29.Bölüm*Mira'nın Halleri*
4 Martta yayınlandı fakat gözükmeyenler için birdaha atıyorum. :) yb cuma gelicek.
Multi: SarpveMira temsili.
Bölüm şarkısı:Duman "Senden daha güzel"
☘️Kimseyi görmedim ben, senden daha güzel. Kimseyi tanımadım ben senden daha özel. ☘️
Sarp♚
Bir süredir Mira'yı arıyordum fakat telefonunu açmıyordu. Sanırım hâlâ uyanmamıştı.
Sabah erken kalktığımdan Mira'yı uyandırmaya kıyamamıştım yanından yavaşça kalkıp işe gitmiştim normalde uyandırsam kahvaltı hazırlamadan göndermezdi ama hastaydı sonuçta kıyıpta uyandıramazdım. Fakat artık uyanması gerekiyordu saat ikiye geliyordu hemde sesini duymak istiyordum.
Mira telefonu açmıyınca ablamı aradım sabah anahtarı ablama bırakmıştım olurda bişey olursa girip baksın diye düşünmüştüm. Telefon ikinci çalışta açıldı.
"Abla napıyosun?"
"İyiyim kardeşim sen napıyosun?"
"Bende iyiyim abla, Mira'yı aradım ama açmadı bi eve çıkıp bakarmısın?"
"Tamam ben birazdan bakarım merak etme sen" diyerek telefonu kapattı.
Nedense içimde kötü bir his vardı.
Önümdeki dosyalara göz gezdirip içinden örnek çizimi çıkardım. Bu fena değildi.
Telefonumun çalışı ile elimdeki çizimi bıraktım ve saniyesinde aramayı cevapladım. Şimdi sevdiğim kadın telefonu açacak ve o güzel sesiyle beni özlediğini söyleyecekti benimde içim rahat edecekti.
"Sarp! Kardeşim-"
"Noldu abla Mira nerde hâlâ uyuyomu?" ablamın sesi kötü geliyordu. Neler olmuştu? Hızla üzerime ceketimi geçirirken ablamın bişey demesine bile gerek kalmamıştı çünkü artık iyi bile dese kendim görmeden inanmazdım o sesinden sonra.
"Sarp Mira bayılmış sanırım uyanmıyor ambulansı aradım sende hastaneye gel."
"Abla ne hastanesi iyiydi biliyorum ben"
"Sarp dikkatli gel hadi ablacım ambulans geldi telaş yapma."
Ardından telefon kapandı. Kalbimin sıkıştığını hisettim o an. İş yerinden nasıl çıktım arabama nasıl bindim hiçbir fikrim yoktu.
"Allahım nolur bişey olmasın"
Hastaneye geldiğimde direk ablamı gördüm. Kolunu tutup Mira'yı sordum. Bu birazda ondan destek almak gibi bir tutuştu çünkü sanki birine tutunmasam aklımı kaybedecek gibi hissediyordum.
"Odaya aldılar ablacım biraz sakin ol" diyerek ablam beni koltuklardan birine çekiştirdi.
"Keşke tek bırakmasaydım!" diyerek ellerimi saçlarımın arasından geçirdim ablam bana sarılıp kendine yaslarken gözlerim dolmuştu.
"Bişey olmaz demi?"
"Olmaz canım kardeşim benim biraz sakin ol ağlayıpta üzmek istemezsin heralde karını dimi?"
Kafamı sallayıp biraz sakinleşince "Ha şöylee" diyerek elimi tuttu.
Bir süre bekledik sinirlenmeye başlamıştım neden kimse bişey söylemiyordu?
Bir hemşire yanımıza gelip onu takip etmemizi istedi.
Sorduğumuz hiçbir soruya cevap vermeyip doktorunuz açıklıycak diye klasik bir cümle kurmuştu.
Odaya gelince Miranın uyanmış arkasına yaslı bir şekilde görmek içime su serpmişti.
"Çok korktum ya" bir yandan sarılıyor bir yandan da saçlarını öpüyordum.
"Sarp dur bi iyiyim ben" diyerek gülümsedi. İyi olabilirdi ama yorgundu bu her halinden belliydi.
"Sarp az durda kız nefes alsın ablacım" diyerek ablam beni geriye itip kendi sarıldı.
"Nasıl korktuk bi bilsen..."
"Bidaha beni korkutmak yasak sana"Mira hafiften güldü. Yanına geçip yatağa oturdum elini avuçlarımın arasına alıp öptüm. Gülümseyerek yüzüme baktı.
" Tamam bidaha korkutmuycam seni"
İçeri doktorun girmesi ve hepimize kısa bir an gözgezdirip hafiften gülümsemesi bir oldu.
"Geçmiş olsun. Bu aralar kendinizi fazla yormuşsunuz Mira hanım o yüzden de baş ağrınız geçmemiş bunun yanında da güneş çarpmasıda mide bulantısı yapmış o yüzden halsiz düşüp bayılmışsınız kafanızı çarptığınız için bir kaç gün başınız ağrıya bilir ama endişelenmeyin " diyerek odadan çıktı.
Hemşire gerekli bilgileri söyleyip taburcu olabileceğimizi söyleyince işlemleri halledip Miranın yanına geri döndüm.
Ablam odada değildi işlemleri halletmek ve son bir kontrol yüzünden işimiz uzayacağından Mirayın çıkış saati ile çakışıyordu ve hastaneden çıkmıştı.
Mira'yı kucağıma aldım. "Sarp napıyosun indir beni hastanedeyiz"
"Ya hastane mübah aşkım hastasın zaten kim ne diycek sen kafanı göm benim boynuma görmez kimse seni"
Dediğimi yapıp kafasını boynuma gömdü.
Birden tüm vücudu gevşedi. Kafasına yüzümü çevirdiğimde Miranın gözlerinin kapandığını fark ettim.
Seslensemde duymadı. Bir an panik olup yatağa geri bıraktım ve hemşireyi çağırdım.
"Nesi var? Neden bayılıyor?"
"Lütfen sakin olurmusunuz beyefendi ve dışarı çıkın!"
Uyuz hemşire sorduğum hiçbir soruya cevap vermemiş yetmezmiş gibi birde dışarı çıkarmıştı.
Ablamı arayıp durumu anlattım. Geç geleceğimizi haber verdim. Gelmek istesede engel oldum.
Miranın uyanmasını beklerken bir yandan da dua ediyordum.
Nolur bişey olmasın.
Neden habire bayılıyordu? Eğer kafasına güneş geçmişse neden düzelmiyordu?
Çıldırmak üzereydim.
Sonunda hemşire beni odaya aldı. Yaklaşık iki saattir dışarıda bekletiyordu. Mira yavaş yavaş ayrılırken yanına gidip elini tuttum. Daha sonra ise elinin üzerini öptüm.
"İyimisin cantanem?"
"İyiyim aşkım ama neden çıkarmıyorlar artık beni?"
"Mira hanım kusura bakmayın ama bizi hayli uğraştıran bir durum oldu." kaşlarım çatıldı ne olmuştu ki? Hastamıydı sevdiğim?Mira ile bakıştık.
"Güneş belirtileri gibi olsada sürekli bayılmanız ve kusmanız ufaklık yüzündenmiş"
Duyduğum kelimeler ile şok olmuş bir halde doktora baktım ne diyeceğimi bilmiyordum.
"Ne!"
"Ne!"
"Evet doğru duydunuz hamilesiniz, bir ultrason çektirmenizi öneririm hemşire hanım sizi kadın doğuma götürsün. Tebrikler" diyerek odadan çıktı.
Çocukmu?
Benim çocuğum mu?
Ufaklık mı dedi o? Babamıyım ben?
Mira♚
Çocuğum? Benim hamileyim ben?
Cidden şok olmuştum. Kalbim hızlı hızlı atıyordu. Sarp ile birbirimize baktık. Doktorun dediklerini dinleyip odadan çıkmasını aynı şok ile izledim. Elim karnıma gitti. Ufaklık...
Sarp ile yalnız kaldığımızda alnımı öptü. Sonra yanağımı çenemi çenemdeki gamzelerimi.
"Babamı oluyorum ben?" diyerek yüzüme baktı. Gülümsedim gözlerinin içindeki ışıltıya dalıp giderken "Baba oluyosun aşkım"
Sarp belime sarılıp boynumu öptü.
"Gel bizim çocuğumuzu görmemiz lazım. Annesini çok yordu bu gün" Sarpın sözleri öyle güzel işledi ki kalbime. Her kelimesi ayrı bir heyecan yarattı. Kalbini sevdiğimin adamı sen ne güzel şeysin böyle.
Hemşirenin yönlendirmesi ile odanın önünde durduk.
"Siz burda bekleyin lütfen ben doktorunuza haber vereceğim."
Hemşireyi onaylayıp içeri girişini bekledik. Sarp ile bakışlarımız kesişti. Bugün hayatımın en değişik günüydü. Böyle bir şey beklemiyordum. Sanki bunları anlamışçasına güç verir gibi gülümsedi. Bende gülümseyişine karşılık verdim.
Hemşirenin seslenişi ile Sarp ile el ele girdik kontrole.
İçerideki doktorun erkek olması ile Sarp kaşlarını çatıp doktora baktı.
"Hadi gidelim bu doktoru istemiyorum ben."
"Sarp saçmalama doktor o"
"Banne" Allahım bu çocuğun kıskandığında banane diyişini özenerek mi yarattın? Bu ne tatlılık.
"Pardon sizin bayan versiyonunuz yokmu?" Sarp zamanında onu muayene eden hemşireye söylediğim sözü şimdi doktora söylüyordu. Doktor ufak bir tebessüm gönderip hemşireye kafasını çevirdi.
" Hemşire hanım Defne hanımı çağırırmısınız lütfen?" diyerek rica etti. Hemşire onaylayıp odadan çıktığında beş dakika sonra bir doktor ile gelmişti.
Doktor gülümseyip hemşire ve diğer doktor odayı terk ettiğinde uzanmamı söyledi.
Sarp yanıma gelip elimi tuttu. Doktor bir kaç bişey yapıp bir jeli karnıma sürdü. Soğuk içimi ürpertirken alışmam çokta uzun sürmemişti.
Doktoru inceleme fırsatını o an buldum. Ela gözleri ve siyah saçları ile fena sayılmazdı. Çok hoş bir fiziği olmasada kötü de denilmezdi. Samimi bir hali vardı.
Doktor gülümseyerek yüzünü bize çevirdi. "Mira hanım üç aydır hamilesiniz."
Şaşkınlığımız gözle görülür derece de barizdi. Sarp ile birbirimize baktık.
"Durumu nasıl yani ne yapmalıyız?" diyerek saçmaladım.
"Endişe yapmanıza gerek yok şuan oldukça sağlıklı görünüyor bebek."
Bir kaç bilgi ve kontrol tarihleri gibi önemli bilgileri söylemişti.
Hâlâ inanamıyordum. Ben hamilemiymişim?
Eve gelene kadar ikimizde konuşmadık. Sessiz bir yolculuk geçirdik. Kafamı cama yaslayıp yağmur damlalarını izledim. Elimi varlığını hissetmek istercesine karnıma götürdüm.
Yüzümde ufak bir gülümseme belirdi. Bizim çocuğumuz olucaktı. Hâlâ inanamıyordum.
Arabadan indiğimizde Sarp yanıma gelip kafamı elleri arasına aldı. Alnıma uzunca bir öpücük bıraktı.
"Sarılsam bişey olmaz demi?" Sarpın sorusu ile afallarken yüzüne olmaz dercesine baktım. Belimden tutup kafasını boynuma gömdü kendi etrafında dönmeye başladı. Yağmur bizi ıslatırken gülerek daha sıkı sarıldım sevdiğime.
"Düşücez Sarp!"
"Dur ya baba oluyorum ben!"
"Duyun sesimi hepiniz baba oluyorum!" diyerek bağırmaya başladı. Gülüşlerimiz gün batımı ile süslenmiş harika bir şaheserdi sanki.
Sarp dönmeyi bırakıp yere indirdi belimdeki ellerini çekmeyip alnımı tekrar öptü.
Gülümseyerek Sarpa baktım. "Ben inanamıyorum hâlâ"
"Bende inanamıyorum"
**
Sarp ile eve çıktığımızda tüm günüm hastanede geçtiğinden hem halsiz hem bitikdim.
"Ben yemek hazırlim sen otur. " diyerek koltuğa çekiştirdi Sarp.
"Aşkım!" diyerek Sarpa seslendim.
"Heh aşkım"
"Ben banyoya gidicem hastane gibi kokuyorum."
"Ya yeniden bayılırsan? Olmaz yapma."
"Öylede olmaz Sarp rahat edemem."
"O zaman ben geliyim."
"Ay! Sarp yaparım ben aşkım hadi yemeği yap sen çok açım ben" Sarp yanıma gelip elimi tuttu. Diğer eliyle de yanağımı okşadı.
"Çabuk çık ama bişey olmasın. Arada seslenicem ses ver bana. "
"Tamam tamam merak etme" diyerek yanağını öptüm.
Banyoya girmiş sıcak suyun vücudumu gevşetip rahatlatmasını izlemiştim fazla oyalanmadan yıkanıp çıktım banyodan.
Üzerimi değişip saçımı kurulayarak içeri gittim.
Sarp dolaptaki yemekleri ısıtmış saçlarımı kurutmadığımı görüp kaşlarını çatmıştı.
"Saçlarını niye kurutmadın?"
"Yemek yiyicez diye, acıktık biz"
Sarpın çatılan kaşları gevşemiş yanına oturmam için çekmişti. Şakağımdan öpüp yüzüme gülümseyerek baktı.
"Gel ben yediricem yemeğinizi" şöyle bir düşündüm en son ne zaman Sarp bana yemek yedirmişti diye.
Oluyordu baya.
"Oluur" diyerek Sarpın bana yemek yedirmesine izin verdim. İkimizin şakalaşıp gülüşerek yaptığı eğlenceli bir yemek yedik.
Bende çatalı salataya batırıp Sarpa uzattım.
Yemeği yedikten sonra Sarpa ne kadar söylesemde iyi olduğumu inanmadı. Bir ara mutfaktan dışarı çıkarttı.
"Aşkım bişey olmaz alt tarafı makineye dizicem ya" diyerek söylendim.
"Tamam ben masayı toplayım temizleyim sende düz o zaman"
Sarpı ikna etmem sonucunda maç izlemek için salona gidişini izledim. Bende mısır patlatıp kakaolu sütümü yanıma aldım.
Sarpın yanına gidip oturdum kakaolu sütümü aramızdaki boşluğa koydum mısır tabağını ise kucağıma aldım.
Sarpın göğsüne yaslanıp maçı izlemeye başladık. Fenerbahçe ve Beşiktaşın maçı vardı.
Midemin bulantısı kendini hatırlatınca bu kusma evresinin biran önce bitmesini istedim.
Hayır yani vücut kabul etmediği için çocuğu kusarak atmaya çalışıyormuş bunuda okuduğum bir yazıda öğrenmiştim oysa çok zeki bir vücuda sahibizdir burda nasıl pürüz veriyoruz anlamış değilim.
Sarpın yanına gittiğimde kolunun altına çekip alnımı öptü. "İyimisin aşkım?"
"İyiyim ama kusmak çok kötü ya" diyerek ağzıma birkaç mısır attım.
Yeri geldi bağırdık yeri geldi sinirlenip maçı izlemekten vazgeçicek hale geldik yeri geldi sevindik. Maç öyle böyle diyerek bittiğinde uykum gelmişti.
Sarp ile beraber yatağa uzandığımızda ikimizde birbirimize baktık. Yanağım Sarpın göğsüne yaslı olduğundan sesim tuaf çıkıyordu.
"Ablanlara ve annemlere söylemedik" diyerek bakışlarımı yüzüne çıkardım. Aşık olduğum gözlerini gözlerime kenetledi. Bir eli omzumda duruyor sıcaklığı içimi ısıtırken diğer eli göğsüne koyduğum elimin üzerindeydi.
"Haklısın. Bize bile süpriz oldu yarın söyleriz annemlere" diyerek alnımı öptü.
Kafamı Sarpın boynuna biraz daha sıkıştırıp gözlerimi kapattım ama uyuyamadım.
"Doktor üç aylık mı demişti?"
"Evet üç aylıkmış" Sarp hafiften güldü.
"Nasılda uğraştırdı oğlum ya o kadar sinyal verdi yordu annesini."
"Sarp oğlum dedin!" diyerek doğruldum gözlerinin içine sevinçle bakıp. Sanki yeni fark etmiş gibi dediğini kafa salladı. "Allah söyletti valla" Sarpın dediğine güldüm sonra kollarımı tekrar beline dolayıp kafamı göğsüne yasladım.
"Aslında bende oğlum olmasını isterim. Hem bebekken daha tatlı oluyorlar hemde ilerde başka bir çocuk yaparda kız olursa abisi olmuş olsun. "
"Bence bi tane yeter."
"Doğru sen çocuk sevmiyodun." diyerek gözlerimi kapattım. Öküz!
"Haklıyım bence" dediğinde sesimi çıkartmadım. Yorganı biraz daha çekip örttüm üzerimize.
"Noldu şimdi?"
"Uykum geldi"
"Uykun geldi?"
"Hıhı" diyerek mırıldandım. "Miraa" diyerek gözlerimi açmamı sağladı. "Öyle demedim."
"Bişey dedin demedim uyuyalım mı artık!"
"Sen hamile olunca daha bi asi oldun." gözlerimi açıp ayağa kalktım.
"Sensin asi!"
Odadan çıkıp salona gittim. İnsan ne değişik hissediyor birden sinirleniyor bu hamilelik sandığım kadar kolay olmayacak sanırım.
"Mira napıyosun?" diyerek peşimden geldi. Sesi mızıkçılık yapma der gibiydi.
Sen haklısın o kaşındı.
Diyen iç sesim ilk defa benden yanaydı. Hayret dedim içimden. Hamilelere öncelikmi?
Tövbe tövbe iç sesiyle konuşmaya başladı.
Susun diyerek bağırasım vardı. İç seslerim birbirine girmişti.
Sarpın yanıma ne ara gelmiş olduğunu bilmiyordum. Elime kakaolu sütümü almış içiyordum.
"Git canım süt çekti benim"
"Aşkım niye böyle yapıyon şimdi?"
"Süt içiyorum ben" diyerek camdan dışarı bakmaya devam ettim.
Sarp kolumu tutup kendine çevirdi. Sonra ise belimi sım sıkı tutup kendine çekti.
"Alınma bi ya öyle demedim."
"Susarmısın lütfen? Sütümü içemiyorum"
"Aşkım uzattın ama beni bi dinle."
"Tamam dinliyorum söyle heh?" Diyerek yüzüne baktım.
"Ya daha ilkini büyütmeden şimdi çocuk düşünmeyelim diye dedim ben nasıl bakıcağımızı bilmiyoruz hem."
Haklı çocuk.
Sen sus iç ses! "Uyumak istiyorum aşkım" Diyerek sütümden biraz daha içtim. Sarp elimden sütümü alıp içti. Ama kakaolu sütüm gittii. Sarp gözlerimin dolduğunu görünce sütümü geri verdi.
"Lan çok içmedim valla bak, aşkım ağlama" diyerek susmamı sağlamaya çalıştırdı.
"Banane! Aldın işte" diyerek surat astım.
"Hay Allahım sen bana yardım et nolur "
"Aşkım gel uyuyalım" diyerek belimi tuttup yanağımı öptü.
Sarpın geri verdiği sütümü içip bitirdim.
Sarp♚
Gülesim geliyordu Miranın bu haline hem tatlıydı hem gıcık.
Söylediğim şeyleri yanlış anlayacak bana boş yere kızıp sinirlenecekti.
"Ah Mira ah napıcam ben seninle?"
Bölüm sonuuu!
Nasıl buldunuz bölümü?
Sizce Mira Sarpa neler yaptıracak?
Bölümde en beğendiğiniz yeri sorsam?
Sarptan olan kısım kısa oldu ama affedin. Bir sonraki bölüm Sarpın anlatımından görüceğiz olayları. Bu bölümü çok uzun tutmadık hemde zaman atlayınca oldu bittiye getirmeyelim istedik. Finale yaklaşırken biraz oyalansak fena olmaz. =)
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro