Rohat: Sakin bir sabah

Rohat: Bulutların ardındaki güneş bile ısıtmıyor

Rohat: Beni senin kadar...

Reyhan: Buluşalım.

Rohat: Ne?

Rohat: Neden birden böyle bir şey istedin?

Reyhan: Çünkü yüz yüze konuşmamız gerek

Rohat: Neyi?

Reyhan: Olum salak mısın? Aramızda bir gece geçmiş, sonucunda hamile kalıp kalmayacağım belli değil. O süre içinde bana buradan yazmaya devam mı edeceksin? Hamile kalırsam ne yapacağımızı düşünmemiz gerek

Rohat: Valla ben sana da çocuğumuza da gül gibi bakarım, arada yeni bir tane deneyelim diye de cilve yaparım ;)

Reyhan: Hamile kalsam, çocuğu isteyecek misin?

Rohat: Dur bir saniye... Reyhan öyle bir şey olsa çocuğu aldırmayı mı isterdin? Bir cana kıymayı? Sen ciddi misin?

Reyhan: Nasıl büyüteceğim onu? Ben çocukluğumdan beri bebeklerden nefret eden bir insandım, asla evlenmek istemezdim. Şimdi senin ve benim şuursuzluğum yüzünden gelecek bir çocuğa nasıl bakacağım ben?

Rohat: Oradan bakınca ben baba olmaya hazır gibi mi görünüyorum? Değilim ama beraber halledebiliriz. O çocuğu büyütebiliriz Reyhan.

Reyhan: Bunu buluşunca konuşalım mı? Kafam kazan gibi, ne yapacağımı bilmiyorum. Hem daha belli değil.

Rohat: Evet, değil. Peki, sen nasıl istersen.

Görüldü