28.Bölüm*Garip Şeyler*
Hatalarım varsa özür diler yeni bölüme davet ederim efendim =) bu arada sizlere bir kitap tanıtacağım belki hoşunuza gider petekayla1 İstanbul Masalı kitabının adı :)
Ve ariimaya fanstasik severler varmı aramızda? Lokasi Milih adlı kitabına bakarsanız sevinirim. Bir sonraki bölüme istaf İsteyenler bu bölüme yorum bırakabilirler kitabınız varsa adınızı da yazabilirsiniz bizimde bir katkımız olsun sizlere. Etiket yapmayı unuttuklarım varsa özür diliyorum telafi edeceğim mutlaka.
Multi: Sarp ve Mira temsili.
Bölüm şarkısı:Vuqar Hüseynov"Beni al sen yanına"
♚Beni al sen yanına kalayım orda, yaşlanalım senle bir ömür birlikte ♚
Mira♚
Sarpın elini sımsıkı tutarak çıktım sinemadan. Hayatımda mutlu olduğum en güzel anlardan biriydi benim için. Hoş içinde Sarpın olduğu her anım benim için özeldi.
Yanağına uzunca bir öpücük bırakıp yüzüne gülümseyerek baktım. Belimi tutup kendine çekti sonra ise sımsıkı sarıldı.
"Seni seviyorum cantanem"
"Bende seni seviyorum bitanem"
Beraber sinemadan çıkıp arabaya bindik. Evin önüne geldiğimizde Sarp yanağımı ve boynumu uzunca öpüp geri çekildi.
"Ben saçlarımı kestirmeye gidicem aşkım eve düğün flashını göndericeklerdi gelmişmi bi bak gelmediyse bana haber ver. "
"Tamam aşkım çok geç kalma" diyerek indim arabadan apartmana girip Mirayların evinin önünde durdum zile basıp bekledim.
Mirayın koşturarak kapıyı açması ve sarılması ile bende sarılışına karşılık verdim. Leydide Mirayın peşinden koştururken onunda kafasını okşadım.
"Kim gelmiş Miray?"
"Miya abla gelmiş anne" dediğinde Didem ablaylada selamlaştık.
"Mira gelsene çay içelim" diyerek eve davet etti Didem abla. Kabul edip içeri girdim.
"Bu akşam yemeği bizde yiyelim olmazmı?"
"Olur abla farketmez bizde dün Mirayla bişeyler yapmıştık onlarıda getiririm hem bugün düğün flaşı gelicekmiş"
"İzleriz ya fena olmaz aslında, canım sıkılıyor zaten." diyen Didem ablaya hak verdim. Miray beş yaşında olduğundan okul işleri ile kendi ilgileniyordu ve hali ilede çalışmıyordu. Aslında çalışmasınada gerek yoktu zaten. En fazla can sıkıntısı yüzünden çalışırdı tek sebep buydu.
Bir süre sonra yemek yapmaya başladık. Sarpın arayışı ile ben yukarı çıktığımda Sarp kapıdaydı.
Saçlarına ellerimi daldırıp "Saatler olsun çok yakışmış" diyerek sırıttım. Sarp muzhipçe sırıtıp "Öylemi?" diyerek gözlerimin içine baktı.
Kapıyı açıp içeri girdiğimizde muzhipliği hâlâ devam ediyordu.
"Noluyor acaba?" diyerek Sarpın bakışlarına anlam vermeye çalıştım.
"Hiç bişeyy" dediğinde ellerini belime dolamış dudaklarını dudaklarıma yakınlaştırmıştı. Gözlerim kendiliğinden kapanırken kalbim hızla atıyordu. Sarp yakınımda bekliyor ama öpmüyordu. Gözlerimi araladığımda bana baktığını gördüm.
Gülümseyip çenemi tuttu tam dudağımın kenarından uzunca öpüp geri çekildi.
"Şunu giysene" gösterdiği elbiseye bakışlarımı çevirdim.
"Şimdimi?"
"Hıhı" diyerek kafasını aşağı yukarı salladı tıpkı masum bir çocuk gibiydi bakışları. Ben seni yerim ya.
Sarp ellerimizi kenetleyip odamıza götürdü. Perdeleri iyice örtüp poşetteki elbisenin etiketini çıkarttı.
Beyaz dizimin üzerinde sırt kısmı biraz açık ama önü askılı bir elbiseydi.
Tıpkı bir çocukmuşum gibi elimden tutup yanına çekti. Üzerimdeki tişörtümü ve pantolonumu çıkartıp elbiseyi kafamdan geçirdi. Yüzüme gelen saçlarımı gözümden çekip elleriyle düzeltti.
Alnıma bir öpücük kondurup arkama geçti kollarını belime sardı. Aynada ikimizde yansımamıza baktık.
Sarp gülümseyip saçlarımdan öptü.
"Çok yakıştı aşkım."
"Bu elbiseyi neden özellikle almak istedin?"
"Evlendiğimiz gün geldi aklıma"
Kapının çalması ile Sarp beni burda bekle diyerek gitti. Geri geldiğinde elinde flash vardı.
Aklıma gelen şey ile Sarpa henüz söylemediğim geldi aklıma. "Bu akşam aşağıdayız hep beraber yemek yiyicez aşkım düğün şeyinede orda bakarız"
"Sen nasıl istersen hatun"
"Hazır aklımdayken mutfaktakileride tabaklara koyim ben" diyerek Sarpın yanından geçmek için ilerledim ama kolumu tutup kendine çekti ve vücutlarımız birbirine çarptı. Bakışlarım gözlerini bulduğunda fısıldadı "Sonra yaparsın" durdu ve nefes aldı.
"Ben karımı özledim" Sarpın sözleri ile yüzüm gülümserken kollarımı boynuna doladım Sarpın elleri sırtımdaki açık kalan yerde dururken içimin titrediğini hissettim. Boynumu bacaklarımı ateş kaplamıştı sanki sırtımdaki açık kalan yerler karıncalanmıştı.
Sarpın yanağını öpüp geri çekilecekken yine izin vermedi dudaklarımı öpüp geri çekildiğinde ben bir iki saniyelik öpüşünün etkisinde kalmıştım.
Yüzüne kocaman gülümseyerek bakıp ben kapattım dudaklarımı dudaklarının üzerine. Sarpın özlemle karşılık verip öpüşü kalbimi dahada hızlandırırken şu ana sıkışıp kalmayı diledim.
Birbirini seven iki kalp... Huzuru bulmuşken ayrılmak istemesekte yavaşça ayrıldı dudaklarımız. Sarpın gözlerine baktım öylece.
Telefonuna gelen bildirim ile Sarp kaşlarını çatıp telefonunu aldı.
"Kerem e-maili atmış ben şu sunuma bakıyım biraz sende işlerini hallet aşkım sonra ablamlara ineriz"
"Tamam bey"
"Hanım"
"Efendiim?"
"Banada su getirsene bi"
"Tamam getiriyorum şimdi" diyerek çıktım odadan mutfağa gidip bir bardağa su doldurdum uzatıp Sarpa verdim.
Geri mutfağa gidip tabaklara koydum yiyecekleri. Sonra Sarpın yanına geri gidip kafamı göğsüne yasladım kolunu omzuma dolayıp saçlarımı öptü.
Araştırdığı bir kaç şeyi kopyalayıp Kereme attı. Sonra ise kameraya girip birden ikimizin fotoğrafını çekti.
"Yaaa ama kötü çıktım ben" diyerek itiraz ettim.
"Sen hep güzelsin ki neresi kötü? benim karım çok güzel bi kere"
Sarp kafasını kafama yaklaştırıp gülümsedi ve telefonu yeniden tuttu bu sefer ikimizde gülerek baktık kameraya.
Telefonu elinden alıp duvar kağıdı yaptım. Sonrada kendime atıp bende duvar kağıdı yaptım. İki telefonu yan yana koyup baktık.
"Gözüm gönlüm açıldı karımı görünce"
Sarpın dedikleri ile gülümserken uzanıp yanağını öptüm.
"Asıl benim gönlüm açıldı."
Sarp belimi tutup yüzüme doğru eğilirken kapının çalması ile küfür edip yataktan kalktı.
Miray "dayııı" diye bağırmış ve Sarpın kucağında içeri yanımıza gelmişti. Beni görünce durmuş;
"Vayy Çot güzel olmuşsun Miya abla" demişti. Söyleyemediği harfler onu o kadar tatlı yapıyorduki.
"Abla değil yenge" diyerek araya giren Sarpa "Abla desin yaşlanmadım ben" diyerek hafiften çıkıştım.
"Dayı yengem çok güzel olmuş"
"Güzeldir benim karım"
"Banane bende istiyorum"
"Ne istiyosun?"
"Bende güzelim banada iltifat et!" diyerek bağırdı Miray.
"Güzelmisin sen ha çaki? Gel bakim" diyerek Sarp yatağa fırlattı Mira'yı ikimizde gıdıklayıp üçümüz gülerken Mirayın keyfine diyecek yoktu.
"Yaa yapmayın ama dayıı"
"Annem sizi çağırdı yemek hazırmış" diyerek zar zor konuştu Sarpta bende Mira'yı öpüp yataktan kalktık.
Sarp kolumu tutup "Sen üzerini değiş sonra evde geri giyersin" diyerek beni içeri gönderdi.
Giy çıkar yapmayı sevmesemde elbiseyi itiraz etmeden çıkardım ve üzerime eşofmanlarımı geçirdim.
Evden çıkıp aşağı indik. Hepimiz sofraya oturunca yemeğe başlamıştık.
"Ee sevgilim işler nasıl?" Sarpın sorusu ile Bekir abi kafasını kaldırıp Sarpa baktı.
"İyi aşkım ya nasıl olsun"
"Anne babam neden dayıma aşkım diyo senin aşkın değilmi?" diye soran Miray ile herkes gülmeye başladı.
"Anlaşma şeklimiz bu babacım "
"Dayımı çok mu seviyosun baba?" Mirayın masum sorusu ile herkes tekrar gülerken Sarp araya girdi.
"Baban bana çok aşık Miray"
"Ben sana Miya ablam aşık diye biliyodum" bu sefer ben öksürürken Sarp gülümseyip elimi tuttu.
Küçücük çocuğa göre fazlamı zekiydi?
"Tabiki de aşık bana ama babanla aramız eskiye dayanıyor demi aşkım?" diyerek Bekir abiye baktı. Bekir abi yediği yemekten kafasını kaldırıp Sarpa sus der gibi bakınca Sarp kahkaha attı
"Tamam hadi yemeklerinizi yiyin" diyerek Didem abla araya girdi ve herkes yemeğine geri döndü.
Yemeği yedikten sonra biz etrafı Didem abla ile topladık. Miray Sarpın kucağında onunla konuşurken mutfağa sesleri geliyordu.
Salona girdiğimizde Mirayın oyuncakları heryerdeydi.
Bir sürü oyuncak...
Bekir abi umursamaz bir şekilde elindeki telefon ile uğraşırken ayağa kalktı. O sırada oyuncaklardan birine basıp yere düştü.
Herşey saniyeler içinde olup bitmişti.
"Baba!"
" Bekir! "
" Bekir abi! "
" Yedek sevgilim! "
Sarpın konuşması ile Bekir abi dik dik bakıp "Başlatma lan sevgiline!" diyerek bağırdı.
"Baba özüy dileyim canın acıyomu?"
"Yok kızım acımıyo dayını dövücem şimdi"
"Ama dayım bişey yapmadıki!" diyen Miray sinirle ayağa kalkmış elindeki topu yere çarpmıştı. Koşturup Sarpın boynuna sarıldı.
"Dayımı dövemezsin."
Bekir abinin şakayla söylediği şeyi Miray ciddiye alıp birde babasına gardını alınca Didem abla gürdü.
"Nasılda korur dayısını kimin kızı işte"
"Biz nerde hata yaptık Mira'yı yaparken"
"En büyük hatanız Mira'yı benimle bırakmanızdı" diyen Sarp ile Bekir abi kafasına yastık attı.
"Ya abla şu kocana bişey söyle karı gibi yastık atıyo"
Hepimiz gülerken Bekir abi sinirle Sarpa baktı.
"Sarp!"
"Efendim yedek sevgilim?"
"Lan oğlum almim ayağımın altına bak!" diyerek kızdı ama oda zevk alıyordu bu sohbetten. Sarp öpücük attı. Bekir abi ise sabır dileyerek salondan çıktı. Didem abla Bekir abinin ayağına bakmak için peşine gittiğinde Sarpın yanına geldim.
"Miray boynumu bıraksana dayıcım ölücem yoksa"
"Olmaz dayı bıyakamam."
"Nedenmiş o bakim?"
"Miya ablaya sarılırsın"
"Allah Allaaah Miray, canım çakim, karım ya hani Mira ablan sarılmam normal değilmi?"
"Normal, ama bana sarıl" diyerek Sarpa daha çok sarıldı.
Sarp Mirayı kucaklayıp yerden kaldırdı ve koltuğa oturdu. Didem abla ile Bekir abide içeri girince bende Sarpın yanına oturdum.
"Sarp düğün şeyini versene bakalım." diyen Bekir abi ile Sarp flashı uzattı.
İlk nasıl girdiğimiz göründü içeriye Mirayın ben takılmim diye gelinliğin arkasını kaldırmaya çalıştığını o an fark ettim.
Hepimiz onun o haline gülerken Miray somurttu.
"Çok ağıydı"
İşin garibi bu olanların hiçbirini hatırlamıyo olmamdı. Sanki peri masalı gibi başlamış ve bitmişti.
Sarp ile ilk dans edişimiz seçilen müzik. Göbekli adam. Harbiden o adam kimdi?
Herkesi halaya kaldırmış kimseyi oturtmamıştı.
Bir anlık dalgınlığıma gelen imzadan sonra Sarpın ayağına basmayı unutuşum ve Sarpın ayağıma basışı.
Mirayın dayımla dans edicem diyerek bağırıp araya girmesi.
Biraz sonra pasta kesimiydi, oyundu danstı diyerek zaman geçmiş ve kamera kısa bir anlığına kararmıştı. Hepimiz şaşkınlık ile bakarken ben bunun çekildiğini bilmiyordum.
Bekir abi ve Didem abla ise önce şaşırdılar sonra ise güldüler.
"Ya siz düğünden kaçmayamı çalıştınız? "
Yanaklarım kızarırken Sarpa dik dik baktım hepsi onun yüzündendi.
"Ya canımız sıkıldı düğünden napalım yani bitmek bilmedi bizde kaçıcaktık ama sevgili karım zorluk çıkardı."
"İyide yaptım" bu halimize herkes gülerken uykumun gelmesi ile kalktık.
Sarp kucağında uyuya kalmış Mirayı odasına götürüp yatağına yatırdı. Bende Mirayın yanına gelip yanağını öptüm. Sessiz adımlarla odadan çıkıp ışığı kapattık Sarp elini belime yerleştirip bana yön verdi. Herkesle selamlaşıp eve çıktığımızda günün yorgunluğu ile uykuya daldık.
Gözlerimi açtığımda üşüdüğümü hissettim. Kollarımı birbirine sardığımda yanım boştu. Sarpın nerde olduğunu düşünerek yataktan kalktım. Evde değildi. Telefonunu arayacaktım ki yastığın altındaydı.
Evin içinde "Sarp!" diyerek birkaç kez seslensemde kimse yoktu.
Balkondan aşağı baktığımda içimdeki kıskançlık boy gösterdi. Sarp araba yıkıyordu! Evet buraya kadar herşey normaldi tamam. Ama karşı evin pencereside bir güzel açılmış kocamı dikizliyordu.
Hızla evden çıkıp aşağıya koşturdum. Üzerimi bile değiştirmediğimi son anda fark ettim. Ama umrumda bile değildi.
Sarpın yanına indiğimde üzerime baktı. "Mira bu halin ne niye aşağı indin sen?"
"Sen napıyosun Sarp?"
"Araba yıkıyorum. Asıl sen napıyosun şu halin ne?"
"Burda mı araba yıkanır Sarp?!"
"Ya nerde yıkanır?"
"Aşkım niye pijamalarla çıktın ayrıca?" kolunu tutup çekiştirdim.
"Ya Allahallah noluyo!"
"Yürür müsün!" diyerek kelimeyi ayırarak bastırdım. Gözlerim sinirle açılmış tek kelime daha etmeden yukarı çıkmak istiyordum. Ama o anda olmaması gereken bişey oldu.
Elinde bir bardak su ile Sarpın arkasında bir kız belirdi. Bu kız demin Sarpı izleyen kız ile aynı kişiydi.
Allahım sana geliyorum.
"Şey hava sıcak bir su için." Sarp önce kadına sonra ise bana baktı. Olayı hâlâ anlayamamış gibi yüzüme baktı.
Kız bakışlarını üzerime dikince bende hiç çekinmeden bakmaya devam ettim.
"Hadi eve çıkıyoruz" diyerek Sarpı çekiştirdim.
"Ama eşyalar kaldı"
"Ben getiririm isterseniz" diyen üçüncü kişi ile olduğum yerde durdum. Benden günah gitti.
Arkamı dönüp Sarpın elini bıraktım.
"Ne dedin sen? İstersiniz mi?" Diyerek kıza doğru yürüdüm. Korkmuş olacakki bir iki adım geriledi.
Elindeki suyu alıp yüzüne döktüm. "İsteriz isteriz" diyerek daha yürüyordum ki Sarpın belimi tutup geri çevirmesi bir oldu.
Bir yandan bağırıp bırak derken bir yandan da kıza ulaşmaya çabalıyordum.
"Sarp bırak beni!"
"Aşkım sakin ol"
Gürültü eşliğinde evin olduğu kata kadar belimden tutarak çıkardı beni. Ne kadar bağırsamda bırakmadı.
Kapıyı açmak için durduğunda tekrar tepinmeye başladım.
"Çok güzel dövücektim. Hep böyle yapıyorsun! Tabi görmedin sen nasıl baktığını! Bide gitmiş araba yıkıyo! Senide dövücem! Ama önce onu dövücem! Sen merak etmee, bırak beni ya bırak! Bide istermisiniz diyo! Banane ya bıra-" devamını getiremediğim ama sinirle söylemeye çalıştığım sözlerimi Sarpın kapı önünde öperek beni susturuşu bölmüştü.
O anda karşı evin kapısının açılıp yaşlı Necati amcanın " Vıı"diyerek kapıyı kapatışına şahit oldum.
Sarp geri çekilirken belimden tuttuğu gibi içeri tıktı beni.
Yaşlı adama rezil olmuştuk! Bir daha konuşamazdım bile utançtan.
" Aşkım sakinleştinmi? "
" Sakin falan değilim ben Sarp! O kadının sana baktığı yetmiyomuş gibi Necati amcayada rezil olduk!"
Sarp kollarını belime dolayıp kendine çekti.
"Yüzüme bak"
"Bakmıyorum"
"Bak bi"
"Hayır"
"İnat etme bi da"
Kafamı kaldırıp gözlerine baktım. Belimdeki elini çekip iki elinide yanaklarıma koydu sonra ise dudaklarımı öpmeye başladı. Sinirimi almaya çalışıyordu ama hiç sanmıyorum işe yarıycanı.
♚♚♚
Sarpın beni ikna edip kahvaltı için sahile götürmesi ile sinirim geçmiş rahatlamıştım.
Elimi hiç bırakmamış arada gülümseyip elimin üzerine öpücük bırakıyordu.
Denizin kıyıya vuran dalgalarının çıkardığı sesi dinlerken göğsüne yaslandım. Sanki sabah çıldıran ben değildim.
Sarp hesabı ödeyip elimi tuttu ve ayağa kalktık. Sahildeki taşların üzerine çıkıp yürümeye başladım.
"Düşeceksin bak"
"Düşmem alışkınım ben" diyerek yürümeye devam ettim. Benim gülüşüm ile Sarpta gülerken elimi bırakmıyordu.
Azıcık dengemi kaybedince Sarp elini sıkılaştırdı ve kendine çekti.
"Artık insen iyi olur" diyerek belime sarılıp taşların üzerinden indirdi. Somurttum.
"Şimdi senden kısa oldum ama"
"O zamanda çok uzundun ama" diyerek bu seferde Sarp beni taklit etti.
"Uyuz" diyerek koşmaya başladım.
"Ya Mira ama yinemi!" desede gülerek arkamdan koşmaya başladı.
Benden uzundu adımları benden daha büyüktü. Ama hemen yakalamadı.
Koşmaya devam edip çimlerin üzerine attım kendimi. Nefes nefese kalmıştım.
Sarpta yanıma gelip uzandı. Oda benim gibi soluk soluğa kalmıştı.
"Hiç akıllanmazmısın?"
"Iım bir düşüneyim" diyerek çocuk gibi durdum. "Hayır"
Konuşma şeklime karşı gülüp "Belli" dedi. Sonra ise ayaklanıp elini uzattı. Elini tutup çimlerden kalktım.
Sarpın beline sarılıp özgürce yürüdük sahilde. Sahilde bugün kalabalıktı bizim gibi çiftler ile dolmuştu.
Eh yazın sonlarına gelmiş olarak Normaldi. Bir kaç ay sonra hava iyice soğurdu.
Sarpa bakmaya dalmışken uzanıp yanağını öptüm. Bana kocaman gülümsemesi ile karşılık verdi. Gülerken kenarda çıkan gamzesini sevdiğim.
Sahilde biraz daha gezip daha sonra ise eve geldik. Günün yorgunluğu ile uzanmış televizyon izliyorduk.
"Yarın işe gidicem ya "
"Eh evin erkeği olmak zor" diyerek Sarpa baktım.
"Hmm evin hanımı olmak kolaymı?"
"Kolay ama sıkıcı" uzanıp saçlarımı dağıttı.
"Ya şunu yapma" diyerek geri çekildim. Sarp halime gülüp alnımı öptü. Tuvalete gitmek için Sarpın yanından ayrıldım. Ama adımımı atmamla başım döndü. Sarp hızla kalkıp yanıma geldi.
"Ya Mira birden niye kalkıyorsun birde bana kızıyorsun" diyerek Sarp kanepeye geri oturttu. Dediği gibi biraz durunca iyi olmuştum.
"Haklısın aşkım birden oldu." Daha sonra ise kalkıp tuvalete gittim.
***
3 ay sonra...
Dün güneşin altında fazla kalmamız başıma güneş geçirmişti ve benim midem allak bullak olmuştu.
Yaz artık tamamen bitmişti. Ve biz Sarp ile evleneli tam bir yıl olmuştu. Dün ise bunu kutlamak için dışarı çıkmıştık ve güneşin altında fazla durduğumuzdan benim midem isyan ediyordu. Başım ise çok güzel ağrıyordu.
Sarp benim yüzümden işe gitmemiş tüm gece ise başımda beklemişti. Şimdi yanımda mışıl mışıl uyuyan adamıma baktım. Yorgundu.
Tekrar midemin kalkması ile yataktan çıkıp tuvalete gittim.
İlaç içmeyi sevmediğimden içmemiştim ve şuan sürünüyordum.
Seslerimi Sarp duymuş ve yanıma gelmişti.
"Mira iyimisin bitanem ?" elimi yüzümü yıkayıp Sarpa baktım.
"İyiyim sanırım fazla üşüttüm"
Sarp alnımı öpüp odaya geri götürdü. Yatağa yatırdıktan sonra "Ablama söylesem fena olmaz belkide doktora gitmeliyizdir"
"Gerek yok bence geçer"
"Ama geçmedi ki"diyen Sarp alnımı öpüp odadan çıktı.
Biraz sonra içeri Didem abla ile Sarp içeri girdi.
"Mira iyimisin?"
"Yani evet"
"Hayır abla hiç iyi değil."
"Dün vapur gezisine gitmiştik deniz çarpmış olabilirmi?" diyerek araya girdim.
"Evet havada güneşliydi zaten sen yat uyu biraz sabah geçmezse bi doktora gidelim."
"Abla şimdi gidelim." diyerek Sarp ablasına döndü.
"Ablacım telaş etme sen eğer geçmez devam ederse gideriz doktora" diyerek Sarpı telkin etti Didem abla.
Sarpın içine pek sinmesede kabul etmişti.
Sarp ablasını geçirdikten sonra yanıma geri geldi. Yatağa uzanıp yüzünü bana döndü. "Eğer-"
"Tamam merak etme eğer geçmezse söyliycem sana. Oldumu aşkım?" diyerek Sarpın sözlerini tekrarladım sabahtan beri en az yüz kez bunu söylemişti.
Sarp uzanıp kendine çekti. Ve Kafamı göğsüne yaslamamı salladı. Saçımdan öpüp "Hadi sen uyu ben burdayım." diyerek sarıldı.
"Sende uyu" diyerek masumca yüzüne baktım.
"Tamam uyuycam ama önce sen uyuycaksın yoksa içim rahat etmez. "
"Tamam o zaman uyuyim ben." diyerek Sarpın beline sarıldım. Kafam göğsünde o kadar rahattıki yastığım yanında halt etmişti.
Sarpın saçlarıma kondurduğu öpücükler ile uykunun kollarına teslim oldum.
Gözlerimi açtığımda başımdaki ağrı ben burdayım dercesine zonkladı. Dudaklarımdan kısık bir inleme döküldü.
Sarp sanırım işe gitmişti. Beni neden uyandırmamıştı ki?
Yataktan kalkıp banyoya ilerledim. Burayı görünce midem kalkıyordu. Tekrar kustum. Elimi yüzümü yıkayıp kuruladım.
Salona ilerleyip koltuğa oturduğumda nedense hâlâ çok yorgundum.
Çalan telefonumun sesi kulağıma dolarken yerimden kalktım başımın dönmesi ile yere düştüm ve kafamdaki acı ile gözlerimi kapattım.
Merhaba arkadaşlar 5k'yı geçtik. Ne kadar uğraşarak bu okunmayı elde etsekte daha iyisini de yapabiliriz diye düşünüyorum ama şimdilik hikayemiz kendini kurtarmış oldu.
Bölümü beğendiniz mi?
Miraya ne oldu diyenler?sizce Miraya ne olmuş olabilir?
Sarpı sevenler ve Sarp nerede diyenler?
Görmek istediğiniz bir sahne varmı ilerki bölümlerde?
Kendinize iyi davranın! Okuyan ve oy veren herkese teşekkür ederiz 😊
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro