10.Bölüm*Çünkü Benim(Sin)*
Multi: Sarp vs Mira(Fotoğraflar kaldırıldı)
Bölüm şarkısı: Emre kaya "Benimsin"
Bu bölümü anlatan şarkı sözü🎈
♚...Bir gülüşünle nasıl geldin girdin hayatıma? nedir bu halin bana bir şeyler oluyor.♚
♚...İçimdeki histen aldığım güç diyorki sakın ha fren yok yola devam durma! Sen bana aitsin benimsin bundan sonra bu işin başka bir yolu yada olmazı yok! ♚
Mira♚
Boş bulabildiğimiz ve bize uygun olan tek yerde doluydu. Karmaşık duygular düşünceli bir kafa ile öylece kalmıştım. Babamlara ne diyecektim? Sarpı bilmiyorlardı bilselerde izin verirlermiydi başka bir şehirde kızları ile bir erkeğin aynı evde duracağına?
Ah ya ne yapıcaktım ben?! Yurt yoktu yahu! Kafamı yavaşça Sarpa çevirdim.
"Napıcaz ya?" kısa bir sessizlik sonrası konuştu.
"Sanırım bir süre daha misafirimsin"
***
Eve geldiğimizde kendimizi direk koltuğa atmıştık.
" Hem sıcak hem yorucu bir gündü" dedi Sarp .
Haklıydı cidden. "Sanırım ben tekrar banyo yapıcam bu sefer evden çıkmana gerek yok"
"Tamam hallet işini sen bende üzerimi değişiyim" dedi. Kafa sallayıp çıktım salondan. Üzerime giyeceklerimi ayarlayıp bornozumu elime aldım.
Duşa girip kapıyı kilitledim. Daha sabah yıkanmama rağmen şuan yapış yapış bir haldeydim. Canım şampuanımı elime aldım.
Suyu fazla sıcak yapmadım başta ılık akan suyu sonradan soğuğa ayarladım. Birazda soğuk suyun tepemden akıp damla damla yere düşmesini izledim. Yağmur yağıyormuş gibi hissetmek harikaydı gerçekten.
Bornozu giyip önünü bağladım ve çıktım. Odama giderken Sarpın bağırışı ile panikle salona koşturdum.
"Sarp ne bağırıyorsun noldu!?" sarpın bakışları önce bana döndü ardından aniden gözlerini kapattı. Ve yana döndü.
Durumu fark edip ellerim otomatik olarak önümü kapatmak için üzerime kaydı. Kapalıda olsa o an refleks ile olmuştu. Utanmıştım hemde çok. Sarpın boğuk gelen sesi ile "Oyun oynuyordum" demesini işittim ama çoktan odama girmiştim bile.
İçimdeki ses sarpın davranışını överken banada sövüyordu ne olmuş yani panik olmuşsam?
Üzerimi giyinip, ki ben bu havada tişört giymezdim askılı ile gezerdim evde ama Sarptan çekindiğim bir gerçekti güveniyordum ama çekiniyordum.
Üzerime siyah tişörtümü ve gri eşofmanlarımı giyip odadan çıktım.
Saçımda havlu bağlıydı. Saç kurutmakla uğraşmak istemiyordum serin serin kendi kuruyana kadar durması daha iyiydi.
Odadan çıkıp salona tekrar girdim.
Sarpın yanına otururken "Ne oynuyorsun? " demeden alamadım kendimi.
"Pes oynuyorum" dediği ara yüzüme baktı. "Git Saçını kurut hasta olucaksın"dedi. Böyle bir şey beklemediğim bir gerçekti doğrusu geri oyuna döndüğünde cevap verdim bende.
"Ama yaa hava çok sıcak " oyunu durdurup yerinden kalktı daha sonrada beni kaldırdı.
"Sen saçını kurutuyorsun bende gidip yemek yapıyorum anlaştıkmı?" gözlerime bakarak cidden yapmamı ister şekilde bakması alık alık ona bakmamdan başka bir işe yaramamıştı gerçekten.
"Havlu var ama" diyebildim bakışları yana kayıp saçımdaki havluya gitti. Havluyu çekip saçımdan indirdi.
"Hani ben göremiyorum havluyu"
Havlunun altında güçlükle toplu tutmaya çalıştığım saçlarım sarpın havluyu çekmesi omuzlarıma düşerken Sarpa dik dik bakıyordum. Cidden şuan onu boğabilirdim.
Sarp yüzüme bakıp yarım yamalak sırıtmaya çalıştı. Elime havluyu tutuşturup "Ben yemek yapıyım en iyisi sende kurut" diyerek kaçıp gitti adeta.
Arkasından öylece bakıp sabır çektim.
Ardından bende çıkıp saçımı kuruttum ve taradım odadan çıkıp mutfağa gittiğimde. Her yer her yerdeydi
Sarp ise arkası hafif yan dönük kaşlarını yarı çatmış ambalajın arkasındaki yazıyı okumaya çalışıyordu.
Herşey anlık gelişti. "Sarp buranın hali ne ya naptın mutfağa!" diye bağırmam ile elindeki ambalaj yere düştü. Korkup arkasını döndü.
"Yemek yaptım"
Elimi anlıma vurdum. "Bana nedense öyle gelmedi şu hale bak ya bu mutfak nasıl toparlanır biliyormusun sen?!" demiştim ki yanık kokusu gelmeye başladı.
Sarp "yemeğim!!" diye bağırırken. Bende "Fırın!!" diye bağırdım. İkimizde fırına koştuk. Tam kapağı açarken sarp beni kenara kaydırdı.
"Sen geride dur ben alırım" diyip beni geri çekti. Etrafıma bez varmı diye bakınırken Sarpın "Ayyiiiyii yandı!" diye gelen sesi kulakları doldurdu başım hızla Sarpa döndüğümde elini yaktığını fark ettim. İçim bir kötü olurken panikle elini tuttum.
"Ya napıyosun ya! Beklesene az sıcak değilmi o napıyosun Sarp?!" diye eline bakıyordum.
Elinden tutup oturduğu yerden kaldırdım. Dolaba ilerlerken neden dolaba ilerlediğimi unuttum dolapta ne işim vardı ya benim?!
Arkamı geri döndüğümde sarpın elini tuttuğumu ve hâlâ peşimde sürüklediğimi fark ettim. Bozuntuya vermemek için elini de alıp "Suya tutsak daha iyi olur " dedim.
Musluğu açıp elini suya tutarken."Uf ya acıyo" diyerek elini çekmeye çalıştı.
"Ya az sabret" diyerek elini suya tutmaya devam ettim. Sonra sudan çekip peçete ile sardık.
"Ani hareket neden yapıyorsun?" dedim hafiften kızarak.
"Panikle oldu" dedi yüzünü buruşturarak.
"Neyse tamam buz koyalım bende odadan krem alıyım "dedim ayağa kalkmıştım ama bileğimi tuttu.
Gülümseyip" Acımıyo çok panik olan sensin "dedi. Noluyordu bana ya Sarp bana dokununca neden garip hissediyordum. Korkmak veya güvenmemek değildi. Aksine güzeldi.
" Olsun yinede sürelim yanık acıtır" diyerek yerimden kalktım. Ve odama ilerledim.
Elim istemesiz bileğime gitmişti sanki benim bileğim yanmıştı o ara yahu.
Kremi alıp geri döndüm ve elini tutup baş parmağı ve işaret parmağı arasında olan yere sürdüm.
Kafamı acıtıyormuyum acaba diye düşünüp yüzüne baktım. Çok... Tuaf bakıyordu.
"Acıyomu?" diye sordum.
Kafasını iki yana salladı. "Iıı acımıyo"
Üzerine yara bandı yapıştırdım.
Bir parmağına birde mutfağa baktı. Küçük bir çocuğun yakarışı gibi konuşması gülecek gibi olmamı düşünmeme sebep olmuştu.
" Ama ben yemek yiyecektim"
"Sarp ağzına bir tane çarpıcam ama ya! Yürü ben yediririm " dedim.
Gözünde muzur bakışlar pırıldadı.
"Oda olur"
Sarp masada yerini almış beklerken tabağa yemeği koydum.
Sessizce oturmuş yaptığım hareketleri izlemekle meşguldü.
Onun bazı davranışları çocukların yaptığı hareketlere benziyordu. Bu hareketler onu tatlı yapıyordu.
Tatlımı? Diye soran iç sesim araya girdi ona göz devirdim. Bir şeyede burnunu sokma diyip tabağa koyduğum yemek ile Sarp'ın karşısına oturdum.
"Sıcak galiba biraz üfliyim"
"Aynen üfle" dedi. Yemeği biraz soğuması için dağıttım ve çatalı batırdım.
Üfleyip Sarpa uzatırken sırıtarak yemeği yedi. Tabaktaki yemek bitene kadar bu böyle devam etti.
"Mira, susadım ben" diyen sarp ile yerimden kalktım. Bardağa su koyup Sarpa uzattım. Sol eli ile içebilirdi heralde?
Mutfağı toparladığımda sarpta bana yardım etmişti. Zaten o dağınıklıktan başka nasıl çıkacaktık ki!?
Salona geçip ayrı ayrı kanapelere aynı anda atladık ikimizde aynı pozisyonu alıp "Yoruldum bee" dedik daha sonra bu benzerlik ile birbirimize baktık.
"Önce ben dedim"
"Önce ben dedim"
Ama yeter artık yani bu kadar benzerlik sadece bizim gördüğümüz kadarımıydı?
kirpiklerimi kırpıştırdım.
"E yuh ama" bunuda aynı dedik işte
"Sarp şunu kes!"
"Mira şunu kes"
"Ya taklit etme be adam!"
"Asıl sen etme!"
İkimizde taklit etmiyorduk aynı anda oluyordu taklit biri dedikten sonra olurdu biz aynı anda düşünüpte söylüyorduk.
Konuyu dağıtmak için hemde biraz hevesle oturduğum yerden kalktım
"Bana pes oynamayı öğretirmisin? "
Önce oyununa sonra bana baktı. Ben pes erkek işi diyecek diye düşünürken "Öğretirim" dedi.
"Ama bir şartla"
"Neymiş?"
"Beşiktaş benim" kaşlarımı çattım.
"Ben beşiktaş olmak istiyorum"
"Olmaz öyle" diye itiraz etti. Surat astım.
"Oynamıycam ben sen oyna o zaman" dedim. İçimdeki ses isyan edip Yalan söylüyorsunn!! Diye bağırdı. Sanane be salak diyip susturdum ama beklediğim cevap çok geçmeden geldi.
Sarp efendi bir bavulu tek taşıyacak kadar mütevazi olabiliyordu lakin kendine farklı bir takım verip bana beşiktaşı vermiyordu.
"İkimizde Beşiktaş olalım" evet dediği şey buydu. Başka türlüsünü kabul etmiyecekti bu bariz belliydi.
"Tamam kabul ikimizde olalım" dedim.
Sarpın yanına oturmuş oyun konsolunu elime almıştım.
"Hangisi hangi işe yarıyor?" diye sorup sarpa döndüm. Elindeki kolu bırakıp hafif bana doğru döndü. Biraz çekincen gibime gelmişti.
"Ters tutuyorsun" diyip ellerini elimin üzerine koydu. O tuşları bana gösterirken ben nefes alamamıştım bile.
Çokta iyi kızdı Sarp elini tutupta nefes alamayıp hakkın rahmetine kavuşmadan önce biliyonmu kalp?
İç ses yine kalbime bulaşmış gevezelik yaparken benim onları dinlemem ayrı bir şeydi. Şaka bir yana ellerim titriyordu. Ne açlıktan ne başka bir şeydendi bu. Kalbim kulağıma baskı yapıyordu sanki.
Cidden baskı altında gibiydim.
"Bak şu tuş da şu işe yarar işte anladın demi? " Sarpın anlatması bitmişti ama onu dinleyememiştim.
Hep soğuk olan ellerim Sarpın elleri ile temasa girince terlemişti bile.
Zar zor kafamı sallayıp "Anladım " diyebildim.
"Güzeel" diyip ellerini elimden çekecekken tekrar durdu ve yüzüme baktı.
"Ben beşiktaşa gol atamam" Sarpın dediği şey ile ciddi tavrım gitti. Söyleyiş şekli bir çocuğun oyuncağını yere düşürüp alamadığını dile getirmesi gibiydi.
Ama etkilenmedim desem yalan olurdu cidden. Beşiktaşı bu kadar sevmesi güzel bişeydi.
"Ya başka takım ol o zaman" dedim. İtiraz etti.
"Sadece öğretsen" dedim. Masum bakışlarımı Sarpa yollarken.
Hala ellerini ellerimden çekmemişti. Bunu şuan fark etmiştim.
İkimizinde gözleri kenetlenmiş birbirimize bakıyorduk.
Bu bakışma Sarp'ın ellerini çekmesi ile son bulmuştu.
Onun ellerini çekmesi ile kendimi boşlukta gibi hissetmiştim.
"T-Tamam öğretirim başlayalım" diyip garip bir panik ile oyunu başlattı.
Sarp kalesini iyi koruyordu ama banada taktik veriyordu. Oyunu gülerek oynamış oldukça eğlenmiştim gerçekten.
Sonuç şuydu ki ikimizde takımlarımıza gol atmamıştık. Ama öğrenmiştim.
"Başka bir gün gol atmayı öğret" dedim. Güldü.
" Bakarız"
Oyunu bitirdikten sonra mutfağa gittim ben yemek yemediğim için kendime bişiler hazırladım yemeği bitirip odama geçerken Sarp'ın kapısını açık gördüm. Yatakta yüz üstü yatıyordu camı ve kapısı açıktı.
O beni odama taşımış perdemi çekmiş camı kapatmıştı. Ben yapmasam olmazdı yavaş adımlarla içeri girdim uyanmasın diye sessiz olurken camını kapattım. Ve perdeyi çektim.
Odadan çıkarken kapıyıda örtmeyi ihmal etmedim.
Çıkıp odama girdiğimde yatağıma zıpladım ve yastığımın altına elimi soktum yüzümü yastığıma gömerken bende yüz üstü yatmıştım.
Sarp♚
Uyandığımda herzamanki gibi esnedim sonrada gerildim. İçerisi ne sıcaktı ya.
Cam kapanmıştı. Perde çekiliydi. Dün açıktı ki.
Kapımda örtülmüştü. Sanırım Mira kapatmıştı.
Elimle dağılmış saçlarımı birazda ben dağıttım keşke dün tişörtle uyumasaydım diye düşünürken dolaptan beyaz tişörtümü çıkardım.
Terlemiştim. Tişörtü giyip camı açtım. Esen rüzgar yüzüme çarpmıştı. Gülümsedim daha sonra elimi yüzümü yıkamak için odadan çıktım.
Mira görünürde yoktu uyuyodu heralde.
Musluğu açıp kafamı içine soktum. Soğuk su saçlarımı ıslatmış yüzümde nasibini almıştı. Kurulanıp kapıyı açmak için döndüğümde karşımda mirayı gördüm.
Oda beni görüp geri çekildi. Uyku sersemi hali çok tatlı gelmişti o an gözüme.
"Pardon ya işin varsa ben sonra uğrarım" gülüp Mira'yı omzundan sarstım.
"Sanada günaydın ayılamayan güzel yüzüni yıka bence ben sonra uğrarım ne!"
"Ay sus bi ya bu ne sıcak" diyip içeri girip kapıyı örttü.
Mutfağa girdiğimde dolabı açtım
" Acaba ne yesem?? "
"Evde ekmek yok" diye duyduğum ses ile korkup doğruldum neredeyse dibimdeydi korkutmuştu.
"Kızım sinsi sinsi ne geliyon ya! Korktum"
"Kork benden Sarp koork" diyip güldü.
"Neyse ben ekmek alıyım" diyerek konuyu dağıttım.
"Tamam çabuk ol ya" dedi. Biraz sonra fikri değişmiş gibi bana döndü "Yada dur ya bende geliyim" dedi. Neden fikri değişti anlamasamda kafamı salladım.
İkimizde hazırlanıp evden çıktık.
Buraya en yakın market geçen alışveriş yaptığımızdı.
"Mira geçenki markete gidelim oranın ekmeği daha güzel" dedim. Amacım denemekten başka bir şey değildi. O gün ki tavrı çok garipti sonradan o markete gitmek yok diye tembihlemesi.
Yüzüme baktı sanki kaçacak delik kalmamış gibi etrafına bakındı.
"Aaa bak hiç gerek yok şurda market var!!" diyip ileriyi gösterdi ardından depar atıp markete yürümeye başladı.
Sırıttım. Ne oluyordu.
İçeri girdiğimizde ekmek almak için ilerledik.
"Kaç tane alalım?" diye sordu.
"Üç yada dört olsun"
"O kadar ekmeği yermiyiz?"
"Ben yerim" dedim. Ne yani seviyorum yemek yemeği. Dört öğün yemek yiyen biriyim.
Dört ekmek seçip kasaya giderken alınacak bişey var mı diyede bakındım. Herşey vardı daha geçen gün almıştık.
Arkadaki çikolatalı sütlere uzandım ve bir iki tane daha aldım. Geri döndüğümde değişik kasiyer konuşacak gibi oldu sonra beni fark edip Mira'dan bakışlarını çekti.
Mira♚
"Bana sor sorunu" Sarpın sesi tam arkamdan gelirken dönüp noluyo der gibi baktım. Sarp bana bakmadan kasadaki adama bakıyordu nolmuştu?
Adam bişey demeden kasadan geçerken poşetleme yaptık Sarp parayı verdiğinde elinde sıkmaktan buruşmuş oluğunu fark ettim.
Anlamamış halde marketten çıktığımızda "Ne oldu ya!" diyerek sarpa yetiştim.
"Kasiyere neden öyle çıkıştın soruyu bana sor diye"
"Çünkü benim" dedi. Ne onundu? Sorumu onundu? Mira ne diyon sen diye araya girdi iç ses. Soruyu sana soracaktı kasiyer sarp neye çünkü benim diyo o zaman?
"Hadi. Gel eve geldik" diyerek kapıyı ittirdi.
En iyisi anlamamazlıktan gelmekti.
Apartmana girip ardından eve girdik. Yemek hazırlarken Sarpta bana yardım ediyordu.
Bu sefer çay içicektim.
"Çay içiyorsun demi? " diyerek sarpa döndüm.
"Çok sevmesemde içerim" dedi.
Yiyecek birşeyler hazırlayıp yemek için oturduk.
Yemekten sonra babamların kargo ile bazı eşyalarımı yolladığını öğrendim fazla konuşmamış telefonu kapatmıştık.
Televizyonda kanalları tavaf ettim. "Öff" bezmiş bir nefes verdim dışa doğru.
"Tamam gelirim yarım saate Mete hadi kapat" Diyerek Sarp geldi. Üzerini değişmişti. Sanırım dışarı çıkıcaktı.
"Mira ben arkadaşlarla dışarı çıkıcam iki saate gelirim" dedi.
"Tamam bende kıyafet bakmaya gidicem evde sıkıldım" dedim.
"Peki, sen bilirsin dikkat et" kafamı salladım "Ederim" Sarpın arkasından kapıyı örtüp odama gittim. Üzerime dizleri yırtık pantolonumu ve koyu yeşil tişörtümü giydim. Saçlarımı tarayıp açık bıraktım.
Güzeel on dakikaya hazırdım bile.
Sarp♚
"Mete ben gelemiyorum bu gün yarın gelirim siz gidin"
"Nasıl gelemiyon ya oğlum o kadar plan yaptık"
"Uzatma işte yav gelemiyorum bugün, siz gidin, yarın gelirim ben. " diyip kapattım telefonu.
Mirayı tek başına gönderemezdim. Burda tanıdığı tek kişi bendim. Hoş arkadaşı olsada yollarmıydım emin değilim ama şuan gönderemezdim içim rahat etmez aklım kalırdı.
Eve tekrar çıktım benim çıkmamla Mira'yın kapıyı açması bir olmuştu dip dibe gelmiştik.
"Sarp!?"
"Mira!? "
"Bişeyini mi unuttun?"
"Haa yok ya unutmadım hazırsan gidelim hadi"
Noluyoruz dercesine baktı yüzüme.
"Sarp sen arkadaşlarınla gitmiycekmiydin?"
"Ha omu iptal oldu ya o hadi gidelim" diyip elini tuttum.
Mira'yı arkamdan sürüklerden ben ise sırıtmakla meşguldüm kalbim çok hızlı atıyodu.
Arabanın yanına gelince ikimizde yerlerimize geçtik.
"Ee sen nereye gidicektin?" ben bişey demesem şaşkınlıktan konuşamıycak gibiydi.
"AVM ye gidicektim tişört alıcaktım"
"Güzeel bende alıcaktım" hayır almıycaktım.
"Tamam o zaman bakarız bişeyler"
AVM nin önüne gelince durdurdum arabayı sağdan soldan bakan insanlar olabilirdi nedensizce elini tutmak istemiştim. Ama yapmadım.
"Hadi gidelim" ürkekçe kafasını salladı. İlerleyip Girdik içeri Mira hemen yanımda vitrinlere göz gezdirirken bende biri bakıyomu diye etrafa bakındım.
"Şurası güzel gibi hem kışlık şeylerde var"
"Girelim o zaman" dedim.
Bir kaç tişörte bakındı sonra kapşonlunun önünde durdu. Tek kaşım havaya kalktı. Acaba benim gözüme kestirdiğimi mi seçicekti?
Kapşonlunun birini çekip aldı. Ve seçtiği benimde gözüme kestirdiğimdendi. Sırıttım işte benim kızım.
"Bu güzelmiş bak şu sanada olur gibi denesene" dedi gülümseyip.
Sırıttım "Demin onu seçeceğini tahmin etmiştim bende beğendim onu" dedim. Aklımdakileri söyleyerek.
İkimizde giyip birbirimize baktık.
"Yakışmış"
"Yakışmış" yine aynı şeyi söylemenin verdiği his ile bakışma geçti aramızdan.
"Önce ben "dedi Mira. Güldüm.
" Tamam bu sefer önce sen"
"Bunu alıcam sanırım" diyip kapşonluyu eline aldı daha sonra beyaz siyah ve lacivert tişört aldı eline.
"Bunları deniycem çıkalım sonra sıkılmışsındır"
"Yoo sıkılmadım. Bence şunuda al diyip bir tarafı siyah bir tarafı beyaz tişörtü elime aldım. Aynı tişörtü Mira da eline aldı. Ben onun için o ise benim için seçmişti.
" Denesekmi? "aynı anda söylediğimiz kaçıncı cümleydi bilmiyorum ama yan yana duran kabinlere girdik. Tişört üzerime tam olmuştu.
Kabinden aynı anda çıktık ikimizde birbirimize bakıp güldük.
" Yakışmış"
" Yakışmış "
Mira nın aldığı tişörtler erkek tişörtleri gibiydi genelde sade düz renk veya baskılı. Tarzımız aynıydı.
Seçtiklerimizi alıp kasaya ilerledik.
Mira'ya tabikide para harcatmıycaktım kasiyerden poşetleri aldım. Ve parayı ödedim.
"Sarp ama ben alıcaktım olmazki öyle"
"yanımdaki kıza para ödetecek değilim ya Mira" dedim.
Poşetleri bölüşüp çıktık mağazadan
"Acıktım ya ben yemek mi yesek?"
"Bilmem ben pek aç değilim"
Yemek yemek için bir yer ararken Mira'nın bana yaklaştığını fark ettim. Poşet olmayan koluma girdi.
Mira♚
Kenardaki afiş korkutmuştu. Sarpın kolunu ne zaman tuttum ne ara koluna girdim hiçbir fikrim yoktu.
Biraz çekinerek yüzüne baktım.
"Noldu?" dedi.
"İlerdeki afişten korktum" dedim.
Bir an gülecek sandım ama gülmedi.
Aksine kolunun altına çekti. "Yiyecek bişey bulalım yoksa açlıktan ölücem" dedi.
"Aaa bak ne buldum Sarp!" dedim. Sırıtarak elime şapkanın birini aldım. Ve Sarpın kafasına taktım.
Güldü. Şapkalardan birine bakıp "Al o zaman buda senin" diyerek kafama taktı. Bende güldüm.
Aynadaki aksimize baktık.
"Olmuş bence " dedim. Sarpa dönüp.
Şapka koyu yeşildi üzerinde ise uçak amlemi vardı. İkimizde fark etmeden aynı şapkaları seçmiştik.
Şapkaları da aldıktan sonra yemek yedik. Sonra ise arabanın yanına gelene kadar yine Sarpın kolunun altında geldim size bir sır vereyim sabahtan beri yanımızdan geçen kızların bakışlarına maruz kaldık.
Hayır yani bak elimizde poşetler var geziyoz az çek gözlerini yani. Ama nerdee illa kötü kötü bakalımmı yani.
Poşetleri alıp eve çıktık.
Eşyaları odaya bırakıp su içtim. Daha sonra Sarpı eşofmanlarını giymiş salonda film açmaya çalışırken gördüm. Yaklaşık bir iki adım ilerimde duruyordu.
"Vay mk hiçmi film olmaz" diye itiraz etti beni fark etmemişti. sanki nispet yaparmış gibi "Bekle lan sen Leptoptan açarım bende" dedi.
Hızlı bir dönüş beklemiyordum oda benim orda olduğumu beklemiyordu ki Sarp'ın ayağı kaydı üzerime düşecek diye düşünürken düşmiyim diye beni çevirdi ve Sarp altımda ben üstünde yere düştük.
Korkudan gözlerimi yumduğumun farkında bile değildim.
Gözlerimi araladım. Ellerim Sarp'ın başının iki yanında dururken Sarpın elleri ise belimdeydi.
Nefes alışverişlerimiz birbirine karışmıştı o an ki panik ile hızlı hızlı nefes alıyorduk. Gözlerimizi çekemedik ikimizde birbirimize bakıyorduk.
Çok yakındık, hemde çok.
Veeee bölüm sonuuu nabersiniz??
Yine up uzun bir bölüm oldu.
Bu bölümün en sevdiğiniz sahnesi sizce neydi?
Bu durumdan sizce nasıl çıkıcaklar?
♚ Size bir soru daha Mira ve Sarp gibi ikililer varmı Diyenler buradamı??
Oy ve yorumlar önemli seviliyorsunuz.... 🍃
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro