7.Bölüm*Veda*
Multi:kaldırıldı
Bölüm şarkısı: Deniz Tekin "Ayrılık"
Sarp♚
Mira'nın korkup boynuma sarılması ile kapıya bakmak için döndüğüm kafamı Mira'ya geri çevirmiştim. İlk defa bu kadar yakınımda olmasının heycanı vardı üzerimde sanırım. Yada sarılmasının.
Gözlerinde garip pırıltılar vardı.
Yada farklı şeyler. Heyecan, korku, adrenalin.
Küt küt atan kalbi burdan bile duyuluyordu. Sanırım tek benim ki bu denli atmıyordu. Korkudanmıydı? Yakınlıktanmı?
Bilemedim.
"Mira iyiymisin sen? "
"Değilim ayağımın altında fareler cirit atıyolar" sesi yarı ağlamaklı çıkmıştı. ağlamasına az kalmıştı.
Garip bir tıkırtı duyulması üzerine Mira'nın korkup boynumu daha çok sıktığını fark ettim.
Refleks olacak ki elim beline dolandı ve kulağına yatıştırıcı olduğunu düşündüğüm bir kaç kelime fısıldadım.
"Şş, korkma ben yanındayım"
Kafasını yavaşça omzumdan kaldırdı. Ve başını bir kez aşağı salladı.
"Çıkalım mı artık?" Sesi burdan çıkmak istediğini tetikler gibiydi. Son bir kez kapıdan baktım. Temiz gibiydi.
"Olur çıkalım" dedim. Yukardaki tahtayı ben tuttuğum için Mira'nın çıkmasını bekledim.
"Önce sen. " başını salladı. Ve kapının eşiğinden zıpladı.
Tahta elimi acıtmıştı. "Mira yardım etsene" dedim. Dönüp bana baktı ve elini uzattı.
Elini tutup beni çekmesine izin verdim. Zıplamam ile yine dipdibe gelmiştik.
"Sağol ortak iyi iş çıkardık! " dedim. Gülümsedi.
"Artık eve gitmeliyim hava kararıcak" Kafamı salladım.
"Seni ben eve götüreyim mi?" bu sefer itiraz etmesini istemiyordum.
"Sana ters düşmesin?"
"Evlerimiz aynı semtte sayılır ters düşmüyo"
"O zaman tamam, gidelim "
♚♚♚
Beraber arabayı park ettiğimiz yere doğru yürümeye başladık.
Etrafa bakınıyor keyfimize bakıyorduk. Geçtiğimiz yerleri ise tanıtmak ve öğretmekle uğraşıyordum. Kenarda elma şekeri satan bir amca duruyordu.
Çocukluğumdan beri çok severdim adımlarım o yönü bulurken Mira'nın da sesi duyulmuştu.
Mira♚
"Aaiy Elma şekeri" diyerek adımlarımı o yöne çevirdim çok severdim.
Tuttuğum elma şekeri ile elimin üzerinde hissettiğim başka bir el vardı.
Sarp!
"Onu ben gördüm Mira!" ses tonu bırak der gibiydi.
"İlk tutan benim!" bırakmaya niyetim yoktu.
Araya satıcı amca girmişti.
"Delikanlı sevgiline az kibar davransana"
Nerde amca bunda bu cömertliiik diye geçirirken buldum kendimi. Mira iyimisin kızım sen!? Ne diyorum ben ya Sarp kim ben kim sevgili olmak kim?
"Tamam Tamam hadi senin olsun" diyip parayı ödedi ve kendine de aldı. Sırttım benim olmuştu bu şeker şey...
Sarpla arabaya ilerledik ve yerimizi aldık.
Evin önüne geldiğimizde ikimizde arabadan indik. Bir kaç adımda yanımda bitmişti bile.
"Eğer yarın gezmek istersen ben burdayım araman yeter" gülümsedim.
"Bugün sayende çok güzel geçti teşekkür ederim" dedim. "Eğer yarın gezeceksem ararım" diyede ekledim. Ve elimi havaya kaldırıp el salladım.
"Görüşürüz" elini ensesine attı ve kaşıdı daha sonra ise gülümsedi.
"Benim içinde güzel bir gündü" dedi. ve arabasına bindi. Ben eve adımlarken Sarp ise eve girdiğimde gitmişti.
Deniz, Miraç ve diğer çocuklar ev baya çocuk kaynıyordu sanırım teyzem komşuları toplamıştı.
Koşturarak yanıma miraç geldi.
"Deniz ablaaaa!! Ölll!" elindeki sinek ilacı ile bana doğru koşuyordu.
Nereden almıştı?
"Demin ki sinek öldü sen nie ölmüyorsun!" diyip ilacı bana sıkmaya çalışıyordu.
"Miraç! Ver bakayım onu! " diyerek ilacı aldım.
Sinek ilacıyla öldürecek ya şuna bak!
Adımlarımı odama yönelttim ve o pis yer yüzünden direk duşa girdim.
Duştan çıktığımda Sılayı aradım.
"Naber güzelim?"
"İyi sen?"
"Bende "
"Ee naptın bakalım baliciyle?"
"Onun adı Sarp " diyerek düzelttim. Daha sonra ise olanları Sılaya anlatmaya başladım.
Sarp♚
"Sayp benim yemeğimden uzak duy!" Miray ile oturmuş yemek yiyorduk ama dayısına çekmiş en az benim kadar iyi yemek yiyordu. Yiyeceğim lokmayı alıp ağzına attı.
Kaşlarımı çattım bu bir savaştı.
"Abla şu kızına bişey söyle yemek bırakmadı"
"Yayan söyleme Sayp!"
"Lan ben senin dayınım!" diye isyan ettim. Ve kafamı çevirdim ya sabıııır.
"Sayp?!"
"Lan Miray-" dememle yüzüme makarnayı geçirdi.
Bittin Miray sen! Gülerek kaçtı yanımdan.
♚♚♚
"Öyle vurulmaz daha sert" diyerek çakiye ders veriyordum.
"İnsanlara yemek atıcağına yumruk at hadi bakim daha sert!"
"Ama dayii!" diyerek bi tane daha geçirdi.
Yorulmuştuk "iyi iş çaki" dedim ve kendimi yere attım. Miray ise yorgunluktan olsa gerek göğsüme kafasını koydu. Ve uyku gözlerimi esir aldı.
Sabah uyandığımda mirayla hâlâ yerde uyuyorduk. Kucağıma alıp yatağıma yatırdım sonra ise üzerimi değişip kahvaltı yaptım.
"Anne ben araba yıkatmaya gidiyorum" diyip evden çıktım.
Kirlenmişti benim kız.
Mira♚
Eşyalarımı yavaş yavaş toparlarken bir yandanda ofluyordum. Sabah annem aramış ve artık Ankara'ya dönmemi söylemişti.
Gitmek istemiyordum. Ama mecburdum.
Her oflamamda bir eşyayı çantama tıkarken son bir kez şehri gezmek istedim. Sarpı da görmek gelmişti içimden.
Telefonumu şarjdan çıkarıp numarayı tuşladım.
"Alo Sarp ?"
"Efendim Mira?"
"Napıyorsun diye soracaktım da?" dedim çekingen bir tavırla. Yolda gibiydi
"Arabadayım araba yıkatmaya gidiyorum sahilin oraya yakın yerde" dedi ve sonra büyük bir gürültü koptu.
Sarpın "Lanet olsun!" dediğini duydum gerisi ise yoktu.
"Sarp!" diye bağırdım. Kaza mı yapmıştı?
Telefonu alıp hızla aşağıya indim teyzemle konuşacak halde değildim arkamdan bağırdı ama konuşarak zaman kaybedecek zamanım yoktu.
Telefon hala açık ama Sarptan ses yoktu. Sadece bir kaç çıtırtı. Bu dahada korkutmuştu.
Sarp'ın dediği yerin buraya yakınlığını ölçüyordum. çok uzak sayılmazdı. Koşmaya başladım.
Yaklaşık beş dakika aralıksız koştum nefes alışlarım kesik kesik koşmanın etkisi ile karnımdaki ağrı çok fenaydı. Kalbim ağzımda atıyordu.
Durdum az ilerde bir araba kaldırımın yüksek zeminine çıkmış ve önü pert olmuştu. Sanki kaç dakikadır koşan ben değilmişim gibi tekrar hızlandım ama boğazım kurumuştu.
"Sarp!" diye bağırırken arabadan çıkardıkları sarpı sedyeye aldılar. Aramızdaki beş metreyi belki daha az, bir kaç adımda geçtim ve sedyenin önüne geldim.
Kafasındaki kanı görünce gözümden istemsiz bir damla akarken ona dur diyemedim.
"Sarp!" sesim ağlamaklı ve yalvarmalıydı.
Bir kaç doktorun hanımefendi geri çekilin lütfen dediklerini duydum. Ambulansın sireni kulağımda çınlarken "Bende gelicem" dedim.
"Yakınımısınız?" dedi bir doktor.
"E-evet arkadaşıyım, Durumu nasıl?"
"Hanfendi zaman kaybediyoruz çabuk olun lütfen" dedi kadının dediğini yapıp hızla bindim ambulansın arkasına Kendimde değildim.
Siren sesi ile birbirine girmiş bir kaç dakkika öncesindeki sesler beynimin içindeydi.
Sarpın sesi arabadan çıkan demirlerin sesi hepsi zihnimdeydi.
Doktor Sarp'ın kanayan başı ile uğraşırken tıbben bir kaç terim söylüyordu.
Korkuyla kadına baktım. "Hastaneye çok var mı?"
"Hayır az kaldı" dedi kadın. "siz iyimisiniz?" kadına boş boş baktım. Sonra kafamı salladım "İyiyim "
Kadın Sarpa yeniden döndü. Ve ambulans durdu. İki doktor hızla inip aşağıya indiğinde sarpıda hastanenin içine götürdüler kapıda bekleyen doktorlar ve asistanlar görevi devr aldıklarında. Bende içeri girdim.
♚♚♚
Yaklaşık yarım saattir oturduğum koridorda hâlâ yeri izliyordum.
Beynimin içinden çıkmayan sesler korkumu tetikliyordu.
Bişey olurmuydu? Olmamalıydı!
Kaza nasıl oldu bilinmiyordu. Bir kaç görgü tanığı kadına vurmamak için yaptı demişti ama henüz ifade alınmamıştı.
Dört kişi içeri girdi biri ikisi genç ama ikisi ise orta yaşta bir erkek ve bir kadın.
"Kardeşim nerde?" dedi kadın.
"Oğlumu görmek istiyorum" dedi diğeri. Sanırım bir hastanın ailesiydi.
"Yenge gel otur ben öğrenip gelirim" dedi benim yaşlarımdaki çocuk.
Anne olarak düşündüğüm kadın kızına sarılıp ağlarken baba ise ayakta gözleri dolmuş ama başka yere bakıyordu.
İki genç geçerken önümde durdular.
"Sen? O kızsın? Sarpın peşine düştüğü" ne yani Sarpın ailesimiydi bunlar? Ne peşine düşmesi ne diyorlardı.
"Anlamadım ?" dedim.
Konuşan çocuğun yanındaki çocuk konuştu "Ne oluyo Mete?"
"Şurdan uzaklaşalım sende su iç yüzün solmuş" dedi ve elini uzattı.
Elini tutmadım onun yerine kendim kalktım.
"Siz Sarpın kardeşi misiniz?"
"Hayır dedi konuşan" bak bu buğra" diyip yanındaki çocuğu gösterdi
" Sarp'ın kuzeni bende Mete Sarpın arkadaşıyım" kafa salladım.
"Senin ismin ne sarpın peşinden koştuğu kız mı diyelim" başka zaman olsa gülerdim ama bakacak halim dahi yoktu.
"Mira adım mira" dedim.
Mete denen çocuk düşecek gibi olmamla elini omzuma koydu.
"Iyimisin ?" iyimiydim hayır!
"İyiyim sorun yok"
Kantine gelip oturduğumuzda Mete elinde su ile geri geldi. Buğra oldukça dalgındı belkide benle konuştuğu için Metenin zaman kaybı yaptığını düşünüp kuzenini merak ediyordu.
" Olay olduğunda yanında mıydın?"
"Hayır değildim aramıştım olduğu yeri söyledi ardından" deyip sustum. O anları yine hatırlarken gözümden yine bir damla süzüldü.
"Nasıl olduğu hakkında bir bilgin var mı peki?" diye soran ise buğraydı. Eydiğim kafamı yerden kaldırdım.
" Çevrede görenler kadına çarpmamak için kaldırıma çıktığını söylediler" dedim.
"Sen kötü gözüküyorsun bence eve gitmelisin Mira" kafamı olmaz dercesine iki yana salladım.
"Gitmek istemiyorum ben yarın Ankara'ya geri dönücem son bir kere görmek istemiştim sadece"
İkisi birbirine baktılar. O sırada Buğra'nın telefonu çaldı.
"Tamam amca" diyip konuşmayı sonlandırdı.
"Sarpı ameliyata almışlar Mira burda durman bişey değiştirmes eve git bence hem yengemlere ne diycez" durdum haklıydı. Ama gitsem aklımda kalırdı.
"Eğer birşey olursa haber verir misiniz?" dedim.
Metede buğrada numaralarını verdiler. Daha sonra ise beni taksiye bindirdiler.
Eve geldiğimde Teyzem acelece nereye gittiğimi sordu.
"Bişeyimi düşürdüm sandım teyze" dedim.
Odama çıktığımda sırt üstü yatağa yattım. Aklımdan çıkmıyordu. O sesler hâlâ beynimin içindeydi sanki.
Tavanla bakışmayı kesip yataktan çıktım. Çantama eşyalarımı koydum. Daha sonra ise ayılmak için duşa girdim.
Soğuk bir duş kendime gelmemi sağlayabilirdi.
Öylede yaptım soğuk su saç diplerimden aşağıya yol alırken üşümeyi aldırmadım.
Duştan çıkıp ilk işim telefona bakmak oldu arayan yoktu.
Aklıma hâlâ sarpta kalmıştı. Annemle konuşsam bir kaç gün daha uzatamazmıydım diye düşündüm işe yaramazdı.
Çalan telefonum ile kendime geldim. Belki arayan Mete ve Buğra olabilirdi.
Ama ekranda yanıp sönen isim Busenin ta kendisiydi.
Konuşacak halim yoktu. Telefonu sessize alıp ters çevirdim.
"Mira hadi aşağıya gel canım yemek yiyelim " teyzem aşağıdan beni çağırıyordu ama gitmek istemiyordum aç değildim. Ama gitmsem şüphelenirdi.
Mecbur paytak adımlarla aşağıya indim.
Sofrada yerimi alıp su içtim.
Tabağımda ki yemeği çatalla didiklerken eniştemin bana seslendiğini duymamıştım.
" Mira iyimisin canım dalınsın sanki"
"Hıhı iyiyim ya sadece başım ağrıyor ben yemek yemesem olmazmı?" diyerek beklenti dolu gözlerle teyzem ve enişteme baktım.
Teyzem ve eniştem birbirine bakınıp "Nasıl istersen canım" dedi.
Miraç ve Denizi öpüp odama yol aldım.
Daha sonra ise Buğrayı aradım.
Yoğun bakımda olduğunu öğrenmiştim.
Ameliyattan çıkmıştı kolay bir ameliyat olmamış ama durumu yinede iyi sayılırmış. Bu rahatlatmamıştı.
Yoğun bakımdaydı hâlâ neticede.
Ertesi sabah..
Eşyalarımı sırt çantama koyup üzerimi değiştim.
Bugün beni terminala eniştem bırakacaktı. Fakat beş dakika önce işe çağırdıları için kendim gidecektim. Teyzem her ne kadar bende seninle geleyim desede reddettim.
Miraç, Deniz ve teyzemle vedalaşıp herşey için teşekkür etmiştim.
Hastaneye gittiğimde. Sarpın durumunu sordum danışmaya.
"Hastanın adı soyadı?" Sorun şuki soy adını bilmiyordum.
"Sarp Duman" diye arkadan Buğranın sesi geldi.
Arkamı dönüp Buğraya baktım.
Oda yeni gelmiş gibiydi.
"Üst katta yoğun bakım ünitesinde" teşekkürler diyip yukarı çıktık.
"Gidiyor musun?"
"Malesef bir saate kalkıcak otobüsüm" dedim.
"İçeride ablası var refakatçi olarak nasıl girmeyi düşünüyorsun?"
"Bilmiyorum " diyerek itiraf ettim.
Yukarı çıktığımda sandalyenin üzerinde beyaz önlük dikkatimi çekti.
Buğraya baktım.
"Sanırım buldum! " buğranın anlamsız bakışları üzerimdeyken doktor önlüğünü üzerime geçirdim.
Ne yaptığımı anlamış gibi bir hali vardı. Saçımdaki tokayı çıkartıp serbest bıraktım.
"Ben Mira Ekiz Sarp Dumanın yeni doktoru" diyerek Buğraya baktım.
"Deli misin kızım sen ya yakalanırsan?" dedi.
"Sence bu umrumdamı Buğra?"
"Hayır"
"Güzel " dedim. Yanından geçerken "Sarpa benziyorsun" dedi.
"Nasıl yani?" diye sordum.
"Huy olarak yani davranış felan ikizi gibisin"
"Sağol" dedim ve ilerledim.
Odaya girdiğimde makinadan çıkan ses beynimin içine etmişti. İlerleyip sarpı gördüm. Yüzü solmuş dudakları kurumuştu odada kimse yoktu.
Yanına gidip sabah gelirken yazdığım notu elinin arasına sıkıştırdım.
"Umarım çabuk iyileşirsin Sarp bugün Ankaraya dönüyorum geçirdiğimiz herşey için çok teşekkür ederim " diyip yüzüne baktım. Çıkmam gerekti kapıyı açmak için yaklaştığımda kapıda açılmıştı. Dün ağlayan kadınlardan biri (sanırım ablasıydı) Göz göze geldik. Konuşmasına izin vermeden yanından hızla geçtim.
Ve koridora çıkıp Buğranın yanına gelirken önlüğü çıkardım.
"Çıkarken ablasına yakalanacaktım beni gördü ama soru sormasına izin vermedim şimdi gitmek zorundayım Sarpa bişey olursa haber verirsin ve mutlaka bana ulaşsın" diyip önlüğü Buğranın eline verip çantamı taktım ve şapkamı kafama geçirdim. Daha sonra ise hastanenin çıkışına ilerledim.
Sarp♚
Gözlerimi hafiften araladım karşımda Mira'ya çok benzeyen bir doktor vardı. Sanırım narkoz yüzünden böyle görüyordum.
Bir süre sonra sesini işittim. Kız cidden Mira'ydı.
Ne yani Ankaraya mı dönüyordu?
Gözlerimi yeniden açmak için zorladım ama olmadı
Miraya seslenmek ve durdurmak istedim ama sesim çıkmadı. Mira gitti ve ben seslenemedim. Ardından içeri ablam girdi. Beni gözlerim açık halde görünce sevinip doktoru çağırmaya gitti.
Ellerimi yumruk yaptım ağlayacaktım.
Gitmişti. Elimde bir şeyin varlığını hissettim kaşlarım çatık halde elimdeki kağıda baktım. Buda nesiydi?
Öncelikle Sarp başta güzel tanışmasakta habire ayağımı ezsende daha sonradan telafi ettin ve seni az çok tanıdım cidden iyi birisin bu şekilde veda etmek istemezdim ama bugün ordudaki son günüm Ankaraya dönüyorum dün seninle bu yüzden buluşmak istemiştim. Şuan iyi durumda olman bile bir tesselli aslında benim için. Neyse lafı uzatmadan herşey için tekrar teşekkür ederim. Senden tek isteğim beni unutma...
Mira.
"Sarp Sarp hey! " bana seslenen buğra ve Meteye baktım.
"Dalmışım"
"iki gündür şu notu okuyup okuyup duruyorsun kendine gel ya" dedi buğra. Kağıdı cebime koydum.
"Size bişey dedimi?"
"Sadece gitmesi gerekmiş o gün seni görmek için aramış tek bildiğimiz bu" dedi Mete.
Buğra ise "bu kadar merak ediyorsan neden aramıyorsun telefonun kapalı belki ulaşamamıştır sana" dedi.
"Sarp bize kazayı anlatmadın" dedi Mete de.
"Oğlum kazayı bilip napıcan?" diye çıkıştı Buğra.
"Kardeş sen arabayı çok iyi kullanırsın nasıl kaza yaptığını aklım almıyor mk" dedi.
Buğra ayağa kalktı "hadi mete gidiyoruz Mira'yı arasın Sarp baksana mecnun gibi" dedi.
Yanımdaki su şişesini alıp buğraya fırlattım. Eğer ağrım olmasa o şişeyle güzel fantezilerimi uygulayabilirdim. İkisi gülerken
"Defolun lan evinize!" dedim.
Sonra odamdan çıktılar.
Kazadan ötürü telefonumun ekranı kırılmıştı ve daha yarım saat önce buğra ile mete getirmişlerdi.
Mira'nın numarasını çevirdim ve açmasını bekledim.
"Alo Sarp!" diye heycanla açılmıştı telefon. Gülümsedim ama buruk bir tebessümdü.
"Benim " dedim.
"Iyimisin? Ağrın felan varmı?" diye sordu.
"İyiyim merak etme eve gönderdiler" dedim.
"Sana böyle veda etmek istemezdim" dedi. Sesi buğuluydu.
"Bende istemezdim birdaha ne zaman orduya gelirsin?"
"Sarp ben düşündümde Ordu da okuycam Üniversiteyi" şaşkınlıkla bir kaç saniye bekledim.
"Nasıl?" diyiverdim sadece.
"Ben Orduyu severdim zaten teyzemlerin tayini de annemi yumuşatır hem bana kolaylık sağlayan biride olur yanımda tabi kabul ederse" dedi.
Kim olacaktı o! Kimdi o?
"Kim peki?" diye sordum.
"Sen " dedi. şaşırmıştım sonra sustum. "Benmi?"
"Evet sen ben gelene kadar kendine iyi bak"
"Sende kendine iyi bak" dedim sonra biraz susup.
"Sarp?" dedi.
"Efendim"
" Beni unutma Belan olmaya devam edicem" Durgunlaşmıştık onu yakın zamanda göreceğimi düşünmüyordum.
" Asıl belayi sen alırsın başına" dedim oda güldü.
Bu sefer ben seslendim.
"Mira?"
"Efendim?"
"Sende derslerine iyi çalış kaytarma bak" diye tembihledim kıkırdadı. Sonra ekledim "seni özleyeceğim"
"Tamam çok çalışıcam sende arzalik yapma kendine dikkat et bende seni özlicem" dedi.
Ve bu bizim başlamadan eksik kalan hikayemizdi.
Bu zamana kadar Diğer Yarımın farkında olmadan sürdürdüğüm hayatımı artık onu bilerek ama onsuz devam ederek yaşıycaktım.
Bitmiş gibi duran ama yeni başlayan bir hikayeydi bu.
Veeeeee
Bölümm sonuu arkadaşlar işte hikayenin dönüm noktası bundan sonra herşey daha farklı ilerleyecek Hâlâ merakla bekleyenler buradamı?
Sizlerdende bu ikili hakkında sorular bekliyoruz🙏yorumlara açığız.
Sizler seviliyorsunuz 🍃🍃oy ve yorumlar önemli 💕
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro