti pert olmuş bir araba ile devam edemezdim ya" diyip güldü.
"O gün seni gördüm ama yetişemedim gözlerimi açtığımda konuşamamıştım senide durduramadım" dedi. Düşünceli bir hali vardı.
"Sana tam veda edemedim diye kızdınmı bana?" diye çekinerek sordum.
"Kızmadım ama üzüldüm son bir kez görmek isterdim" dedi.
Yol boyu neler yaptığımızı konuştuk. Ve ben kafamı kapıya yasladım uykum gelmişti.
"Mira uyuma be" diye kolumu dürttü.
"Ne var bee" diye çemkirdim.
"Uyuma be şarkı az aç"
"hayır uyuycam" diye direttim.
Elini saçıma attı ve karıştırdı hızla doğruldum.
"Sarp! Rahat bırak ya "
" Cık olmaz"dedi.
Daha sonra dinlenme tesisi gibi bir yerde durdu.
Hadi yemek yiyelim. İçeri girdiğimizde çok kalabalık olmasada boş sayılmayacak bir topluluk vardı.
Sarp ve bende büfeye yaklaştık. Ben "önce ben" diyerek Sarpı ittirirken o ise beni kenara çekti hemde hiç zorlanmadı ayı!
"Hayır ben" biz ikimiz yine didişirken aşçı kızdı.
"Yemek mi yiyeceksiniz birbirinizi mi?" demişti.
İkimizde susup birbirimize sen görürsün bakışları attık daha sonra yemekleri alıp masaya yerleştik.
"Mira kolanı versene ben almayı unutmuşum"
"Niye ayağını arabadamı unuttun?" dedim.
"Arabayı sen sürüyon zaten"
"Sana gel diyen benmiydim sanki gelmeseydin" diye çıkıştım. Çevreden bir kaç insan nasıl çift yahu bunlar derken susup yemeklerimizi yedik.
Arabaya geri bindiğimizde yol boyu konuşmadık az sonra sarp bana seslendi oysa tam uyumak üzereydim.
"Mira torpido da su varmı baksana bi"
Uzanıp torpidoyu açtım yoktu.
"Yok " dedim. "O zaman senin kakaolu sütlerden birini versene" dedi. Acıklı acıklı baktım sütlerime.
"Merak etme alırım sana yeniden" dedi. Sütü açıp Sarpın ağzına tuttum.
"Benim uykum çok geldi" dediğimde koltuğu yatırmak istedim.
"O koltuk geriye kaymıyo bozuldu sanırım" dedi.
"Bekle bir yere çekelim arabayı arkaya geçersin "dedi. Kafa salladım beş dakika sonra bir yerde durduk.
Arka tarafa uzanırken sarp arabayı çalıştırmak yerine koltuğunu yatırdı.
" Sende mi uyuyacaksın?" dedim şaşkınca
" Tek başıma uykusuz bir şekilde geldim böyle devam edemem bende insanım "dedi.
İkimizin kafası birbirine denk gelmişti.
" O zaman iyi geceler "dedim.
" Sanada iyi geceler "dedi ve uykuya teslim oldum.
Gözlerimi hafif aralayarak etrafa baktım hâlâ arabadaydık. Kafamı yavaşça kaldırdım. Sol kolumu kırıp yavaşça sarpın yüzüne yaklaştım.
Hâlâ uyuyordu. Yeni çıkmış sakalları burdan daha güzel gözükmüştü. Her zaman fönlü duran saçları şuan dağınık haldeydi.
Yola devam etmemiz gerekti biz yavaş yavaş gittiğimizden yolu uzatıyorduk.
"Sarp! Şşt Sarp uyansana!" diyerek kolunu dürttüm.
Gözlerini zar zor araladı. "Sabah oldu gidelim artık" dedim.
***
"Evet ordu sınırlarına girmiş bulunmaktayız" diyen Sarp ile bakışlarımı Sarpa çevirdim.
"Geldik mi cidden? "
"Geldik"
Yaklaşık yarım saat sonra kahvaltı yapmak için bir dükkanın önünde durduk. İkimizde geçip bir masaya oturunca siparişlerimizi verdik.
"Seni teyzenlere mi götüreyim?" diye sordu.
"Sarp teyzemler burada değiller iki ay önce gitmek zorunda kaldılar" dedim.
"Peki nerde kalacaksın?"
"Yurt bakıcam orda kalıcam"
"Ailen peki? "
"Onlar cenazedeler kendi başıma halledebileceğimi söyledim."
"Mira benimle kalsana" sunduğu teklif beni şaşırtırken "Nasıl?" diye sordum.
"Yani yurt ayarlayana denk"
"Kendi odam olucak mı? Anahtarı olucak mı? Ben duştayken evde olucakmısın?"
"Evet hepsi olucak zaten tekim arada annemlere gidiyorum o kadar bana gelen olmuyo ee ne diyorsun? "
Biraz düşündüm yurdu iki günede bulabilirdim ne çıkardı ki bir kaç gün kalmaktan?
"Tamam anlaştık"
Veeee bölüm sonu nasılız bakalım?
Bölüm nasıldı?
Sizce Mira ve Sarp nasıl geçinecekler aynı evde?
Aklında soru kalanlar?
Sizin fikirleriniz varmı peki?
Sarpın Mirayı almaya gelmesi nasıldı?
Bunlar olacakların fragmanı ve bu bölüm şuan Diğer yarımın en uzun bölümü oldu😊
Uzatmadan Oy ve yorumlar değerli seviliyorsunuz 🍃kendinizi belli edin lütfen🙏
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro