Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

12.Bölüm*Aşırı Dozda Kıskançlık*

Bazılarında görünmediği için bölüm tekrar yayınlanmıştır.

Multi:fotoğraf sarp vs mira olarak hayal edin :)

Bölüm şarkısı: Gökhan Türkmen"Yoluna taş koydum"

♚ Yoluna taş koydum ellerin olma diye♚

Sarp♚

Miranın bakışları ve benim merakla bekleyeşim sonunda Mira konuştu.

"Sarp ben seni kıskanıyorum" evet Mira demin az önce beni kıskandığını söylemişti ben miraya mira bana öyle bakarken ikimizinde arasından garip bir bakışma geçiyordu.

Konuşmak isterdim lakin konuşabilseydim.

"Hey! Sarp bey! Kimliğinizi unuttunuz" diye araya giren kişi ile bakışlarım sağa kaydı. Gelen deminki hemşireydi.

Yüzüm tekrar Mira'ya döndü.
Suratını asmıştı. Kıskandığını söylemiş birisi olarak benim hemşire ile diyaloğa girmem ne kadar doğru olurdu?

"Mira sanırım ayağıma bir şey oldu ah! Acıyo sen alırmısın?" dedim. Sanki bacağım ağrımış gibi.

"Aaa tabikide alırım" diyerek hemşirenin yanına gitti ve kimliği aldı daha sonra ise arabaya bindik.

Arabaya geçince gülerek Mira'ya döndüm.
"Güzel oynadım demi? "Mira da güldü.

" Aynen oskarlıktı" daha sonra ise yol boyu konuşmadık yolun üzerinde ilaç almak için durup eczaneye uğradık sonra ise eve geldik.

" Ben uzanıcam biraz" diyerek içeri gittim ve kendimi kanapeye attım.

Miranın adım seslerini işittim yaklaşık on dakika sonra "Hii ateşi var" dedi kendi kendine sanırım uyuduğumu düşünüyordu.

Mira♚

Sarpın yeninden ateşi çıkmıştı. Koltukta gözleri kapalı yatıyordu

Yine koltuğun yanına çöktüm elimdeki bez ile geri döndüğümde sarpın alnına nasıl koyacağımı düşündüm yüz üstü yatıyordu.

Uyumuş olmasından cesaret alıp elimi saçlarına uzattım. Ve oynamaya başladım. Yumuşacık simsiyah saçları vardı. Oynadıkça oynayasım geliyordu.

Sarp Sağa dönüp Kolunu omzuma attı kalbim küt küt atarken elimi çekmek istedim ama uyuyor olduğunu görüp çekmedim. Hareketim ile uyanabilirdi.

Sarp sanki yerdeki yastığı çeker gibi benide kanapeye çekti. Bu sefer Sarpı uyandırmak için seslendim.

"Sarp uyan yemek yapalım"

" Ama uykum var" dedi kafasını biraz daha yanıma yaklaştırırken. Allahım sen yardım et. Kalbim hızlı atmaktan error verecekti sanki.

Nasıl oldu bilmiyorum ama birden uyku bastırdı ve gözlerim kapandı.

Kapı sesi kulağımı tırmalarken bir yandan da ısrarla çalmaya devam ediyordu. Gözlerimi yavaşça araladım. Ve burun buruna durduğumuzu o an fark ettim sarpında gözleri benimle eş zamanlı açılırken ikimiz arasındaki yakınlık ile uyku sersemi bakıştık.

Zilin tekrar çalması ile panikle geriye kaçıştım. Süper! Yine yeri boyluycaktım. Ama umduğum gibi olmadı ben geri giderken sarp üzerime eğilmiş ve kolları belimi sarmıştı fakat dengesini sağlayamayıp yere düştük benim düşmem ilede Sarp üzerime düştü.

Yine çok yakındık. Sarpın gözlerinden geçemedim taki yeniden zil çalana kadar.

"Ben kapıyı açayım ısrarla çalıyo" diyerek hızlı hızlı konuştum. Ve Sarpın beni tutan kollarından sıyrıldım. Allahım o yakınlıkta neydi ölecektim sanki.

Koşturup kapıyı açtım ve karşımda genç bir çocukla karşılaştım güler yüzlü biriydi.

"Şey ya merhaba rahatsız ettim ben yandaki komşunuzun torunuyumda-"

Sarp ne ara o kadar hızlı geldide beni kolumdan ittirdi hiç bir fikrim yok fakat kapının arkasından merhaba size. Çocuk şaşkınlık ile sözlerine devam etti

"Yumurta istiycektim" Sarp bana doğru dönüp "Aşkım dolaptan yumurta getirsene" dedi bana dedi aşkım dedi ne? Ne yapacağımı bilemedim öylece bakakaldım Sarpa sonra daha fazla durmamak için dolaba yöneldim.
Dolaptan yumurtayı alıp sarpa verdim. Sarp orda ayağı ağrımış gibi yapmıştı şimdide ona ben ayak uydurmalıydım.

" Al Aşkım" diyerek verdim yumurtayı Sarp çocuğa yumurtayı verip kapıyı örttü. Daha sonrada arkasını döndü.

Karşısına birden çıkmamla Korkmuş olacakki " Noldu Mira yaa" dedi. Kaşlarımı çattım.

"Kolumu kırdın ayı" dedim.

" Ama bende kıskanıyorum seni napim?" dedi. O an napıcağımı bilemedim gülen yüzüm değişti ciddi bir hal aldı.

Doğrumu duydum diye geçirdim içimden

" Evet doğru " dedi Sarp şaşkınlıkla Sarpa baktım "seslimi söyledim?"

"Hayır tahmin ettim" dedi. Ve uzanmak için içeri gitti.

Canım Puding çekmişti mutfağa gidip tencereye paketin birini döktüm daha sonra ise sütü çıkarıp gerekli miktarda ilave ettim. Biraz karıştırıp ocağın üzerine koydum ve pişmesi için karıştırmaya başladım.

"Bak İlaçları aksatmak yok" dedim sarpa dönüp.

"Ya Mira çok acı onlar neden içiyorum ki çocuk gibi"

"Çocuktan farkın mı var be" dedim gülerek.

"İçmiycem"

" Benim için iç bari" dedim yüzümü asarak.

" Ama bu yapılırmı şimdi Mira oldumu?"

Baygın baygın Sarpa baktım

" Tinerci gibi. Bakma yav tamam içerim" dedi sırıttım. "Puding yiyonmu Sarp?"

" Yemiyom"

" Yeme zaten hepsini ben yicem" dedim ve tabaklara boşalttım.

Boşaltma işi bittiğinde Sarp ayağa Kalktı Tencerenin yanına geldi. Kenardaki sepetten ekmek çıkardı ve bana uzattı.

"Al dibini sıyır" onun ciddi tavrı ile gülme krizine girdim.

Hâlâ yüzüme bakıyordu. Gözümden yaş gelene dek güldüm. Zar zor nefes alıp "Sarp ne ekmeği ya puding bu" dedim.

Tek kaşını kaldırdı "Ne yani ekmek ile yenmiyomu karnın nasıl doyuyor?" yeniden gelen gülme krizi ile sarpı öpesim gelmişti.

"Tamam mira ya ne çok güldün" dedi. Çocuksu bir eda ile pudinglerden birini elime aldım ve temiz kaşık almak için etrafa bakındım.

"Kaşığın şurda ya" diyerek eliyle gösterdi. Kaşığı pudinge bandırdım ve sarpa uzattım gülerek.

"Tadına bak bi" kafasını yana çevirdi "Ben yemem"

"Yaa Sarp çocuklaşma yaa" dedim gülerek. Beklenti ile yüzüne bakarken bu sefer uzattığımı yedi.

"Ee bu cıvıktı ben çorba sanmıştım" dedi. Ben gülmekten bir hal olmuştum artık.

"Sarp yeter ya dur nolur " dedim gülerek.

"iyi bee" dedi yalandan çemkirerek.

Biraz sonra hava iyice kararmış ve uyku bastırmıştı. Sarp tuvalete gittiğinde bende yatağa geçtim.

5 dakika sonra odaya Sarp geldi yataktan doğruldum. "Noldu sarp?" dedim.

" Arka balkona gecicem az" dedi.

"Niye?" diye sordum."Sigara içicem" dedi. Sigara sevmezdim hiçte içmezdim Sarpın da içmesini istemedim.

"İçme yaa İğrenç o şey" dedim yüzümü buruşturarak.

"Arada içiyorum yoksa içen biri değilim zaten" diyerek balkona çıktı.

Bende peşinden balkona fırladım. Sarp sigarayı dudaklarının arasına koymuş yakmak üzereyken hızla azindan aldım ve attım.

Şaşkınlıkla ne yaptığıma baktı. Kaşlarımı çatıp "İçme!" dedim.

" Napıyon tinerci?"

" İçmemeni sağlıyorum balici"

"Ben şimdi ne içicem?"

" Bok iç sarp" dedim ve gitmeye yeltendim.

Sarp ise kolumu hızla tutup "hiçte kaçamazsın" dedi beni kendine çekip. kızıp " Bırak yaa" diye isyan ettim. Sarp ise "cık" diye bir ses çıkardı olmaz der gibi "özür dile bakim öyle bırakim"

Biraz durdum birden gelen cesaret ile Yanağını öpüp yatağa kaçtım

Yaptığım şeyden ötürü azda olsa utanmıştım nasıl yaptığıma gelirsek birden olan bir şeydi.

Yatağıma girdim ve gözlerimi kapattım 10 dakka sonra balkondan ses geldi. Sanırım Sarp geliyordu.
odadaki sesleri dinledim. Perdenin çekilme sesi ardından kapının örtülüp kilitlenmesi

Sonra adım sesleri geldi tam yanı başımda duruyordu. Kalbim küt küt atarken diyeceği şeyleri merak ettim acaba diyecekmiydi? Ya ne yapıcak Mira? Dedi iş sesim.

" Kıskanmak böyle bişey işte napim?" dedi. Ardından ayak sesleri ve kapının açılıp kapanma sesi geldi ister istemez gülümsedim.

" Aynı dertten muzdaripiz Sarp"

♚♚♚

"Mira! Mira! Uyan daa!" diyerek başımda duran bir adet Sarp.

Uykulu çıkan sesim konuşmama ne kadar engel olsada cümleleri toparladım. "Uykum var benim!"

"Hadi kalk bakim açım ben!"

"Ya Sarp git yemek ye ya!" dedim sinirle çıkışarak hala gözlerim kapalıydı kafamı yastığa bastım.

"Iıı olmaz sensiz boğazımdan geçmiyor" bir an yine kalp atışım değişti.

"Tamam yaa geliyorum birazdan" diyerek Sarpın "Bekliyorum" diyerek odamdan gitmesi bir oldu.

Saçlarımı tarayıp topuz yaptım. O kadar uykum vardı ki üzerimi değiştirme ihtiyacı bile görmedim kendimde Eşofman ve askılı ile odadan çıkıp banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkayınca anca açıldım.

Mutfağa gidip Sarpın çoktan hazırladığı sofraya göz gezdirdim.

"Hadi gel bişeyler yiyelim daha çok işimiz var" diyen Sarp ile bakışlarım masadan elinde tabak ile duran Sarpa kaydı.

Masaya otururken "Ne işimiz var?" diye sordum.

"Sürpriz!" dedi. Sürprizlerden ve gizli kapaklı şeylerden nefret ederdim beni merakta bırakırdı hoşuma gitmezdi.

"Mira onu yemiyceksen bana versene"

"Sarp daha başlamadım bile"

"Ne yavaşsın yahu!" yemek boyu bana bulaşmış arada kahkaha atmıştık.

"Neyse ben hazırladım sende kaldır hadi bende banyoya giriyim sonra çıkalım " Neydi bu acele? saat daha yeni öğlen oluyordu.

"Yada dur kıyamadım bende yardım ediyim" diyip yanağımı öptü ve tabak aldı. Ayakta elimde tabakla duruyordum daha doğrusu öylece kalakaldım.

Kızım kendine gel bakim bi böbrekten Miraya dünyaya dön! İç sesin iğrenç espirisi ile kendime geldim ve sarpa yardım ettim. İşlerimiz bitince Sarp banyoya gitti ben ise üzerimi değişmek için odama.

Önce saçımı taradım tam yirmi dakika saçla uğraştım tek yaptığım ise taramakdı bide.

Daha sonra üzerime beyaz bir tişört geçirdim açık renk bir pantolon giyip saçlarımı açık bıraktım. Koluma ise bağlamak için toka geçirdim.

Aynada kendime baktığımda dudaklarımın yine kurumuş olduğunu gördüm. Sinir bozucu. Hadi kışın çatlıyonda yazın neyine çatlamak?.

Kıskançlıktan diye araya giren iç sesime göz devirip nemlendiricimi elime aldım.

Saate bakmak için telefona baktığımda annemin aradığını gördüm. Aileden insanları arayıp sorma gibi bir huyum yoktu. Genelde benden büyük olsalarda onlar arardı tabikide şikayetçi olurlardı ama kimin umrunda? Hesap vermeden yaşamak güzeldi gerektiği zaman arıyordum yetiyordu.

Annemi tekrar aradım ikinci çalışta açtı telefonu.

"Kızım başka bir şehire gidiyorsun ne arıyorsun ne soruyorsun herşey yolunda mı?"

"Sanada merhaba anne!" dedim baygınca.

"Soruma cevap ver!"

"Yolunda yanımda bir mal yok çok rahatım" dedim.

"Anne kızın bana mal diyo bak"

"Sesim dışardamı?" diye sorduğumda annem evet dedi.

"Aa iyi o zaman naber beyinsiz kardeşim hâlâ malmısın?" dedim bu nasılsın deme şeklimdi.

"Ha ha ha ne güldüm ne güldüm gerizekalı sensizlik çok rahat odanda takılıyorum"

"Annee!" diye cırladım telefonda "Çıkar o adi pisliği odamdan"

"Ne biçim konuşuyonuz siz bakim?" göz devirdim.

"Neyse benim işim var kapatıyom bayy" dedim sıkılmıştım telefon konuşmaları beni sıkardı.

"Bende seni öptüm Mira" annemin iğneleyici ses tonu ile hatamı anladım ama banane.

"Aynen anne ondan" diyerek telefonu kapattım. Ne çok konuşuyolar ya!

Odadan çıktığımda sarpın daha yeni banyodan çıktığını fark ettim. Saçını havlu ile kurularken karşı karşıya geldik.

"Aiiiy" diyerek ellerim gözlerime gitti ve arkamı döndüm. "Kusura bakma su içmeye gidiyordum" diye hızla konuştum.

"Sorun değil Mira odama giriyordum zaten açabilirsin gözünü" dedi.

Nihayet Sarp hazırlanmış. Arabada yerimizi almıştık.

Gülümseyerek Sarpa döndüm. "Hadi söyle nereye gidiyoruz?!"

"Iıı olmaz" dedi ve müzik açtı. Değişik müzikler kulağa hoş geliyordu.

Yol boyu konuşmadı. Sanki konuşsa ağzından kaçırırmış gibi bir hali vardı.

Biraz sonra arabayı liman gibi bir yere çekti. Ve indi.

Şaşkın bakışlarla bende indim arabadan. Kapıyı örtmemle kilitledi ve yanıma gelip elimi tuttu.

"Hadi gel!" diyerek benide yanına çekti. Biraz sonra bir tane teknenin önünde durduk.

"Burda ne işimiz var? " diye sordum meraklı bakışlarım ile kafamı kaldırıp sarpa bakarken gözlerime bakıp gülümsedi "Balık tutucaz!"

"Balıkmı?" dedim şaşkınlıkla.

"Aynen balık" diyerek elimden tutup tekneye binmeme yardım etti ardından teknenin bağlı olduğu ipi çözdü ve dümene ilerledi.

Tekne hareket ederken sarpın yanına ilerledim.

"Çalıştırmayı biliyormusun?"

"evet"

"Kaç senedir peki?"

"14 yaşımdan beri?"

"Başımıza bişey gelmez demi?"

"Ayrıca olta nerde?"

"Bu kimin teknesi peki?"

" Mira Mira yav ne sordun yaa!" dedi. Daha sonra ise geri çekildi. Ve beni dümenin başına geçirdi.

"Al sen sür Allah Allah" panikle çığlık attım. Sarp hızla beni geriye çekti.

"Ya kızım ne bağırıyon trafikte arabamı verdim?! Bomboş denizde teknesin!"

" Ne bilim yaa öyle elimden tutup dümen verilirmi bi anda?" dedim. Korkmuştum haliylen.

" Soru sormasını biliyon çık bakim kenara" dedi yontulmamış öküz Sarp bey.

" Soru sordum sanki iddalaştımmı ben sürim diye? Ne kadar aksisin ya!"

Sarptan uzaklaşıp Demirlere yaklaştım Sonra Sarp'ın adım sesleri kulaklarımı doldurdu ve yanıma yaklaşıp belime sarıldı.

"Tamam ya özür dilerim.Soru sorulmasını sevmiyorum sadece" dedi.

" Sarp napıyon git tut şunu bişey olucak" diyerek panikle sarpa dönüp ittirdim.

Ama kollarını belimden çekmedi. "küsmedim de öyle"

"Tamam küsmedim şimdi gidip tutarmısın şunu lütfen"

"İnanıyorum bak" dedi.

"İnan inan" dedim.

Biraz daha ilerleyince Sarpa döndüm "Bu kadar açılmak yeter balık tutulur burada"

" İyide ben balık tutmuycam ki"

" O zaman nie geldik?" dedim haklı olarak balık tutucaz diye getirmişti.

Sarp Dümeni kapatıp yanıma geldi

"Bunu sana burda söylemek istemezdim ama zamanı geldi sanırım" neyin zamanı gelmişti? ne söyleyecekti?

"Tekneyi temizliycem Sende bana yardım edersin inşallah, Oturmaya gelmediysen" Sarpın dediklerine karşın göz devirdim bende ne sanmıştım.

"Ne sanmıştın? " diye muzhipçe soran ise iç sesimdi. Sanırım biraz bozulmuştum.

" Yoo oturmaya geldim" dedim kollarımı çaprazlıyıp.

"Tamam otur sen" diyerek ayağa kalktı Sarp yüzüne bakmama çabam Sarp gözden kaybolana kadar sürdü.

Biraz sonra bir kova, fırça ve hortumla geri geldi. Ve temizlemeye başladı. Pişman olmuştum. Yerimden kalktım.

" Tamam yaa yardım edicem"

Sarp ise biraz tripli gibi "yok otur" dedi. Ayağa kalkıp Sarpın yanına gitmek için adım attım. Lakin benim sakarlığım yine peşimi bırakmadı. Tam kalktım geliyorum derken sarpın ıslattığı yerde düştüm. Gitmişti güzel popom.

Sarp düştüğümü gördü ama bişey yapmadı. Sinirle soludum. Ne gülüyordu nede başka bir tepki veriyordu.

"Adam düştüm kaldırsana Ne bekliyon?" Sarp önce yüzüme baktı
Sonra ise elini uzatıp kaldırdı.

"Tamam hanım et yardım bunun için yerlere yatmana gerek yoktu" dedi sırıtıp.

Göz devirdim. "Ne olmuş sakarsam yani?"

"Olmamış bişey" dedi hâlâ gülüp. "biyerin acıdımı?"

"Çok değil ya" dedim. Aklıma canım popom gelirken yüzüm buruştu. Sarpa adam demiştim demi ben? Oda bana hanım demişti. O nie hanım dedi?

"Sen adam dediğin için" iç sese göz devirdim. Nede çok şey biliyordu. Sonra sırıtmaya başladım.

"Sarp çok gülümsedin Al şunu Suyu bana tut" odun! Hemde katıksız! Gülümsemem silindi daha sonra hortumu alıp üzerine tuttum.

Ne yani bana tut demişti. Sarp hızla konuşmaya başladı.

"Mira napıyon?!" Diyerek geriye kaçıştı. Sanki çok normal bir şey yapıyormuşum gibi "Tut dediiin" dedim.

" Bana tut diye gelmedik tekneye
Ben yıkansam evde yıkanırdım zaten Tekneye tut anlamında dedim ben onu" dedi. Gülmemek için baya bir çaba verdim. Sonra stabil bir ses tonu ile "heeeee Onu diyon sen!?" dedim. Bir süre yüzüme baktı.

Sarp ıslanan tişörtünü çıkartıp oturduğumuz yere koydu. Hadi ama ayıp yani niye çıkartıyon ki sen şimdi?! Kafasından ötürü tuttuğum için kafasını iki yana salladı daha sonra eli İle dağıttı.

Sende oturtup baktın. Sen bi sussana iç ses ne bakıcam ben önümde yapıyo.

Sarp garip bir yüz ifadesi ile yüzüme baktı. Aha anladı kesin! Diyen iç sesim kırmızı alarm veriyordu.

Hortumu ne ara yere bırakmıştım ben!

Sarpı keserken diyen iç sesim gülmeye başladı.

" Beni ıslatmayı sana ödetirim ben!" diyip sarp beni teknede kovalamaya başladı. Allahım sen yardım et.

Soğuk suyun sırtımla teması üşütürken yeterince ıslanmıştım.

"Sarp gelme ya ben böyle ıslatmadım ki sen ferahla diye olmuştur o, dur kapat şu suyu"

"Banane ıslancan!" dedi. En son Sarpı atlatmak için kaçarken köşeye sıkıştım. Sarp bana ben ona bakarken hortumdan akan su çıplak ayaklarıma geliyordu.

"Bırak gideyim" dedim sırıtmaya çalışıp. Sarp ise sırıttı.

"Bu kadar korku yeter tabiki ıslatmıycam Hasta olmana izin veremem" dedi. Hadi canım! Sabahtan beri kovalayan kim hortumla?

Nede düşünceli çocuk diyen ise iç sesimdi.

" Onun için denize atiyim ben" dedi. Ne ne denizi olmaz.

"Ne denizi ya ne diyon se-" dememe kalmadan havalandım ve sarpın kucağında suya dalış yaptım. Ellerim Sarpın boynuna sımsıkı sarılmış vaziyetteydi. Denizi sevmiyordum hemde hiç.

Tuzlu su genzime kaçıp gözlerimi acıtırken denizin yüzüne sayayesinde çıkıp öksürdüm. Ve omzuna vurdum.

" seni geberticem!" derken sarp ise gülüp. Saçını iki yana salladı. Ve elini gözlerine götürüp daha net açtı.

"Beni gebertmen için önce kollarımın arasından çıkman gerek"

"Denize düşen Sarpa sarılırmış napalım" dedim.

Sarp beni de tutup denizden tekneye çıkmamı sağladı sonra ise yeniden atladı.

"Ödeştik " dedi aşağıdan.

"Ben seni böyle ıslatmamıştım ama Bide yüzüyo şuna bak ya!" dedim. Sinirlenmiştim.

Sarp ise güldü Sonra çıktı sudan

"Aferin sana ben ne giycem şimdi?"

" Sen beni böyle ıslatmadın ama
Sonra ıslatırsın diye bende ıslandım" dedi.

"Nede düşüncelisin! ya" dedim. Sarp ise güldü. Nede güzel gülüyo.

Ne diyon iç ses!?

Ben bişey demedim sen dedin bu sefer Mira!

Sanırım kafayı yemiştim.

" Neyse al ağlama havlu var " diyerek elinde havlu ile geri geldi.
Kıyafetlerimin üzerinde havluyu gezdirdim.

Umutsuzca üzerime baktım. Sonra saçlarımı kuruladım.

" Bunlar kurumaz ama"

" Güneşte kurur"

" Çok zekisin sen sarp"

" O zaman güneşte bekliyek"

"Beklenir mi ya güneşte tepemize geçer güneş" dedim.

"Ben geri ne giyicem yaa"

" Aaaa dur benim tişörtüm vardı"

Sarp üzerini değişmek için içeri. Gitti onunki zaten var rahat olur
Sarp üzerini değişmiş elinde tişörtle geri geldi.

"İdareten bunu giy kururlar heralde" dedi tişörtü uzatırken.

İçeri gidip üzerimdekileri çıkardım daha sonra ise tişörtü giydim. Kurusun diye iç kısımdaki yere asarken havluyu belime sardım ve dizlerime kadar kapattım.

Sarpın yanına geri gittiğimde görünürde yoktu kovalarda yoktu sanırım malzemeleri götürmüştü.
Deminki yerimize oturdum. Sarp geri yanıma gelip oturdu.

Gülüp "Yakışmış" dedi. Sırıtıp

" Tişörtün artık benim" dedim.

" Al senin olsun" dedi.

" Mira üstündekiler kurudumu?"

"Daha değil ya kurur birazdan" dedim.

"Sarp Üniversite zor mu ya?"

"Bence değil hatta benim için zevkli bile ama bazı programlar zor olabiliyor" dedi. Sarp grafik tasarım okuyordu. Eğlenceli bir bölümdü.

Ben ise senaryo yazarı olucaktım. Bu mesleğe de Sarpla beraber karar vermiştik.

"Şimdi bittimi Üniversite işleri tam olarak? "

"Aynen bitti" dedi Sarp. "En son bitirdik hepsini diye biliyorum"

"Korkmuyo değilim" dedim gülerek.

"Korkulacak bişey yok ben varım yanında" dedi. Gülümsedim.

"Sağol"

Etrafı temizlemeye devam edip üzerimi değiştim sonra ise Tekneyi yerine bıraktık ve Sarp inmeme yardım etti.

Arabaya bindiğimizde " O kadar yardım ettin yemek ısmarlim" dedi şarp.

" Önce eve gidelim" zira bu halde hiçbir yere gidemezdim.

Daha sonra ise ekledim "Denize düşürüldüm Bu halde kimse içeri sokmaz"

Eve geldiğimizde Sarp duşa girdi. Ben ise içeri gidip üzerime kıyafet çıkardım.

Sarp♚

Banyoda fazlaca zaman harcamış en sonunda miranın beni öldüreceğini düşünüp duştan çıktım.

Kurulanıp altıma boxerımı giydim. Ve banyodan çıktım.

Banyodan çıkmamla Mira'yı görmem onun ise panikle arkasını dönmesi ve azar çekmesi bir olmuştu.

" Sarp napıyon ya aiiy!"

" Ya bişey olmaz Dön Allah allah
Geç banyoya Hadi karnım acıktı" dedim gayet normal davranıp.

" İki saat çıkmazsan olcağı o!"

Karnım acıkmıştı. Hrrr Mira neredeydi yahu!

"Mira hadi Miraaa açımm hadi çık artık!" diyerek kapının arkasından seslendim.

"Ya Sarp! Defol git!" diye cırladı ve kulağımın ırzına geçti.

"Açım açım" diye sitem ettim.

" Tamam ya çıktım çıktım Ne tekrarlıyon?" dedi. Ve kapıyı açtı.

"E açım"

" Ya sabır "dedi.o haline sırıtırdım ama açım.

Sabrımın son demlerini yaşarken" "Senin bitireceğin yok hadi gidiyoruz ya daha fazla duramam" dedim.

Sonra tutup elinden çıkıcakken,
" Sarp dur üstüm" dedi Mira dönüp baktım " Daha giymemiş yaa!" dedim ağlamaklı bir tonda.

"Tamam gel benimle" diyerek odasına soktum Mira'ya "üzerini giyin gidelim daa"

Bir on dakika sonra geri geldim.

Mira Mira Mira Hadi "Mira ise bağırdı.

" Saç kurutuyom! "

" Hâlâmı ya! "dedim cidden tansiyonum düşecekti içeri girdim
Ve kurutucuyu elime alıp Miranın saçını kuruttum.

Mira bana şaşkınlıkla bakarken tek dediğim.

" Açım" olmuştu.

Nihayet evden çıkıp arabaya bindik bir kaç dakika içerisinde gelmiştik bile hızla girip siparişlerimizi verdik. Garsonu acele olması konusunda uyarırken Mira gülmek ile meşguldü.

Yemeklerimiz geldiğinde hızla saldırıya geçtiğimden sıcaklıktan ağzım yandı.

"Yandım! yandım"

Bir yandan ağzıma yelpaze yaparken Mira su uzattı.

İkimizinde karnı doyunca masalara baktım. "Şuna bak ya ne kadar renkli yapmışlar. Hepsi Renkli renkli siyah beyaz olsa ne güzel olurdu"

"Aynen ya çok renkli yada çok koyu sevmedim pek" dedi mirada.

Sonra bir çifte gözüm takıldı. Kızın konuşması kusma isteği yaratırken

"Bu ne ya hiç tipim değil nasıl katlanıyo bu çocuk bu kıza"

Sonra mirada kıza baktı " Senin tipin ne Sarp?"

" İşte böyle senin gibi" diyip elini tuttum Miranın.

Mira ise anlamamış olacak ki "Yani bu kız gibi çıt kırıldım değil benimde farkım Bu "

"Hee Kim istemezki Böyle bi deliyi trip atmayı beceremeyeni herşeyi benle aynı olanı Benim tipim benim gibi olucak Bana benzicek Huyu Hareketleri" dedim aklımdan geçen tek şey miraydı.

" Yani ben gibi mi?"

"Bence evet ben bildim bileli benim kız versiyonum gibisin" dedim.

" Seninde benden aşağı kalır yanın yok aslında Ben erkek olsaymışım kesin sana benzermişim" dedi. Evet haklıydı benzerdi.

" Hatta benzemeyi geçerim kesin senin gibi olurdum"

" Valla olurdu aslında ama iyiki kız olmuşun Ben kime aşık olucaktım yoksa" dedim. Söylemiştim işte sonunda.




Veee bölüm sonuuu,🙋🙋 evet sarp beyimiz itiraf etti. :D

Bu bölüm üçbin kelimeyi geçmiş bulunmakta. Uzundan uzun olan bölümü de geçtik.😄

Bir sonraki bölüm sizleri daha güzel şeyler bekliyor buda size spoi olsun kendinize iyi bakın.

Emeğe saygı olarak oy ve yorum yapmadan geçmeyin lütfen. 🙏

Bazı yorumlar o kadar güzelki gülmekten bir hal oluyoruz iyiki varsınız seviliyorsunuz 😘

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro