Merhaba dünyanın en ponçik okurları! Nasılsınız? İki haftadır bölüm atamıyoruz çünkü kurgu yapamadık. Nedeni ise sınav haftamız yüzünden. Balici ve Tinerci olarak özür dileriz. Ama telafi etmek için 4690 kelimelik bir bölüm ile geldik ve bu bölüm rekor. Kaç saatimi aldı yazmak bilmiyorum ama kurgulamamız iki saat sürdü. Şuan saat 18:14 ve ben saat birden beri yazıyorum. Tabi dünde üç saat yazdım belki dörttür.

Her neyse bu bölüm çok harika şeyler oldu! Ve birde beğenenler yıldıza ve yoruma beğenmeyenler ise neden beğenmediklerini yoruma bırakabilirmi lütfen 🙏 💙

Biz sizleri çok özledik fakat okuma sayısı azaldığı için kitabı bırakmayıda düşündük. Ama vazgeçtik bu kitabı bitiricez. Kendinize iyi bakın görüşmek üzere 🌹

Multimedia: SarpvsMira :')

Bölüm şarkısı: Sagopa kajmer"Söylenecek çok şey var " özümüze dönelim biraz ;)

♚ Kin tarlası ekin vermez kin oldukça ekinin! ♚

Mira♚

Kampüsten çıkmış elimde kitaplarla Sarpın sınıfına ilerliyordum. Üzerimde Son sınavların yorgunluğu vardı. Son sınavımızı bugün vermiştik. İtiraf edicemki baya zordu. Neyseki Birinci dönemin bitmesine bir kaç gün kalmıştı.

Ve bu beni sevindiriyordu. Bir dönemi sorunsuzca atlatmıştık en nihayetinde. Sömestırda babamlar yanına çağırıyordu. On beş gün boyunca kalmayacaktım. Sadece bir haftalığına gidecek daha sonra dersleri bahane edip Sarpla vakit geçiricektik planımız buydu.

Tabi birde aileleri tanıştırmak gibi bir planımız vardı. Ama ondan önce benim Sarpı bizimkiler ile tanıştırmam gerekiyordu. Sarpa kalsa karşılarına direk çıkıp "Evlenecez biz" demeliydik.

Adımlarım Sarpın sınıfının önünde durdu. Kapıyı itekledim ve girdim içeri. Yaklaşık sekiz on sıra geride Sarp oturmuş müzik dinleyerek resim çiziyordu.

Bir ayağı sıranın dışında ritim tutarken yanına yaklaştığımı bile görmedi.

Yanına geçip oturdum kitaplarımı masaya bıraktım kafamı kollumun üzerine koyarken yüzüm Sarpa dönüktü. Sarp beni görüp kulaklıklarını çıkardı resmini geriye ittirip,"Öldüm galiba" diyerek benim gibi bir kolunun üzerine kafasını koydu. Alnına saçları döküldü.

Kaldırmaya erindiğinden ben ellerimi uzatıp yüzünden çektim ama bende yüzünden çekerken aynı zamanda da elimle dağıtmıştım. Hafiften kıkırdadım.

Gülümseyerek yüzüme baktı "Noldu neye gülüyosun sen öyle bakim?"

"Sanaa"

"Naptımki ben?"

"Bişey yapmadın ki sen" dedim Sarpın masumane çıkan sesini taklit ederek.

Kafasını kolunun üzerinden kaldırdı. Sonra saçlarımı karıştırdı. "Yaa" diyerek geri gitmek istedim ama izin vermedi. Burun buruna geldik ikimizde birbirimize baktık.

"Saçımı ne dağıtıyon be" diyerek gülmek ile kızmak arasında kalarak konuştum. Kaşlarımı çatmaya çalışırken gülmeyi önlemek çok ayrı bişeydi.

Güldü. "Sanane bee" dedi beni taklit ederek. Dayanamayıp ikimizde güldük. Sarp eşyalarını çantasına atarken resmini özenerek yerine koydu.

Çantasını omzuna asınca elimi tuttu. Ve kendine doğru çekip kenetlenen ellerimizin üzerindeki elimi öptü içimden bişeyler sanki ince bir ipe bağlıymışta Sarpın öpmesi ile ince ip kesilip karnıma düşmüş ordada bir dalgalanma olmuştu. Kısa bir kalp çarpması geçirdim. Daha sonrada sınıfın çıkışına doğru ilerledik.

"Of yaa"

"Noldu?" diyerek Sarpa çevirdim bakışlarımı hoşnutsuz bir yüz ifadesi ile konuştu "Elimi elinden çekmek istemiyorum ama hoca anahtarı bana vermişti oda cebimde aşkım sen al şunu cebimden"

Tek bir sözü ile kendine dahada çok bağlıyordu insanı. Yanaklarını tutup öpesim geliyordu.

Elini bırakmadan boyuna ulaşmak için parmak uçlarıma bastım ve yanağı ile dudağı arasında kalan çizgiyi bir kaç saniye öptüm.

Gülümsedi tekrardan ben bu adamı güldürmeyi çok seviyorum ya.

Cebinden anahtarı aldım dışarı çıkıp kilitledik kapıyı. Anahtarı Sarpa geri verdim cebine attı.

Kampüsten çıktık ve dolaplarımızın önüne gelip durduk. Kitaplarımı içine koyup kilitledim.

Sarpın elini yeniden tutarken etrafa bakarak ilerliyordum.

Arabaya geçince yorgunlukla kendimi koltuğa attım. Koltukta biraz aşağıya kayıp Sarpa doğru yan döndüm ve kollarımı göğsümde çaprazladım. Amacım uyurken Sarpı görebilmekti.

"Uykunmu var senin bakim? " gözlerim hafif aralandı. Ama sadece kafamı salladım. "Sana diyorumm" diyerek elini saçlarımı dağıtmak için uzattı. "Dağıtmaa" diyerek huysuzca mırıldandım.

"Uykunu açıcam ben senin" diyerek son ses müzik açtı. Daha sonrada arabayı sürmeye başladı. Ama öyle huzurluydum ki. Ses bile etki etmiyordu.

Sarp♚

Arabayı deniz kenarında bir yere çektim. Hava oldukça soğuktu ama içerisi sıcaktı. Mira uyansın diye yüzüne doğru yaklaştım sonrada üfledim. "yapmaa" diyerek geri çekilmek istedi. İzin vermedim bileklerinden tuttum. "Uyuma be uyan" diyerek ayıltmak istedim. Tek gözünü açtı diğeri hâlâ kapalıydı.

"Bırakta uyuyim"

"Olmaz, bak seni nereye getirdim" diyerek diğer gözünü açmayı hedefledim açtıda. Bileklerini bırakmadım "gel"diyerek dizlerimin üzerine oturmasını sağladım. Ayakları vitesten tarafa sırtıda benim camıma yaslı şekilde yan olarak duruyodu.

Sırtının olduğu yere elimi koydum ve kafasını göğsüme çektim. Kafasını yüzüme bakmak için kaldırdı." Cama yaslanma soğuk gelir" diyerek açıklama yaptım. Gülümsedi ama bu huzur gibiydi ellerini boynuma doladı gülümsemesi ile eş zamanlı.

İkimizde sessizce denizi izlerken müzik kendiliğinden değişiyordu. Konuşmuyor sarılıyorduk sadece buda beden diliydi. "Seni seviyorum" diyordu huzursun sen " diyordu. Milyon tane hisi sarılmanın altında topluyordu.

En sevdiğim şarkı Ahmak Islatan çalmaya başladı. Mira ayaklarını karşı koltuğa uzattı bende direksiyonun önüne uzattım. Biraz kaymıştım aşağı doğru ama yinede rahattım. Yağmur damlaları teker teker arabanın camına düşerken Mira gülümsedi. "Yağmur yağıyor!"

"Evet, normal bişey bu" diyerek güldüm.

"Bak ya" diyerek oda güldü.

"az kaysana kenara bende koltuğa oturcam ayaklarımı öne uzatıcam"

"Nedenmiş?"

"Baktığın yere bakıcam çünki, aynı şeyleri yapıyoruz bunu neden ayrı yapalım ki?"

Kafamı salladım. "haklısın aşkım" bir anda ellerimi bacaklarından geçirip yönünü değiştirdim şimdi kucağımda oturuyodu.

"Ben böyle dememiştim ki" diyerek fısıldadı.

"Ben böyle istedim" diyerek Miraya baktım.

Güldü. "Tamam be demedim bişey"

"Çemkirme kız kocana" diyerek hayıflandım. İkimizde güldük.

Yağmurun yağması hızlanmış arka fonda müzik tekrar başa sarmıştı.

Mira♚

"Hadi eve gidelim" diyerek doğruldum. Sarpta onayladı. Ben yerime geçince evin yolunu tuttuk.

Eve geldiğimizde odama ilerledim bavulumu hazırlamam lazımdı.

Yarın Ankaraya babamların yanına gidecektim. Bir hafta oradaydım daha sonra Sarp beni almaya gelicekti.

Çantama kazaklarımı, pantolonlarımı, tarağımı bazı eşyaları ve kapşonlularımı vb. Şeyleri koydum.

Bavulumu hazırlayıp babamı aradım bir süre geleceğimi felan söyledim daha sonrada kapattık telefonu. Üzerime eşofmanlarımı giyip telefonu şarja bıraktım.

İçeri sarpa bakmaya gittim. Salonda televizyonun önünde bişeyler yapıyordu gidip arkasından beline sarıldım . Kafamı sırtına yasladım istemsiz gözlerim kapandı. Sarp haraket etmedi daha sonra bende hareket etmeyince ellerimin üzerine ellerini koydu. Ve yüzünü bana döndü.

"Noldu birden?"

"Bişey olmadı" diyerek kafamı bu sefer göğsüne bastırdım.

"Şşt bana bak bi" diyerek geri çekti. Yüzüne baktım. "Gözlerin mi doldu senin"

"Hayır" tabikide dolmuştu ben daha gitmeden özlemiştim ki. Bir hafta napıcaktım?

"Yalan söyleme" kafamı kaldırmadım Sarpta zorlamadı sadece sarıldı. Sonra tepemden öptü.

"Şşt üzülme bakim bir hafta duracaksın çok değil hem şimdi değil yarın gidicez ağlama yarın ağlarsın "

"Ya" diyerek güldüm.

"Gel yemek yiyelim hadi" elimden tutup peşinden götürdü.

İkimizde yiyecekleri dolaptan çıkardık.

"Iı o olmaz" diyerek elimden aldı.

"Ya yapma" diyerek güldüm. "Banne" dedi gülerek.

Dolaptan kakolu sütümü aldım. Açıp pipeti taktım. Tam içicekken Sarp sütü sıktı. Evet sıktı süt birden ağızıma hucum etti.

O bana gülerken bende sütü yüzüne püskürttüm.

Gülmesi kesildi bu sefer ben gülmeye başladım. Ne gülmesi bildiğiniz kahkaha attım.

Sarp sinirle "Sen naptın şimdi?" diyerek gelmeye başladı. "Gelme!" derken hem gülüyor hemde kaçıyordum.

"Mira buraya gel çabuk! Zaten yakalıycam birazdan nereye kaçacaksın?!"

"Gelme ya banane sen başlattın!" derken banyoya girdim sonrada duşa kabinin içine girip kapağını kapattım.

"Bak! Lan beni bu durdururmu? Aç şunu! Yoksa kırarım"

"Banane ya git şurdan"

"Sen istedin aşkım bunu" derken korkmam gerektiğini anladım daha önce kapıyı kırmıştı bunuda kırardı.

Ayağa kalktım sonrada duş başlığını elime aldım. Gelirse su ile engelliycektim.

"1,2,3"ve gelen ses ardından açılan kapı.

Son kez dedim bir umut." Gelme! "

Koluma uzandı ardından suyu açtım.

" Lan önce batırdın şimdi de ıslatıyon hey Allahım üstüne çıkıcam şimdi ama"

Gülmeye başladım bu sefer.

"Gelme dedim ben git şurdan! suyu çekim"

"Gel lan buraya" derken elimden giden duş başlığına ağlamam gerekiyodu sanırım. Sarpta içeri girdi sonra beni ıslatmaya başladı.

"Ya bırak ıslandım senin yüzünden çek şunu" diyerek çırpındım. Ama bırakmadı daha rahat hareket etmek için sinsice güldü. Sonra duvara yaklaştırdı. Duş başlığı beni ıslatırken kendi de benim kadar ıslanmıştı.

Gülmeye başladım ama ıslanırken gülünce ölecekmiş gibi oluyo insan.

"Şu halimize bak" diyerek gülmeye devam ettim Sarpta gülmeye başladı.

Sonrada suyu kapattı.

"Hasta olucaksın"

"Sende" diyerek birbirimize baktık.

İkimizde havluya uzanmıştık. Ben sarpa giydircektim oda bana giydirmek için çekmiş.

"Sen giy"

"Sen giy"

Sarp havluyu bana giydirirken "Sen?" demiştim.

"Ben duşa gircem" dedi. Yanağını öpüp çıktım banyodan.

Odama gidip üstümdekileri çıkardım sonrada yenilerini giyip saçlarımı kuruladım havlu ile. Taramaya erinip bağlamadım ve mutfağa gittim. Yemekleri ben yapmaya devam ettiğimde Sarpta üstünü giymiş saçını kurulayarak içeri girmişti.

" Ya bulamadım ben kurutucuyu bi baksana"

"Bakim dur" diyerek Sarpın yanından geçip odaya girdim. Çekmecelere baktım orda yoktu.

"E geçen sendeydi" dediğimde Sarp dudağını büzdü "ne bilim?"

İlerleyip yatağın içini açtım ve bilin nerden çıktı evet ordan.

Sarpa bakış attım. "Kendi girmiş" dedi.

Güldüm. Ordan alıp eline verdim kurutucuyu. "Iı sen kurut"

"İyi hadi otur"

Sarpın saçlarını kuruttuktan sonra yemek yedik ve uyumak için odaya geçtik.

Kafamı sarpın boynuna gömüp beline sarıldım Sarpta bana sarıldığında uykuya teslim oldum.

⚜️♚⚜️

Kahvaltımızı yapmış evden çıkmıştık.

"Otogara gidicez demi?" diyerek Sarpa baktım.

"Ne alaka?"

"E Ankaraya gidicem"

"Yok ben götürcem"

"Saçmalama Sarp ne götürmesi geri dönüceksin sen ordan bide,olmaz bişey olur ben giderim."

"Yok! Güvenemem kimseye, ben götürücem seni Hadi erken çıktık yola uyu sen"Uzatmanın alemi yoktu götürcem derse götürürdü.

Her zamanki gibi sarptan tarafa döndüm kırmızı ışıkta durduğunda uzanıp yanağını öptüm. Sonrada gülümsedim ve gözlerimi kapattım.

Yaklaşık üç saat sonra uyanmıştım mola vermiştik Sarp arabada değildi. Etrafa göz attım. Benzinliğe gelmiştik. Saat on gibi bişeydi.

Babama onikide biniceğimi söylemiştim geldiğimde otogarda beklemesin diye sorarsa süpriz yaptım diycem çünki.

Sarpla beraber geldiğimi bilmiyo. Sarp geldiğinde "açmısın?" demişti.

"Değilim, bende tuvalete gidim bi ya"

"Bekle bende gelicem seninle"

"tuvalete mi gireceksin?"

"Hayır benzinlik erkek kaynıyor tek mi gönderim şimdi?" kıskanmasına karşı gülümsedim "Gönderme"

♚

Sarpla yola bir buçuk saat daha devam etmiş daha sonrada bir yerde yemek yemek için durmuştuk.

Yemekleri yedikten sonra yeniden yola çıktık mola vermeden devam ettik. Ve gelmiştik artık Ankara'daydık.

Özlemiştim.

Tanıdık yerlerden geçtikte içimdeki sabırsızlık artıyordu.

Sarp bir yerde durdu.

"Ayrılmak istemiyorum ben Gitmiycem"

"bu karar için geciktik sanki?" derken Sarpa bakıyodum.

Sarp kolumdan çekip önce alnımı sonra yanaklarımı, çenemi dudağımın kenarını boynumu uzun uzun öptü.

Yanaklarına ellerimi koydum. Gözümden bir damla akıp gitti.

"Özliycem ben sensiz nasıl durucam? " diyerek Sarpa baktım.

" Gitmemiz lazım dayanıcaz merak etme ilk ayrılışımız değil" diyerek moral verdi.

Kafa salladım. Haklıydı daha öncede okul yüzünden ayrılmıştık.

Yaklaşık on dakika sonra gelmiştik.

"Seni gelip alıcam sonrada beraber gidicez tamamı? Ailenlede tanışıcam"

"Sadece bir hafta"

"Sadece bir hafta" diyerek beni tekrarladı.

"Şimdi öp artık beni" diyerek yüzüme baktı.

Ellerimi yanaklarına koydum bırakmak istemiyordum. Uzun uzun öptüm sonra ellerimi saçlarına daldırdım ikimizde ayrılmak istemez bir şekilde öptük birbirimizi.

Ayrıldım indim arabadan. Sarpta ağladı bende. Elimi yavaşça kaldırdım ve salladım.

"Dikkat et kendine adamım"

"Ederim. Sende et geri gelicem hanım"

Kafamı salladım. Sonra eve doğru yürümeye başladım. Son kez döndüm sarpa baktım. Sanki ayrılıyorduk. İkimizde çok kötü olmuştuk. Geri döndüm bavulu yere bıraktım. Sarp arabadan indi. İkimizde koşup birbirimize sarıldık. Ellerim boynunu öyle bir kavradı ki. Elleri belime öyle bir sarıldı ki.

Hıçkırdım. Sarp kafasını boynuma gömdü. Gözlerinden dökülen yaşlar boynumu huylandırdı.

Ankara soğuktur hep ama şuan gram soğuk hissetmiyordum.

Geri çekildiğimizde Sarp ellerini çekmemiş sadece yüzlerimiz geri çekilmişti.

Son kez öyle bir öptü ki, ben size nasıl anlatayım onu. Kısa ama etkisi uzun. İçim titredi. Gözlerimizden aynı anda bir damla tekrar akıp gitti.

Alnını alnıma yasladı. "Seni seviyorum"

"Bende, bende seni seviyorum" dediğimde Sarp gülümsedi.

"Ağlamıycaz söz ver! Geri gelicem ve bu sefer babanla tanışıcam sonra benimsin"

Gülümsedim "Söz! Ağlamıycam."

"Aferin benim aşkıma" diyerek yanağımı öptü sonra bıraktı. Yere bastım. Tekrar ilerledim ve eve girdim. Sarpta arabaya bindi.

Ertesi gün...

Dün babamlar erken geldiğim için çok şaşırmıştı tüm aile bizdeydi. Hepsi ile zaman geçirdik daha sonra yorgunluktan odama çekildim. Sarp ile iki saat konuştuk telefonda. İstanbuldaydı. Ablasının yanında hemde Mirayla. Bana bir sürü fotoğraf atmasını söylemiştim. Daha sonrada yorgunluktan konuşurken uyuya kalmıştık.

Şimdi ise hazırlanmış Emine ve diğer arkadaşlarımla buluşmaya gidecektim. Kahvaltımı yapıp çıktım evden.

Eminegilin apartmanın önünde durdum zile bastım kapıyı Emine açmıştı gördüğüm anda öyle bir sarıldım ki. Ne de çok özlemiştim.

"Sen varyaa senn" diyerek ağlamaya başladı deli. "Nie haber vermedin?"

Beni içeri çekmiş odaya tıkmıştı İkimiz ne kadar konuştuk bilmiyorum ama baya zaman geçmişti.

Her şeyden konuştuk. En saçma diziden tutun en gereksiz bilgilere kadar.

Hem güldük hem ağladık.

Daha sonra ayrıldım yanından ve eve geldim.

İkinci günüm evde babanem ve dedemlerle geçmişti. Onun dışında hep sarpla mesajlaşmıştık. Habire mirayın sesini atıyordu.

♚

Bugün beşinci gün. Ve şimdi akşam yemeği yiyoruz birazdan sarpın geleceğini söyliycem.
Evet yarın sarp geliyo. Eniştesinin garaja gitmişler araba ile uğraşmış baya bugün akşam yola çıkıyo ve yarın buraya geliyo.

Nasıl özledim varya.

Beş gün boyunca tüm akrabalarımı görmüştüm eve sokmamışlardı. Sonra gezmiştim.

Suyumu içtim. Ve derin bir nefes aldım.

"Baba"

"Efendim kızım"

"Ben yarın sizi biriyle tanıştırcam" diyerek üçünede baktım.

Babam tek kaşını kaldırdı. "Kiminle?"

Yutkundum sakin ol diye fısıldadım kendi kendime.

"Adı Sarp." durdum "erkek arkadaşım"

Canın içtiği su boğazına kaçarken öksürük krizine girdi.

"Oha oha oha baba bu napmış bunu alan biri çıkmış"

"Sen sussana bi" diyerek delici bakışlar attım.

"Ne susucam anne kına nerde? Gidip kına yakacam evde kalmıyo bu mal"

"Ablanla düzgün konuş Can!"

"Banane!"

"Eee körmü bu Sarp denen lavuk seni göremedi kesin ondan-"

"Can dedim" diyerek araya girdi babam. Can sustu.

"Gelsin bakalım" diyerek babam bana baktı. Can kendi halinde şarkı söylerken ne de hevesliydi.

Biraz sonra odama çıkmıştım. Heycanla sarpı aradım.

"Dedim"

"Gelsin tanışalım dedi" diyerek hızlı hızlı konuştum. Sarp bu halime güldü.

"Çok özledim seni ben bugün, çıkıyorum yola yarın yanındayım" gülümsedim.

"Ayrıca baban damadını görsün" güldük ikimizde. "Geleceğine en çok sevinen Can oldu" dediğimde Sarpta güldü.

"Ona yapacaklarımı bilse sevinmezdi bu kadar"

Altıncı gün sabah ♚

Sarp beş dakikaya oradayım demişti. Yataktan nasıl çıktım üstümü neden değişmedim hiç umursamadan soğuğuda unutup direk dışarı çıkmıştım.

Arkamdan annem nereye diye bağırmıştı ama duymadım bile.

Sarpın arabası evin önünde durduğunda modifiye yaptırmış olduğunu gördüm. Sonrada Sarp çıktı arabadan. Üşüdüğümü hisettim.

Öyle özlemiştim ki. Koşturup sarıldım direk. Sarp beni havaya kaldırmıştı. Boynuna kafamı gömdüm.

Sonra defalarca öptüm.

"Geldim ağlama artık senden de ayrı durulmuyo" gülümsedim.

"Özledim ben"

"Bende özledim" derken geri çekildi. "Lan bu halin ne? Hemde bu havada!?" Üstündeki ceketi çıkarıp omuzuma bıraktı.

Saat sabahın dokuz buçuğu gibi bir şeydi.

"Üşüyeceksin, birileri bakıcak içeri girelim" diyerek çekti." Bu seferde sen üşüyceksin"

"Olmaz bişey erimem iki dakika hadi yürü"

İçeri girdiğimizde bir heycan sardı beni anlatamam.

Can koltukta oturmuş telefona uğraşıyordu "Amk ya yine gitti wifi mira sen girdin demi lan içeri!"

Derken kafasını kaldırdı. Sonra gözleri büyüdü "Oha mk"

Sarp bana baktı. "Onun herzamanki hali " dediğimde yeniden Cana döndü.

"Lan sen ciddimiydin.? Kör değil demi?" Gülmemek için kendimi zor tuttum. "Değilim" diyen Sarp oldu. "Oha konuşuyo" Göz devirdim "yeter ya gerçek heralde çocuk"

"Yakışıklıymış"

"Iyimisin ablacım?" dediğimde "Anneee babaa bi gelin" diye bağırdı. İşte herşey asıl şimdi başlıyordu.

Annem ellerini kurulayarak babamda içeri odadan çıktığında hepsi bize bakıyordu.

"Anne bak Sarp gerçekmiş"

Dediğinde babamda annemde "Can!" diyerek susturdu onu. "İyi be!" diyerek oturdu. Koltuğa.

"Hoşgeldin evladım"

"Hoşgeldin delikanlı" diyerek önce annem sonrada babam konuştu.

Sarpta kafa salladı. Her zamanki masum gülümsemesi belirdi yüzünde. Sonra "Hoşbuldum" dedi.

"Geç otur oğlum yemek yiyelim" diyen annemdi.

Sarp "Tabi" diyerek elimi tuttu benide peşinden çekti.

"Yahu babamların yanında neden yapıyon sen bunu?! " demek istesemde geride çekemedim.

Babam dik dik baksada bişey demedi.

Sarpla yan yana oturduk.

Babam soru sormaya başladı.

"Nerelisin? Kaç kardeşsiniz? Baban ne iş yapıyor? Okuyomusun? Ne okuyosun? Nerede tanıştınız? Vs. Vs"

"Sarp beni ezdi" dediğimde babam dik dik baktı ikimizde can ise güldü. "Ölmemişin"

"Nasıl yani?" diyen babamdı.

"ne zaman oldu?" diyende annem. "Orduya ilk geldiğimde"

"Kaçarken oldu" ikimizde iki kişinin sorularını yanıtlıyorduk ve aynı anda yapıyoduk bunu.

"Sonra zaten düzenli olarak karşıma çıktı bi kerede hayatımı kurtardı"

"Nasıl?"

"Gezerken önümü kesmişlerdi"

"Bundan neden haberimiz yok!"

"ne gerek vardı söylemeye anne!"

Bir süre konuştuk sonra ise yarın gidiceğimizi söyledik. Herkes onayladı. Babam ile Sarp salonda konuşurken bizde akşam yemeğini topluyorduk. Canda babamlara bakıyordu.

"Anne uykum geldi benim" dedim.

"uyuruz birazdan Sarpa nereyi açalım ki"

"Benim o-" demiştim ki annemin delici bakışları beni alt etti.

"Ama dinlemiyon ki hiç" diyerek anneme baktım. "Benim odamda yatsın diycektim bende salonda yatarım"

"Mira seni döverim yavrum"

"Ne be! Allah allah" dediğimde annem söze girdi "Terlik 37 numara bak!" ağzıma fermuar çektim.

"sustum"

İçeri can girdi. "Anne eniştem benim odada yatsın biliyon diğer yatak duruyo zaten" annemin aklına yatmış gibi "aynen" dedi. Can çıkarken bana göz kırptı.

"Seni çakal" diyerek güldüm içimden.

Annem çay demlemiş bardaklara koyuyordu. "Anne Sarpa koyma"

"Nedenmiş?"

"Sevmez o ben ona başka bişey yaparım" annem imalı imalı baktı.

"Valla suçsuzum" dedim. Annem çıkıp salona gitti.

Bende Sarpa oralet yapmaya karar verdim. Tepsiyi alıp salona gittim.

Herkes sohbet ediyor içiceklerini içiyordu. Can sarpı ayağa kaldırdı.

"Gel biz odaya gidelim eniştecim"

Babam cana bakış attı. Gülmemek için zor tuttum kendimi.

Onlar gittiğinde bizde annemle toparlamıştık etrafı sonra odama çıkıp üzerimi değiştim. Ve canın odaya gittim.

Can ve Sarp konuşuyodu.

Odaya girmemle sarp yanıma geldi.

"Bugün hiç bitmiycek sandım bi an" derken belime sarılmıştı.

Can yalandan öksürdü."Aile var burda"

"Çocuk diyelim biz ona" diyerek göz devirdim.

"neyse hadi Mira çık odadan annem gelir bakar şimdi sonra gönderirim yanına eniştemi" eniştemi derken vurgu yapmış ve Sarpa bakış atmıştı.

Sarpta cana bakış attı. Hoşlanmamıştı.

"İkile hadi "

"Can haklı ben gitsem daha iyi annem gelir bakar şimdi sonra gelir alırım seni"

"Tamam hadi geç odana o zaman" bezmiş gibi bir hali vardı. Gülümsedim karşılık olarak.

Kendi odama geçip pijamalarımı giydim.kapım çalındı ve annem girdi.

"Bir sorunmu var?"

"Yok, sadece soru sormaya geldim"

"Ne oldu?"

"Bu çocuk neden böyle bakıyo gözünde sorun mu var?" gülme mira gülme. Güldüm.

"Çünkü ben öyle baksın istiyorum" diyip tekrar güldüm.

"Anneye gülünmez" diyerek gitti odadan.

Hâlâ gülüyordum ya.

Yaklaşık bir on dakika geçti evdeki tüm ışıklar söndü. Sesler kesildi. Sonra odamın kapısı aralandı.

Yüzümde bir gülümseme belirdi. Yatağımdan doğruldum Sarpın boynuna sarıldım. Bir iki adım geri gitti sonra durdu.

"Hiç uyumuycaklar sandım"

"Hadi uyuyalım" diyerek elini tuttum. Odama göz attı. Odan güzelmiş. "Boşver şimdi onu sen uyuyalım biz."

Kafa salladı. "Sen şuraya geç diğer tarafa ben geçerim" kafa salladım.

Sarpın yanına bende girdim. "Çok özledim ben seni"

"Bende çok özledim seni hatun" beline daha sıkı sarıldım kolunun altına daha çok çekti beni. Alnımı öptü.

Gözlerimi huzur ile kapattım.

Sarp♚

Gözlerimi yavaşça araladım ve etrafa baktım. Telefonuma uzanıp saate baktım. Saat dokuz olmuştu geç bile kalmıştık gitmek için.

Yüzümü Miraya çevirdim. Boynu açılmıştı. Kafası neredeyse yastıktan düşecekti.

Sırıttım. Kafamı boynuna yaklaştırım burunumu sürttüm. Sonrada öptüm.

"Aiy yapma şunu" diyerek uykulu uykulu mırıldandı. Güldüm.

"Hadi uyan"

"Banane ya uyuycam çek şu saçını"

"Olmaz saat dokuz olmuş oraya gitmemiz bir günümüzü alır benide düşün daa aşkım"

"Haklısın herif hadi kalk" gülmeye başladım. "Herif ha?! Herif" Mirada gülmeye başladı.

"Mira kızı-" diyerek içeri giren annesi bizi görmüş sonrada bize bakmaya başladı. Biz ise birbirimze baktık bir süre yaklaşık üç saniye kadar sürdü bu bakış sonra ise gülmeye başladık. Kadın 'bunlar olmamış' der gibi bakıp dışarı çıktı. Çıkarken "Aşağı gelin" demeyide unutmadı.

İkimizde kalktık. Ben canın odasına geri gittim üstümdekileri çıkardım. Nefret ediyorum uyurken eşofman giymekten.

Masaya geçtiğimizde karnım acıkmıştı baya.

Mira üzerini değişmiş saçını bağlamış aşağıya iniyodu.

Şu hale bak kocasından sonra geliyo.

"Günaydın herkese" diyerek hepimize göz gezdirdi. İkimiz birbirimize daha çok baktık. Bu "Günaydın aşkım" demekti.

"Otur kızım, gitcekmisiniz bugün?"

"Evet baba gidicez bizde dersler fazla yoğun on beş tatil için bile bir sürü şey verdiler"

"Neyle gidiceksiniz?"

"Ben götürcem arabam var benim" dediğimde Mira kafasını eymiş güldüğünü bitek ben fark etmiştim.

Araya giren kişi Miranın annesiydi bana meyvesuyu getirmişti. Yüzüne baktığımda göz kırptı. "anne banada" diyerek Mirada annesine baktı.

"Yanına koydum kutuyu çay koycam şimdi alda koy kızım"

"şuna bak baba ya eşit sevgi yok bana ben uzaktan geldim kadın bana hizmet etmiyo"

"ben koyarım kızım sen bakma anana"

"Ooo birileri bensiz kahvaltı yapıyo ben üvey miyim?"

"Evet üveysin biz seni çöpten aldık"

"Sen sus be"

"Ablana ters yapma" diyerek ben girdim araya.

"Büyüksün enişte" diyerek oturdu masaya.

Hepimiz kahvaltımızı yaptığımızda Mira odaya çıkıp bavulunu almaya gitti.Miranın babası yanıma geldi.

"Sarp, kızım sana emanet ona iyi bak başta oraya alışamaz tek nasıl yapıcak diye düşünüyodum ama belliki sen vardın yanında"

Gülümsedim "Merak etme Mo-"adama moruk diycektim.

" Merak etmeyin yani moralini hiç bozmam "diyerek saçmaladım. Sıçtık sıvıyoz misali.

Babası biraz değişik baktı. Sonrada güldü.

" Dikkatli gidin paranız varmı? "

" Var merak etmeyin "

" Sen şunuda al dursun yanında"

Ben itiraz edicekken laf araya kaynadı. Ve mira bavulu merdivenlerden düşürdü.

"Bavul kaçıyo tutun şunu"

"He abla bavul kaçıyo beceriksizim demiyonda"

Miranın yanına ilerledim bavulu aldım.

Evde herkesle vedalaştık. Daha sonrada arabaya yükledik eşyaları.

Kapıda Mira annesine bişiler söyledi. Daha sonrada Arabaya geçtik. Geri geri çıktım park ettiğimiz yerden.

Müziklerden birini açıp yola koyulduk.

Bekle bizi Uludağ...

Bir kaç benzinlikte mola vermiş Miraya süt almıştım.

Mira bana doğru dönmüş yüzüme bakıyodu.

Arabayı sağa çektim.

"Neden durduk? " dedi fısıltıyla.

Uzanıp dudağının kenarını öptüm.

"Uykunu açmak için" gülümsedi. "Daha çok varmı?"

"Aşkım bu soruyu neredeyse iki dakikada bir soruyon"

"Ya napim yol bitmiyo uyumak istiyorum"

"Iı uyuma" diyerek sütü uzattım Miraya.

Açtı içmeye başladı. Tatlı Tatlı yüzüme bakıyodu.

"Böyle bakma gidemiycez yoksa"

"Nedenmiş?"

"Her bakışında öpersem" elimi ohoo der gibi salladım.

"Tamam bee" diyerek yola bakmaya başladı. Müziği daha çok açtım.

"Uyumaaa"

Yol böyle akıp gitti. Mira uyumasın diye full ona dalaştım. Arada benzinliklerde durduk. Bir kezde yanlış yola girdik. Ama sonunda Uludağa gelmiştik. Arabadan indik. Mira kendi bavulunu aldı bende bavulumu aldım. Kayıt işlemlerini yaptırmıştık bu yüzden sorun yoktu. Miranın boştaki elini tutup kendime daha çok çektim.

Mira♚

Dışarısı oldukça soğuk içerisi ise dışarının tam tersi ferah ve sıcaktı.

Kahverengi tahta iki koltuk tuğla süsü verilmiş şöminenin önüne konulmuştu. Şömine yanıyordu.

Duvarlar beyaz geri kalan eşyalar kahverengi ve gri ağırlıklıydı.

Hoş bir görüntüye sahipti.

Ben etrafa bakarken Sarp orta yaşlı bir adamla konuşmuş anahtarı almıştı.

"Oda numaramız 52" diyerek güldü.

"Bilerek mi yapıyon bunları"

"Şans eseri hayatım Ordulu olduğumdan hep"

Gülümsedim. Merdivenleri çıkmayı es geçtik beşinci kata kadar taşıyamazdık bu bavulları o yüzden asonsöre bindik.

Odaya gelince durduk Sarp kapıyı açtı. İçeri girdik.

Kendimi direk yatağa attım. "Uykum varr" diyerek homurdandım ama biraz sesli homurdandım.

Bu halime güldü. "aşkım önce üstünü değiş"

"Banane ya uyuycam, bu arada yatak çok yumuşak"

Sarp montunu çıkartıp koltuğun üstüne attı.
Bende o ara etrafa göz gezdirdim Pencerenin altında şömine vardı iki koltuk da karşı karşıya konmuştu.

Onların çaprazındada banyo kapısı olduğunu tahmin ettiğim bir yer ve kapının karşısındaki çift kişilik yatak.

Bunların haricinde led ışıkların U şeklini aldığı beyaz ışıklar tavanı hoş bir hale getirmiş modernlik katmıştı.

Koyu renk parkeler odayı biraz boğmuştu ama değişik bir şekilde de insanın içini ısıtmıştı. Kenardaki dolapta orta boyutta birşeydi. Bunun yanında ayna ve masada vardı.

Etrafı incelediğimi gören sarp "Beğendinmi?" dedi.

Yüzümü sarpa çevirdim.
" Beğendim" derken yataktan ayağa kalktım ve montumu çıkardım. Beremide kafamdan çıkarıp sarpın montunun yanına bıraktım ve cama ilerledim.

"Şu manzaraya bak Sarp!" diyerek heyecanla konuştum. Altta teleferik vardı her yer bembeyazdı. Yüksek yerler beyaz-gri karışımı sislerle kaplıydı. Kayak yapan bir sürü insan vardı.

Sarp arkama geçmiş belime sarılmş kafasını sağ omzumun üzerine koymuştu.

" Çok güzel gözüküyor"

"Gel önce uyuyalım sonra yemek yer aşağıya ineriz"

"Evet uyuyalım" diyerek sarpa döndüm. Bavulumumdan eşyalarımı alıp banyoya ilerledim.

Ellerimi yıkadım. Saçlarımı salık bıraktım. Bağlamaktan dipleri acımıştı. Üzerimi değişip saçlarımı taradım. Daha sonrada geri içeri gittim.

Sarp yüz üstü yatağa uzanmış kafasını yastığa gömmüştü. Yorgunluktan olsa gerek hemen uyuycak gibi duruyordu. Hatta uyumuş bile olabilirdi.

Sarpın yanına ilerledim sırtına çıkıp kollarımı beline sardım bende gözlerimi kapattım.

⚜️⚜️⚜️

Bir yerden düştüğümü hisettim. Sırtım yumuşak yere değdi. Sonrada yatağın bir tarafı çöktü ve ağırlık kayboldu.

Bir kapı sesi işittim. Bir kaç konuşma sesi geldi sonrada tekrar bir kapı kapanma sesi.

Gözlerimi yavaşça araladım.

"Sarp?!"

"Uyandınmı aşkım? Yemek gelmiş yiyelimde aşağıya inelim hadi"

Kafamı olur dercesine salladım. İkimizde yemekleri yedikten sonra üzerimize giyeceklerimizi çıkarmak için ayaklandım.

Siyah pantolon siyah kazak. "Aşkım gri kapşonlumu gördünmü?"

"Ben giymiş olabilirim" gülerek sarpa döndüm.

"Bende neden bana küçük geldi diyodum" gülmem dahada büyüdü.

"Bu seninki". Diyerek ben giydim.

"E ben ne giycem hepsini sen giy zaten" dedi gülerek. Diğer hırkayı uzattım. "Bu olur sana"

"Tamamdır ben giyyim şunları "

İkimizde üstümüzü değiştik daha sonra Sarpın kafasına beresini geçirdim.

Oda bana beremi uzattı. İkimizde tamamen hazırlandığımızda merdivenleri kullandık bu sefer. Elimi sımsıkı tutuyo aynı adımları atarak iniyorduk.

Aşağıya indiğimizde kaymak için malzemeleri aldık.

Sarpla kaymaya çalışırken yere düştüm. O bana gülerken ben somurtuyordum. Ama daha sonra bende düşüşüme gülmeye başladım.

"Tamam ya yeter gülme kaldır beni" diyerek elimi uzattım. Tutup kendine çekti. Gülümsedim.

"Devam edelim." kafa salladı ve tekrar denedik.

Hem eğlenmiş hem yorulmuş hemde üşümüştük bir süre sonra.

"Artık odaya gidelim gel" diyerek elimi tuttu.

Kar çok güzeldi. Sarp teleferiğe bindi ve bizi yükseğe çıkardı.

"Çok güzel"

"Telefonunu versene resim çekelim"

"Seninki nerde?"

"Odada bıraktım"

"Yoo banane veremem"

"Nedenmiş?"

"İşte"

"İyi ya verme" diyerek diğer tarafa bakmaya başladım.

"Tamam gel şaka yaptım"

"Yoo istemiyorum artık gerek yok"

"Tripmi atıyon sen?" duymamazlıktan geldim. Teleferik durduğunda indim. Ve Sarpı beklemeden içeri girdim.

Asansörün düğmesine bastığımda yanaklarım üşüyordu. Sarp bana yetişmiş yanıma gelmişti.

"Ne bu şimdi?"

"Ne yani şimdi benmiyim suçlu?" asansörün kapısı açıldı. Ve asansöre bindim arkamdan Sarpta bindi. Ben beşinci kata bastım. Sarpta asansörü durdurdu.

"napıyon sen?!"

"Deli ediyon beni"

"Ben mi deli ediyorum seni odun olan sensin" diyerek Sarpa dik dik baktım.

Asansörü çalıştırmak için düğmeye uzandım ama Sarp beni kolumdan tutup kendine çekti.

Burunlarımız birbirine çarptı.

"Şaka yaptım aşkım kızma ya al senin olsun" diyerek telefonu bana verdi.

"İstemiyorum artık ben"

"Sen bilirsin" asansörü çalıştırdı ve zemin kata bastı. Beni sırtına aldığı gibi dışarı çıktı.

Herkes bize bakıyodu.

"Sarp bırak beni! Napıyosun sarp! İndirsene!"

"Beni bi dinlermisiniz?! Bu kadın beni afettmiyo"

Çocuklar, gençler, çalışanlar bize gülerken Sarp beni indirmiyordu.

"Ya bırak tamam afettim" dedim gülerken. Omzundan indirdi beni yüzüme baktı.

"Şimdi ben afeddimmi?" diyerek insanlara baktı.

Hepsi bize gülerken bir kaçı affet demişti.

"Tamam afettim hadi" diyerek sarıldı bana. Herkes bize gülerken bir yandan da alkışlıyolardı.

Sarpla geri bindik asansöre.

"Sen delisin"

"Ben sana deliyim" derken yüzüme bakıyodu.

Ertesi gün...

Sarpla beraber aşağıya inmiş kaymak için hazırlanıyorduk.

Tam ayağıma giyecekken sarp kafama kar topu attı.

"Bittin sen!" diyerek Sarpa baktım. Gülmeye başladı.

Bende kar topu yapıp sarpın kafasına fırlattım.

Ama eğilerek kurtuldu elimden. "Sarp gel şuraya"

"Gelmemm sen gel!" öyle komik söyledi ki gülmeye başladım.

Sarp elinde kar topu ile bana doğru gelirken ben ondan kaçmaya başladım.

Belimden yakaladığında çığlık attım ikimizde yere düştük yuvarlandık.

Sonra gülmeye başladık. Nefes nefese birbirimize baktık. Ben sarpın üzerindeydim. Ona fark ettirmeden yüzüne doğru eğildim karı aldığım gibi sarpın yüzüne fırlattım.

Hızla üzerinden kalkıp koşarak kaçmaya başladım.

"Kar Topu savaşıı!" diyerek bağırdı Sarp. insanlar bize bakarken biz birbirimize kar fırlatıyorduk. Kayak yapmayı bırakıp bizim gibi kar topu oynamaya başladılar.

Benim üşümem ile Sarpla oynamayı bıraktık ve odamıza çıktık. Üzerimizi çıkartıp şöminenin yanına minder çektik sarp elinde battaniye ile geldi.

Sıcak çikolata getirmek için kalktım yerimden. İkimizede yapıp sarpın yanına yere çömeldim birini Sarpa uzattım sarp üzerime battaniyeyi örttü. Kolunu omzuma attı.

Soğuk ellerimi ısıtan kupa bardağı ellerimi uyuşturmuştu. bir yudum aldığımda içim ısınmıştı.

Sıcak beni mayıştırmış her an uyuyacakmış gibi bir hal içinde kalmıştım.

"Uyusakmı?" diye mırıldandım.

"Uyuyalım canım yorulduk zaten "

Bugün buradaki son günümüzdü yola çıkıcaktık kahvaltıdan sonra.

Sarpla eşyalarımızı toparladık ve kahvaltıya indik.

Gayet eğlenceli bir kahvaltıdan sonra odamıza geri çıktık. Sarp ile son işlemleri halledip bavulları bagaja taşıdık.

Hava oldukça soğuktu. Beremi kafama biraz daha çekiştirdim ama her seferinde yüzüme kayıp gözlerimi kapattı.

Sarp yanıma geldi. Kolunun altına çekti telefonu doğrultup fotoğraf çekti.

"Yaa ama benim yüzüme geldi kii " dediğimde Sarp beremi gözümün önünden çekti. Sonrada güldü. Bende gülümserken Sarp kafasını eğmiş ve beni uzunca öpmüştü.

O soğuk hava birden ısınmıştı sanki.

♚♚♚

"Her an ölebilirim çok yoruldum. " diyerek içeri girdik Sarpla beraber.

"Al benden de o kadar" dedi Sarp .

"Sarp eve bak yaa tozlanmış" diyerek yüzüne baktım.

"Ben acıktım ya"

"Sen hiç tok olmadın ki!" dedim yüzüne bakarak.

"haklısın aşkım" üzerimi değişmek için odama gittim eşofmanlarımı giyip geri geldim.

"Ben banyoya gircem hatun"

"Bende evi temizliycem adam"

"Kolay gelsin aşkım"

"Sağol bitanem" diyerek evi temizlemeye başladım. Salonu sarpın odasını ve kendi odamı bitirdiğimde daha yeni banyodan çıkmıştı Sarp.

"hiç çıkmasaydın aşkım" diyerek Sarpa baktım.

"Sende gir rahatlarsın"

"hem yol yorgunluğu hemde temizlik, ben daha hareket bile edemem" dedim.

"Ben yıkim"

"Sarp!" dedim. Gülmeye başladı. "Sen bişirsin tabi" diyerek odaya gitti.

Yemek yapmak için mutfağa gittiğimde Sarpta yardıma geldi.

Yemeği yedikten sonra bulaşık işini yarına bıraktık.

Sarp film açmıştı. Bu sefer kanapede değil yatağımızda izliycektik. Kesinlikle! uykum geldiği! ve rahat uyumak! için değildi bu lütfen saçmalamayın.

Film gayet güzeldi lakin"Bak aşkım şimdi bu adamı vuracaklar" (vuruldu)

"Bak şimdide kadın gelicek bulcak adamı" (buldu)

Sarp ikide bir filmi sabote ederken izlemek çok zordu.

"Sarp! Susucakmısın yoksa ben susturayımmı?!" diyerek sinirle gözlerimi büyüttüm. Habire ne olacağını söylüyordu.

Sarp o halime gülerek dudaklarını Dudaklarıma bastırdı.

"Tamam söylemiycem daha" dediğinde gözlerimi devirdim. "Film bitti çünki" Sarp yeniden gülerken bu sefer bende güldüm.

"Uyuz Balici!"

"Gıcık Tinerci!"